loading
close
SON DAKİKALAR

İmamoğlu: 23 Haziran'dan önce yaşatılanlar asla unutulmamalı

İmamoğlu: 23 Haziran'dan önce yaşatılanlar asla unutulmamalı
Tarih: 23.06.2020 - 12:30
Kategori: Gündem

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran seçimlerinin yıl dönümünde görevdeki 1 yılını değerlendirdi.

İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Toplantımızın asıl amacı 16 milyon insanımıza hesap vermektir. 23 Aralık 2019'da bir toplantı yapmış ilk 6 ayımızın hesabını vermiştik. Hesap vermekten asla imtina etmeyeceğiz. İyi bir syasetçi kamu bütçesinin doğru ve yerinde kullanılıp kullanılmadığının hesabını vermekten ancak memnuniyet duyar. Kamuda hesap verebilirlik kalamazsa çürüme başlar.
23 Haziran'dan önce bu ülkeye yaşatılanlar asla unutulmamalıdır. Bu millete Avrupa'nın en büyük ve kadim şehrlerinden İstanbul'a süreci reva görenler unutulmamalıdır.
İsraf düzenini sürdürmek adına hesap vermekten kaçanların yaşattığı karanlık günler unutulmamalıdır. Anadolu Ajansı'nın yozlaşmış yöneticilerinin 31 Mart gecesi seçmen iradesini manipüle etmek için yaptığı algı operasyonu unutulmamalı.
İktidar blokunun seçim sonuçlarını değiştirmek adına ortaya attığı iddialar, hukuk dışı ayak oyunları asla unutulmamaladır.
İktidar medyasının sergilediği mesleki etikten uzak, yalan habere dayalı haberleri unutulmamalı.
İkidar blokunun kazanamadığı seçimi YSK'yı kullanarak  uyguladığı antidemokratik baskılar unutulmamalıdır.
YSK'nın iktidarı baskılarına direnemeyip seçmenin sandığa attığı 4 zarftan sadece 1'ini gerçersiz saydığı, sadece İBB seçimlerini yenilemeye karar verdiği 6 Mayıs günü asla unutulmamalıdır.
Asıl unutulmaması gereken İstanbul'un ortaya koyduğu irade ve karardır. 
Oy çuvallarının üstünde nöbet tutan her partiden binlerce cesur ve demokrasi aşığı seçmene ve İstanbul halkının fedakarlığıdır untulmaması gereken.
Dünyaya ilham olacak muhteşem bir irade sergiledi 16 milyon İstanbullu. Birlikte kardeşçe yaşamayı, umudu, kardeşliği seçtiniz. Hepinizi çok seviyorum.
Ne o tarihi ne de kararınızı asla unutturmayacağız. Umutlarınızı hiçbir zaman boşa çıkarmayacağız.
 
1. yılda zihniyet dönüşümü başlatmayı başardık.
İstanbul'da kent yaşamı 4 ayak üstünde yükselecek. Bunlar eşitlik, dayanışma, üretim ve özgürlük. Kamusal kaynakları adil şekilde dağıtan, farklı inançlara eşit muamele... 
Toplumsal yardımlaşma uygulamasını hayat gerçdik. Askıda Fatura uygulamasını başlattık. Ben zekat fitrenize talibim deyince birileri fetva vermeye kalktı. İBB'ye insanlarımız güvenebilirler. İhtiyaç sahibi çocuklara süt dağıtımını, öğrencilere bursa desteğini, 1 milyon aileye yaklaşan aynni yardımlarımızı kastediyorum dayanışma derken.
Özgürlük derken, başlattığımız kesitisiz ulaşımı, dışlayıcı tutuma son verilmesini, Adalar'daki atlara bile sağladığımız özgürlükleri kastediyorum.
Devraldığımız mali manzarayla ilgili hatırlatma yapmak zorundayım.
30 Haziran'da İBB'nin kasasında maaşlarını ödeyecek paramız yoktu. Vadesi geçmiş 6 milyarlı kborçla, bizden önceki yönetimin bütçeden kaynaklanan 7.9 katrilyonluk bütçeyle devraldık.
Aybaşı kasamıza yatırılması gereken paranın nakit Maliye Bakanlığı payı göreve gelmemizden 15 gün önce bizden önceki yönetime kullandıırlmıştı.
İştirak şirketlerimizin çoğu vergi borçlarını ödeyemez duruma düşürülmüştü. Enkaz edebiyatı yapmadık, çalışmalarımıza başladık. Hızla mali disiplin uygulamasına geçtik.
İBB'nin en kıymetli hizmetlerinden birisi israfa son vermek. Bir avuç dernek ve vakıfa sağlanan 700 milyonluk israfa son verdik. Şirketlerimizde büyük tasarruf yaptık.
Covid-19'a rağmen ciddi ekonomik başarı ortaya koyduk. 
Bütçemiz Covid-19 nedeniyle geriledi. İktidar blokunun uygulamaları ve yakaşımları bizi zorladı. Kredi talebimiz konusunda kamu bankalarından kredi almamız engellendi. Başakşehir gibi metro ödemelerinin kesilmesi. Kredi almamız engellenmese o hattı yapabiliyoruz. Nakitimize el konarak metro inşaatı yapılıyor. 
Bizden önceki yönetimler aidatlarını ödememiş, kimse sormamış. Belediye bize geçide Kalkınma Ajansı'na ait 123 milyonuk aidat istendi.
Korona salgını belediyemizin finansal durumunu etkilemiştir. Salgında ikinci dalga söz konusu olursa salgının maliyetin 6,5 milyar lira olacağını hesaplıyoruz. İkinci dalga olmazsa salgının belediyemize mailyetinin 5 milyar lira olacağını düşünüyoruz. İştiraklerimizin gelirleri büyük oranda düştü. Yüzde 90'ın üzerinde gelir kaybımız zoldu. Yıl sonunda iştiraklerimizin zarar etmesini engelleyecek tedbirleri aldık.
Bakanlığın salgın ilanından önce tedbirlerimize başladık. İlanıyla en az can kaybı ve en az ekonomik hasarla atlatılması için seferber olduk. Otobüs, metrobüs, taksi, dolmuş, meydanlar, kamu binaları, sokaklar düzenli olarak dezenfekte edildi.
Sokağa çıkma yasağında belediye hizmetlerinin aksaksız hizmetini sağladık. 3 bine yakın sağlık çalışanını otellerde ücretsiz olarak ağırladık. Hepsinin yüreğine sağlık. 
 
Covid-19 sürecini yönetmek için beldiye bünyesinde Bilim Kurulu oluşturduk. Yaptığımız her uygulamayı bilim kurulumuzun tavsiyeleriyle yaptık. Bizlere karşılıksız, gönülden destek eren bilim kurulu üyelerimize gönülden teşekkür ediyorum. 
Hükümetimizden normal ilişki kurma talebine cevap alamadık. Omuz omuza durmamız gerekirken kampanyamız yasaklandı. Vatandaşlarımızın paraları bloke edildi. Vicdanları sızlatıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz. Hukuksuz şekilde bloke ettiğiniz paraları serbest bırakın, ekmeğe muhtaç vatandaşlarımıza yardımı ulaştıralım. Vatandaşlarımız da ben de hakkımızı helal etmiyorum.
Kent yoksulluğuyla mücadeleyi gündemimiz haline getirdik. 40 bin aileye alışveriş kart desteği verdik, 75 bin aileye nakit desteği verdik. Askıda Fatura uygulamamızla 180 bin ailemizin su ve doğalgaz faturasının vatandaşlarımız tarafından ödenmesine aracılık ettik.  
 
İBB yönetiminde kadın temsiliyetini iki kat artırdık. Bütün kadrolarda 2,5 kat artırdık. Böyle devam edeceğiz.
İlk defa bu sene yurt işleteceğiz.
Çatalca ekolojik ve bilim köyü projesini tamamladık. 
115 bin çocuğumuza süt dağıtıyoruz. 23 Nisan'da gidilmedik mahalle bırakmadık. 95 bin çocuğumuza eğitim yardımı verdik. 150 mahalleye 150 kreş konusunda adımlarımızı hızlıca attık, 15'i hazır.
Üreticilerimizin, çiftçimizin yanında olduk. İlk defa İBB tarımı destekliyor. 5 yıllık gıda ve tarım planı oluşturduk.
-İstanbullulara ayrıca; Haramidere Vadisi, Nakkaşdere Vadisi, Tavukçudere Vadisi, Çırpıcı Vadisi, Ayvalıdere Vadisi, Kavaklıdere Vadisi, İdealtepe Vadisi, Çamaşırcıdere Vadisi, Tugay Vadisi ve Tuzla Vadisi de dahil olmak üzere yeni yaşam vadileri için de çalışmalara başladığımızı müjdelemek isterim. Bütün bu tamamlanmış, devam eden ve başlayacak olan vadi, park ve kent içi orman projelerimiz, İstanbul’daki aktif yeşil alan oranını artırmakla kalmayacak, vatandaşlarımızın nefes almalarına, ailecek yeşile doymalarına da yardım edecek. Bu projeleri tamamlayarak, peyderpey halkımızın hizmetine ve kullanımına açacağız. Benim hayatımın en mutlu günü, tüm bu vadilerin tamamlandığı ve çimlerinde çocukların özgürce oynadığı, gençlerin, annelerin ve büyüklerimizin yeşile olan hasretini giderdiğimiz o günler olacak. İnanın ki, o günler öyle çok da uzakta değil.

-Yeni kurduğumuz İstanbul Planlama Ajansı; 20 ilçede, 25 kentsel tasarımı tamamladı. Bunlardan Mecidiyeköy Meydanı, Kartal Meydan, Bağcılar Meydan, Bayrampaşa Yenidoğan ve Küçükçekmece Cennet Mahallesi meydanları uygulama projesi aşamasına geldi. Taksim Meydanı, Haliç kıyıları, Bakırköy Cumhuriyet Meydanı, Salacak Burnu ve kent mobilyaları alanında ise ulusal ve uluslararası tasarım yarışmaları düzenlendi. Tüm bu yarışmalar Ağustos ayında sonuçlanmış olacak. Böylelikle şehrimizin kimliğine değer katan kentsel alanları yeniden inşa edecek ve halkımızın  kullanımına açmış olacağız.

-İstanbul Küresel Kent Akademisi. 2 adet Dünya Dilleri Merkezi. Enstitü İstanbul. 300.000 İstanbulluya online eğitim. Gaziosmanpaşa, Maltepe, Kartal, Üsküdar, Kadıköy, Pendik, Bahçeşehir, Eyüp ve Büyükçekmece’de 10 okulun spor salonunun yanısıra, yıl sonuna kadar 23 okulun spor salonunu daha tamamlayacak ve hizmete açacağız. Sultanbeyli 75. Yıl Spor Kompleksi ve Yenikapı’da tamamlamakta olduğumuz iki futbol sahası başta olmak üzere 11 spor tesisini daha yıl bitmeden İstanbul’a kazandırmış olacağız.

-Kira öder gibi ev sahibi olma uygulamasını hayata geçirmek için çalışmalara başladık. Çünkü biz inanıyoruz ki, bu şehirde iyi yaşamak herkesin hakkıdır. Bu maksatla başlattığımız bin 450 civarında bağımsız bölüm ve dükkandan oluşan Kiptaş Silivri Konutları’na tam 30 kat başvuru geldi. Benzerlerinde asla görülmeyen bu yüksek başvuru oranı, hem projenin fianansal ve mimari açıdan doğruluğunu hem de yönetimimize olan güvenin bir kanıtı. Bundan sonra da benzeri projelerimizle halkımızın ev sahibi olmasını sağlayacağız.

İstanbul için en önemli 3 tehdit var: Deprem, mülteci meselesi ve Kanal İstanbul. Birileri ve onların yakın çevresi para kazanacak diye bu kadim şehrin doğal çevresinin, yaşam alanlarının ve su havzalarının yok edilmesine izin veremeyiz, vermeyeceğiz. .İstanbul’da yaşayanlar, İstanbul'u ilgilendiren tüm önemli kararlarda söz sahibi olsunlar istiyoruz. O yüzden işbaşı yaptığımız ilk günden başlayarak yerel demokratik mekanizmalar kurmaya başladık. İstanbul Kent Konseyi’ni, İstanbul Turizm Platformu’nu, İstanbul Deprem Platformu’nu, İstanbul Kültür Sanat Platformu’nu kurduk ve bu alanlarda onlarca çalıştay düzenledik. O çalıştaylardan çıkan iradeleri uygulamaya başladık. İstanbul Gönüllüleri’nin kent gönüllülerine dönüşmesini sağladık ve kentsel dayanışma konusunda çok sayıda uygulamaya başladık. Çünkü biz biliyoruz ki, bir kentte ve ülkede demokrasi varsa, orada umut olur, kalkınma olur.

Pandemi süreci sonrası hayatın normale dönmesiyle birlikte, turizmde ve kültür sanat alanlarında kentin yeniden yükselmesi için çalışamalar devam ediyor. “Tasavvuf Müzesi, Yenikapı Arkeopark, Oyun Bilim Çocuk Müzesi, Yarımburgaz Arkeopark, Müzik Müzesi, İstanbul Tılsımlar Müzesi ve Doğa Müzesi’ni de ilk yılımızda projelendirmeyi başardık. İstanbul'un kimliği ile bütünleşmiş önemli yapıları korumak ve hayata kazandırmak için büyük çaba harcıyoruz. 25 yıldır hiçbir restorasyon veya koruma çalışmasına konu olmamış, yıkılmaya yüz tutmuş İstanbul surlarının onarımı için projeleri bitirdik ve Bölge Koruma Kurulu onayına sunduk. UNESCO dünya mirası kapsamındaki Surlar için Koruma Kurulu’nun acilen karar vermesi ve çabamıza destek vermesi büyük önem taşıyor.

İstanbul'un kimliğini oluşturan 55 tarihi çeşmeyi restore edip içilebilir suya kavuşturuyoruz. Tarihi mezarlıkları şehrimize yeniden kazındırıyoruz. Keza yıllardır harabe halde duran Gazhane binalarının restorasyonunu tamamladık, sonbaharda İstanbul’un kültür varlıklarına katıyor ve halkımızın kullanımına açıyoruz. Biz, bu çabalarla aziz İstanbul’un tarihine sahip çıkarken, diğer tarafta iş başına gelmemizden sonra İstanbul’un kimliğinin ana unsuru olan tarihi yapılarla ilgili iktidar blokundan gelen çabaları da izliyorsunuz. Galata Kulesi, Haydarpaşa Garı, Sirkeci Garı gibi İstanbulun incisi konumunda olan yapıların İstanbul’un belediyesinden koparılma çabalarını görüyorsunuz. Örneğin Galata Kulesi’nin, tutarlı bir tarihsel belge sunulmadan, hiç bir tarihçinin onaylamadığı bir usulle İBB’nin elinden alınması gibi devlet anlayışına uymayan partizan uygulamalarla karşı karşıyayız. Haydarpaşa ve Sirkeci garları sürecinde, imtiyaz bile istemeden, önceki dönemlerde olduğu gibi bila bedel tahsis edilmesini bile talep etmeden, kiralama ihalesine girmemize rağmen hukuksuzca ihale dışında bırakıldık. Her üç konuda da yargıda açtığımız davalardan olumlu sonuç bekliyoruz.

İBB’nin Saraçhane binasını Türkiye’nin en zengin kütüphanelerinden biri yapacağımızın sözünü vermiştik. Ne yaptılar biliyor musunuz? Biz seçimi kazandıktan sonra, apar topar Saraçhane binamız için 1’nci grup anıt eser statüsü ilan ettiler. Yani hizmet binamızı, Süleymaniye Camii ve Ayasofya Camii gibi tarihi eserler mertebesine aldılar. Oysa ki aynı kurul, bu kararla çivi çakılamayacak statüye getirilen binamızda bizden önceki yönetim hiçbir izin almadan bütün orjinal kısımları tahrip ederken sessiz kalabilmişti. Düşünebiliyor musunuz, biz kütüphane yapıp halkımıza kazandıracağız diye çalışırken birden bire Ayasofya statüsüne alınıyor ve elimiz kolumuz bağlanmaya çalışılıyor. Hiç şüpheniz olmasın, söz verdiğimiz gibi kendi hizmet binamızı kütüphane olarak halkımıza kazandıracağız.

Kent meydanları ile ilgili “İstanbul Meydanlarına Kavuşuyor” adıyla kampanya başlattık. Taksim meydanında ‘Kavuşma Durağı’ adında bir tanıtım alanı kurmak istemiştik. Daha bizim tanıtım alanımız bitip halkın kullanıma sunulmadan ve suç duyurusuyla apar topar kaldırıldı. Oysa ki, hemen yanı başında aylardır kimsenin en ufak bir işlem yapmadığı Cumhurbaşkanlığı İletişim Çadırı, orada öylece duruyordu. Kavuşma Durağını kaldırınca, o devasa boş çadırı da mecburen kaldırdılar. Konu Ekrem İmamoğlu ve İBB olunca, hemen harekete geçen koruma kurulları, bakanlıklar, devlet kurumları, siyasetçiler; nunlar, 23 Haziran’a gidilen yolda şahit olduğumuz organize işlerin yeni versiyonları.

23 Haziran’ın anlamını tam olarak kavrayamanlara tekrar hatırlatmak isterim: Artık ne İstanbul ne de Türkiye, 23 Haziran öncesindeki İstanbul ve Türkiye değildir, Bu millet, ne yaptığınızın farkında. İstanbulun iradesini yok saymanın, İstanbulluya fatura ödetmenin bedeli ağır olur. İşbaşına geldiğimizde, devraldığımız koşullar hakkında hiç şikayette bulunmadık; işimize odaklandık. Devri sabık yaratmak istemedik. Bu demek değil ki; bizden önceki dönemde yapılan anormallikleri, yanlışları, tuhaflıkları görmezden geleceğiz. Bizden önceki 5 + 5 yılı incelemek üzere iç incelemelerimiz en titiz şekliyle sürüyor. Hiç acele etmiyoruz. Gerekli durumlarda, gerekli hukuki işlemleri başlatacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. 16 milyonun hakkını savunacağız. Belediye kadrolarında da, belediye ve iştiraklerinin iş ve işlemlerinde de, taksi plakalarıyla ilgili kararda da tek pusulamız var; halkımızın yanında olmak. Hiç kimse unutmasın, hiç kimse görmezden gelmesin.

Sevgili İstanbullular; özetlemeye çalıştığım gibi, birinci yılımızda karşılaştığımız her türlü probleme, engellemeye ve koronavirüs salgınına rağmen çok başarılı işler yaptık. Ne yaptıksa; sizlerin iradesi doğrultusunda ve sizlerle birlikte yaptık. Bugün burada çok mutluyum. Çünkü birlikte başardık. Yola çıkarken söz verdiğimiz gibi liyakat ve şaffaflığa dayalı prensiplerle iş başı yaptırdığımız genç ve dinamik kadromuzla adil, yeşil ve yaratıcı İstanbul hedefimiz için emin adımlarla yürüyoruz. İBB’nin yönetim ekibine ve 83 bin çalışanına birinci yıldaki başarı için teşekkür ediyorum. Ama hepsinden önümüzdeki yıl ve daha sonrası için daha çok çalışma ve daha çok fedakarlık bekliyorum. Çok daha fazla çalışıp, çok daha fazla başarılı olacağız. Çünkü biz başarmaya mahkumuz. Çünkü biz, küçük bir çıkar grubu için değil, 16 milyon için çalışıyoruz. Farkımız burada. Ellerinde medya gücüyle ne tür yalanlara başvurursa vursunlar, devlet anlayışına sığmayan ne tür tuhaf iş yaparlarsa yapsınlar, yolumuza devam edeceğiz. Bu aziz şehrin sorunlarına ve sizlerin ihtiyaçlarına eşitlik, dayanışma, üretim, özgürlük doğrultusunda çözüm üstüne çözüm üreteceğiz. İlk yılımızda çok başarılı olduk. Çok daha başarılı olacağız. Enerjimiz yüksek. Yolumuz uzun. Birlikte başarmaya devam edeceğiz.”
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları