TÜSİAD

Turgut Ünlü: Peki; bu kara tablonun karşısında ne yapıyorsunuz? diye insanın sorası geliyor. Hiçbir yerde zararları yok, karları arttıkça artıyor. Bir kısmıda kaçıyor. Halka da ‘’demokraside’’ mavalı okunuyor.

Türk sanayici ve iş adamları başlığı (TÜSİAD) bizim kuşakta, ülkemizin en zenginlerinin (finans kapitalin) buluşma, karar alma, uygulama yeri olarak bir algı bırakmıştır. Ecevit Hükümeti’ni düşüren olarak TÜSİAD’ı biliriz.

Son zamanlarda TÜSİAD’dan yapılan her açıklamanın içinde mutlaka bir ‘’demokrasi’’ sözcüğü geçiyor. Ama icraat yok.

Son olarak 7 Ocak 2019 tarihli Cumhuriyet gazetesinde TÜSİAD başkanı’nın bir röportajı yayınlandı. Başkan Erol Bilecik özetle: ‘’Başarı demokraside. Güvenlik kaygıları ve kutuplaşma yabancı yatırımcıyı etkiliyor. 2019’da, finansmana erişim, nakit sıkışıklığı, kredi daralması sürecek. Büyümeyi %1, enflasyonu %17 olarak görüyoruz. Bu da işsizliği yükseltecek….’’

Peki; bu kara tablonun karşısında ne yapıyorsunuz? diye insanın sorası geliyor. Hiçbir yerde zararları yok, karları arttıkça artıyor. Bir kısmıda kaçıyor. Halka da ‘’demokraside’’ mavalı okunuyor.

‘’Niye böyle?‘’ diye insan sormadan edemiyor. Buna da kanımca en güzel yanıtı yine 8 Ocak 2019 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde Enver Aysever’le röportajında Prof. Korkut  Boratav vermiş: ’’Bizim burjuvazimiz lümpen, kapkaççı, fırsatçı ve asalak. ‘’Bana dokunmayan yılan bin yaşasın‘’ anlayışında. Rejim değiştirme operasyonlarının her aşamasına destek verdi. Kapitalist bir toplumun egemen sınıfı olma iddiasını yitirmiş.’’