loading
close
SON DAKİKALAR

Gazze'deki hava saldırılarında 9'u çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı

Gazze'deki hava saldırılarında 9'u çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı
Tarih: 11.05.2021 - 15:22
Kategori: Dünya

İsrail polisi ile Filistinliler arasında Doğu Kudüs'de Mescid-i Aksa'da yaşanan olayların ardından gerilim Gazze Şeridi'ne taşındı. Filistinli yetkililer, İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarında 25 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Gazze'den İsrail topraklarına atılan 300'den fazla roketin çok büyük kısmı havada imha edildi. İsrail, Gazze'de 130 hedefi vurduğunu duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Jonathan Conricus ise hava saldırılarında militanları hedef aldıklarını, ölenler arasında 15 Hamas üyesinin de bulunduğunu söyledi.

BBC'ye bilgi veren Hamas kaynakları da İzzeddin el-Kassam Tugayları komutanlarından Muhammed Abdullah Fayyad'ın yaşamını yitirdiğini doğruladı.

Hamas yönetimi, Mescid-i Aksa'da Pazartesi günü yaşanan olaylarda yüzlerce Filistinlinin yaralanması sonrası misilleme tehdidinde bulunmuştu.

İslami Cihad örgütü de, bir apartmanın vurulduğu saldırıda iki komutanının öldüğünü; biri kadın, ikisi çocuk sekiz kişinin de yaralandığını açıkladı.

Pazartesi akşamından Salı sabah saatlerine kadar İsrail'in Aşkelon kentine Gazze'den yüzlerce roket atıldı. İsrail savaş uçaklarının hava saldırıları da sabah saatlerine kadar sürdü.

Gazze'den 12 saatlik bir sürede 300'den fazla roket atıldığı belirtilirken, İsrail'in Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi, roketlerin çoğunu havada imha etti. 31 İsraillinin yaralandığı açıklandı.

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, gerekirse 5 bin takviye askerin daha Gazze sınırında konuşlandırılmasına yönelik plana onay verdi.

Doğu Kudüs'te neler yaşandı?
Son birkaç gündür Kudüs'te son yılların en şiddetli olayları yaşanıyor.

Cuma günü namaz kılmak üzere Mescid-i Aksa'ya giden on binlerce Filistinli, 10 Mayıs'taki "Kudüs Günü"nde bazı İsrailli grupların planladığı yürüyüşte Harem-üş Şerif'e girmemesi için üç günlük bir nöbete başladı. Ardından İsrail polisi müdahale etti.

Hafta sonu ve ardından Pazartesi sabahı devam eden olaylarda Filistinlilerin taş ve molotof kokteyli, İsrail polisinin tazyikli su, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandığı olaylarda yüzlerce kişi yaralandı.

Olay yerinden gelen görüntülerde yüksek sesli patlamalar, çığlıklar duyuluyor ve göz yaşartıcı gazın bölgeyi kapladığı görülüyordu.

Filistin Kızılayı, Pazartesi günü Doğu Kudüs'de yaşanan olaylarda 305 kişinin yaralandığını, en az 200 kişinin de hastaneye götürüldüğünü; 5 kişinin durumunun kritik olduğunu duyurdu.

Doğu Kudüs Maqassed Hastanesi'ndeki Doktor Firas Ebu Akari'ye göre 3 kişi olaylarda bir gözünü kaybetti.

Filistin Kızılayı'na göre, Batı Şeria'dakilerle birlikte olaylarda yaralanan Filistinlilerin sayısı 700'den fazla.

İsrail polisi de 9 polisin yaralandığını, bir polis memurunun hastanede tedavi altına alındığını açıkladı.

Doğu Kudüs'te gerilim nasıl başladı?
Yaşanan şiddet olaylarının temelde üç sebebi var.

İlki, Kudüs Günü yürüyüşü.

İsrail'de bazı gruplar, İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal ettiği, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın yıl dönümünü İbrani takvimine göre "Kudüs Günü" olarak kutluyor. Bu yıl bu takvime göre Kudüs günü 9-10 Mayıs'a denk geldi.

Her yıl İbrani takvimine göre kutlanan Kudüs Günü'nde yüzlerce Yahudi ellerinde bayraklarla Müslümanlar için kutsal olan bu bölgeye yürüyerek sloganlar atıyor ve İsrail marşları söylüyor.

Bu kutlamalar, Filistinliler için "bilerek yapılan provokasyon" olarak değerlendiriliyor. Bu günün 2021'de Ramazan ayının son günlerine denk gelmesi, Filistinli grupların Mescid-i Aksa çevresinde barikatlar oluşturarak bu grupları engellemeye yönelik daha sert bir adım atmaya itti. Kudüs dışında yaşayan yüzlerce Filistinli de hafta sonu otobüslerle Mescid-i Aksa'ya akın ederek nöbete katıldı.

Ancak bu yürüyüş, bir aydır süren gerilimin sadece son parçası oldu.

Gerginliğin bir diğer sebebi, Nisan ayı ortasında Ramazan'la birlikte başladı.

Filistinlilerin Ramazan geleneği olan, oruçlarını eski kentin Şam Kapısı'nın merdivenlerinde açmalarının engellenmesi üzerine Filistinliler İsrail polisini, geleneksel iftarları engellemek amacıyla merdivenlere bariyerler dikmekle suçladı.

İsrail polisi ise barikatların yayaların eski Kudüs'e geçişinin kolaylaştırılması amacıyla kurulduğunu savundu.

Doğu Kudüs'te Pazartesi öncesinde en şiddetli olaylar ise 22 Nisan Perşembe akşamı yaşandı.

Aşırı sağcı Yahudi eylemciler, Filistinliler ve İsrail polisi arasında çıkan olaylarda Filistin Kızılayı'na göre en az 100 Filistinli yaralandı; İsrail polisi de 20 polis memurunun yaralandığını açıkladı. 50 kişi de gözaltına alındı.

Gerginliğin çok daha eskiye dayanan son sebebi ise, Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah bölgesinde yaşayan Filistinli ailelerin, evlerinden zorla çıkarılması planları oldu.

Tam da 10 Mayıs'taki Kudüs Günü yürüyüşüne denk gelen bir duruşmada, İsrailli yetkililerin on yıllardır Doğu Kudüs'teki evlerinden çıkarılması için uğraştığı Filistinli ailelerden dördünün yaptığı temyiz başvurusu görüşülecekti.

Bölgede 30'dan fazla Filistinlinin yaşadığı dört evin "Yahudilere ait olduğu gerekçesiyle" boşaltılması için son karar bu yılın başında görülen bir duruşmada verildi.

Uluslararası hukuka aykırı şekilde inşa edilen Yahudi yerleşim bölgelerinde yaşayanların lehine verilen karara Filistinli dört aile itiraz etmişti. Ancak 10 Mayıs'ta yapılması gereken duruşmada Filistinlilerin tahliyesine karar verilmesi bekleniyordu.

İsrailli davacılar, ailelerine ait olan bu evlerin 1948'deki savaşta Filistinliler tarafından işgal edildiğini savunuyor. Filistinli dört aile ise, evlerin 1948-1967 arasında bölgeyi kontrol eden Ürdünlü yetkililerden satın alındığına dair belgeleri mahkemeye sunarak karara itiraz etti.

Mahkeme sonucu, bölgede 1948'de yerlerinden edilmiş yüzlerce Filistinli aile için de, İsrailli yerleşimcilerin evlerin kendilerine ait olduğuna dair iddiaları için de emsal teşkil edebilecek.

Bu sebeple dava sonucu kritik önemde. Filistinliler, dava günü yaklaşırken Şeyh Cerrah bölgesinde de protestoları yoğunlaştırdı.

Mahkeme dün kritik tahliye kararını açıklamak yerine başsavcılık tarafından gözden geçirilmesi için 30 gün erteledi.

İsrail ve Hamas'tan açıklamalar ve uluslararası girişimler
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Kudüs Günü etkinlikleri kapsamında katıldığı programda, Hamas'ın "kırmızı çizgiyi aştığını" ve büyük bir şiddetle karşılık vereceklerini belirtti.

Hamas lideri İsmail Haniye, Salı sabahı erken saatte yaptığı açıklamada, "İsrail, Kudüs'te ve Mescid-i Aksa'daki tüm terör sahnelerine son verene dek" roket saldırılarının süreceğini söyledi.

Yaşanan gerilimi azaltmak için Türkiye'nin de aralarında olduğu ülkeler bölge liderleri ile temaslar kuruyor.

ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere'den İsrail ve Filistinlileri gerilimi yatıştırmaya çağıran açıklamalar yapıldı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hamas tarafından düzenlenen roket saldırılarını kınadı ve "hemen durdurulması" çağrısı yaptı.

Blinken açıklamasında, "Tüm taraflar gerilimi azaltmalı ve yatıştırıcı adımlar atmalı" dedi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Pazartesi günü yaptığı acil toplantıdan sonra bir açıklama yapılmadı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf ile telefon görüşmeleri yaparak konuyu ele aldı.

Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan diplomatik kaynaklar, Mısır ve Katar'ın da gerginliği azaltmak için devrede olduğunu belirtiyor.

Kaynak : BBC Türkçe

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları