CHP Sözcüsü Öztrak: İstanbul seçimlerinden sonra iktidar ve ortağının durumları hazindir

Tarih: 26.06.2019 - 14:16

Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK toplantısının ardından açıklama yaptı.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

"Giderek otoriterleşen bir rejime İstanbullular sandıkta dur diyerek dünya demokrasi tarihine altın harflerle geçti. 1946'dan bu yana yoluna devam eden demokrasi tramvayı engellere rağmen milletin iradesini büyük bir güçle taşımaya devam etmektedir. İstediğimiz durağa geldik, tramvaydan inelim, diyenler indikleri yerde yalnız kalmaya mahkum olacaklardır. 23 Haziran seçimleri bunu açık seçik ortaya koymuştur. Bu seçimler millete rest çekilemeyeceğini göstermiştir. Seçimin kazananı İstanbulluların vicdanı olmuştur.

Seçimler bitmiştir ülkemizin yakıcı sorunları çözüm beklemektedir. Seçim ortamının gerginliğinden ülkemiz bir an önce çıkmalıdır. En büyük görev milletin 1 yıl önce göreve getirdiği yönetime düşmektedir.

Belediye başkanlarımız da hizmet seferine bir an önce başlayacaktır. Genel başkanımız tarafından grupta açıklanan 7 temel ilke çerçevesinde hizmetlerini yürüteceklerdi. Biz de takipçisi olacağız. Belediyelerimiz tüm hemşehrilerini kucaklayacak, yoksullar daha fazla gözetilecek.

Belediyelerimiz her kuruşun hesabını millete verilecektir. Her iş ehline verilecektir. CHP belediyelerinde adaletli yönetim anlayışı hakim olacaktır.

Belediyeler üzerinde iktidarın vesayet makamları oluşturmaya çalıştığını görüyoruz. 25 yıldır AK Parti belediye başkanlarının kullandığı yetkiler bakanlık eliyle bizim başkanlarımızın elinden alınmamalıdır.

Milletimizin kentlerinin belediye başkanlarını 23 Nisan'larda temsil etsinler diye seçmedikleri ortada. Belediye başkanlığı hizmet makamıdır. Belediye başkanlarımızı çalıştırmamak için atılan her adım millete saygısızlıktır.

Ekonomik sorunlarımız giderek ağırlaşmaktadır. Tencereler bboştur. Ödenmeyen çekler, senetler milletimizde huzur bırakmamıştır. İş bulamayan gençlerimiz hayatlarına son vermektedir.

Zam yağmuru başladı. Dün motorine 22 kuruş zam, çaya yüzde 15, şekere yüzde 16 zam geldi. Seçim meydanlarında milletin kafasına keyif çayı olarak atılan paketler millette ne keyif bıraktı, ne ağızda tat bıraktı.

Benzin zammının da eli kulağında. Bütçe dengeleri seçim nedeniyle altüst edildi. Devlet bütçesi bir defalık gelirle ayakta duruyor.

Seçim için bütçede yapılacak hovardalığın bedelini milletimiz yeni vergilerle ödeyecek, demiştik. Maalesef haklı çıktık.

Önümüzdeki günlerde zam yağmurlarının süreceği anlaşılmıştır.

-Seçim tartışmalarının sıcağında damada ve TÜİK'e sorduğumuz bazı sorulara yanıt alamadık. TÜİK nisan ve mayıs enflasyon rakamlarının doğruluğuyla ilgili sorulara henüz cevap vermemiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın odalarından fiyatlara telefonla müdahale edildiği haberleri yalanlanmadı. Çalışanlara baskıların arttığına yönelik duyumlar alıyoruz. .

Elini TÜİK verilerine uzatanlara söylüyoruz hakikatlerin ortaya çıkmak gibi bir kötü huyu vardır. Ortaya çıktığında bunun sorumluları mahkemelere hesap verirler.

-Fiyat endeksleriyle oynamak emeklinin, memurun, işçinin, tüm kesimlerin hakkını yemektir. Bu hakkı yiyenler ne bu ne de öbür dünyada hesap veremezler.

-Askerlerimizin İdlib'te kurduğu gözlem noktaların rejim güçleri saldırıyor. Türkiye'ye göç ihtimali yoğunlaşıyor.

-Ülkemiz S400 ile F35 silah sistemleri ilgili tercihe zorlanmakta iktidar umutlarını G20 zirvesindeki görüşmelerine bağlamıştır. Görüşme öncesi jest olarak terörle suçlanan birisi serbest bırakılmıştır. Doğu Akdenizde de sular ısınmaktadır.

-AK Parti Sözcüsü sayın Ömer Çelik BM'nin Kaşıkçı cinayeti raporundan memnun olduklarını, genel başkanımızdan özür beklediklerini söylemiştir. Raporda Türkiye'nin süreçte sorumluluklarını yerine getirmediğine yönelik ifadeler var. Rapor soruşturmaların uluslararası standartları karşılamadığını söylemektedir. Rapor Türkiye'nin cinayeti öğrencdği anda konsolosluğa girebileceğini, araç ve binalarda arama yapabileceğini ifade etmektedir. AK Parti Suudi konsolosun dönmesine izin vermiş, konutu aramamıştır. Aramak için 2 hafta izin beklemiştir. Rapora göre sayın Çelik genel başkanımızdan özür dilemeli. Genel başkanımız Suudi konsolosluğun neden aranmadığını sormuştur.

Dış politika milli olur, milli menfaatler gözetilir. Sayın Çelik'e raporu bu kadar beğendiyse şu iki değerlendirmeyi de okumasını tavsiye ediyoruz:

-Raporda Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamalarının soruşturmanın bağımsızlığını etkilediğini belirtiliyor.

-Suudi Arabistan'ın tepkisinden çekinildiğinin beliritlmiştir.

AK Parti yönetimi Kaşıkçı cinayeti komisyonuna sunduğumuz raporu ve verdiğimiz önergeyi dikkate almamıştır.

Ülkemiz bu yönetimin elinde bölgesindeki gücünü dahi kaybetmiştir. Ülkemiz yedek kulübesinden maçı seyretmektedir.

Türkiye'de kurumsal yapı ve hukuk devleti 2014'ten beri hızla yıpratılmaktadır. Saray ne der korkusu tüm kurumlara sinmiştir. Liyakata değil sadakate bakılıyor. En büyük göstergesi damat.

Bir yerde liyakatsiz kadroların gölgelerinin boyu uzuyorsa orada güneş batıyor demektir. Ekonomik sosyal sıkıntıların arkasında bunlar var. Tek adam rejimi ülkemizin huzurunu, bereketini kaçırmıştır. Milletimiz sesini duymayanlara nasıl tokat atacağını 23 Haziran'da göstermiştir.

(Bahçeli'nin açıklamaları) Milletin iradesini beğenmeyenlerin ne hale geldikleri 23 Haziran seçimlerinde görülmüştür. Bazıları ders almamak konusunda ısrar etmektedir. Bu nasıl bir elitist davranıştır. Ekrem İmamoğlu belediyecilik tecrübesi olan bir başkandır. Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. İstanbul'un rantı İstanbulluların olacaktır.

31 Mart'tan önce beka beka diye dolaşanlar 31 Mart'tan sonra terörist dediklerinin himmetine sığınmak, mesajlarını dillendirmek zorunda kalmışlardır. Milletimiz de bunu görmüş kararını vermiştir.

-CHP'nin Türkiye'nin savunması ile ilgili görüşleri açıktır. Savunma konusundaki yetkililerin ihtiyaç duyulduğunu söylediği her şeyin yapılamsı gerekir. Savunmadan taviz verilmesini CHP olarak kabul edemeyiz.

-(Başkanların yetkilerinin kısıtlanması) Millet Ankara'da 'büyükşehir belediye başkanım sensin' demiştir. Başkanların yetkileri bellidir. İktidar bakanlıkları eliyle sınırları kısıtlamaya kalkarsa bu milletin verdiği yetkinin iktidar eliyle engellenmesidir. Milletin sesinin duyulamamasına devam edilmesidir.

23 Haziran dönüm noktasıdır. 31 Mart'ta verilen yetki hiçe sayılmış, masa başında iptal ettirilmiştir. Milletin iradesi küçümsenmektedir. Bu uygulamalar devam ederse millet bunun faturasını keser. Bırakınız herkes işini yapsın. İktidar 24 Haziran'da 'verin oyu kardeşinize dövizle faizle nasıl uğraşılır göreceksiniz' dedi. Yapılan bir şey yok. Sürpriz için Çin'den dönüşü bekliyorlarmış. Dönüşü niye bekliyorsunuz?

-(Osman Öcalan'ın TRT 2ye çıkması) Ne demek dilekçe veren herkes TRT'ye mi çıkıyor. TRT TV'lerinde terörist dedikleri insanları konuşturmak suretiyle sıkıntılar ortaya çıkıyormuş. Siz diğer TV'lerde bu tür konuşmalar yapılınca niye soruşturma açıyorsunuz? İstanbul seçimlerinden sonra iktidar ve ortağının durumları hazindir. Bir an önce millete vadettiklerini yapmaya baksınlar."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com