loading
close
SON DAKİKALAR

ABD neyin peşinde?

ABD neyin peşinde?
Tarih: 17.10.2011 - 13:29
Kategori: Dünya

ABD yönetimi ve istihbarat yetkililerinin İran’a yönelik suçlamaları devam ederken bu suçlamaların niyeti de sorgulanmaya başlandı.

Geçtiğimiz hafta FBI Başkanı Robert Mueller ve Adalet Bakanı Eric Holder, İran’ın ABD toprakları üzerinde Suudi Arabistan Büyükelçisine suikast düzenleme planları yaptığını iddia etmişti. İddialar, İran uyruklu Amerikan vatandaşı Mansur Arbabsiar’ın geçtiğimiz hafta içi Washington’da çıkarıldığı mahkemede yaptığı ‘itiraf’lar üzerine ortaya çıkmıştı.

Hamaney sert çıktı

ABD cephesinden yükselen iddialara ve Başkan Barrack Obama’nın “İran’dan cevap bekliyoruz” şeklindeki açıklamalarınaysa İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney sert tepki gösterdi.

Dün halka hitap eden Hamaney, ABD’nin suçlamalarını “anlamsız” olarak niteledi. Hamaney, “ABD sürekli komplo teorileri uydurarak, Tahran yönetimine karşı bir propaganda kampanyası yürütüyor” dedi.

İran’dan gelen tepkiler bununla da sınırlı kalmadı. İran İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Muhammed Kerim Abidi, ABD’nin son suçlamasının birkaç bilinmeyenli bir denklem olduğunu belirtti. Abidi, suçlamanın amaçlarından birinin ‘Wall Street’i İşgal’ eylemlerini gölgelemek olduğunu öne sürdü.

Bölgede yaşanan halk ayaklanmalarında ABD ve Suudi Arabistan’ın İran’a karşı kaybettiklerini söyleyen Abidi bu senaryonun İran’dan intikam almak için yaratıldığını ifade etti. Abidi, bu senaryoyu ileri sürenlerin bedelini ödemeye de hazır olmaları gerektiğini söyledi.

“Mantıksızlık”

Öte yandan ABD’ye yönelik eleştiriler İran cephesiyle de sınırlı kalmadı. ABD’de yayımlanan Foreign Policy dergisinden Stephen Walt ‘Burada mantıklı olmayan bir şey var’ başlığıyla yayınladığı  makalesinde, ABD hükümetinin Suudi Arabistan’ın Washingon Büyükelçisine suikast girişimi şeklinde gündeme getirdiği iddiaları “Barack Obama hükümeti ve özellikle de Adalet Bakanı bu iddiayla ilgili geçerli bir belge sunamadığı takdirde bu konu da, zamanında Ulusal Güvenlik Konseyi’inde Colin Powell’ın ortaya attığı Irak’ta toplu imha silahları bulunduğu iddiası örneğinde olduğu gibi ABD hükümetinin siyasi bir gafına dönüşecektir” diye kaydetti.

Yazı daha sonra şunu vurguladı: “Bir de şu sorun var: (suçlanan İranlı) “Mansur Arbabsiar”la ilgili suçlara baktıkça olayın bütünü konusundaki kuşkular da o derece artıyor. Aslında bizim, İranlı yetkililerin böyle bir girişim için hiç güvenilmeyecek ve muhtemelen de deli olan “Arbabsiar” gibi bir şahısa başvurduklarını düşünmemiz çok şaşırtıcı bir durum. Bu mesele üzerine düşündükçe gerçeklik ihtimalinin payı giderek azalıyor.”

ABD, Yeni bir savaş nedeni uydurur mu?

El Cezire’de Pepe Escobar da benzer endişeleri dile getirdi. Escobar, yaratılan senaryoyu uydurma olduğu belli bir bahane olarak niteledi ve tüm bunlar bir casus belli(savaş nedeni) olabilir mi diye sordu. ABD Adalet Bakanı Eric Holder’ın Meksika’daki uyuşturucu kartellerine yönelik düzenlenen “Hızlı ve Öfkeli Operasyonu”nda yalan söylediğine dair çıkan iddiaların ayyuka çıktığı bu dönemde ABD’nin İran ve El Kaide soslu bu suçlayıcı senaryoyla ekonomik krizi, Wall Street’i İşgal eylemlerini, Holder’ın skandallarını, Afganistan’da 10 yıldır süregelen savaşı ve Arap Baharı’nı sonlandırmaya yönelik Suudi etkisini gölgede bırakmayı planladığını düşünen Escobar, böylesi bir senaryonun Irak savaşını çıkartan Bush ekibinin bile aklına gelmeyeceğini belirtiyor.

The Independent’tan Patrick Cockburn da benzer şüpheleri taşıyor. Suikast planında adları geçen İran asıllı Amerikan vatandaşları Mansur Arbabsiar ve Golam Şakuri’nin şüpheli geçmişlerine dikkat çeken Cockburn, yaklaşan seçimler öncesi Obama’nın oy peşinde olduğunu hatırlatarak İran’ın bu dönemde atacağı adımlara dikkat etmesi gerektiğini belirtiyor. Cockburn, Obama hükümetinin iç politikadaki endişeleri sebebiyle İran’la gerilimi yükseltebileceğini ama Ortadoğu’da zayıflayan pozisyonu sebebiyle savaşı göze alamayacağını da dile getiriyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları