loading
close
SON DAKİKALAR

Mahkeme kararını yok saymak

Çiğdem Toker
Tarih: 07.09.2022
Kaynak: Çiğdem Toker - Sözcü

Çiğdem Toker; Bugün ilk kez bir meslek örgütü başkanı hakkında alınan bu karar, merkezi yönetimi temsil eden AKP ile muhalefetin yönetimindeki yerel yönetimler arasında, yeni nesil bir “kayyumluk” olarak gelişebilir.

İki soruyla başlayalım:

– Mahkeme kararı yok sayılabilir mi?

– Üst düzey bürokrat bile olsa sonuçta devlet memurlarından oluşan bir kurul, kendisini yargının üzerinde görebilir mi?

İki soruya da “hayır” cevabı vermek için hukukçu olmak gerekmiyor. Doğru cevap bazen kendini hemen gösterir çünkü. Çıkar ağlarının parçasına dönüşmemiş, aklı başında bir birey olmak yeterlidir. Ama çıkar ağlarının parçası olmayan aklı başında her birey öte yandan; bugün ve yaşadığımız bu ülkede yukarıdaki iki soruya da “evet” de denebileceğini tahmin eder.

Yargı kararlarının yok sayıldığı, saygısızca çiğnendiği, bu saygısızlığa hamaset dolu siyasi bahanelerin üretildiği olaylar, toplumsal hayatta büyük tahribat yarattı.

Dün, bu uzun listeye bir yenisi eklendi.

TMMOB Ankara Mimarlar Odası Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla dün
memuriyetten ihraç edildi. (Hatırlatma: Ankara Ticaret Odası eski Başkanı, CHP eski milletvekili ve yıkılmasına karar verilen Togo Kuleleri sahibi Sinan Aygün, Candan'ı “işe gitmeden maaş aldığı, haksız kazanç aldığı”iddiasıyla İçişleri Bakanlığı'na şikayet etmişti.)

Bu memuriyetten çıkarma kararı önemli. Çünkü konusundan bağımsız olarak olumsuz bir “emsal” niteliği taşıma ihtimali bulunuyor.

Ama konuya da değinmeden olmaz:

Mimarlar Odası yaklaşık 10 yıldır Ankara'da; odağında imar bulunan sayısız kent suçuyla, hukuk zemininde kararlı bir mücadele içinde. Aygün'ün sahibi olduğu ve kısa süre önce yıkılmasına karar verilen Togo Kuleleri de Oda'nın takip ettiği dosyalardan biri.

Candan, Çankaya Belediyesi'nde memur olarak görev yapıyor. Yanı sıra bir vakıf üniversitesinin Mimarlık Fakültesi'nde yarı zamanlı derslere giriyor.

Memuriyetten çıkarma kararına giden süreç (daha doğrusu aranan bahane) bu “üç şapka”yı aynı anda taşımasının suç gibi gösterilmesinde düğümleniyor.

Oysa kamu görevlisinin kendi amirleri onay verdiği sürece bu “üç şapka”nın birlikte yürütülmesinin önünde yasal bir engel bulunmuyor.

Nitekim meselenin özünü oluşturan bu durum hakkında Danıştay net bir karar verdi.  Danıştay 1. Dairesi'nin oybirliğiyle aldığı karar (Esas No: 2022/696, Karar No: 2022/638)  sadece Candan'ı değil, hakkında daha önce ön inceleme yapılan 11 sıralı amiri, yani müdürleri, başkan yardımcısı ve başkanı kapsıyor.

BAKANLIĞIN SORUŞTURMA İZNİ KALDIRILDI

“Her sene tekrarlanan Başkanlık olurlarıyla 2021 yılına kadar (…) ders vermeye devam ettiği, adı geçenin belediyedeki görevi dışındaki söz konusu görevlerinin amirlerinin bilgisi dahilinde olduğu, dolayısıyla bu görevleri nedeniyle adı geçenin izinsiz ve özürsüz mesaiye uymama fiilini işlediğinden söz edilemeyeceği, kaldı ki ön inceleme raporunda da adı geçenin belediyede kendisine verilen görevleri aksattığı yolunda herhangi bir tespit de yapılmadığı, bu nedenlerle (…) ilgililere isnat edilen eylemlerin, haklarında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından…”

Diyerek Aygün'ün şikayetiyle İçişleri Bakanlığı'nın daha önce soruşturma izni verdiği kararı kaldırıyor.

İşte dün İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu; Danıştay sanki böyle bir karar vermemiş, soruşturma izinleri beş yüksek yargıcın imzası ve oybirliğiyle kaldırılmamış gibi Candan hakkında memuriyetten ihraç kararı verdi.

“AÇLIKLA TERBİYE” ÇABASI BOŞUNA

Candan, kendisini şimdi de “açlıkla terbiye etmeye çalışanların çabalarının boşuna olduğunu” söylüyor. Kararın yetki gaspı ve bir tür Kayyumluk anlamına geldiğini vurgulayarak yerel yönetimlerden yetkilerine sahip çıkmaları gerektiğini ifade etti.

Muhtemeldir. Bugün ilk kez bir meslek örgütü başkanı hakkında alınan bu karar, merkezi yönetimi temsil eden AKP ile muhalefetin yönetimindeki yerel yönetimler arasında, yeni nesil bir “kayyumluk” olarak gelişebilir. Ama kayyumlık derken bile kanuni bir temelden bahsederiz aslında. Bu kararda o asgari kanunilik bile görünmüyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları