loading
close
SON DAKİKALAR

Kamu bankalarında neler oluyor

Murat Ağırel
Tarih: 11.07.2023
Kaynak: Murat Ağırel - Cumhuriyet

Murat Ağırel; Biz verginin vergisini verelim, dürüst esnaf çalışsın didinsin ayakta kalmaya çalışsın bunun karşılığında beyler bol keseden harcasın.

“Yüksek faiz yüksek enflasyon” gibi ekonomistlerin dahi anlayamadığı dünyada ekonomi literatürüne giren bir politika ile cennet vatan inim inim inliyor.

Döviz kurundaki rekorlar, kurları baskılayabilmek adına yapılan türlü işlemler ve neticesinde yine vatandaşın omzuna binen yükler...

Zam üstüne zam geldi ve uzmanlara göre daha da gelecek.

Seçimler döneminde bol keseden atmanın ceremesini ödemeye başlayacağız.

Benim dikkatimi çeken kamu bankalarının farklı uygulamaları. Banka demek para demek. AKP iktidarı kamu bankalarını adeta yedek bütçe olarak kullanıyor. İktidar dönem dönem kamu bankaları aracılığı ile piyasaya teşvik veya ticaret erbaplarının elini bir süre rahatlatmak için kampanyalar yapar. Özellikle seçim yaklaştıkça bu kampanyalar artmaya başlar.

Bir esnaf veya orta ölçekli bir firma gidip krediye başvursa en küçük ayrıntısına kadar araştırılır ve istediğiniz miktarın neredeyse daha fazlası teminat olarak istenir. Ancak bu uygulama herkes dahil değil.

Siyasi parti mensuplarına veya siyasi gücü elinde bulunduranların yakınlarına kredi muslukları kamu bankaları aracılığı ile sınırsız açılır.

Hiçbir özel banka bu kişilere kredi vermezken siyasi güce sahip bu kişilere krediler adeta yağdırılır. Verilen kredinin tahsilatı yapılamadığında da takibe intikal ettirilmesi gereken hesaplar takibe alınmaz. Ertelenir. Bankaların kredi riskleri büyür.

Tabii büyürse büyüsün nasıl olsa kamu bankasının zararı halkın sırtına bindirilir değil mi?

Küçük esnaf veya küçük bir şirketseniz kredi ödemelerinizde yaşanan kısa bir gecikme sonrasında banka hemen hesapları durdurur ve alacak tahsil işlemlerine başlar.

En yakın örnek Demirören grubu. Bu grup ile ilgili ortaya çıkanları biliyorsunuz. Tekrar tekrar yazamayacağım.

Ancak kamu bankalarında yaşanan bu ayrıcalıklara sahip başka firmalar da var.

Geçen gün resmi raporları okurken gördüm.

Mesela Vakıfbank bir şubesinden bir gruba kredi kullandırıyor.

Yönetim kurulu kararı ile firmaya 4 Eylül 2015 tarihinde 3 milyon ABD Doları akreditif ve 15 milyon ABD Doları teminat mektubu olmak üzere toplam 18 milyon ABD Doları gayri nakdi kredi veriyor.

Yetmiyor, 1.5 milyon TL ve 5 milyon ABD Doları kısa vadeli kredi de tahsis ediliyor.

Sonra 2016 tarihinde ek olarak bir 5 milyon ABD Doları daha kısa vadeli kredi ile bir defaya mahsus yurtdışında gerçekleştirilecek proje için de 10 milyon ABD Doları gayri nakdi kredi veriliyor.

2016 Haziran ayında ise bir defaya mahsus yurtdışında gerçekleştirilecek proje için gayri nakdi kredi limitine 37.500.000 Avro daha ilave edilmiş.

Yetmemiş 2017 yılında 30 milyon dolar kredi, 20 milyon TL de KGF Hazine destekli kredisi verilmiş.

2018 yılında bu grubun işleri bozulmuş. Ödemelerini yapmamaya başlamış. Banka risklerini düşürmeye çalışmış. Orta ölçekli firmalara veya esnafa aslan olan banka bu grup ile 2020 yılında masaya oturmuş ve borçlarını 12 ay ödemesiz 60 ay vadeye bölmüş.

2019 yılında diğer bankalar grup hakkında takip kararı alıp takibe geçmiş ama Vakıfbank yönetim kurulu takibe geçmek yerine borçlarını yapılandırmış. Firma kredilerinin 271 gün aksamada bulunmasına ve 29 Eylül 2020 tarihinde firma hakkında iflas davası açılmasına karar verilmesine rağmen banka takibe aylar sonra 23 Aralık 2020 tarihinde geçmiş.

Yani yapılandırma yaptıktan kısa süre sonra firma iflas kararı alınmasını istemiş mahkemeye başvurmuş ama banka borçlarını yapılandırmaya çalışmış!

Firmanın banka nezdinde borcu 1 milyar TL! Buna karşılık “Banka mutlaka teminat almıştır” diyorsunuz değil mi?

Karşılık teminat durumuna bakıldığında, 1 milyar lira borcun karşılığında 62 milyon TL’lik KGF kefaleti ile 21 milyon TL’lik gayrimenkul ipoteği dışında maddi bir teminatın bulunmadığı anlaşılmış.

Banka 2022 yılına kadar bir tahsilat yapamamış. Banka sonra bu grup firmasının şehir hastanesinin işletmesinde bulunduğunu hatırlamış ve yüzde 24.5’lik hissesine haciz kararı vermiş.

Sadece Vakıfbank mı sanıyorsunuz? Yanılırsınız.

Bakın başka bir kamu bankası olan Ziraat Bankası’nda yaşananı aktarayım.

Banka Kredi Komitesi Gebze/İstanbul Kurumsal Şubesi, bir firma lehine 13 milyon Avro kredi limiti tahsis edilmiş ve kullandırılmış.

Muhtelif Yönetim Kurulu kararlarıyla limitler artırılmış ve firmanın 3 Ekim 2019 tarihi itibarıyla riski 52.3 milyon Avro+33.2 milyon TL düzeyine ulaşmış.

Kredinin geri ödemelerinde yaşanan sorunlar neticesinde 10 Ekim 2019 tarih ve (25/23 sayılı) Yönetim Kurulu Kararı ile varlık borç takası yapılması, firma hisselerinin devir alınarak iştirak edilmesi, ilave kredi kullandırılması, kalan borcun yapılandırılması ve gecikme faizlerinin silinmesi kararlaştırılmış.

Sonuç olarak 523 bin Avro ve 561 bin TL faiz silinmiş!

Sadece iki örnek verdim. Resmi raporlarda inanın yüzlercesi var. Yüz milyonlarca dolar bu şekilde kredi olarak verilmiş ve tahsil edilememiş.

Kamu bankaları bizim paramızı yönetiyorlar. Ancak raporlara yansıyan ve okuduğum bölümlerde karşılaştığımız durum şu bildiğiniz sizin benim paramı uçurmuşlar. Uğranılan veya uğratılan zarar karşılığında da kimse hesap vermemiş görünüyor.

Biz verginin vergisini verelim, dürüst esnaf çalışsın didinsin ayakta kalmaya çalışsın bunun karşılığında beyler bol keseden harcasın...

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları