loading
close
SON DAKİKALAR

Ünlü sanatçıdan Erdoğan’a eleştiri

Ünlü sanatçıdan Erdoğan’a eleştiri
Tarih: 07.12.2013 - 16:54
Kategori: Gündem

Dünyaca ünlü rock yıldızı Bob Geldof Erdoğan ve AKP hükümetini eleştirdi.

Hürriyet’ten Ali Tufan KOÇ’a konuşan dünyaca ünlü yıldız, AKP hükümeti ve Erdoğan’ı hem Türkiye’nin dış politikası hem de Erdoğan’ın halkın yaşam tarzına karışması konularında eleştirdi.

İşte o röportaj:

İstanbul’a bugüne kadar muhtelif sebeplerle sayısız ziyaretiniz var…

- Evet, evet. İstanbul’a çok gittim, geldim. Televizyon programları, konferans konuşmaları, politikacılarla görüşmeler… En enterasan olanı 1991′deki Turgut Özal buluşmamdı tabii.

Neler kaldı aklınızdan Özal’la buluşmanızdan?

- O zamanlar bir televizyon programı yapıyordum, muhabir olarak karşısındaydım. Politikacıdan ziyade cevval bir iş adamı tavrına sahip biri gibiydi. İyi bir politikacı olmayabilirdi ama akıllı bir işadamıydı.

Türkiye’ye dair sivri demeçleriniz de çok…

- Her fırsatta söylerim: Türkiye, 21′inci yüzyıl dünya politikasının en önemli figürlerinden. Bunu karşımda bir Türk gazeteci var diye söylemiyorum. 80′lerden beri dilimde olan bir gerçek bu. Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi kabul etmemesi büyük aptallıktır. Hatta belki de yaptıkları en büyük hatadır. İngilizler her zaman destekledi bu adaylığı. Cameron zamanında da Blair döneminde de destek hiç esirgenmedi. Ama asıl sorun Fransızlarda. Hep onlarda. Adamların en büyük kusuru alt tarafı ufak bir Avrupa ülkesi olduklarını bir türlü kabul edememeleri. Dertleri sadece Türkiye değil. Globalleşmeye karşılar. Korkuyorlar çünkü. Küçülmekten, etkilerinin azalmalarından. Türkiye karşılarında bir tehdit. Orta Doğu’nun geleceğini elinde tutuyor çünkü. Müthiş bir güç potansiyeline sahip.

Bu potansiyel doğru kullanılıyor mu sizce?

- Yakın zamana kadar. 2 yıl önce Türkiye’nin elinde şahane bir fırsat vardı. O coğrafyanın lider ülkesi konumuna çok yakındı. Sürekli gürleyen değil birleştiren, gerilimi azaltan, uzlaştıran bir lider olabilir; İstanbul da dünyanın en kilit şehrine dönüşebilirdi. Fakat Erdoğan’ın agresif tutumları, tavırları sayesinde bu fırsatlar kaçtı, her şey tersine döndü. Bu fırsatı kendi elleriyle mahvetti, batırmış durumda şu an.

Sizce Türkiye için işler daha da tersine mi gidecek?

- Hükümetin tavrına bakılırsa evet. Her sınırından bir problem çıkıyor. Komşularınızla sorun yaşıyor ve etrafnızda dost kalmadıysa bu kötüye işaret.

Gezi olaylarının ne kadar etkisi olmuştur?

- Siz orada neler yaşıyorsunuz bilemem tabii ama dışarıdan Türkiye’yi yakından takip eden bir göz olarak şunları söyleyebilirim: Her şey bir ağaçla, bir parkla başlar zaten. Gezi, tıpkı ‘Occupy Wall Street’ gibi bir öfke patlamasıydı. Güce karşı genel bir tepki. İnsanların “Benim hayatımdan uzak dur. Kendi işine bak. Git, ülkeyi yönet sen” demeleri en doğal hakları. Kimse bir şey diyemez. “Özgür, demokrat bir toplumuz” diyorsan zaten sokaktaki insanın özel hayatına karışma hakkınız olamaz. Hükümetin işi bu değil. Sen kendi işine bak. Bırak, nasıl istiyorsa yaşasın hayatını. Sana ne!

Sizin gibi benzer demeçler veren Sean Penn, Susan Sarandon gibi yabancı şöhretlere “Siz kendi işinize bakın” minvalinde cevaplar gecikmemişti…

- Çok saçma! Tabii ki bu bizim de işimiz, tabii ki fikrimizi söyleyeceğiz! Sadece Türkiye değil, dünyanın her yerinde yaşanan haksızlıklara, ters giden durumlara karşı susmayacağız. Parktaki prostestolar dünya basınından geniş yer bulacak kadar mühimse bu mevzu her dünya vatandaşını ilgilendiriyor demektir. “Size ne oluyor kardeşim?” demek bir poltikacının verebileceği en çocukça bir tepki. Ama bir yandan da şöyle bir gerçek var: Erdoğan, dünyanın en önemli politikacılarından biri. Ve başarılı da… Hem de çok! Tüm bunları konuşurken şu gerçek de unutulmamalı: Demokratik bir düzenle başa gelen, ülkenin yarısının oyunu kazanan bir hükümetten bahsediyoruz. Nokta. Fikirleri, sözleri ve kararları sana uymayabilir. Ama saygı duymak zorundasın. Tıpkı onun ülkenin geri kalanına saygı duyması gerektiği gibi. Birbirini seversin ya da sevmezsin. Ama saygı şart.

İstanbul’da Bono gibi Erdoğan’la bir araya gelmek ister miydiniz?

- Hayır. Neden buluşayım ki? Bir akşam bir yerde yemek yiyeceksek olur tabii, neden olmasın? Enteresan bir adam. Yakından tanımak isterim. Ama derdim başka. Ben bir ‘Afrika uzmanı’yım.

TÜRKİYE’DEKİ DURUM MARS’A KAÇACAK KADAR KÖTÜ MU?

2014′te uzaya gideceksiniz. Resmi olarak astronot musunuz artık?

- Henüz değil. Uzaya yolculuk, 2014′un üçüncü çeyreğinde. O zaman gerçek bir astronot olacağım.

Eğitimler nasıl?

- Onlar işin prosedür kısmı. Öyle mühim, ciddi bir eğitim yok. Abartılıyor biraz. Yarım saatte öğreneceğiniz kısa bir şey.

2023′te Dünya’dan dört kişi bir daha geri dönmemek üzere Mars’a gidecek. Biri de siz olmak ister miydiniz?

- Mars’a gitmenin bir esprisi yok. Ne kadar boktan bir yer olduğunu kayıtlardan gördük. Üçüncü günde sıkıntıdan patlar insan. Kumarın olmadığı bir gemi yolcuğuna çıkmak gibi bir şey olmalı.
Başvuranlar arasında 2511 Türk de var…

- Gerçekten mi? Ciddi misiniz?
Evet, evet…
- Vay be! Şaka gibi. Türkiye’de hayat gerçekten de kötü ve vahim demek!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları