loading
close
SON DAKİKALAR

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Balık; 'Halk bırakın ev sahibi olmayı artan kiralardan fiyat artışlarından çadırda bile yaşayamayacak durumda'

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Balık; 'Halk bırakın ev sahibi olmayı artan kiralardan fiyat artışlarından çadırda bile yaşayamayacak durumda'
Tarih: 22.05.2022 - 17:59
Kategori: Sendika

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu “ARTAN KİRA VE KONUT FİYATLARINA DUR” demek için alanlara indi. Basın açıklaması 22 Mayıs 2022 Pazar günü Beşiktaş Barbaros Meydanı (Beşiktaş Vapur iskelesi) Saat: 14:00'da yapıldı.

“ARTAN KİRA VE KONUT FİYATLARINA DUR” 

Birleşik Kamu İş İstanbul İl Başkanı / Eğitim İş İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Alkoç Turan Başgönül basın açıklmasını okudu;

Değerli İstanbul’lular, değerli emekçiler, sayın genel başkanım, sayın milletvekillerim, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve belediyelerimizin değerli temsilcileri, konfederasyonumuzun myk üyeleri, sendikalarımızın genel başkanları, genel merkez yöneticileri, şube başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, değerli basın emekçileri hepinize hoş geldiniz diyor, mücadelemizin şehri İstanbul’umuzdan İstanbul örgütümüz adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli İstanbul’lular, AKP iktidarı döneminde işsizlik artmış, siyasi ve ekonomik istikrarsızlık da tavan yapmıştır. Enflasyon çift haneli rakamlara ulaşırken, yoksulluk artmış ve emekçilerin yaşam koşulları günden güne katlanarak kötüleşmiştir.  AKP iktidarının kamu çalışanlarını, emeklilerini ve halkımızı açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiği, açlık, sefalet ve yoksulluk zammı yetmezmiş gibi, ülkemizi adeta bir mülteci kampına çevirme sevdası konut fiyatlarında ve kiralarında da talep patlamasına sebep olmuştur.  Sığınmacılara yapılan yardımlar, tanınan ayrıcalıklar ve para ile vatandaşlık satılması gibi nedenlerle, büyük şehirlerin nüfus yapısı bozulmuş, bunun yanı sıra konut sıkıntısı da yaşanmaya başlamıştır. Bütün bu sebeplerle son 1 yılda konut kiraları ve fiyatları da neredeyse 5 kat yükselmiştir. Ayrıca, Ekonomi bilimi ile inatlaşan AKP iktidarının yarattığı dar boğaz inşaat sektörü maliyetlerini yüzde 150 oranında artırarak neredeyse sektörü durma noktasına getirmiştir.

Değerli İstanbullular, Sayın Basın mensupları;

Bugünlerde enflasyon araştırma grubu Enag’a göre gerçek enflasyon yılbaşından bu yana, 4 ayda toplam % 42, son 12 ayda ise  % 157 olarak gerçekleşerek yıllık üçlü rakamlara ulaşmıştır.  Bu yüksek enflasyondan konut fiyatları ve kiraları da payını fazlasıyla almıştır.  Emekçilerin harcamaları içinde ki en büyük kalemi ise malesef kiralar oluşturmaya başlamıştır.

Halk kira ödemekte ve ay sonunu getirmekte zorlanırken, geçtiğimiz ay tam da bu sıkıntılı dönemde, AKP'li Cumhurbaşkanı Türkiye’deki konutları yurtdışına pazarlayan gayrimenkul şirketlerine, 1.8 milyon liraya kadar reklam desteği verilmesine ilişkin bir kararı daha imzalamış, bütün bunlar yetmezmiş gibi Ticaret Bakanlığının da geçtiğimiz haftalarda yaptığı düzenleme ile yabancıya konut satışını döviz kazandırıcı hizmetlerin kapsamına alması, ileriki günlerde konut fiyat ve kiralarının daha da artacağını bizlere göstermektedir.

Son olarak, geçtiğimiz günlerde hükümet bir lira için ekmek kuyruklarında, Ayçiçek yağı kuyruklarında bekleyen halkımıza, 0,99 faiz oranı ile 1 milyon TL tutarında 10 yıllık vadeli konut kredisi müjdesi vermektedir.

1 milyonun aylık taksit ödemesi 14 bin 277-TL,

En düşük memur maaşının 5 bin 804 TL,

Asgari ücretin 4 bin 250-TL,

Ortalama emekli maaşının 3 bin TL,

Açlık sınırının 5 bin 323-TL,

Yoksulluk sınırının ise 17 bin 340 TL olduğu, günümüz ekonomik şartlarında hangi memur, hangi emekçi, hangi çiftçi ödeyebilecektir bu rakamı. Biz söyleyelim, bu rakamı ödese ödese ancak 3-5 yerden aldıkları ballı kaymak maaşlarla gelirleri toplamda 100 binleri geçen yandaşlar ödeyebilecektir.

Memur ve emekli maaşları ile bu kira ve kredi tutarlarının ödenmesi neredeyse imkânsızdır. Hal böyleyken, kamu emekçilerimiz İstanbul’dan ve büyükşehirlerden tayin isteme eğilimi içerisindedir. Eğer bu büyük sorun acil bir şekilde çözülmez ise İstanbul’da kamu personeli açığı adeta bir çığ gibi büyüyecek ve kamu idaresi büyük bir kriz ile karşılaşacaktır. Bunun sebebi ise yönetilemeyen ekonomi politikaları nedeniyle enflasyon canavarının Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar emekçilerin canını yakmasıdır. AKP iktidarının akla ve bilime uygun bir şekilde üretim, yatırım ve düzgün bir para politikası üretmemekte ki ısrarı son bulmadıkça ekonomik krize de hiçbir şekilde çözüm üretilemeyecektir.

Değerli İstanbullular, kıymetli Basın emekçileri;

Büyükşehirlerde,  yüksek kiralar, konut fiyatları ve enflasyon karşısında, aileler artık evlerinin odalarını kiraya vermeye başlamış, İstanbul’da bir oda fiyatı yaklaşık 4.000-TL’yi bulmuştur. Suriyelilere, sığınmacılara 200 bin ücretsiz konut yapanlar, tüm faturayı halkımıza kesmiş, yönetilemeyen ekonomi politikalarıyla önce öğrenciyi, şimdi de kamu emekçilerini çadıra mahkûm etmişlerdir.

Değerli İstanbullular, AKP İktidarı acilen ciddi ve somut adımlar atmalı ve milyonlarca gencimizin, yurttaşımızın işsizlik sorununu çözmelidir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak;  AKP iktidarının işsizlik ve enflasyon rakamlarını düşük göstererek günü kurtarmaktan vazgeçmesi gerektiğini,  umudunu yitirmiş gençler ve emekçiler yararına adımlar atmaya başlamasının artık bir zorunluluk olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Ülke olarak geldiğimiz bu nokta da, sabredecek, kemer sıkacak hali kalmayan halkımızın ve kamu emekçilerinin, hakkını aramak ve hak ettiğimizi almak için, her zaman olduğu gibi bundan sonra da,  sonuna kadar mücadele edeceğimizi İstanbul’umuzdan bir kez daha haykırıyor ve eninde sonunda mutlaka “ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAKTIR” diyoruz. 

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız."

Açıklamada Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık yaptığı konuşmda;

"Ülkede açlık sınırı 6 bin 170 lira. Geçen aya göre TÜİK'in belirttiği gibi 4 binin altında bir rakam değil. Peki bugün en düşük devlet memuru maaşı 6 bin 400 lira, yani açlık sınırında. Açlık sınırında geçinen devlet memuru, İstanbul'da gecekondu ve oda fiyatının 5 bin lira olduğu yerde ayakta kalabilmesi mümkün müdür? Yoksulluk sınırı tüm Türkiye'de 18 bin 500 lira. Bu maaşı alabilen devlet memuru var mıdır? Bunu iktidara soruyorum, AKP iktidarına soruyorum.

Kamu çalışanları 2009'da 200 liralık banknot çıktığı zaman aldığı maaşı bugüne oranlarsak bir öğretmenin, bir devlet memurunun, bir sağlık çalışanının, büro elemanının en düşük maaşı 25 bin lira olması gerekir. 2009'da 200 liralık banknotla 140 dolar alırken bugün 14 dolar alıyoruz. Ey iktidar. Halkımızı, çalışanlarımızı, asgari ücretliyi, emekliyi bu yoksulluğa iterken ve sana yandaşlık eden konfederasyonlar, Memur-Sen ve Kamu-Sen ile ballı kaymaklı anlaşmalar imzalayıp halkı her anlaşmada biraz daha yoksulluğa mahkum ederken çok büyük işler yaptığınızı söyleyip ekranlarda yer alıyorsunuz.

Yine Memur-Sen daha geçen ay Suriye'de briket evlere milyonlar yatırırken Türkiye'deki kamu çalışanları ve emekçiler kirasını ödeyemez durumda. Bakın son 5aydır Türkiye'de yüksek enflasyon yaşanıyor. Yüzde 13, yüzde 11, yüzde 16, yüzde 17 ve 5 ayın sonunda yüzde 50'nin üzerinde enflasyonla karşı karşıyayız. Peki 5aydır maaşlarımıza zam geldi mi? Hayır. Diyoruz ki iktidara ve AKP'ye bizim maaşlarımıza gelen enflasyon farkını aylık olarak ödeyin. Emeklilik maaşlarına aylık kayıplarını ödeyin. Ama iktidar ve ortakları ve yandaş sendikalar 'hayır Temmuz'a kadar hiçbir ücret ödenmeyecek' diyebiliyor. Temmuz'da yapacağınız enflasyon farkı ve yüzde 7'lik zam, ne asgari ücretliyi, ne emekliyi, ne kamu çalışanını mutlu edecektir. Bizim kayıplarımızın acil karşılanması gerekir. Tüm Türkiye'de, özellikle büyük şehirlerde ve tatil yörelerinde ciddi anlamda konut sıkıntısıyla karşı karşıyayız.

Bakın, biz bugün bırakın konut kiralamayı şu çadıra mahkumuz çadıra. Çadır alabilecek paramızın olmadığını iktidar biliyor. Bugün bu çadırı almanın bile bir maliyeti var. Ve bu maliyeti kamu çalışanlarının karşılaması mümkün gözükmüyor. Bakın şu çadırı şuraya kursak 'Çadır kurduğunuz, isyan ettiniz' derler. Bugün yaz tatiline giriyoruz, hangi emekçi, çalışan işçi, memur tatile gidebilecek. Çadır alsa tatilde harcayacağı parayı nerede bulacak? Yakıt parasını nereden bulacak. 22 lira olan mazotu nerede bulacak? Buradan Antalya'ya gidiş 400 lira olan otobüs parasını nereden bulacak? Bunlar asgari ücret düzeyinde maaş alan memurun mümkün müdür?

Bakın yine 2011'in başında en düşük devlet memuru asgari ücretin asgari ücretin 2,4 katıydı. Bugün asgari ücret 4 bin 250 lira. O zaman en düşük devlet memuru maaşının 10 bin liranın üzerinde olması gerekiyor. Kaç para alıyor? 6 bin 400 lira. Sorumlusu kim? AKP iktidarı. Ve yandaş konfederasyon Memur-Sen ve Kamu-Sen'dir bunun sorumlusu. 'Gelin alanlarda birlikte hakkımızı arayalım' dediğimizde kaçanlardır bunun sorumlusu. Öğretmene, polise, sağlıkçıya 3600 vereceğiz diyerek belli bir kesimi mutlu edip diğer kamu çalışanlarını görmezden gelen iktidardır bunun sorumlusu.

Dolayısıyla biz tüm kamu çalışanları, emekliler ve asgari ücretliler için enflasyon farklarının ağırlık maaşlarına yansıtılmasını istiyoruz. Bu Suriye'deki, Ukrayna'daki, Irak'taki savaş nedeniyle ülkemize gelenlere sağlanan imkanların, emekçilere de sağlanmasını istiyoruz. Yüksek konut satışları nedeniyle 10 bin liralar, 15 bin liralardaki kiralarda yaşayamayacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz.

İktidar aklını başına alacak. Seçim zamanı yaklaştı. Ya da biz haziranda AKP'ye hesabını soracağız. 2 milyon 800 bin kamu emekçisi, 4 milyona yakın sözleşmeli ve 28 milyon çalışan emekçi AKP'ye bunun hesabını bir bir soracak. Ya çalışanların emeklerinin karşılığını vereceksiniz. Ya da iktidardan gideceksiniz."

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları