CHP Sözcüsü Öztrak: Mahalli idare seçimlerinde büyük bir başarı elde edeceğiz, bu da ucube tek adam parti devletinin sonu olacak

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Öztrak’ın açıklamaları şöyle:

“CHP olarak mahalli idare seçimlerinde büyük bir başarı elde edeceğiz. Bu da ucube tek adam parti devletinin sonu olacak. Bunu görmeye başladığı için Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanı  ‘Bu seçimler ana muhalefetin sonu olacak’ diyor.

Tek adam parti devleti rejiminin başı bir Recep Tayyip Erdoğan ‘bizim kadın kollarımız çalışıyor’ demiş. AKP Genel Başkanı kadı n kolları üstünden kurban kesmeye kalkmasın. Özellikle kendi partisinin kadın kollarının son seçimde aldığı neticeye baksın.

-Tek adam parti devletinin ilk bütçesi TBMM’ye sunuldu. Ucube rejimin bütçeyi de nasıl ucubeleştirdiğini gördük. Hazine’nin özel tertip iç borçlanma senedi sınırının yükseltilmesi dikkat çekiyor. 7,5 milyar olan tavanı 28,5 milyar TL’ye çıkarmış. Bir de bütçeye madde eklenmiş. Diyor ki, kamu kurum ve kuruluşları arasında ve kamu bankaları arasındaki bu meblağın nasıl dağıtılacağını belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkiliymiş. İssizlik Fonu’ndan kamu bankalarından 3 bankaya 11 milyar liralık para vermiştik. Şimdi de özel tertip devlet hazine kağıdı çıkarıyorlar. Demek ki kamu bankalarında işler ciddi. Kamu bankalarının sermayesi nasıl erdi, nasıl özel tertip hazine fonu kağıtlarıyla yükü milletin sırtına yüklüyorsunuz? Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanın CHP’nin İş Bankası’ndaki hisseleri ve İş Bankası iştiraklerine neden göz koyduğunu gayet açık anlatıyor. Kamu bankalarından yandaş ve yamyamlara kredi dağıtamayınca yeni bir kamu bankası ihtiyacı doğmuş. İş Bankası'nın yandaşlara yamyamlara peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. Bugün Atamızın mirasına göz dikenler yarın vatandaşların mirasına da el atmakta tereddüt etmeyeceklerdir. Bugün CHP üzerinden yürütülen söylemin milletin miras hakkına karşı olduğunu aziz milletimiz görmelidir. Böyle bir ülkeye kimse yatırım yapmaz.

Bütçedeki bir diğer acayiplik de şu, kamu özel işlerinin finansmanı için krediler geri ödenmezse Hazine’nin borç üstlenim yükü sınırı vardı. Bunu 4’ten 4,5 milyar dolara yükseltmişler. Bu artırımla dışarıya ‘benim havuz müteahhitlerimin alacakları kredinin 4,5 milyar dolarına kefilim’ diyor. Adrese teslim projelerde dış borcu yandaşlar ödeyemezse milletin sırtına yükleyeceğim, diyor.
Harcamaları yüzde 17 artıracağım diyor. Bir harcama dikkat çekiyor. 2018’de 76,4 milyar lira olarak tahmin edilen faiz giderleri 2019’da 117 milyara çıkıyor.

Bu yıl bütçeden yapılan her 100 liralık harcamanın sadece 8 lirası faiz lobilerine giderken, önümüzdeki yıl AKP iktidarı her 100 liranın 12 lirasını faiz lobilerinin cebine koymaya hazırlanıyor.

Cumhurbaşkanlığı bütçesi artıyor. Efuliler, ejder suları, makam araçları, uçan saraylar, dalkavuklar için büyük kaynaklara ihtiyaç var.
Erdoğan’a ‘hibe edildi değiniz uçağın hibe mektubunu ve hibeyi envantere kaydeden  bakan onayını açıklayın’ demiştik. Hala tık yok. Belgeler nerede? Yoksa hibe değil milletin parasıyla mı alındı? Öyleyse bu harcama hangi kalemde gösterildi bekliyoruz.
Bu ucube sistemde kazanan faiz lobileri, havuz müteaahitleridir, kamu bankalarından borç alıp batıran yandaşlardır, saraydır. 2019’da GSYH’nin bütçe gelirlerinin 880,4 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Vergi gelirlerinde artış milletin gelirinin üstünde olacak.
Bu ucube rejimin boyası 6 ay geçmeden dökülmüştür. Vakit geçemeden gerçek bir parlamenter demokrasiye geçmek artık şarttır. Bunun da kapısı mahalli idare seçimlerinden geçmektedir.

-Bu bütçede emekliler, memurlar, asgari ücretli, çiftçi, esnaf yok. Varsa yoksa yandaşlar ve faiz lobileri var.

Geçtiğimiz hafta uzun süredir dünya piyasalarına tahvil satamayan saray rejimi rahibi evine gönderip uluslararası piyaslara şov yaptıktan sonra piyasaya çıktı. Dışarıdan borç toplama yetkisi AKP genel başkanının bizi kıskandığını söylediği Almanlara, düne kadar papaz için papaz olduğu Amerikalılara, Suriye’de PYD ile iş tutan Fransızlara verildi. Saray damadı çıktı bu borçlanma çok başarılı geçti, dedi. Buna başarılı diyene bakkal dükkanı dahi emanet edilemez.

Sarayın damadı 'Umarım kaynak bulamıyor diyenler tahvil ihracıyla ders almıştır' diyor. Alınması gereken dersler var. İlk dersi sarayın damadının alması gerekir. Ekonomiyi bu kadar dolara bağımlı hale getirirsen doların ipini elinde tutan senin de ipini elinde tutar. Başta posta koymaya kalksan bile son noktada rahibi vermek zorunda kalırsın. Sayın bakan bu dersi alsın, iyice bir ezber etsin.

Dünyada ilk 10 ekonomiye girme hikayeleri anlatmaya başladılar. Rejiminiz Türkiye’yi 2019’da dünyada en büyük 20 ekonomisi liginde son sıraya düşürüyor. İktidara geldiğinizde 17. sıradaydı, 20. sıraya düşürdünüz. OVP’yi, bütçeyi Meclis’e geç teslim eden bu rejimin hızlı karar alamayacağı açıkça görünüyor. Yeniden dirilişten bahsetmeye başladılar. Böyle bir rejimle milletin cebinin her gün boşalacağı ortaya çıkıyor. 

-Mevcut iktidarın FETÖ ve PKK terör örgütleriyle kol kola hareket ettiği bir dönemde bir yönetmlelik çıkararak 1933'ten beri okunmakta olan Andımız'ı kaldırdı. 5 yıl sonra Danıştay bir sendikanın başvurusuyla kararı iptal etti. Bazı yöneticiler ülkeyi Danıştay mı yönetecek, dediler. İşlerine geldiğinde bağımsız yargı diyorlar gelmeyince kararlara demediklerini bırakmıyorlar. Danıştay bunların yanlışlarını düzeltince ayağa kalkıyorlar. Çünkü tek adam yanlış yapmaz. Atatürk milliyetçiliğini esas alan andımız herhangi bir etnik kökeni dışlamaz. Hukuk varsa Andımız yeniden okullarımızda okutulmaya başlanacak. Büyük devletler gelenekleriyle yaşar. AKP’nin genel başkanı ve yöneticileri Andımız’ın neresine karşılar çıkıp açıklasınlar.

-Cemal Kaşıkçı ile ilgili durum artık netleşti. Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğü, parçalara ayrıldığı cesedinin yok edildiği anlaşılıyor. Genel başkanımız TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını olmazsa Meclis üyelerini aydınlatmak üzere kapalı toplantı yapılmasını talep etti. Mesele giderek karanlık bir hal alıyor. Konsolosun yurt dışına çıkılmasına nasıl izin verildi? Konsolosluk görevlilerinini ağır suçlarda gözaltına alınmaları mümkün. Konsolosun dokunulmazlığı yok, gitmesine bilerek göz yumuldu. Sarayın başdanışmanı yazdığı yazı ilginçtir. Türkiye bu olay nedeniyle dünyayı Suudilerin başına yıkmak yerine Kral Selman’a yardımcı olmuştur. Bu yüzden Kral Selman Erdoğan’a teşekkür etti. Bu nasıl aymazlıktır? ABD bu işi büyütmek istemiyor, işin ucunda  110 milyar dolarlık silah alımı var. Peki Türkiye neden bunu deşelemiyor? Milletin bilmediği hangi hesaplar var? Siz 2012’de şu andaki kralın abisinden TÜRGEV’e gelen 100 milyon dolarlık bağış aldınız. İade edin dedik, etmediniz yediniz bitirdiniz. Onun kardeşine karşı kişilikli bir tavır alıp almayacağınızı sorgulamamızı milletimiz bizden bekliyor biz de bu soruyu size soruyoruz. Salıya kadar bekleyip açıklamadığınız nedir? Neden Trump’la görüştükten sonra açıklıyorsunuz?

-Genel Başkanımız İngiltere’yi ziyaret etti. Ziyaretin omurgası Oxford Union konuşmasıydı. Bu çok eski münazara topluluklarından birisi. Amerikan cumhurbaşkanlarını, dış işleri bakanlarının, Benazir Butto’yu, Einstein’ı davet ederek konuşturmuş bir kurum. Genel başkanımızı davet ettiler. Adalet yürüyüşüne dikkat çekti. Genel başkanımız Türkiye’de demokrasinin durumunu anlattı.

AKP başkanı bundan rahatsız olmuş ,ihbar ediyor, diyor. Genel başkanımız içerde yüzünüze ne söylüyorsa dışarıda da aynısını söylüyor. Genel başkanımız CHP’nin tüm susturulanların sesi olduğunu ifade etti.

(Erdoğan’ın CHP muhaciri ensarı bilmez ve terör örgütleriyle kol kala sözleri) AKP genel başkanı sıkıştıkça 10 parmağında 10 kara CHP’ye sürmeye çalışıyor. Bölücü terör örgütleriyle Oslo’da masaya oturanların, terör örgütlerine ne istediniz de vermedik, diyenlerin CHP’yi suçlamasının kıymeti harbiyesi yoktur. CHP ve terör yan yana getirilemeyecek iki zıt kavramdır. Biz ne terörle ne de terörle arasına mesafe koyamayan oluşumlarla hiçbir müzakere sürecine girmeyiz.

Ensarı da muhaciri de biliriz. Mesele işin Türkiye’nin taşıyamayacağı boyutlara ulaşmasına rağmen çözüm üretilememesi meselesidir. Biz Suriye’den Türkiye’ye gelen 4 milyonu aşmış insanlar için 32 milyar dolar harcama yapıyoruz. Bu ülkenin bu kadar takati yok. Bu ülkenin çözülmesini, bizim ülkemize gelen Suriyeliler için güvenli ortam oluşturulmasını ve vatanlarına geri dönmelerini bekliyoruz ama iktidar ve saray sadece işin edebiyatını ve propagandasını yapamaya niyetli.

(Mansur Yavaş’ın adaylığı iddiası) Yerel yönetim seçimleri yaklaştıkça iddialar da artıyor. Bu konu MYK gündeminde yoktu."