loading
close
SON DAKİKALAR

Venezuela'da seçim zorlu geçiyor

Venezuela'da seçim zorlu geçiyor
Tarih: 05.10.2012 - 14:11
Kategori: Dünya

1999'dan bu yana koltuğunu koruyan Hugo Chavez ilk kez zorlu bir sınav verecek...

7 Ekim'de devlet başkanı seçimi için sandık başına gidecek 29 milyon nüfuslu Venezuela'da 19 milyon seçmen bulunuyor. En fazla oyu alan aday ilk ve tek turda başkan seçilecek. Seçimlerin geçerli olabilmesi için katılım oranı öngörülmüyor. Duyarlı bir seçmen topluluğunun olduğu ülkede 2006'daki devlet başkanı seçimine katılım yüzde 75 olarak gerçekleşmişti.

Devlet başkanlığı görev süresinin 6 yıl olduğu Venezuela'da, 2009'daki referandumda göreve yeniden seçilmenin önündeki tüm engeller kaldırılmıştı.

7 adayın yarışacağı seçimin en güçlü isimleri Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (VBSP) adayı mevcut Devlet Başkanı Hugo Chavez (58) ile eski Miranda eyaleti valisi ve Demokratik Birlik Koalisyonu'nun adayı Henrique Capriles Radonski (40).
Birçok küçük siyasi partinin yer aldığı koalisyonlardan oluşan Büyük Vatansever Kutbu desteğini Başkan Chavez'e veriyor. Capriles aslında Önce Adalet Partisi'ni temsil etse de, Demokratik Birlik Koalisyonu'nun adayı olarak seçime giriyor.

1999'dan bu yana koltuğunu koruyan Chavez, tekrar seçilmesi halinde ard arda 3. kez aynı görevi üstlenmiş olacak.

Chavez'in en güçlü rakibi Capriles ise Şubat ayında Demokratik Birlik Koalisyonu içerisinde yapılan ön seçimleri, diğer 4 adayı geride bırakarak kazanmasının ardından Miranda Valiliği görevinden istifa ederek başkan adayı oldu.

"Bolivaryanizm" "Merkez-Sol'a karşı

Uzun süre Venezuela ordusunda görev yaptıktan sonra aktif siyasete atılan Chavez, 1997'den 2007'ye kadar Beşinci Cumhuriyet Hareketi'nin liderliğini yürüttü. Devlet Başkanlığı koltuğuna 1999'da oturan Chavez, 2007'den itibaren Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi'nin liderliğini üstlendi. Chavez, ideolojisini "Bolivaryanizm" ve "21. yüzyıl Sosyalizmi" şeklinde tanımlıyor.

En güçlü rakibi Capriles ise aslen bir hukukçu ve aktif siyasetçi. 2000-2008 döneminde Venezuela'nın başkenti Caracas'taki Baruta'nın belediye başkanlığını yürüttü. 2008'de Miranda eyaleti valisi seçildi. Capriles, kendini özel teşebbüs dostu, "Brezilya ekonomik modelini destekleyen merkez sol yanlısı, ilerlemeci biri" olarak tanımlıyor. Mensubu olduğu Önce Adalet Partisi ise Venezuela siyasetinde merkez sağda konumlandırılıyor.

Seçmenin gözünde Chavez'in artıları ve eksileri

İktidarı süresince Chavez'in en önemli avantajı, petrol fiyatlarının sürekli artması ve petrol zengini ülkenin bütçe imkanlarının genişlemesi oldu. Sosyal politikalara büyük önem veren Chavez, eğitim ve sağlık hizmetleri ile gıdayı sübvanse ederek özellikle yoksul kesimlerin ve orta sınıfın desteğini arkasına aldı.

İktidara geldiğinde petrolün varili 17 dolar iken bu rakamın günümüzde 120 dolara ulaşmış olması, ülkenin Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası'nın 14 yıl zarfında 91 milyar dolardan 328 milyar dolara ulaşmasının en önemli nedeniydi. Aynı dönemde, okuryazarlık oranı ve ortalama yaşam süresi yükselirken, işsizlik ve çoçuk ölüm oranları düştü. 1999'da yüzde 49,5 olan yoksulluk oranı 2010'da yüzde 27,8 düzeyine geriledi. Şimdi Chavez'in yeni döneme ilişkin vaatlerinden biri, ihtiyaç sahipleri için 3 milyon ev yapılacak olması. Geçtiğimiz yıl başlanan ve 2017 yılına kadar tamamlanması öngörülen Büyük Konut Misyonu projesinde şu ana kadar 250 bin konutun inşası tamamlandı. Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya Fedeasyonu, Portekiz, Brezilya, Belarus ve İran firmalarının yanısıra Türk müteahhitlik firmaları da projede yer alıyor. Bu çerçevede Türk firmaları Vargas eyaletinde şu ana kadar 1488 konut inşa etti. Çok sayıda Türk firması da ülkenin farklı bölgelerinde alt yüklenici olarak faaliyet gösteriyor.

Bu arada ülkenin son 14 yılında Chavez'in hanesine eksi olarak yazılan gelişmeler de oldu. Bunların en önemlilerinden biri de Venezuela'da suç oranlarının zirve yapmasıydı. Dünyada suç oranlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri haline geldi. Hatta bazı araştırmalara göre Venezuela Honduras'ın ardından "dünyanın en güvensiz ikinci ülkesi" olarak gösteriliyor.

Chavez'in "sosyal devlet" politikaları halkın beğenisini kazanırken, ülkenin dış borçları hızla arttı. Muhalefetin sık sık vurgu yaptığı konulardan biri, ülkenin 1999'da 33 milyar dolar olan dış borcunun 2012'de 150 milyar dolara ulaşmış olması. Demokratik Birlik Koalisyonu adayı Capriles, ülkenin petrol gelirlerindeki artışa rağmen ihraç edilen petrolün miktarının 1999'dan bu yana yüzde 20 dolayında gerilediğine, enflasyonun tırmandığına ve kamu şirketlerindeki verimsizliğin arttığına işaret ediyor.

Karşılıklı suçlamalar

Rakibini seçim kampanyasını uyuşturucu kaçakçılarından, bankerlerden ve para aklayan kimselerden aldığı yardımlarla finanse etmekle suçlayan Chavez, Capriles'in yabancı devletlerden de destek gördüğünü iddia ediyor. Buna karşılık Capriles, seçim bütçesinin yüzde 80'ini eşya piyangolarından, bağış kampanyalarından ve internet üzerinden yapılan bağışlardan temin ettiğini belirtiyor.

Chavez'e göre, Capriles'in galip gelmesi, Venezuela'ya "burjuva sınıfının, büyük yolsuzlukların ve Yanki İmparatorluğu'nun (ABD) yeniden hakim olması" anlamına geliyor. 58 yaşındaki lidere göre seçimlerde halk aynı zamanda, ülkedeki sosyal devletin, ucuz gıdanın, sağlık ve eğitim hizmetlerine erişimin devam edip etmeyeceğine de karar verecek.

Chavez'in muhaliflerine göre ise, karizmatik devlet başkanının yaptığı tek şey, petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan büyük gelirleri "çarçur etmesi"ydi. Chavez'in müttefikleri olarak kabul edilen Bolivya, Ekvador, Nikaragua ve özellikle Küba gibi ülkelerin sol görüşlü hükümetlerinin Venezuela'dan halen ucuz petrol aldıklarına dikkati çeken Capriles, "2013'ten itibaren hiç kimseye petrol hediye etmeyeceğiz. Bu ülkelere yardım ederken kendimiz açık veriyoruz" uyarısında bulunuyor. Capriles, sadece son 1 yılda petrol gelirlerinde 7 milyar dolar kayba uğrandığı görüşünde.

Bu arada, Chavez rakibine karşı yer yer sert bir üslup kullanıyor. Chavez'in zaman zaman hakaret içeren kelimeler sarfettiği görülürken, taraftarları da Capriles'in Yahudi kökenli olduğunu hatırlatmaktan geri durmuyor.

Chavez'in seçmeni iyileştiğine ikna edebildi mi?

Haziran 2011'de, kanser hastası olduğunu açıklayan 58 yaşındaki Chavez, o günden bu yana tedavi olmak için gittiği Küba'da 2 operasyon geçirdi. Hastalığın ayrıntıları hakkında bilgi verilmemesi nedeniyle konu ülke gündemini meşgul etti. Chavez, geçtiğimiz Temmuz ayında hastalığını yendiğini ve seçime hazır olduğunu söylemesi üzerine tartışmalar hızını kaybetti.

Ancak seçmen psikolojisine dikkati çeken gözlemciler, bazı seçmen gruplarının, sağlık durumu iyi olmayan bir lidere 6 yıllık bir dönem için destek vermekte tereddüt edeceği görüşünde.

Nitekim Chavez'in geçtiğimiz ayki konuşmasında göz yaşları içinde "Hayatımı vatanına adamak için Tanrı'dan şifa istiyorum" demesi de sağlık durumunun kötüleştiği söylentilerine neden oldu.

Söylentilere yanıt verircesine dinamik bir seçim kampanyansı yürütmeye çalışsa da; saatlerce konuşmasına, dans etmesine ve naralar atmasına alışılan Chavez'in yerini, enerjisini dikkatli kullanmaya çalışan "olgun" bir liderin aldığı görüldü.

Chavez ilk kez zorlanıyor

Bir önceki devlet başkanı seçimlerini (2006) yüzde 63 oy oranı ile kazanan Chavez, Venezuela'nın önde gelen kamuoyu araştırma şirketlerinden Datanalisis'in başkanı Luis Vincente Leon'a göre, 14 yıl sonra ilk kez güçlü bir rakiple karşı karşıya.

Ülkedeki son anketlerde, Chavez ve onu yakından takip eden Capriles arasındaki farkın az olması dikkati çekiyor. Venezuela Bilgi Analizleri Enstitüsü'nün (IVAD) geçtiğimiz ayın ilk haftasında yaptığı ankette Başkan Chavez'in desteğinin yüzde 50,8 düzeyinde olduğu açıklanmıştı. Son haftalarda yapılan anketlerden Consultores 21'in sonuçlarında halkın yüzde 46,5'inin Capriles'i, yüzde 46'sının Chavez'i desteklediği görülürken, Datanalisis'in araştırmasında ise Chavez'in Capriles'ten 10 puan önünde bulunduğu bildirildi. Capriles ise seçimlerde Chavez'e bir milyon oy fark atacağı iddiasında.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları