loading
close
SON DAKİKALAR

Feda kararnamesi - 2

Çiğdem Toker
Tarih: 08.08.2015

Çiğdem Toker; AKP iktidarının kendi cebinden yapıyormuş görüntüsü sunduğu kömür yardımı sonucunda, TKİ’nin görev zararı her yıl artıyor. 2013’te Hazine’den aktarılan tutarı 418 milyon TL’yken 2014’te bu tutar 570.3 milyon TL’ye ulaştı.

Yoksul ailelere kömür yardımı, AKP’nin iktidarını tahkim eden önemli politika araçlarından biri.
Hükümetin, 2003 yılında 650 bin ton ile başladığı kömür yardımı, 2013’e gelindiğinde 2.2 milyon tona ulaşmıştı. 10 yılda 3.5 kat artış....
Kömür yardımı, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Hazine ve madenler arasında kurulan bir sistemle yürütülüyor.
TKİ, 2011 yılına kadar, yoksullara yapılacak kömür yardımını ihale yoluyla sağlıyordu.
Devlet, ihaleyi en basit tanımıyla satın alınacak mal ve hizmetin kamu lehine düşmesi için yapar.
Ama dört yıl önce çıkarılan bir Torba Kanun’a eklenen maddeyle, ihale şartı kalktı.
TKİ, dört yıldır, canının istediği şirketten istediği kadar kömür satın alabiliyor.
İhaleyi kaldırdığınız zaman, şirketlerin lehine fahiş kârların oluşması ise kaçınılmazdır.
Peki bu zararı kim ödüyor? Hazine. Yani biz.
Yoksula yardım ederken yandaş firmaları zengin edip Hazine’ye zarar yazdıran yani yoksulu daha da yoksullaştıran bu düzenleme; 25 Aralık 2014’te yayımlanan bir kararnameyle güncellendi.
Başvuran herkesin 500 kg. kömür yardımı alabileceği açıklanan bu kararnamede,
valiliklere teslim edilecek kömür bedellerinin görev zararı sayılacağı ve ilgili kuruluşlara ödeneceği duyuruldu.

Zararı biz ödüyoruz 

AKP iktidarının kendi cebinden yapıyormuş görüntüsü sunduğu kömür yardımı sonucunda, TKİ’nin görev zararı her yıl artıyor. 2013’te Hazine’den aktarılan tutarı 418 milyon TL’yken 2014’te bu tutar 570.3 milyon TL’ye ulaştı.
2015 bütçesindeki son verilere göre ise ocak-haziran döneminde TKİ’ye görev zararı olarak aktarılan tutar, şimdiden 372 milyon TL.
Bu verileri alt alta sıralamamın bir nedeni var tabii.
Üç gün önce bu köşede yayımlanan “Feda Kararnamesi” başlıklı yazım, madenlerdeki patlamayı önleyici sistemlerin yenilenmesini 2020’ye ötelendiğine dikkat çekiyordu.
Hatırlatalım: Maden Mühendisleri Odası’nın verilerine göre kömür üreten 176 işletmenin 126’sı son denetimlerde kapatıldı. Kapatılma gerekçeleri arasında da patlamayı önleyici sistemlerin standartlara aykırılığı olan işletme sayısı ise 65.
65 önemli bir sayı....
Türkiye’de kömür çıkaran özel maden şirketleri toplamının üçte biri.
Bu kararnameyle birlikte, kapatılan madenlerin yeniden açılacak olmasının çok önemli bir sonucu daha var:
Geçici hükümetin ihalesiz kömür alımının aksamaması....
İktidar, bu kararnameyi, ucuz sistem ithal eden şirketler, maden sahiplerinin yanı sıra, biraz da kendisini için çıkardı.
Başvuran her aileye yarım ton kömür vaat eden ve bunun için Hazine’den 500 milyon TL görev zararı ödeme pahasına, şirketlerden ihalesiz kömür alan AKP’nin bir kalemde bu kadar çok maden kapatılmasına tahammülü olamazdı.
İşçilerin canı mı? Madenin dibine.

Çiğdem Toker - Cumhuriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları