loading
close
SON DAKİKALAR

İstanbul Tabip Odası: Birinci dalganın ikinci büyük pik dönemine girildi

İstanbul Tabip Odası: Birinci dalganın ikinci büyük pik dönemine girildi
Tarih: 27.10.2020 - 17:55
Kategori: Sağlık, Yaşam

İstanbul Tabip Odası (İTO), korona günlerinde İstanbul’da sağlık raporlarının dokuzuncusunu düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.

İstanbul Tabip Odası (İTO), "Türkiye'de ve özellikle İstanbul'da salgın nisan ayında en büyük pikini göstermiş, haziran’da vaka sayıları azalmış, ancak yaşamın hızla “normalleşmeye” geçirilmesi ile vaka sayıları tekrar artmış, ekim ayında 1. dalganın ikinci büyük pik dönemine girilmiştir" açıklamasında bulundu.

"Yoğun çalışma yaşamının devam ettiği İstanbul'da hem sağlık çalışanlarını hem de halkımızı kış döneminin başlaması, hava kirliliğinde artış ile birlikte zor günler beklemektedir" diyen İTO, Covid-19 salgınına karşı önerilerini sıraladı.

İTO'nun açıklaması şöyle:
Hem Türkiye'de hem de dünyada Yeni Koronavirüs Hastalığı (Covid-19) pandemisinin önemli bir dönemecinden geçiyoruz. Salgın eğrisine baktığımızda ise Türkiye’nin salgının birinci dalgasını bile baskılayamadan mevsimsel grip dönemine yüksek bir hasta yüküyle girdiğini görmekteyiz. Dünya genelinde de benzer bir durum söz konusu olup salgının giderek artışı özellikle Avrupa kıtasında yeniden kapanmaları gündeme getirmiştir. Türkiye'de ve özellikle İstanbul'da salgın nisan ayında en büyük pikini göstermiş, haziran’da vaka sayıları azalmış, ancak yaşamın hızla “normalleşmeye” geçirilmesi ile vaka sayıları tekrar artmış, ekim ayında 1. dalganın ikinci büyük pik dönemine girilmiştir. Covid-19 pandemisi sürecinde tüm ülkede vaka artışı devam ederken İstanbul’da çok daha hızlı bir artış olduğu, bu artışın durdurulamadığı bir durumda ise İstanbul’u tam bir felaketin beklediği görülmektedir. İstanbul hem nüfusun kalabalık olması hem de nüfus yoğunluğunun çok fazla olması sebebiyle, vaka sayısındaki artışın çok daha dramatik boyutta gerçekleşeceği özelliklere sahiptir.
Yoğun çalışma yaşamının devam ettiği İstanbul'da hem sağlık çalışanlarını hem de halkımızı kış döneminin başlaması, hava kirliliğinde artış ile birlikte zor günler beklemektedir.

Önerilerimiz
-Ev içinde bulaşmanın çok yaygın olduğu gerçeği göz önüne alınarak; mevcut algoritmaya göre hastaneye yatışına gerek görülmeyen ancak, evde izolasyon önerilen asemptomatik veya hafif semptomlu hastalardan ev koşulları izolasyon için uygun olmayanlar, evde Covid-19 açısından yüksek riskli birey bulunanlar ücretsiz olarak yurt, misafirhane veya otellerde gözetim altında tutulmalıdır.
- İstanbul’da bu zamana kadar açılan sınıflara ek olarak Kasım ayından itibaren 5. ve 9 . sınıflarda yüzyüze eğitime geçilmesi, zaten artmış olan salgının boyutunu daha da artırabilir. Okullar, TTB, uzmanlık dernekleri ve eğitim sendikalarının önerileri ile sıkı önlemler alındıktan sonra açılmalıdır. Okullarda personel eksikliği giderilmeli, tuvalet vb. ortak kullanım alanlarında temizlik kurallarına uygun koşullar sağlanmalıdır.
-Şeffaf veri paylaşımı, yaygın test yapılması, Sağlık Bakanlığı’nın tedavi rehberlerinin bilimsel verilerle düzenlenmesi önemlidir. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı; Bakanlık Bilim Kurulu’nun konunun bizatihi içinde olan uzmanlık derneklerinin görüşlerine şeffaf ve açık biçimde başvurmalı, hatta bu görüş raporları kamunun erişimine açık olmalıdır.
-Özel hastaneler için SGK Covid-19 paketi tekrar hayata geçirilmeli, tanı ve tedavi giderlerinin geri ödemesi sağlanmalıdır. İhtiyaç halinde özel hastanelerin sevk ve idaresi tamamen Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmelidir.
-Sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonu arttırmak için ek ödeme adaletsizliği giderilmeli, performansa bağlı ödeme şekillerinden vazgeçilerek maaşlar insanca yaşamı sağlayacak düzeye getirilmelidir.
-Sağlık çalışanları için güvenli çalışma koşulları sağlanmalı, düzenli test yapılmalı, grip aşısı yapılmalı ve Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
- İstanbul’da sosyal destek paketleri ile desteklenerek toplumsal hareketliliğin sınırlandırılması ihtiyacı vardır.
- Pandemi tsunamisi hastanelerde değil, toplumda, toplumla birlikte karşılanmalıdır!
Pandeminin hastanelerde değil birinci basamağın çalışma alanı olan toplum genelinde kazanılabileceği unutulmamalı, birinci basamak sağlık hizmetleri organizasyonu hızla bölge temelli yapılanmaya dönüştürülerek salgın ile mücadeleye uygun hale getirilmelidir. Toplumun tüm kesimlerinin salgın sürecine katkı ve katılımının etkili mekanizmaları kurulmalıdır. İllerin pandemi ve il hıfzısıhha kurullarında ilgili yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının sendika ve odaların temsiliyeti sağlanmalı, illerin kendi kararlarını (bölgesel kapanma, toplumsal hareketliğin azlığı, toplu törenler vb.) bağımsız şekilde alabilme hakkı tanımlanmalıdır."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları