loading
close
SON DAKİKALAR

Süleyman Şah ve İç Güvenlik Paketi

Çiğdem Toker
Tarih: 23.02.2015

Çiğdem Toker; Dünkü 'aç-kapa' ile verilen bir günlük molaya dikkat...

Şehit sıfatı aldığında, evlatlarının daha az ölmüş olmadığını en iyi anneler bilir. 

Onun için ilk söz: İyi ki o çocuklar sağ salim döndü. Keşke onları IŞİD vahşetinden daha önce kurtarsaydınız. Ve keşke, başına “tank kapağı düştü” açıklaması yapılan, 15 gün sonra baba olacak Astsubay Başçavuş Halit Avcı ölmeseydi. 

Ama işte bu kadar. 

İflas etmiş bir dış politikanın mecbur bıraktığı kurtarma operasyonundan kahramanlık menkıbesi çıkmaz.
Devletin ajansına, devletin bütçesinden milyonlar dökseniz, Genelkurmay karargâhını algı stüdyosuna çevirseniz de mümkün değil, çıkmaz. 

Askeri birlikleriniz “ecdat yadigarı” toprağa, “şehadet şerbeti” içmeye gidiyor... 

Jilet gibi ütülü kar beyazı gömlekler, pırıl pırıl kol düğmeli manşetler, buğulu bakışlarla izliyorsunuz.
 
Tanklarınız gece boyu, düne kadar düştü düşecek dediğiniz Kobani’yi savunan, düne kadar “terörist” dediğiniz YPG bayrakları eşliğinde ilerliyor. 

Siz kameralar önünde “kimseden yardım almadık” diyorsunuz. 

Türbeyi Kobani yönetiminin gösterdiği Aşme köyüne naklediyorsunuz. İçinde Kürt ve kanton kelimesi geçmesin diye medyanıza “Suriye Eşme’si” adını telkin ediyorsunuz.

Pek kullandığınız dilden, servis edilen fotoğraflara dek başarısızlığı maskelemeye dönük “Şark kurnazlığı”yla dolu bu operasyonu ne zaman yapıyorsunuz? 

Kobani kalkışmasının bir benzeri yaşanmasın diye hazırlandığı açıklanan İç Güvenlik Paketi’ne HDP’nin de yer aldığı muhalefet partilerinin direnç gösterdiği saatlerde...

***

Parlamento muhabirleri de şunu iyi bilir: 

Sadece arızalı kombiler ya da bilgisayarlar için değil, “Yüce Meclis” için de kullanılan bir yöntemdir “aç-kapa”.
Parmak çoğunluğunu elinde tutan iktidar grubunun -bir nedenle-yapılmayacağına önceden karar verdiği; fakat bir formalite bulunarak ertelenmesi gerekli genel kurul oturumlarında uygulanır. 

Formül, gelenekselleşmiş iki yolla hayata geçirilir: 

Ya talimatlı milletvekilleri salona girmeyerek, toplantıya yetecek sayıyı eksiltir. Ya da “Başkanlık Divanı” teşekkül etmez. (Siz onu “ettirilmez” olarak okuyun.) 

Başkanvekili oturumu açar ki, bir de ne görsün(!), toplantı yeter sayısı yok ya da başkanlık divanı teşekkül etmemiş... 

Oturumu kapatır.

***

“Öyle ya da böyle” talimatıyla, İçtüzük çiğnene çiğnene, kan döke döke maddeleri oylanan İç Güvenlik Paketi görüşmeleri için yapılan dünkü “açkapa”, gün içinde alınmış böyle bir kararın sonucudur. 

Muhalefetin, Süleyman Şah Türbesi operasyonu hakkında gelecek yağmur gibi sorularına karşı iktidar, grubuna toplu tembihte bulunarak zaman kazanmayı, manevra alanı açmayı hedeflemiştir. Şüphesiz ki, kendisi açısından bir “zaman kaybı” olabilecek bu “riskli” kararındaki en büyük motivasyonu ise sabahın 5’ine kadar paketin en baskıcı 10 maddesinin geçmesi olmuştur. 

İktidar, bu tercihiyle -hiç istemeden-direniş nöbetindeki muhalefet partilerine de biraz “istirahat zamanı” tanımış oldu. 

Dünkü “aç-kapa” ile verilen bir günlük molaya dikkat... 

İttifak dengeleri çok hızlı değişiyor. İçinde YPG’nin yer aldığı Süleyman Şah Türbesi operasyonunun, bu “paket”i, “dış güvenlik”in de eklemleneceği farklı bir düzleme taşıması ve yeni tartışmalar başlatması şaşırtıcı olmaz.

Çiğdem Toker - Cumhuriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları