Düşük büyüme, düşük istihdam

Orta Vadeli Program'ı açıklayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Türkiye'nin dış pazarlardaki sorun nedeniyle büyümede hız kaybedeceğini söyledi...

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le birlikte Başbakanlık Merkez Bina’da düzenlediği basın toplantısında, 2013-2015 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı. Bu yıl için öngörülen büyüme rakamıyla sözlerine başlayan Babacan, yıl sonu büyümesini yüzde 3.2 olarak tahmin ettiklerini söyledi. Söz konusu tahmin yüzde 4 düzeyinde olarak daha önce belirlenmişti. Gelecek yılki büyümenin de AB ülkeleri başta olmak üzere dış pazarlardaki talep yetersizliği sebebiyle yüzde 4 olmasını öngördüklerini belirten Babacan, 2014 ve 2015 yıllarında ise büyümenin yüzde 5 seviyesine ulaşmasını hedeflediklerini söyledi.

İşsizlikte sembolik düşüş

Program döneminde tarım dışı istihdamda 1 milyon 600 bin ilave istihdam oluşmasını beklediklerini dile getiren Babacan, işsizlik oranının 2015 sonunda yüzde 8.7’ye düşmesini öngördüklerini açıkladı. İşsizlik oranı 2012’de yüzde 9, 2013’te yüzde 8.9, 2014’te yüzde 8.8 olacak. Babacan’ın verdiği bilgiye göre program dönemi sonunda cari açık yüzde 6.5, enflasyon da yüzde 5 olarak gerçekleşecek. Enflasyonda bu yıl sonu gerçekleşmesi ise yüzde 7.4 olarak öngörülüyor. Özelleştirme gelirleri 2013 yılı için 4 milyar TL olarak öngörülürken, yatırım bütçesini oluşturan sermaye giderleri kalemi de bu yılki 27,8 milyar liralık düzeyinden, gelecek sene 33 milyar lira düzeyine çıkarılıyor. Babacan yeni dönemi “Herkes ayağını yorganına göre uzatacak. Devlet de, hanehalkı da, şirketler de. Bu atasözünü yeniden sorgulamaya gerek yok” sözleriyle anlattı.

Suriye çok etkilemez

Babacan, bütçede Suriye ile ilgili olası gelişmelerin nasıl değerlerdirildiği sorusuna “ Türkiye’nin çok sağlam bir zeminde yürüdüğü” yanıtını verdi. Türkiye’nin Suriye’ye olan ihracatı sınırlı olduğu için ekonomiye bir yük getirmediğini belirten Babacan, “Ekonomide sert geçişe mi geçildi” sorusuna da yanıt verdi. Türkiye’nin Avrupa ülkelerinin çok üzerinde bir büyüme performansı sergilediğini belirten Babacan, ekonomiyi esnetme ve sıkılaştırma konusunda marjları olduğunu belirtti. Babacan, “Trendlere göre, ekonomimizdeki gelişmelere göre, gevşetme-sıkılaştırma yönünde geniş bir alanımız var” dedi.

Merkez Bankası’nın politikalarına verdiği desteği bir kez daha anımsatan Babacan, “Merkez Bankamız bağımsız bir şekilde Türkiye için en iyisi neyse onu yapmaya önümüzdeki dönemde de devam edecektir” ifadesini kullandı. Reel faizlerin ve risk priminin düşmesinin orta vadeli hedef olduğunu ve bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini belirten Babacan, “Ama kısa vadeli kararlarda birçok unsura bakılarak karar veriliyor” mesajını verdi.

Gazetecilerin IMF’nin son Türkiye raporundaki tespitlerini anımsatması üzerine Babacan “Mutabık kalmak zorunda değiliz” yanıtını verdi. Babacan, “Onlarla herhangi bir konuda mutabık kalma mecburiyetimiz de yok, 2008 yılından beri bu böyle. IMF ile istişare edildi, ama biz hedeflerimizi kendimiz belirledik” dedi.


Seçim bütçesi de savaş bütçesi de yapmadık

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, OVP’nin önemli hedeflerinden birinin israfın azaltılması olduğunu söyledi. Bütçe açığının düşmemesinin nedeni olarak yapılan düzenlemeleri gösteren Şimşek “Biz seçim bütçesi yapmadık, savaş bütçesi de yapmadık. Fakat şöyle hususlar var: Büyükşehir Belediye Tasarısı gitti Meclis’e. Merkezi bütçeden mahalli idarelere yaklaşık yıllık 4 milyarlık aktarım öngörüyor. İkinci olarak geçen senenin sonlarında İntibak Yasası çıkarıldı. Orada da 3 milyar liralık yıllık etki var” dedi. Şimşek’e şirketlerin KDV iadelerini alamadıkları eleştirisi de yöneltildi.