loading
close
SON DAKİKALAR

Boşuna dememişler 'Allah’ın sopası yok' diye

Can Ataklı
Tarih: 25.09.2023
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Menendez’in evinde 100 bin dolarlık külçe altın ve nakit 480 bin dolar bulunmuş. Kimilerinin “O da bir şey mi?” dediğini duyar gibi oluyorum. ABD ile aramızdaki fark da bu değil mi zaten? Orada hesap sorulabiliyor, ya bizde?

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Yakında öyle şeyler duyacaksınız ki…

Türkiye aslında kaynıyor.

Siz bakmayın iktidar kanadının “Her şey çok güzel, dünyanın gözdesi olduk, yakında ne enflasyon kalacak ne de ekonomik kriz” sözlerine.

İşler hiç de iyi gitmiyor.

Bu iktidarın 5 yıl dayanması mümkün değil.

Bugün size Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu’nun son yazısını sunmak istiyorum.

Dilinin kemiği olmayan Serdaroğlu yakın bir gelecekte çok önemli gelişmeler olacağını söylüyor.

Yazısına İspanya’da yakalandığı ve Türkiye’ye iade edileceği söylenen ama bu boş çıkan Muhammed Yakut’u ele alarak başlayan Serdaroğlu bakın ne demiş;

Yazının başlığı şu;

YAKUT

Yakut, erime noktası 2050 santigrat derece olan değerli bir taştır.

Kırmızının çeşitli tonlarında renkleri vardır!

Ama bu Yakut başka Yakut! Adı Muhammed Yakut! Diyarbakırlı cesur bir vatandaşımız! Kendi kırmızı değil ama konuşmaya başladı mı, kızaran kızarana!

İlişkileri, işi, bu kadar bilgiyi nerden aldığı henüz bilmiyoruz.

Fakat, anlattıklarının önemli bir kısmından haberimiz olduğundan, sözlerinin doğru olduğunu varsayıyoruz…

Bu anlatılanları ihbar kabul edip, neden bir cumhuriyet savcısı “soruşturma” başlatmaz, işte bunu da biz anlayamıyoruz?

Bugün üç konuda düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Sizlerden ricam, Yakut’a tweet atarak bu konulardaki belge ve bilgileri varsa kasetleri (mümkünse renkli olsun) Türk kamuoyu ile paylaşmasını istemeniz. Konuşursa, ülkesine çok büyük hizmet etmiş olur.

1) Kaseti olan Genel Başkan kim? Kasetin konusu ne? Kaseti olan başka Genel Başkan var mı?

2) Sinan Oğan ile ilgili olan gizli bilgiler ne? Sinan Oğan, kimlerle para paylaşmış?

3) TOBB Başkanı (Erdoğan’ın has adamı) Hisarcıklıoğlu’nun “hayali ihracat” işine karıştığı doğru mu?

M. Yakut’un anlatımlarından çıkan sonuç, bu Genel Başkanın Cumhur İttifakı’ndan olduğu yönündedir.

Zaten 6’lı İttifakın birbirlerine attığı kazıklardan değil kaset, film çıkar, film!

Kadın Milli Voleybol Takımımızı, Cami hoparlörlerinden “Din Düşmanı” ilan eden imam efendiler bu KASETLİ Genel Başkan’ın kim olduğunu merak etmiyorlar mı?

Örneğin, “ŞERİAT” isteyen Hüda-Par, bu Genel Başkanın kim olduğunu merak etmez mi?

Ya, Audi A8 L arabaya binen BBP Genel Başkanı da bilmek istemez mi?

Ümit Özdağ’ın Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ın adı, son zamanlarda lüks ve pahalı araba ve villa alımıyla anılıyor! Bu konuda açıklığa kavuşması gerekenler, CB Seçimi sırasında Erdoğan’ı destekleme kararı veren Sinan Oğan birilerinden para aldı mı? Sinan Oğan’ı bütün Türkiye’de, CB Adayımız diye dolaştıranlar pay aldı mı? “Plana sadık kal” ne demek? Kim neye sadık kalacak?

TOBB, çok itibarlı bir kuruluştur. 1 milyon 500 bine yakın üyesi vardır. Böyle bir güzide kurumun başında 22 yıldır (YİRMİ İKİ) bulunan başkanın HAYALİ İHRACAT ile suçlanması en çok bizi üzer!

TOBB Yönetim Kurulu, bu konuyu araştırmalı ve bir açıklama yapmalıdır…

Aziz Türk Milleti;

Çok yakında öyle şeyler duyacaksınız ki, yüksek sesle “Bu Kadarı da Olmaz” diyeceksiniz. Neden ekonomik olarak bu duruma düştüğümüzü de anlayacaksınız. Bu kadar hırsızlık, yolsuzluk, soygun, ülkeyi yönetenlerin ve Yargı mensuplarının izni ve haberi olmadan yapılamayacağını net olarak göreceksiniz.

DOĞRU Parti, siyasal sorumluluk aldığında mutlaka ama mutlaka “Devr-i Sabık” yaratıp, hepsinden hukuk yoluyla hesap soracaktır. Türk milletinin bir kuruşunu bile çalanlardan, bu paralar geri alınıp, Türk Hazinesine verilecektir.

ŞAŞIRDIM

Suriyelilere “anında alarm veren cihazlar” dağıtılmış

Doğruluğunu elbette hemen teyit etmek mümkün değil.

Ama bir yakınımdan gelen mesajı size de sunuyorum;

22 Eylül 2023 saat 14.00 suları, Bursa’nın Fethiye Mahallesi’ndeki Yüksek İhtisas Hastanesi ek binasında insanlar doktor muayenesi için sıra beklerken, Suriyeli bir sığıntı geliyor, insanların önüne geçmeye çalışıyor, sıra bekleyen halk tepki verince Suriyeli sığıntı insanlara bağırarak tehdit ediyor, bu esnada bir Türk vatandaşı, Suriyeliye haddini bildiriyor.

Suriyeli sığıntı, cep telefonundaki bir uygulama vasıtasıyla alarm veriyor, birkaç dakika içinde bir tercüman ve 2 güvenlik görevlisi olay yerine geliyor ve onlar da insanları tehdit ederek Suriyeliyi alıp götürüyorlar.

Şurası ilginç ki bu Suriyelilerde nasıl bir uygulama var ki tek tuşa bastığında hemen müdahale ekibi geliyor.

Bunların nasıl bir ayrıcalığı var devlet nezdinde?

Ne ile kimlerle mücadele ediyoruz arkadaşlar?

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Erdoğan’ın renkleri karıştırması, Türkiye’yi dünyada komik duruma düşürdü

Erdoğan’ın yandaş medya tarafından “dünyaya ders” diye sunduğu Birleşmiş Milletler konuşması dünyada farklı bir etki yarattı.

Erdoğan konuşmasında LGBT konusuna adını vermeden değinmiş ve “aile hayatının korunması gerektiğini” anlatmıştı.

Erdoğan’ın bu konuyu dile getirmesinin nedeni, Birleşmiş Milletler binasına girişteki merdivenlerin 17 farklı renkte olması ve genel kurul salonunda da bu renklerin teşhir edilmesi.

Erdoğan bu renkleri Birleşmiş Millerler’in “LGBT’ye desteği” olarak algılamış.

Nitekim gezinin son gününde gazetecilere konuşan Erdoğan “Şahsen Genel Sekreter’le fırsat bulup şu anda dünyada ne kadar LGBT’ci var olduğunu konuşmak istiyorum, bu basamaklarda onların ne kadar hakkı varsa, LGBT’ye karşı olanların da bu denli var. Çünkü bu bir insani mesele ve buradan rahatsız olanların olduğunu da bilmek lazım” demişti.

Oysa bu renkler LGBT renkleri değil Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Listesi’ndeki 17 amacı niteleyen renkler.

Doğal olarak Erdoğan’ın bu gafı dünya basınında da olumsuz haber oldu ve ortaya onur kırıcı bir durum çıktı.

Burada anlamadığım şu:

Erdoğan binaya girerken gördüğü renkleri LGBT rengi sanmış olabilir.

Ama bunu gazetecilere açıklamadan önce mutlaka beraberindeki heyette olan bazı kişilerle, örneğin Dışişleri Bakanı’yla, baş danışmanıyla, Fahrettin Altun ve İbrahim Kalın’la konuşmuş olmalı.

Demek ki onlar da durumun farkında değilmiş ki “Efendim o renkler LGBT renkleri değil, anlamı farklı” dememişler.

Bir dış gezide Cumhurbaşkanına refakat edenlerin çapsızlığını ve bilgisizliğini görüyor musunuz?

BUNU YAZMAK GEREK

Liseliler “Erkek üstündür” prensibi ile eğitiliyor

Eğitimde “kindar-dindar” metot uygulanıyor AKP’nin ipleri iyice eline geçirdiği yıllardan bu yana.

Neredeyse 4 nesil bu kafa ile yetiştirildi.

Bütün değerlerin içi boşaltıldı, pozitif bilimin yerini din temalı eğitim aldı.

Gelin Milli eğitim Bakanlığı’nın 11’inci ve 12’nci sınıflarda okutulmak üzere hazırlattığı “Hazreti Muhammed’in Hayatı” isimli kitapta neler olduğunu görelim;

1- Kocaya itaat ibadettir.

2- Bekarlık sultanlık değil, sancılı bekleyiştir.

3- Erkek daha ilerdedir.

4- Ateistle evlenmeyin.

5- Evlenirken dindar kadın seçin.

6- Boşanma hakkı erkeğindir…

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Boşuna dememişler “Allah’ın sopası yok” diye

ABD’li bir senatör var, Türkiye’nin belalısı.

Adı Bob Menendez.

Tescilli bir Türk düşmanı bu adam.

Konu ne olursa olsun her zaman Türkiye aleyhine oy kullanır, konuşmalar yapar, demeçler verir.

ABD Senatosu’nun en uzun görev yapan senatörlerinden biri.

Nedense kimse bir türlü yerinden edemez, her seçimde kazanır.

Senato dış ilişkiler komitesinin de başkanı bu Menendez.

Görevi bu olunca Türkiye’ye yapılacak her türlü silah satışına, modernizasyon desteğine ve hatta yapılacak ticarete kadar engel çıkarmasıyla da ünlü biri.

İşte bu adamın ayağı dolandı.

Hani bizde meşhur bir söz vardır “Allah’ın sopası yok” diye.

Tam bu durum.

Menendez meğer birçok işten rüşvet almış, evine altın ve nakit para stoklamış.

Ama ABD bu, eğer birinin suç işlediği ortaya çıkarsa kim olduğuna bakılmadan anında hesabı soruluyor

FBI, Bob Menendez’in çok güçlü bir senatör olduğuna falan olduğuna bakmamış, evini basmış, arama yapmış, saklanan para ve altınları bulmuş, belgelere el koymuş.

Menendez şu an itibarıyla Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı’nı geçici olarak bıraktı.

Ancak görünen o ki, belgelerin incelenmesinden sonra ne senatörlüğü kalır ne itibarı ne de gücü.

Menendez’in bir rüşvetçi olduğunun ortaya çıkması elbette Türkiye’de tebessüm yarattı.

Tabii ABD’de Türk düşmanı Menendez’ler biter mi, orası da ayrı konu.

Bu arada Menendez’in evinde 100 bin dolarlık külçe altın ve nakit 480 bin dolar bulunmuş.

Kimilerinin “O da bir şey mi?” dediğini duyar gibi oluyorum.

ABD ile aramızdaki fark da bu değil mi zaten?

Orada hesap sorulabiliyor, ya bizde?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları