Erdoğan: Türkiye’yi bilim insanları için cazibe merkezi haline getireceğiz

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde ülkemizi tüm bilim insanları için çok daha önemli bir cazibe merkezi haline getireceğiz." dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"İstanbul'u en önemli ilim ve kültür merkezlerinden biri haline getirmek için gayret gösterdik. Biz tüm ilmi müesseseleri öğrencilerimizin ayaklarına götürmekti, onun için 76 üniversiteden 206 üniversiteye çıktık ve 81 vilayetimizin tamamında üniversite var. Eğer ilme sahipseniz, sevdalıysanız ilmin, ilim adamlarının önünü açacaksınız. Bunları yaparken de bir yandan eski dönemin bakiyesi bağnazlıklarla sömürge aydınlarıyla mücadele ettik. Bu zihniyeti tümüyle ortadan kalkmamış olsak da bilimsel çalışmaların yelpazesini genişlettiğimiz bir gerçektir. Sosyal bilimler yeniden cazibe kazandıysa bu çabalar sayesindedir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 5 milyon ciltlik, İstanbul'da da Rami Kışlası'nda 6 milyon ciltlik kütüphane yapıyoruz.

Medeniyet inşa etmek her topluma haslet olan bir şey değildir. Her şeyden önce İslam'ın kadim ve zengin bir medeniyet birikimi var. Geniş bir coğrafyada süren bu çalışmaların kıymetini Fuat Hoca gibi ilim erbablarıyla yeniden keşfediyoruz. İslam öncesi dönemden başlayan bu büyük medeniyet yürüyüşü İslam'la zenginleşerek günümüze gelmiştir. Müslüman ilim adamlarının ortaya koyduğu eserleri iftiharla takip ediyoruz. Bilimin ve teknolojinin insanlığa sağlayacağı faydalar onun gerisindeki amaçla ilgilidir. İnsanın yaratılmışların en şereflisi olduğu anlayışıyla yürütülen bilim ve teknoloji faaliyetleri herkes için mutluluk, huzur kaynağı haline dönüşür. Bıçak, katilin elinde insanı öldürür aynı şekilde neşter doktorun elinde hayat kurtarır. Fark bu. Bunun için önce dengeyi sağlamak gerekiyor.

Fuat Sezgin hocamızın Bitlis'te başlayıp İstanbul'da süren ardından Almanya'ya uzanan ve İstanbul'da nihayete eren 94 yıllık hayatının her safhası paha biçilmez derslerle doludur. Dünya çapında böyle bir bilim adamının 1960 darbesinin ardından İstanbul Üniversitesi'nden uzaklaştırılması tarihimizin en büyük ayıplarından biridir.

Açık konuşmak gerekirse hocamızın ülkemizde barındırılmamasının sebebi yürüttüğü çalışmaların başındaki 'İslam' ifadesidir. Şayet Fuat Hoca, İslam değil de mesela Roma veya Bizans tarihi çalışmış olsaydı emin olun hayatının sonuna kadar İstanbul Üniversitesi'nde kalmaya devam ederdi. Sıkıntı burada, dert burada.

İlim insanına sahip çıkmadığınız zaman işte ona Alman sahip çıkar ve Alman sahip çıktığı zaman da bu eserler Almanca dünyada yerini bulur. Halbuki İslam alimlerinin çalışmaları incelenmeden dünya bilim tarihinin incelenebilmesi de yazılabilmesi de mümkün değil.

İlme sevdalıysanız ilmin, ilim adamlarının önünü açacaksınız, biz bunu yaptık. Bilim insanlarımıza birikimlerini ülkemizde değerlendirecekleri zemini hazırlamaya başladığımızı gösteriyoruz. Önümüzdeki dönemde ülkemizi tüm bilim insanları için çok daha önemli bir cazibe merkezi haline getireceğiz.

Gülhane Parkı'na muhakkak uğrayın. Gülhane Parkı çok fakirdi, çok garipti, bu kütüphaneyle Gülhane Parkı'nı da zenginleştirmiş olduk. Müzeyi muhakkak gezin. Fuat hocamız nelerin başını çekmiş, kütüphanesini muhakkak görün. İnanıyorum ki onlar sizin ufkunuzu daha da artıracaktır. Sizin geleceğe bakışınızı o noktada teşvik edecektir."