loading
close
SON DAKİKALAR

Gençlikten Kılıçdaroğlu'na Mektup Var!

Gençlikten Kılıçdaroğlu'na Mektup Var!
Tarih: 23.06.2012 - 00:10
Kategori: Siyaset

'Sizinle en son Temmuz 2011’de baş başa görüşmüştük ve vedalaşmıştık, şu anda Amerika’da genetik üzerine doktora yapıyorum'...

"Sayın Genel Başkan'ımızın dikkatine"

Sayın Genel Başkan’ımız Kemal Kılıçdaroğlu;

Ben Erkan Bayır. 7 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim. Sizinle en son Temmuz 2011’de baş başa görüşmüştük ve vedalaşmıştık, şu anda Amerika’da genetik üzerine doktora yapıyorum.

Kemal Bey,

Dünyadaki bütün sol partilerde, gençlik siyaseti yaşlılardan belli ölçüde bağımsız olarak yapılır. Bunun amacı, bu partileri gelecekte yönetecek olan kadroların vesayetçilikten uzak biçimde yetiştirilmesidir. Bu partilerde gençlerin eleştirel olmaları özendirilir. Gençler, partideki yaşlılardan daha solcudurlar ve daha dinamiktirler, yenilikçi söylemler üretirler. Gençler, gerektiğinde “aynı partide siyaset yaptıkları” yaşlıları eleştirirler.

Ben bugün bu mektupta size serzenişte bulunmak istemem, partimizin gençlik siyasetine de elimden gelen katkıyı (Türkiye’den 9000 kilometre uzakta bulunmama rağmen) hâlâ sunmak isterim. Gençlik Kolları’nda katkı sunabileceğimiz bütün kanallar kapatılmıştır. Bu durum sizin bilginiz dahilinde midir, size rağmen mi yapılmaktadır, onu buradayken öğrenebilmem mümkün değil.

Partimizin ilçe gençlik kongrelerinde, ana kademenin ve CHP’li belediyelerin baskıları delege listesine yansımıştır. Delegeler birçok yerde elle yazılmıştır. Birçok yerde cinsiyet kotasına uyulmamıştır; buna en büyük örnek de İstanbul. Üzülerek dile getirmekteyim ki, kongrelerde hemşehricilik, mezhepçilik, etnikçilik ve memleketçilik yapılmıştır. Çağdaş sosyal demokrat partilerde, bireylerin “doğuştan sahip oldukları kimlikler” katılımcı bir anlayışla partinin ana siyasi eksenine yansıtılır; fakat ana kademedeki belli bir memleketten gelen yöneticinin peşine hemşehrilerinin takılması ve parti içindeki demokratik olması gereken yarışlarda “bu parametreler (hemşehricilik-memleketçilik) sayesinde” yükselmesi diye bir şey yoktur, olamaz.

Kemal Bey,

Tüzük kurultaylarımız beni umutlandırmıştı; ancak çok geçmeden bu umutlarım söndü. Tüzüğe çarşaf liste koyduk; fakat, birçok yerde çarşaf liste uygulamadık. Gençlikte, çarşaf liste hiç uygulanmadı bile. Tüzükte %33 cinsiyet kotası ve %10 gençlik kotası yer aldı; fakat birçok yerde kotayı çiğnedik. Gençler partiden soğudu ... 1300 genç üyeye sahip olan Çankaya’daki ilçe gençlik kongresinde, sadece 194 oy kullanıldı. Son 8 senedir gençlikte kongreler ve kurultaylar yapılmadığı halde, gençlik kongrelerimize katılım birçok yerde %10-15 düzeyinde kaldı.

Siz bu durumdan memnun musunuz, 130.000 üyeye sahip olan CHP Gençlik Kolları’ndaki bu kayıtsızlık ve bu bıkkınlık, bezmişlik halinden dolayı mutlu musunuz? Hiç sanmıyorum. İstanbul’daki ana kademe kongresinde de, gençlik kongresinde de salon dolmadı. Ana kademe kongresinden erken ayrıldınız, ve gençlik kongresine ise hiç gelmediniz.

Kemal Bey,

“Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı” ne işe yarar? Yani gençliğin başına bir çoban dikmek zorunda mısınız? Bizleri güdülecek koyun olarak mı görüyorsunuz? O koltuğa atadığınız şahıs, gençlik kongrelerinde ve gençlik kurultayında belli adayları “diğer adaylara karşı” destekliyor, haksız rekabet yaratıyor. “Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı”, desteklediği adaylar için yemekler veriyor, delege pazarlıkları yapıyor, yönetimleri kendi eliyle yazıyor, ve CHP gençliğinin iradesine açıkça ipotek koyuyor. Gençlikle aranıza neden aracı koyuyorsunuz? Gelin, gençlikle yüz yüze konuşun.

Kemal Bey,

CHP’deki gençlik siyaseti, ne yazık ki CHP ana kademenin kirli ve çirkin siyasetine benzemeye başladı. CHP’de gençlik siyasetinde bir yerlere gelmek isteyenler, el etek öperek, hemşehricilik-memleketçilik bağlantılarını kullanarak, ana kademe ve belediye baskısını kullanarak iş yapmaya başladılar. Bu parti, gençlere ve yeni nesillere örnek olacak rol modeller yetiştirmesi gerekirken, ana kademeyi kopyalayıp gençlik siyasetine yapıştırdı.

Aralık 2011’de bir skandal yaşadık. Bir kadın gazeteciden iki kez özür dilemek zorunda kaldınız. Bahsi geçen olaylar boyunca, Gerçek Gündem adlı internet sitesi size karşı ağza alınmaz hakaretler yağdırdı. Bu internet sitesi, gençlik kongreleri boyunca hizipçilik yaparak, belli bir hizbin parti içinde güçlenmesi için aktif kampanya yürüttü.

Kemal Bey,

Ben sizden ümitliydim, hâlâ da ümidim var. Partide sizin arkanıza saklanarak, sizin memleketinizden ve mezhebinizden “sözümona güç alarak” siyaset yapanlar, ana kademede de, gençlikte de var. Sizin çizginizi temsil ettiğini iddia ederek siyaset yapan gençler var. CHP, böyle devam ederse, gençlik için hiçbir şekilde umut olamaz.

Kemal Bey,

Benim ailem aslen Selaniklidir ve 1924 Lozan Mübadelesi ile Türkiye’ye gelmişlerdir. Atatürk Selanikli olduğu halde, CHP bir günden bir güne “Selanik Partisi” olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır. CHP gençliğinde de hiçbir zaman “Selanik hizbi” oluşmamıştır, bizde böyle bir siyaset zihniyeti yoktur. Atatürk’ün Selanikli olması, benim Atatürk’ü eleştiremeyeceğim anlamına gelmez. Siyaset çizgimizin, hemşehricilik ve memleketçilik gibi anlayışların gölgesinde kalması doğru da değildir, etik de değildir.

Gençlik siyasetimizde şeffaflık ve hesap verebilirlik kavramlarından eser yoktur. Alınan kararlarda da, yapılan eylem ve etkinliklerde de, parti tabanının görüşü ve desteği alınmamıştır, alınmamaktadır. Bir adım atıldığında, parti tabanını ikna etmek için hiçbir çaba sarf edilmemektedir. Katılımcı demokrasi işletilmemektedir, çoğulculuk yok edilmektedir, parti içinde bir arada yaşama bilinci sona ermektedir.

Kemal Bey,

Ben önceden CHP’ye hem duygusal, hem mantıksal, hem de örgütsel bağlarla bağlıydım. Yaşanan çok sayıda gelişme yüzünden, partimle duygusal bağlarım gevşemektedir. Benim hissiyatımı birçok gencin paylaştığından emin olabilirsiniz. Siz, bu “dışlanma” hissini bu ülkede yaşamış bir insansınız, partimizin gençlerinin “dışlanmasına” izin vermeyin. Bizler bu partinin yabancısı değiliz, hiç kimseyi de partimizin yabancısı olarak görmüyoruz. Hiç kimse bu partinin sahibi de efendisi de değildir. Partimiz halka aittir.

Bu duygu ve düşüncelerimi okumaya vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Saygılarımla,
Erkan Bayır

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları