Akşener: Bu tıyneti bozuk iktidardan yüz çevirme zamanı geldi

"-Madem 24 Haziran'da HDP seçmeni bizi destekledi, HDP'ye kim oy verdi? Biz bu matematik hesaplarından beynimiz yandığı için demokrasi mücadelesi verdik parti kurduk. Bahçeli'nin rahatını bozduk. İktidarıyla muhalefetiyle bütün partiler 17 yılda siyasetteler. Tek başlarına tabloyu değiştirmeye güçeri yetseydi bugüne kadar seçimde değiştirilerdi. Tabloyu İYİ Parti değiştirdi. Bu başarımızın başkalarına ciro etmesine müsaade etmeyiz.

-Erdoğan ve ortaklarının körüklediği toplumsal kutuplaşma milletimizn başındki en büyük beladır. Kin, nefret, ayrışma dilinden vazgeçin. Biz onlara uymayacağız, arkadaşımızla, eşimiz dostumuzla ayrışmayacağız.

-17 yıllık tiyatronun perdesi İstanbul'da kapandı. Milet sözünü söyledi. Her insanımızı candan bileceğiz, kimsenin şerefine, izzetine söz etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz.

-Bir ucube sistem getirdiler başkan var sistem yok. Cumhur var Cumhuriyet yok. Üniversite var eğitim yok, damat var ekonomi yok. Bahçeli var huzur yok. Erdoğan var hizmet yok. Hani o 200 TL’lik banknot varya basıldığı zaman onla 133 dolar alınıyordu şimdi onunla 33 dolar alınabiliyor. Hadi oradan be. Milletin canını çıkardınız.

-Kanun Hakkında Kararnameyle Merkez Bankası Başkanını görevden aldılar. Çünkü damat bey bütçe açığı hedefinin yüzde 80’ini doldurdu. Şimdiyse gözlerini ihtiyaç akçesine diktiler buna karşı çıkan bir bürokratı görevden aldılar. Görevden almanız gereken kişinin damadınız olduğunu herkes anlıyor siz de görün. Cumhurbaşkanlığı sisteminde inat ettiğiniz sürece bu iş iyiye gitmeyecek.

-Memur ve emekliye düşük zam yapmak için suyu kaynağından kestiler. Enflasyonu düşük gösterdiler. Kağıt üzerinde düşürdükleri enflasyon pazarda çarşıda düşmüyor. Emekliye 60-70 TL zam yapıyorlar, utanmanız da mı yok? Çaya, şekere, elektriğe, mazota zam yapınca tarifeye yüzde 15’ten emekliye gelince yüzde 5’ten zam açıyorsun.

-Kendi hayatımda 5 yıldır yaşadığım şeyleri sizlerle paylaşmak istiyorum. 7 Haziran 2015 seçimleri damadın kardeşinin yönettiği Erdoğan'ın sahibi olduğu söylenen tv kanalında 'bir kadına yakışmayacak kaseti var' dendi. Önce bütün vücudum uyuştu, sonra acaba bir hatam mı var diye baktım. 45 dakika kendimi bilemedim. Saklanmak istedim sonra kalktım ben Hz. Ali'yi çok severim. Medet ya Ali, Allah'ım yardım et, dedim. Kalktım ve mücadeleye başladım. 4 gün sonra sayın Erdoğan aradı. 5. gün sayın Bahçeli bir kadın genel başkan yardımcısını gönderdi. Dedi ki 'kasetlerle ilgili arkadaşlarımıza yönelik zamanında yapılan kumpasla ilgili bütün bedelleri ödedik. Kendini üzmesin kaseti olsa ne gam. Onunla yolarımızı ayırmayacağız' dedi. Sonra işin ucunu bırakmama kaarım sebebiyle mücadeleye devam ettim. Mahkemeyi sonun kadar takip ettim. Bir kadın hakim sayın Erdoğan'dan korktuğunda bu 3 iftiracıya beraat verdi. Yani sayın Erdoğan devri iktidarınızda eşiniz kızını ve her kadın için 'birinden duydum bir kadına yakışmayacak kaseti varmış' demek serbest kaldı, övünün.

-1 Kasım seçimleri oldu. 1 Kasım seçimlerinden sonra sayın Koray Aydın, sayın Özdağ ben bir yola çıktık. Bütün arkadaşlarımıza çirkin iftiralar atıldı. Ama sadece bana cinsiyetim üzerinden çok çirkin şeyler yapıldı. Bugün bir arkadaşımızı sayın Bahçeli çağırdı. Evimin önünde çekilmiş bir fotoğrafı gösterdi, 01 plakalı bir otomobille beni izlettiğini söyledi. Arkasından terbyemin müsaade etmeyeceği bir söz söyledi. Kongreler yaptık, başaramadı. 19 Haziran kongresi oldu. Bir MHP genel başkan yardımcısının sekreteri, bir başkasının yeğeni torunumun gayri meşru olduğunu yazdı. Bem bu işi hukuki olarak sıkı takip ettim. Sayın Erdoğan devri iktidarınızda emniyet teşkilatınız IP numarasını bulamadılar, bulacak imkanları olmadığını söylediler. Bugün artık canı isteyen 9 aylık bir bebeğe gayri meşru diyebiliri serbest bıraktınız, övünün.

Semih Yalçın'a çok kızdınız kızmayın. Celal Adan var. Çıktık yola hepimize nesebi gayri sahih dedi. Metin Ergun kardeşm mahkemeye verdi, bu kişi beraat etti. Yani sayın Erdoğan devri iktidarınızda nesebi gayri sahih demek serbest kaldı, övünün.

Gelelim malum arkadaşa. Bu kişinini her bir kişiye verdiği dair verdiği beyanatın içinde o kişi kadınsa mutlaka bedeni üzerinden bir küfür vardır. Ben de bir psikiyatrist arkadaşıma sordum. Hocam ilginç bir tanı koydular ama söylemeye edebim müsaade etmiyor. Bu kişi de deflarca mahkemeye verdik bugün de vereceğiz. Sayın Erdoğan'ın hakimleri bu kişiyi beraat ettirecekler. Bu kişinin sözleri suç olmaktan çıkacak. Sayın Erdoğan bir gün devran döner aynı sözler sizlere söylenir.

5 yıldır kadın olarak bedenim üzerinden analarımızın ruhları incindi. Bize, erkeklerimizin eşlerine sövüldü. Ama delikanlı gibi çıkıp yakamıza mertçe yapışan olmadı.

AK Partili kadınlarımıza sesleniyorum, gel kardeşim artık kucaklaşalım. Bu tıyneti bozuk iktidardan yüz çevirme zamanı geldi. Seçim zamanı bacımız anamız, git bayrak, çay dağıt. Seçim bittiğinde kızıma gelinime iş deyince 'bugün git yarın gel'. Bunlar size ancak türbe ziyareti yaptırır. 3 kuruş destek verir o da yandaş marketi zengin etmek için. Hele bir iktidara gelelim kadına nasıl değer verilirmiş görürsünüz. Bu memleketi gençlerle, kadınlarla en güzel yerlere getireceğime söz veriyorum.

-Cennet gibi bir ülkemiz var şuursuz bir yönetim anlayışı var. Ben ilkokuldaydım en büyük tehlike erozyondu, babaanne oldum hala erozyon. Dere yataklarına bina dikiyorlar. ODTÜ'de olanları biliyorsunuz. Öğrencilerin 50 yıldır büyüttüğü ağaçları kesip yurt yapıyorlar. Yurt yapacak başka yer mi yok? O yurdu oraya yapmazsanız müteaahidiniz daha mı az kazanacak? Allah sizi ıslah etsin. Bizim kavgayla gürültüyle kaybedecek vaktimiz yok. Gecekonduların, genç işsizlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Emeklilierin, emeklilikte saraya takılanların sesi olmaya devame deceğiz. Siyasete seviye gelecek. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar. Çözüm üreten, yol gösteren muhalefet anlayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Biz onlara uymayacağız, göreceksiniz onlar mecbur kalıp bize uyacaklar. Kimse umutsuzluğa kapılmasın, iyiler mutlaka kazanacak. İYİ Parti'nin olduğu yerde umut var olacak. Bize durmak, dinlenmek, tatil yok. Milletimizle ayn güneşin altında buluşmak için çalışacağız."