loading
close
SON DAKİKALAR

31 Mart seçimleri ve TKP

31 Mart seçimleri ve TKP
Tarih: 07.01.2024 - 13:28
Kategori: Siyaset

Yerel seçimin önemi halkın ayağa kalkmasına yardımcı olacak bir enerjiyi ve örnekleri yaratma olanağı sunmasındadır. TKP buna odaklanmıştır.

Türkiye Komünist Partisi 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere sosyalizmi, eşitlik ve özgürlüğü, laikliği, bağımsız ve egemen bir Türkiye iddiasını temsil etmek için katılmaktadır. Komünist belediyecilik anlayışının hayata geçtiği örnekleri yaratıp bunları yaygınlaştırmak da sosyalist bir Türkiye hedefimizle doğrudan bağlantılıdır.

TKP’nin programı, ilkeleri, tarihsel hedefleri bellidir. Güncel siyasal başlıklara ilişkin tutumumuzu elbette sadece bu program, ilke ve hedeflerden hareketle belirleyemeyiz. Partimiz toplumsal dinamiklerin ve siyasi dengelerin ışığında, zamana ve koşula bağlı olarak çeşitli açılımlar yapmakta, farklı işbirlikleri ve ittifaklara yönelmektedir. Burada önemli olan program, ilke ve hedeflerimizle çelişkiye düşmemektir. Hiçbir güncel değerlendirmenin TKP’yi kendi varlık nedeninden uzaklaştırmasına izin vermeyiz.

TKP 31 Mart seçimlerinde bir yandan bazı belediyeleri kazanmak için özel bir çalışma içine girmekte, bazı yerlerde iz bırakacak ve kalıcı mevzilere dönüşecek sonuçlar almak için çaba harcamakta ve mümkün olduğu kadar çok yerde halka ait kaynakların rant ve kâr uğruna yağmalanmasına izin vermemek için belediye meclislerine üye sokma hedefiyle hareket etmektedir.

Partimiz Hatay-Defne ve İstanbul-Kartal’daki belediye başkan adaylarını kamuoyuna açıklamış durumdadır. Defne 6 Şubat depreminde en ağır yıkıma uğrayan ilçelerden biridir. Ancak TKP’nin Defne’deki varlığı ve etkisi depremin çok öncelerine dayanmaktadır. Depremden hemen sonra TKP’nin hayata geçirdiği dayanışma pratiği, başka yerleşimlerin yanı sıra ağırlıklı olarak Defne’de kendisini hissettirmiş ve büyük takdir toplamıştır. TKP, depremin bütün sonuçlarının hâlâ sürdüğü bu ilçeyi rantçı zihniyetten kurtararak ayağa kaldırma iddia ve sorumluluğu ile hareket ediyor. Defne’nin toplumsal ve kültürel dokusunu koruyarak, onu toplumcu bir yaklaşımla yeniden inşa etmek ancak komünistlerin üstesinden gelebileceği bir görevdir. Bu görevden kaçmıyor ve bu büyük iddiayla seçime hazırlanıyoruz.

Kartal ise Türkiye ve İstanbul’un emekçi karakterli geniş bir endüstri havzasında yer alan önemli bir ilçedir. Bugün Türkiye siyasetinde en temel mesele, beyaz ve mavi yakalılarla, emekli ve işsizlerle, hizmet ve imalat sektöründeki işçilerle, kamu ve özel sektör çalışanıyla çok geniş bir gövdeye sahip olan işçi sınıfının kendisini hissettirememesidir. Bu açıdan TKP’nin adayını ilk açıkladığı ilçelerden birinin Kartal olması rastlantı değildir. Kartal’da emekçi halkın çıkarlarını koruyacak bir yerel yönetim anlayışını hayata geçirmek yaşamsal önemdedir.

Partimiz önümüzdeki günlerde adaylarını açıklamaya devam edecektir. Bu adayların bir bölümü ilçe ya da belde belediye başkanlıklarını kazanabilecek adaylardır. TKP bu yerleşimlerde yüreği solda atanları, devrimcileri, yurtseverleri, diğer sol partileri aday çıkarmamaya çağırmaktadır.

Benzer bir biçimde Türkiye Komünist Partisi, başka sol partilerin kazanmak için yola çıktığı yerleşimlerde, hiçbir beklenti içinde olmadan bu adayı destekleyecek ve belediye başkan adayı çıkarmayacaktır. TKP bu adaylar etrafında yerel bir ittifakın ortaya çıkması olanağı doğduğunda bunu değerlendirecek ve katkı koyacaktır. Bununla birlikte, TKP belediye meclisi üyeliklerinde başka hiçbir partiden aday göstermeyecek tüm Türkiye’de meclis seçimlerine TKP listelerinden katılacaktır.

On yıl önce Ovacık’ta başlayıp daha sonra Dersim-Tunceli merkezde başarıyla süren ittifak burada ayrı bir başlık altında incelenmeyi hak etmektedir. 2014 yılında Ovacık’ta TKP adayı olarak seçime girerek kazanan Sayın Fatih Mehmet Maçoğlu, 2019’da aynı başarıyı Dersim merkezde yinelemiş, halkımız Türkiye’nin her yerinde büyük bir heyecanla ve “Komünist Başkan” yakıştırmasıyla bu başarıyı olumlamıştır. Bilindiği gibi, Sayın Maçoğlu, TKP üyesi değildir. 2014 ve 2019 seçimlerinde TKP’nin de içinde olduğu bir ittifakın adayı olarak TKP’den aday olmuş ve seçilmiştir. Maçoğlu’nun yarattığı heyecan ve ilginin önemli bir kaynağı TKP’den aday olup seçilmesidir. Bunun yanı sıra Sayın Maçoğlu’nun dürüst, çalışkan, açık sözlü ve halkçı kişiliği genel olarak komünizmin meşruluğunun ve özel olarak TKP’nin etkisinin artırmasına yardımcı olmuştur.

Türkiye Komünist Partisi ve Sayın Maçoğlu’nun da mensubu olduğu Sosyalist Meclisler Federasyonu yaratılan bu ilgi ve heyacanın 2024 yerel seçimlerinde daha ileri noktalara taşınması için bir değerlendirme süreci içine girmişlerdir. Bu değerlendirme gerek TKP gerekse SMF açısından yerel seçimlere ilişkin diğer başlıklardan daha farklı ve özgün bir karakter taşımaktadır.

SMF, seçimlerde bir dizi yerellikte hangi ittifaklarla hareket edeceklerini ve sayın Maçoğlu ile ilgili yaklaşımlarını içeren değerlendirme sürecini tamamlamış ve kamuoyu ile paylaşmıştır. Buna göre Fatih Mehmet Maçoğlu’nun Türkiye Komünist Partisi’nden İstanbul-Kadıköy belediye başkanlığına adaylığı konusunda bir görüş ortaya çıkmıştır.

Türkiye Komünist Partisi’nin konuyla ilgili değerlendirme süreci devam etmektedir. Gerek sayın Maçoğlu, gerekse SMF temsilcileri ile anlık ve samimi bir biçimde ayrıntısıyla paylaştığımız bu değerlendirmeleri ana hatlarıyla kamuoyuna yansıtmak gerektiğini düşünüyoruz.

Türkiye Komünist Partisi, Fatih Maçoğlu’nun şahsında somutlanan ve toplumun geniş kesimlerinde ilgi çeken özelliklerin Türkiye’nin birçok açıdan gurur kaynağı olan Dersim özgünlüğünden daha farklı koşullarda ve daha geniş bir ölçekte kendisini sınaması gerektiği düşüncesini paylaşmaktadır. Konuyla ilgili olarak dostlarımızla bir yıldan uzun bir süredir görüş alışverişi içindeyiz. Bununla birlikte Kadıköy, TKP’nin bu bağlamda gündeminde olan bir ilçe değildi. Kadıköy’de yıllara dayanan bir çalışmanın ürünü güçlü bir örgüte sahip olmakla birlikte partimiz sayın Maçoğlu’nun İstanbul ya da İzmir’de başka ilçelerde aday olması gerektiği düşüncesiyle hareket etti. Kuşkusuz sayın Maçoğlu ve SMF’nin bu konudaki tercihlerine saygı duyuyoruz.

Bu aşamadan sonra TKP kendi içindeki değerlendirme sürecini en kısa sürede tamamlayacaktır. Bu değerlendirme süreci Ovacık ve Dersim’de gerçekleşen ve bütün sorunlara rağmen yapıcı bir biçimde varlığını sürdüren ittifakın ve yerel yönetimler pratiğinin kapsamlı bir muhasebesini de içermektedir. Bu muhasebenin, yalnızca TKP değil, bütün ittifak bileşenleri açısından bir zorunluluk olduğu açıktır.

Değerlendirmemizin önemli bir diğer boyutu ise Kadıköy önerisine ilişkin olacaktır. Partimiz yaptığı ön değerlendirmede Kadıköy’de sağlam ve devrimci bir program, planlı ve kişilere değil kolektif akla dayanan bir çalışma kültürü, Kadıköy’ün sorunlarına ve ideolojik-kültürel yapısına hâkim olan yetkin bir ekip ile Türkiye’nin önüne yeni, ikna edici ve enerji veren bir örnek konabileceği düşüncesindedir. Ancak bu şekilde zorlukların ve daha önce defalarca karşılaştığımız engelleme girişimlerinin üstesinden gelinebilir. Bu bağlamda TKP aklını, örgütlülüğünü ve kadrolarını harekete geçirme istek ve kabiliyetine sahiptir. Önemli olan sağlıklı bir zeminin en kısa sürede yaratılması ve popülizmle ilkesizliğin kol gezdiği bir siyasal atmosferde farklı bir çalışma tarzının hayata geçirilmesidir. TKP’nin değerlendirme sürecinin esasını bu zeminin yaratılması oluşturmaktadır.

Kadıköy’de “komünist bir belediye” örneğinin yaratılması hedefinin, ilçedeki bütün devrimci güçlerin yapıcı desteğine gereksinim duyacağı açıktır. Bu saptama bir çağrı anlamına da gelmektedir. TKP, Fatih Maçoğlu örneğinin özgünlüğünü bilmekte, dolayısıyla dar parti çıkarları ile hareket etmemektedir. Partimiz geride bıraktığımız aylarda sayın Maçoğlu’nun hangi partiden aday olacağına ilişkin tartışmalara hiçbir biçimde girmemiş, dahası bu konuda ortaya çıkabilecek başka tercihlere saygı duyacağını da dostlarımıza iletmiştir. Bununla birlikte TKP, toplumda Fatih Maçoğlu ile ilgili ortaya çıkan olumlu izlenimin kaynakları konusunda net bir fikre sahiptir. Benzer bir yaklaşımın SMF’li dostlarımızda da olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla TKP, bu özgünlüğü hesaba katarak, geniş bir ortaklaşmanın sağlanması için üzerine düşeni fazlasıyla yapacak ancak bu izlenime zarar verecek bir siyasal ve ideolojik dağınıklıktan kesinlikle uzak duracaktır.

Son olarak TKP, yerel seçimlerin önemini teslim ederken, işçi ve emekçi kitleleri seçimlerin ötesini de hesaba katmaya çağırmaktadır. Yerel seçim yoksulluğu, işsizliği, adaletsizliği, geniş kapsamlı bir savaş riskini, yobazlığı ne yazık ki ortadan kaldırmayacak. Yerel seçimin önemi halkın ayağa kalkmasına yardımcı olacak bir enerjiyi ve örnekleri yaratma olanağı sunmasındadır. TKP buna odaklanmıştır.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları