loading
close
SON DAKİKALAR

AKP'den AİHM’in Demirtaş kararıyla ilgili açıklama: Hukuk sistemimiz değerlendirecektir

AKP'den AİHM’in Demirtaş kararıyla ilgili açıklama: Hukuk sistemimiz değerlendirecektir
Tarih: 23.12.2020 - 09:09
Kategori: Siyaset

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AİHM'in Selahattin Demirtaş kararıyla ilgili açıklama yaptı. Çelik, "Hukuk sistemimiz gerekçeli kararı değerlendirecektir. Değerlendirmesine göre bir yaklaşım üretilecektir" dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) gündemine ilişkin açıklamalar yaptı.

Çelik'in açıklamaları şöyle:
"-PYD/YPG, Suriye’nin kuzeyinde, aynı şekilde Irak’ın kuzeyinde oradaki yerleşik halklara, ister Türkmen olsun, ister Arap olsun, ister Kürt olsun katıksız bir şekilde, ayırt etmeksizin bu düşmanlığı sürdürüyor. PKK’nın orada kurmaya çalıştığı totaliter yapıya boyun eğmeyen herkes bu düşmanlıktan nasibini alıyor. En son da Kuzey Irak’taki Kürtlerin yaşadığı bölgedeki, oradaki güvenlik güçlerine saldırarak aslında bölgede ne kadar çok boyutlu bir istikrarsızlık unsuru olduğunu bir kere daha ortaya koymuş oldu. PKK ile mücadele ve diğer terör örgütleriyle mücadele 7 gün 24 saat esasına göre kesintisiz bir biçimde ve hiçbir gevşeme olmadan, hiçbir yavaşlama olmadan aynı şekilde devam edecektir.

-(CHP’nin Covid-19'la mücadele eleştirileri) Onlardan bir hakkaniyet beklemiyoruz, onu geçtik artık. Başka bir alemde yaşıyorlar, başka bir paralel evrende yaşıyorlar. Türkiye elindeki imkanlarla hem Türkiye’deki vatandaşlarımızın sağlığını korumak bakımından hem dünyada ihtiyacı olanlara ulaşmak bakımından etkili bir mücadele ortaya koydu.

-Virüsün mutasyona uğradığı haberlerinin ardından İngiltere, Danimarka, Güney Afrika, Hollanda gibi ülkelere uçuşları durdurduk. Hali hazırda 96 ülkeyle uçuşlarımız düzenli olarak sürüyor, ama Covid'le ilgili bir tehdit veyahut da yönetilmesi gereken süreç ortaya çıktığı zaman hiç şüphe yok ki bu tedbirler alınacaktır.

-(Belçika Temsilciler Meclisi’nin Yukarı Karabağ kararı) Mesajımız nettir. Bunun hiçbir hükmü yoktur, geçersiz, haksız, hukuksuz, hakkaniyetsiz ve gayrimeşru bir karardır. Bu tamamen tek yanlı, diasporadaki birtakım aşırı Ermeni söylemleri çerçevesinde bir ülkenin Temsilciler Meclisi’nin nasıl manipüle edildiğini göstermekten öteye gitmez.

-Minsk Grubu içerisinde yer alan Fransa, sürekli olarak kendisini Türkiye’nin karşısında konumlandırmaya çalışan tutum içince. Bunun bu meselelere hiçbir faydası yok. Eğer Fransa bu meselelerde sağlıklı bir rol edinmek istiyorsa, yani bunların hepsi bir rol edinme kaygısının gayretiyse onun yolu bu da değil. Türkiye ile doğru zeminlerde, doğru bir dille konuşmak, her zaman diplomatik çözüm yollarının arayışı içerisinde olmak en doğru yoldur. Onun dışında fanatik Ermeni çıkarlarının yönettiği, Kafkaslar’daki barışı tehdit eden yaklaşımların hiçbirinin bundan sonra sonuç almayacağı bellidir.

-Artık kendi dua etmek için gittiği kiliseden bile kovulan, bakanları istifa eden bir Ermenistan Başbakanı var. Bu radikalizmin, bu saldırganlığın Ermenistan’ı getirdiği yer, net bir şekilde bir çöküştür. Dolayısıyla bu aslında Ermenistan’ı diasporanın da nereye sürüklediğini, birtakım radikal siyasetçilerin de nereye sürüklediğini net bir şekilde göstermesi gereken bir meseledir ya da Fransa’daki bazı siyasetçilerin Ermenistan’ı yine aynı maceralara sürüklemek için teşvik ettiğini, cesaretlendirdiğini gösteren bir yaklaşımdır. Bütün bunlar sağlıklı sonuçlar doğuracak işler değil.

-(Kılıçdaroğlu'nun çiftçilerle ilgili açıklamaları) Çıkıp her gün belli bir toplumsal kesimi ‘siz niye AK Parti’ye oy veriyorsunuz’ diye tehdit etmek, bunun eleştiriyle, demokratik bir hakla alakası yok. Bu bildiğimiz antidemokratik bir tehdit yaklaşımıdır. Siz kutuplaşmayı eleştirirken çok daha ötesine geçen, doğrudan toplumun belli bir kesimine karşı, zaman zaman işçilere, zaman zaman öğretmenlere, bugün de çiftçilere karşı düşmanlık üreten bir dil kullanıyorsunuz. Bu dil, zehirleyici bir dil. Vatandaşı ‘oy veriyor’ diye eleştiremezsiniz, vatandaşın iradesi ve oyunun başımızın üstünde yeri var. Siz, bir partinin politikalarını eleştirmek için partiye oy veren vatandaşları hedef gösteriyorsanız, asıl totaliter yaklaşım budur, demokratik olmayan yaklaşım budur, tehdit siyaseti budur. Hiç kimse unutmasın memleketin sahibi vatandaşımızdır. Bu tehdit siyasetine karşı her alanda, her zeminde mücadele etmeye devam edeceğiz. Kendilerini siyaset üstü gördükleri vesayet zamanları, kendilerini her türlü siyasi yapının üstünde, nihai karar verici olarak gördükleri o statüko sona ermiştir.

- Türk hariciyesini, Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde, Cumhurbaşkanlığı döneminde güçlendirmek, diplomatlarımızı dünyada etkili aktörler haline getirmek, uluslararası kuruluşlarda temsillerini artırmak, özellikle de kadın diplomatlarımızın sayısını artırmak, büyükelçiliklerimizin sayısını artırmak, Afrika vizyonu ortaya koymak, Latin Amerika vizyonu gerçekleştirmek konusunda çok devrimci adımlar atılmıştır.

* Türk hariciyesinin kendisini tam olarak ifade edebileceği, ifade kanalları, yapılar oluşturulmuştur. Türk hariciye teşkilatımız, gurur duyduğumuz bir teşkilattır, dünya çapında gözümüz kulağımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarını, hak ve menfaatlerini korumak için temsilcilerimizdir. Genel itibarıyla son derece verimli çalışıyorlar. Onlara da siyasi irade sahip çıkmaktadır.

(Cezaevlerinde çıplak arama) Cezaevlerindeki ve diğer yerlerdeki arama prosedürleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına, Anayasa Mahkemesi kararlarına, diğer içtihatlara uygun bir şekilde yapılıyor. Ayrıca bütün bunlar denetleme mekanizmalarımız tarafından da her gün denetleniyor, her gün takip ediyor. İşkenceye sıfır tolerans ilkesi hakkında herhangi bir zaaf ve gevşeme yoktur. Hiç kimse boş yere adliyeyi, güvenlik teşkilatlarını zan altında bırakan yanlış, haksız, hukuksuz işlere girmesin. Siyasilerin daha özenli dil kullanması gerekir.

-(Bahçeli'nin HDP'nin kapatılması çağrısı, Numan Kurtulmuş'un açıklaması) Cumhur İttifakı içerisinde farklı bir yaklaşım yok. Numan Bey, terör propagandasının engellenmesi gerektiğini, terörle ilgili olarak siyasetçilerin kendisini ayrıştırması gerektiğini, bu ayrıştırma söz konusu olmadığında bunun meşru kabul edilmemesi gerektiğini söylüyor.

Sayın Bahçeli’nin de zaten söylediği bunlara müsaade edilmemesi gerektiği şeklinde. Dünyada farklı modeller de var. Mesela bu tip terör örgütü propagandası yapanların milletin vergilerinden hazine yardımı almasının engellenmesi gibi. Size bu genel çerçeveyi çiziyorum. MYK’da herhangi bir değerlendirme yapılmadı. Geçmişte sivil siyaset alanının vesayet kurumlarından korunsun diye parti kapatmayı zorlaştıran biziz.

(AİHM'nin Demirtaş kararı) Yaklaşık 100- 150 sayfalık bir gerekçeli kararı var. Tabii ki gerekçeli kararı hukuk sistemimiz değerlendirecektir. Hukuk sistemimizin değerlendirmesine göre bir yaklaşım getirilecektir” yanıtını verdi.

(İyileştirilmiş ve geliştirilmiş parlamenter sistem tartışması) Parlamenter sistem bir tek AK Parti döneminde sağlıklı şekilde işletilmeye çalışıldı, orada da AK Parti kapatma davası ile karşı karşıya kaldı. Muhtıra teşebbüsü ile karşı karşıya kaldı. Mesele başkanlık sistemi midir, başkanlık sisteminin başında Tayyip Erdoğan’ın olması mıdır? Bu net. Netice itibarıyla arzu ettikleri kuvvetler ayrılığı, gerçekten sistem konusunda bir tartışma yapmak değil, tamamen Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni savunmasına karşı sadece eleştirel bir alan açmak. Parlamenter sistem varken de ‘getirin teklifinizi’ denildiğinde hiçbir şey getiremediler, ortaya hiçbir şey koyamadılar. Sadece çeşitli sivil toplum kuruluşlarında ya da bazı hocalarımızın yaptığı o zamanki anayasa çalışmaları söz konusu olduğunda onları bile sağlıklı bir şekilde ele alıp da masaya koyamadılar. Çünkü esasına bakarsanız kuvvetler ayrılığı, demokratik sistemin iyi işleyişi hiçbir zaman işlerine gelmedi. Bugün de gelmiyor."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları