loading
close
SON DAKİKALAR

Duble Disiplinlik Vekil

Av. Zühal  Dönmez
Tarih: 14.01.2015

Av. Zühal Dönmez; Bir gün bu ülkede, gerçekten demokrasiye inanmış, okuyan, doğru yol ve yöntemlerle objektif karar veren parti yönetimleri iş başına geldiğinde, iktidarlar da aynı niteliklere sahip olacak.

Halen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olan 1982 tarih 2709 sayılı Kanunun 68.maddesi “Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır” der. Bu vazgeçilmez unsurun esaslarını düzenleyen 1983 tarih 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununa göre de, en az yirmi milletvekiline sahip siyasi partiler, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grup kurabilirler. 

Kurulan bu grubun görev, yetki, organ, faaliyet vs.leri partilerin TBMM Grup İçyönetmeliklerinde gösterilir. Tabii ki bu Yönetmelik, parti tüzük ve programına aykırı olamaz. Partinin milletvekilleri, Partinin TBMM Grubunun üyeleridir. Yani milletvekillerinin TBMM deki çalışmalarını düzene sokan bir iştir.

Milletvekili, hem parti üyesi hem de TBMM Grubunun üyesi olarak disipline edilir. TBMM çalışmaları dışında sıradan bir parti üyesi olarak Tüzük ve Disiplin Yönetmeliği hükümlerine göre bir suç işlediyse, Partinin Yüksek Disiplin Kuruluna hesap verir. Yasama faaliyetleri sırasında bunu yaptıysa -mesela grup kararlarına aykırı davrandıysa- Grup Disiplin Kurulunun önüne gider.

Cumhuriyet Halk Partisinde şu günlerde bir milletvekili, ki kamu yönetimi alanında bir şeyler okumuş olanların hocasıdır, bu çifte disipline maruz kaldı. Basının da çokca ilgilendiği durum, hocanın susamıyor olmasından kaynaklandı. E hem hoca hem politikacı olunca tutamıyor kendini, konuş babam konuş! Öyle ki, hakkında verilen hükmün, kendi lehine doğacak sonuçları konusundaki yanlışın düzeltilmesi için bile yol gösterdi. Herkesler bu sıralar milletvekili olmak için yüksek yöneticilerin kapısını aşındırırken ve hatta ön seçimin yapılmaması için yapılanlara ses çıkarmazken, temiz siyaset yapalım, kötünün üstünü örtmeyelim gibi tuhaf, siyasete hiç uymayan çıkışları, önüne disiplin kurullarının kapılarını açtı.

Hoca konuştuğu için Parti Meclisi kınama cezası verilsin diye Yüksek Disiplin Kuruluna sevkini yaptı. Aradan birkaç gün geçti, önerilen cezanın Hocanın milletvekili aday adayı olmasını engellemediği anlaşılınca, bu kez Grup Yönetimi geçici ihraç edilsin de kazara milletvekili olup gelemesin diye Grup Disiplin Kuruluna sevk etti. Gerekçe aynı, çok konuşuyor. Ve ne yazık ki yönetim gene yanlış yaptı. Niye mi;

CHP Tüzüğünün 64/5.md.ne göre; Yasama girişimlerinin düzenli biçimde yürütülmesi ve Meclis çalışmalarında ve disiplinin sağlanması, Grup Yönetim Kurulu’nun görevidir (not-cümledeki bozukluk bana ait değil). CHP Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup İçyönetmeliğinde de Grup disiplin Kurulunun yetkileri, çalışma şekli yer alıyor. 78.madde ne diyor: Grup üyelerinin yasama çalışmaları dışındaki tutum ve eylemlerinden doğan parti suçları, MYK’nın isteği üzerine YDK’ca karara bağlanır. Gösterilen gerekçe Hocanın yasama faaliyetleriyle ilgili değil, dışarılarda bir yerlerde söyledikleriyle ilgili.

Birkaç gün sonra bu kez MYK’dan, YDK’ya sevkine diye bir karar çıkarsa hiç şaşmam. Hoca temiz, açık siyaset yapalım diyor ya, ben de, ne olur biraz usulüne uygun çalışalım, diyorum. E tabii bunun için azıcık okumak lazım. Okuyup doğru yöntemi uyguladığınızda sonucundan kimse memnun olmasa da kimse dalga geçemez.

Hocayı severiz-sevmeyiz, milletvekili olmasın, söyledikleri pek fena diyebiliriz. Bu düşüncelerimizin hiç biri yanlış usul ve kararı haklılaştırmaz. Bir gün bu ülkede, gerçekten demokrasiye inanmış, okuyan, doğru yol ve yöntemlerle objektif karar veren parti yönetimleri iş başına geldiğinde, iktidarlar da aynı niteliklere sahip olacak. Biz göremeyiz belki ya olsun. 

Av. Zühal Dönmez
CHP Eski YDK Üyesi

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları