‘Dağ’ı ‘Nefes’ filmiyle kıyaslayanlara kızmıyorum. O da çok güzel çekilmiş bir filmdi ama orada birçok askerin yaşadığı olaylar vardı. Bu filmdeyse biri kısa, diğeri uzun dönem askerlik yapan iki gencin öyküsü anlatılıyor. ‘Nefes’ bir tuvalse ‘Dağ’ bir sonraki sayfayı görmek için çıldıracağınız bir roman.
Canlandırdığım karakter Bekir, askerliğini uzun dönem yapmış, yaşadığı sorunlar sebebiyle askerliği uzamış dobra biri. Ben de 20 yaşında Denizli’de Bekir gibi 21 ay askerlik yapmıştım. Çekimler için eğitim almama gerek yoktu. Biz SAT komandosu doğmuşuz zaten.
Çekimlerde zar zor yürüdüğümüz, kimi zaman belimize kadar kara battığımız oldu. Ayaklarımız üşümesin diye folyo sarıyorduk ama yine de donuyorduk. Yüksek rakımdan, soğuktan ciğerlerim etkilendi, dudaklarım yara oldu, fenalaştığım da oldu. O zor koşullarda askerlik yapanların gerçekten neler çektiklerini iliklerimde hissettim.
Askerliğimi yapmış kadar oldum
ÇAĞLAR ERTUĞRUL (Oyuncu)Şu an tecilliyim ama çekimler sırasında neredeyse askerlik yapmış kadar oldum. Şehirli Oğuz karakterine hazırlanırken askerlik yapmış arkadaşlarımın tecrübelerinden faydalandım.
‘Uyum sağlama’ ve ‘hayatta kalma’ içgüdülerine odaklandım. Hergün ölüm kalım savaşı vermiş birinin yaşadığı korkuyu tecrübe etmeyen bilemez, sadece anlamaya çalışabilir.
Çekim olmadığı günler çarşı izni gibiydi
CENGİZ COŞKUN (Oyuncu)Karakterim dağda kalan iki askere hayatta kalmaları için direktif veren bordo bereli üst teğmen Tuğrul Tümen. Çekimler başlamadan 15 gün önce saç ve sakalımı bir
asker gibi kestirip üsteğmen Tuğrul Tümen imajına büründüm.
Daha sonra bordo berelilerle alakalı internetten bulduğum bilgiler üzerinde çalışarak, konuya hakim bir arkadaşımla zaman geçirdim ve o psikolojiyi kavramaya çalıştım. Üsteğmenin geçmişi ve yaşamış olabilecekleriyle ilgili kafamda bir hikaye oluşturup karakteri analiz ettim.
Askerliğimi yapmadım ama çekimler sayesinde yapmış kadar oldum. Çekimin olmadığı günlerin çarşı izninden farkı yoktu.