loading
close
SON DAKİKALAR

Buğdayda 'yel vurgunu' çiftçiyi perişan etti

Buğdayda 'yel vurgunu' çiftçiyi perişan etti
Tarih: 18.06.2019 - 13:47
Kategori: Ekonomi

Hububat ambarı Konya Zengen ve Niğde’de hububat üreticileri ile bir araya gelen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hasat dönemine girildiği süreçte, çiftçilerin 'yel vurgunu' sonucunda verim kaybı nedeni ile ciddi mağduriyet yaşadığını söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TMO için açıklanan taban fiyata dikkat çekti.  Gürer, “1.350 TL taban fiyatı ve girdi fiyatları dikkate alındığında çiftçi zarar ediyor, süne zararlısının yanında “yel vurgunu” ile düşen verim sorunları katladı” dedi.

“SÜNE ZARARLISI, ÇİFTÇİYİ EKİMDEN UZAKLAŞTIRIYOR”

Gürer, Konya ile Niğde illeri arasında bulunan Zengen bölgesinin önemli bir tarım alanı olduğunu ifade etti. Son beş yılda bölgede, ekim  alanında ve ürün deseninde önemli değişiklikler yaşandığına dikkat çeken Gürer, “Beş yıl boyunca neredeyse yerinde sayan “üreticiden alım buğday fiyatı” çiftçiyi  buğday ekiminden uzaklaştırdı. Buğday ekim alanlarında daralma oluştu. Verim ile ekim dengelenirken, süne zararlısından sonra bu kez çiftçi bugüne kadar çok rastlamadığı “sap var dane yok sorunu” ile verim kaybı ile karşı karşıya. Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı, TARSİM’e  ürün sigortası yaptırmış ama “yel vurgunu” diye yerelde tanımlanan dane verimsizliğine sigorta da bir düzenleme yapılmamış. Dolu, don, sel afeti gibi dane verimsizliği de doğal bir afettir. Çiftçi başvuruları bu yönde değerlendirmelidir. Çiftçilerin zararı karşılanmalıdır. Aksi durumda buğday ekiminden vazgeçen çiftçi sayısı daha da artacaktır” dedi.

“BUĞDAY EKİM ALANLARI DARALIYOR”

Buğday ekim alanlarında da giderek daralma yaşandığına dikkat çeken Gürer, “Doğal şartlarla oluşan sorunların yanında, girdi fiyatlarındaki artış ve ürün fiyatı buğday ekiminden uzaklaşmayı beraberinde getiriyor, ithale mecbur bir ülke haline geldik. 1988 yılında 943 bin 500 hektar ekim alanından 20 milyon 500 bin ton üretim alınırken, 2018 yılında 7 milyon 299 bin 270 hektar ekim alanından 20 milyon ton ürün alınması verim artışı olarak görülse de 2019 TÜİK  tahminlerinde, buğday için 7 milyon 299 bin 270 hektar alanda 19 milyon 500 bin ton üretim olarak belirlenmesi durumda olumsuz bir değişkenlik olacağını göstermektedir” dedi.

“İHRAÇ EDERKEN İTHALE MAHKÛM EDİLDİK”

AKP iktidarlarına kadar dünyada buğday ihracatında adı bilinen Türkiye’nin bugün ithalatçı bir konuma düşmesinin içler acısı olduğunu söyleyen Gürer, “Buğday üretiminde girdi fiyatlarındaki artış ciddi bir sorundur ve daralmayı artıracaktır. Bunun yanında sulu tarım alanlarının  artmasına rağmen sulama suyunun yer altından çıkarılması ve bu işlemin pahalı olması, su kaynaklarının giderek  azalması da ayrıca yeni sorunların habercisidir. Dahilinde İşleme Rejimi kapsamında buğday ithalinin giderek azalmasının makarnalık buğdaya etkisi de ayrıca incelenecek bir durumdur” dedi.

60 YILLIK ÇİFTÇİ SELEHATTİN GÖKDEMİR: BUĞDAYIN SAPI ELİMİZDE KALDI

Çiftçiliğin zor bir meslek olduğunu söyleyen Zengenli çiftçi Selehattin Gökdemir, bölgede artık buğday eken kimsenin kalmadığını söyledi. 60 yıldır çiftçilik yaptığını ve ilk kez böyle verimsiz bir yılla karşı karşıya kaldığını söyleyen Gökdemir, “1750 TL’ye tohumunu aldım, kilosu 3.25 TL’ye gübresini aldım, litresi 6.00 TL’den mazotunu aldım, 150 dönüm tarlaya 27 milyon masraf ettim… Cenab-ı Allah yağmuru vermedi, dene yok. Gittim TARSİM’e sigorta kaydı yaptırdım. TARSİM cevap verdi bana 'Afet, dolu ve yangın dışında destek vermiyoruz' dedi. TARSİM bu konuda çiftçiye destek vermiyormuş. 87 yaşındayım düşüyorum artık. Çocuklar bu işi yapmazlar, satarlar” dedi.

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları