loading
close
SON DAKİKALAR

Pamuk’u taca çıkaran burjuvalar

Mehveş Evin
Tarih: 27.08.2012

Mehveş Evin yazdı, ''Orhan Pamuk'un Türk burjuvazisi üzerine orijinal tespitler yaptığını düşünmüyorum...''

Orhan Pamuk’un Türk burjuvazisi üzerine söylediği sözlerde şaşacak bir şey yok, aksine haklılık payı var. Ama yeni veya orijinal tespitler yaptığını düşünmüyorum. Kendisinin de mensubu olduğu ve yakından tanıdığı bir zümrenin, belki 5-6 yıl öncesine kadar geçerli olan bir eleştirisini yapıyor... Bu yüzden demode ve eksik kalıyor.

Türkiye’de bazı değerler ve kültürel alışkanlıklarla birlikte burjuva sınıfının da değiştiği bir gerçek. Bugün kimse tektip bir burjuva sınıfından bahsedemez. Günümüzde burjuva, kapitalist bir toplumun yöneten sosyal sınıfı olarak tanımlandığına göre artık “eski elit” genellemeleri geçerli değil.

Hürriyet Pazar ekinin manşeti, Pamuk’un “atladığı” muhafazakar burjuva aileyi de bize göstermiş. Demet Cengiz Bilgin, “burjuva”yı temsil eden iki ailenin sofrasına konuk olarak bu ailelerin yaşam tarzlarına dair “farklar”a odaklanarak gayet güzel bir haber çıkarmış.

Laik burjuva sindi

Doğrusu bu iki fotoğrafın, Pamuk’un yorumundan daha tarafsız olduğunu ve günümüz burjuvazisi hakkında daha çok şey anlattığını düşünüyorum. Yine de eksik bir tablo, zira ortaklıkları pek göremiyoruz... Mesela “Kürtlere kötü muamele” konusundaki fikirleri ne? Ailenin kadınları çalışıyor mu, meslekleri ve eğitimleri nedir? İktidarın ekonomi politikalarını her iki grup da desteklemiyor mu?

İki fotoğraftan yola çıkarak bazı “burjuva” notlarına buyrun...

- “Beyaz Türk burjuva”sına örnek gösterilen ailenin erkeği, Mardinli kuyumcu bir aileden geliyor. Hanımıysa Ankaralı “köklü” bir aileden. Yani onları Anadolu kaplanlarından ayıran şey, Batılı yaşam biçimini benimsemiş olmaları.

- Bu ailenin kadın ve erkeği, Pamuk’un yaptığı genellemelerden rahatsızlıklarını ifade ediyor. Şükran Hanım’ın “Türbanlılar arasında da kibirliler var. Sarı saçlı botokslu Nişantaşı kadını stereotipi yapılırken de bir aşağılama var” sözleri üzerine düşünmeye değer... Bana göre kibir, para ve iktidarın can dostudur. AKP’nin yükselişiyle birlikte laik burjuva kesimde ciddi bir sinme, hatta iktidar ve onun temsilcilerine hoş görünme kaygısı olduğunu, aksi takdirde var olamayacaklarını biliyoruz.

Tepkiler kesildi

- Muhafazakar burjuva aileden Zehra Hanım, normalleşmeyi içtenlikle anlatmış: “Bazı lokantalarda eskiden türbanlı olduğumuz için tepki gelirdi. Ya da ters bakışlar atan müşterilerle karşılaşırdınız. Beymen Cafe’de laf atan masalar olurdu. Ama son yıllarda bu bitti.” Ha, davranış değişti, peki zihinlerdeki “kibir, kompleks ve ötekileştirme” sürmüyor mu? Bunu her iki burjuva da açıkça dile getiremeyeceği için, bilemiyoruz.

- Mehmet Bey’in şu sözleri, muhafazakar burjuvanın aslında halen kendisini hala pek çok açıdan kendini “mağdur” gördüğünü ortaya koyuyor: “Türkiye’de sermaye el değiştirmiyor. Bakın ilk 500 sanayi şirketine, yıllardır aynı. Muhafazakar sermayenin daha fazla büyüdüğünü gösteren bir veri yok. Ama Anadolu’da tabana yayılan küçük sermayedarlar var.”

Sahiden de veri yok, ama muhafazakar sermayenin eski engellerle karşılaşmadığı ve alabildiğine serpilmeye fırsat bulduğu bir ortam var... En büyük sanayi şirketleri 10 yılda kolay kolay değişmez, ama 20 yılda değişebilir.

- Bu iki burjuva ailenin ev dekorasyonlarına ve tüketim alışkanlıklarına bakınca gerçekten çok büyük bir fark göremiyorum. Sadece biri, diğerinden biraz daha sade. Çocukların aynı veya benzer özel okullarda okuması da dikkat çekici. Oysa eskiden tercihler ve ayrımlar çok daha keskindi...

Bence bu iki fotoğraf ve haber, Pamuk’un Türk burjuvazisini Güney Afrika’daki beyazlar benzetmesine taca çıkarıyor. 
Belki bu tanım, Marx’ın ikinci tip burjuva tanımı, yani “rantiye”ler için hala geçerli olabilir... Ama yöneten sınıf, eskisine 
göre çok daha karma.

Pamuk ne demişti?

- “Burjuvazi beni sinirlendiriyor. Kibirleri, dar görüşlü bir şekilde bencillikleri ve kendi ülkesinin insanlarından nefret etmeleri beni öfkelendiriyor. Olağandışı Türk üst sınıf, askeri darbelerden ve de Kürtlere karşı yapılan kötü muameleden dolayı rahatsız olmuyor. Çoğunluğu oluşturan başörtülü kadınlara yukarıdan bakıyor. Bu da bana eskiden Güney Afrika’da beyazların siyahlara olan davranışını hatırlatıyor.”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları