loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu bütçe görüşmelerinde konuştu: 1 Ocak 2019'dan itibaren CHP'li belediyelerde asgari ücret net, vergisiz 2200 TL olacak

Kılıçdaroğlu bütçe görüşmelerinde konuştu: 1 Ocak 2019'dan itibaren CHP'li belediyelerde asgari ücret net, vergisiz 2200 TL olacak
Tarih: 10.12.2018 - 16:04
Kategori: Gündem

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TBMM'de bütçe görüşmelerinde konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:

"Ne zaman bütçe görüşmeleri olsa bu kürsüde 2 şey üzerinde dururum. Brisi Orta Vadeli Program (OVP), diğeri Orta Vadeli Mali Plan.

OVP ve mali plan zamanında yayınlanmadı. İktidar partisinin milletvekillerine sesleniyorum, yetki verdiniz, güç verdiniz, yürütmeye sormayacak mısınız? Ne istediysen verdik, neden OVP ve Orta Vadeli Mali Planı zamanında yayınlamıyorsunuz?

FİKKO kurulmuş. Parlamentoya sevkedilmiş, kanun teklifi verilmiş. İşin başındaki damat bey 2 kez toplantı yaptık, diyor. Bu parlamentoya saygısızlık değil mi? İktidar partisinin vekillerine sesleniyorum, onlar hadlerini bilecek biz görevimizi bileceğiz. Parlamentodan geçmiş gibi bir irade sergilemek doğru değil.

"Bütçede 6 milyon 700 bin asgari ücretlinin yarasına merhem olacak bir düzenleme yok"

2019 bütçesi daha önceki bütçelerin koşullarında hazırlanmadı. 2 temel alan var. Birincisi, 2019 bütçesi bir ekonomik kriz döneminde hazırlanmıştır ve krizin daha derinleşmesi bekleniyor. İkincisi bu bütçe sivil darbe döneminde hazırlanmıştır. Bu çerçevede değerlendirilmeli.

-Ekonomik kriz var, faturasını kim ödeyecek? Asgari ücretin altında ücret alan 1 milyon 800 bin kişi var. Bu bütçe 1 milyon 800 bin kişinin yarasına merhem olacak mı, hayır. 6 milyon 700 bin asgari ücretlinin yarasına merhem olacak bir düzenleme yok.

-İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Kişinin işsiz kalması, geçinemez noktaya gelmesi ne demektir? Ülkenin bu hale gelmesinde vebal sarayda oturanlara ve çevresine aittir. Bu bütçede emekliye ne vereceksiniz? 4 milyon emekli iş arıyor.

-Tarım Kanunu'nda her yıl GSMH'nin yüzde 1 çiftçiye verilir, deniyor. Hiçbir zaman yüzde 1'i bulmadı. Canlı hayvan ithal ediyorsunuz, onu beslemek için samanı da ithal ediyorsunuz. Başkan (Yıldırım), çiftçiye 'deponun yarısı sizden yarısı bizden' dedi. Yarısını da alamıyor çiftçi.

-Esnafa bu bütçe hiçbir şey getirmiyor. Ankara'da Siteler var, gidin durumunuz nedir, diye ağlayacaklar. Krizden sonra önlemleri Ecevit hükümeti aldı, hazıra kondunuz, Türkiye'yi aynı noktaya getirdiniz.

-Kamyoncular mazotu almamak için 10 numara yağ kullanıyorlar.

"Ocak-ekim arası icraya düşen vatandaş sayısı 1 milyon 56 bin kişi"

-Borçlu vatandaşlara ne getiriyor bütçe? Bir kolaylık getiriyor mu? AK Parti hükümetleri döneminde 79 kat artmış vaziyette vatandaşların borcu. 522 milyar TL borcu var vatandaşın. Bu parayı vatandaş nasıl ödeyecek?

Sadece tüketici kredisi borçlarının artış miktarı 229 kat. 56 milyondan 12 milyar 833 milyona çıkmış.Vatandaşın derdi 'akşam eve nasıl ekmek götüreceğim.'

Ocak-ekim arası icraya düşen vatandaş sayısı 1 milyon 56 bin kişi. Saray hükümetinin vatandaşa yüklediği yükler var. Ocak-ekim arası 55 milyar lira faiz ödemiş vatandaş. Bunu sırtı kalınlar mı asgari ücretli mi ödüyor? Bu saray hükümetinin tamamı tefecilere hizmet ediyor.

Vatandaş, 2003'ten 2018'e kredi kartı borçlarına 433 milyar 490 milyon TL ödedi. Birileri bu vatandaşın derdini ifade edecek. Sürekli yürütme organını alkışlamak sizi kurşun asker yapar, oyunuzu elinizi vicdanınıza koyarak kullanın. Faize karşıyız diyorlar, herkes faize çalışıyor.

Rahmetli Kemal Unakıtan mali affı çıkardığında 'AK Parti bir daha mali af çıkarmayacak' demişti. En çok mali af çıkaran bu iktidar. Ödeyemiyor vatandaş, arka arkaya af çıkarıyorsunuz.

"Hiç inşaat işçisi akrabanız var mı? 4 ay çalışıyorlar. 7-8 ay nasıl geçiniyorlar, sorun"

-Bu bütçe EYT'ye de çözüm getiriyor mu, hayır. Kimse kendi vatandaşını türedi diye tanımlamaz. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturup kendi vatandaşına 'türediler' diyemez kimse.

-Hiç inşaat işçisi akrabanız var mı? Konuşuyor musunuz? 4 ay çalışıyorlar. 7-8 ay nasıl geçiniyorlar, sorun. Eti gramla alıyorlar. Vatandaşı bu hale getirdiniz. 16 yıldır yönetiyorsunuz kim getirdi bu hale?

-Kışın ortasında elektriği, doğalgazı, suyu kesilen aileler var. Bunlar gariban aileler, bütçeyi döndürmeye çalışan aileler. İstanbul'da 580 bin 201 konutun suyu kesildi. Bu ailelere su hakkını da mı reva görmüyorsunuz? Bu bütçe çözüm getiriyor mu?

Asgari ücretin altında aylık alanlar görünmeyen insanlardır ama sayısı milyonlardır.

"Vergiyi tabana yayacağız, dediler. Geliri tabana yay da yukarıdan vergi al"

-Şehit yakınları ve gaziler... Şehit şehittir. A'sı B'si olur mu? Bunda bile ayrımcılık yaptınız, ayıptır. Yurt savunmasında şehit düşüyor, tamam. 15 Temmuz'unki başımızın üstünde yerin var, diyorlar. Niye ayrım yapıyorsunuz? 24 Aralık 2017'de kanun çıkardınız, kampanya yaptınız (şehit yakınları ve gazielr için) Nerede bu paralar? 2 yıl geçti. O parayı da mı yürüttüler. Yürütme organını özelliği bu, her şeyi yürütmek.

Öğretmenlere, güvenlik görevlilerine, dini hizmet verenlere 3600 ek gösterge vereceğiz, dediniz. Bütçede yok, niye vermiyorsunuz? İYİ Parti önerge verdi, reddettiniz. Siz getirin, evet diyelim. Vatandaşın lehine olan bir şeyi nasıl oluyor hayır diyorsunuz. Vatandaşın lehine gelenlere hayır sarayın lehine gelenlere evet diyorsunuz.

Vergiyi tabana yayacağız, dediler. Geliri tabana yay da yukarıdan vergi al. Bir eli yağda bir eli balda. Milyar dolarları kazanandan 5 kuruş vergi yok.

-Bu bütçe hiçbir şey getirmiyor. Taşeron işçisini gündeme getirdik mecbur kaldınız. Niye ayırıyorsunuz?

-Bu bütçe darbe bütçesidir. Toplumun baskılandığı dönemde gelen bütçedir. Yasama, yürütme ve yargı bir kişinin kontrolünde düşünün. Denge ve denetleme kurumları fiilen çalışmıyor. Bir ülke düşünün özel ve kamu olmak üzere yüzde 90'ı iktidar kontrolünde. Medya kapılarını, sayfalarını kapatmış muhaliflere.

"Devleti yönetenler harcadıkları paranın hesabını halka vermiyor. Sarayların, köprülerin, tüpgeçidin, maliyetini söylemiyor"

Bir ülke düşünün gazetecileri hapiste, yazı yazanları otosansür uyguluyor. Bir ülke düşünün kimin terörist olduğuna bir kişi karar veriyor.

Liyakat bir tarafa atılıyor, otoriteye sadakat, particilik, yandaşlık ön planda. Bir ülke düşünün akademisyenler bildiriye imza attılar diye işten atılıyor. Bir ülke düşünün mahkemelerde savunma hakları ksııtlanıyor, aylarca iddianame hazırlanmıyor, avukatlar yasalara aykırı tutuklanıyor. Devleti yönetenler harcadıkları paranın hesabını halka vermiyor. Sarayların, köprülerin, tüpgeçitin, maliyetini vermiyor. Siz biliyor musunuz maliyetini? Niye evet diyorsunuz. Yolsuzluk yapanlar sürekli yükseliyor, namuslu olanlar aşağılanıyor. Ülkenin üst yargı organı bile yargıya güven yüzde 30'lara düştü, diyor.

HSK, hakim ve savcılara 'nihai kararı vermeden bizden görüş alacaksınız' diyor. Bir ülke düşünün siyasal gücü olanlarla parasal gücü olanlar yargılanmıyor, garibanlar yargılanıyor. Sarayın avukatlarını tutuyorlar.

Milletvekilleri tutuklu, belediye başkanları görevden alınyor, istifa ettiriliyor. Anayasa Mahkemesi'nin kararları bile alt mahkeme tarafından uygulanmıyor. Herkesin telefonları dinleniyor bir otoriteye servis ediliyor. Benimki, eşimin çocuğumunki dinleniyor, çekinmiyoruz. Dinlemezlerse namertler.

"Yöneticiler sorumluluk almıyor. İç düşman dış düşman diyorlar"

Bir ülke düşünün bir konsoloslukta cinayet işleniyor, aynı gün ses kaydı elinize geliyor Katiller elleri kolları sallayarak gidiyorlar. Böyle ülke nerede var?

Bir ülke düşünün ekonomik bağımsızlığını kaybetmiş, uluslararası tefecilerden borçlanarak ayakta durabiliyor. Anaparanın faizini ödemek için borçlanır hale geldiniz. 159 milyar lira faiz tefeciye ödendi. Bunları yapan yöneticiler sorumluluk almıyor. İç düşman dış düşman diyorlar.

16 yılda 11 kez eğitim sistemi değişiyor.

Bir ülke düşünün Kozmik Oda'yı teröristlere teslim edecek bütün sırları vereceksin, genelkurmay başkanını da hapse atacaksın. Terör örgütüne destek veren, yolsuzlukları ortaya çıkmasın diye 'ne istediniz de vermedik' dedi.

"Vatandaşa tasarruf et, diyorlar. Vatandaşın cebinde para mı var da tasarruf edecek"

Emevi Camii'nde namaz kılacaklardı, vatan toprağın terketmek zorunda kaldılar. Kimse kahramanlık edebiyatı yapmasın. Söylediğim her şey doğrudur. Bu yöneticilerden birisi parlamentonun önünde benimle konuşmak isterse hazırım. Gelecek, sorularıma cevap verecek.

-Bütçe sakat bir bütçedir. Bu bütçe kimin bütçesi? Bu bütçeden 3 kesim yaralanıyor. Birincisi, sarayın bütçesidir. Her türlü şatafat, israf kabulüm diyor. Sarayın bir eli yağda bir eli balda. Lale Devri'nde bile bu kadar şatafat yok. Vatandaşa tasarruf et, diyorlar. Vatandaşın cebinde para var da tasarruf mu edecek? Yazlık, kışlık sarayda oturanlar, uçan sarayları olanlar israftan vazgeçmezler.

Bu bütçeye evet derseniz beyefendinin aylığını 59 binden 74 bin TL'ye çıkaracaksınız. Yemek, uçak parası vermiyorsunuz, vatandaş sorsun.

Sarayın etrafında yiyici çevre var. En büyük ihaleleri bunlar alırlar, dolar bazında alırlar. Vatandaşa doları bozdur, bunlara gelince devam et... Bu bütçe haramdır.

"Bu hükümet Türkiye Cumhuriyeti'ni bir avuç tefeciye teslim etti"

Köprü yapıyorlar, kaça yapıldı biliyor musunuz? Şehir hastaneleri, havaalanını biliyor musunuz? Söylemezler. Parasını garip gureba vergiyle ödüyor. Bir TL'lik malın 1000 TL'ye alındığını biliyor musunuz? Dolar bozdur diyorsun. İhaleyi TL'ye çevir, olmaz. Bunlar sarayın beslemeleri. Sarayın beslemelerinden bu memlekete hayır gelmez. Döviz ne kadar yükselirse karları artıyor.

Bütçenin hizmet ettiği 3. kesim rantiyeciler. Vatandaş, esnaf, çiftçi, devlet de borç batağında. 2018'in ilk 9 ayında Londra'daki bir grup tefeciye 9 milyar 724 milyon dolar. Bu bütçe kime çalışıyor? Ülkeyi batırdın.

Dolar yükselse de düşse de kar ediyorlar. 13 Ağustos'ta Londra'dan bir tefeci 1 milyon dolar getirdi, TL'ye çevirdi 6 milyon 883 bin  TL alıyor. 3 Aralık'ta bunu gösterge tahviline yatırdı. 7 milyon 384 bin 675 TL aldı. Bunu götürdü dolara yatırdı 3 Aralık'ta... Dolar bazında yüzde 40 kazandı. Türkiye Cumhuriyeti ekonomik bağımsızlığını kaybetmiştir. Bu hükümet Türkiye Cumhuriyeti'ni bir avuç tefeciye teslim etti.

Dış politika... 2 Ekim'de Cemal Kaşıkçı öldürülüyor. Cinayetin öğrenildiği tarih 2 Ekim, ses kaydı var. Yasin Aktay herkese haber verdik, kuş uçsa haberimiz olacak, diyor. Katiller aynı gün uçakla gidiyor. Niye izin veriyorsun? Konsolos 15 gün sonra elini kolunu sallayarak gitti. Şimdi bize teslim edin, diyorlar.

"Erdoğan MİT müsteşarının bilgi verdiğinden haberim yok, diyor. Birebir haberi var, niye yalan söylüyor?"

-Erdoğan, Almanya'ya gittin ne konuştun, dedi. Anlatacağım ama Erdoğan bu katilleri niye bıraktın, çık anlat. Dünyanın bütün ükeleri biliyor cinayeti, bizden kimseye bilgi verilmiyor. Amerika'ya MİT müsteşarı koşa koşa gitti. Komisyona gelip bilgi verdi mi? Burası 2. sınıf parlamento mu? Dünyanın bildiğini bizden niye saklıyorlar?

Erdoğan MİT müsteşarının bilgi verdiğinden haberim yok, diyor. Birebir haberi var, niye yalan söylüyor? MİT müsteşarı kendisine bağlı, habersiz gidecek, ABD'li senatörlere bilgi verecek. Haberi yoksa felaket, varsa başka felaket. İzin alıp gidip bilgi verebilir ama önce buraya bilgi verecek.

-Papazı teslim ettiniz. Erdoğan 'Bu fakir bu görevde olduğu sürece papazı vermem arkadaş' diyordu. Ne oldu tıpış tıpış verdi. Almanya'ya gazeteceiyi vermem, dedi. 1 gecede iddianame hazırlandı, duruşma oldu, tahliye edildi, başka mahkemenin tutanağı verildi ertesi gün Almanya'ya gitti. Merkel, Trump, Macron telefon etti tamam, iddianamesi olmayanlar içeride.

"TVF'nin, TOKİ'nin bütçesi Meclis'e gelmiyor, neden?"

-Ekonomik krizle karşı karşıyayız. 13 madde hazırladık.

-Ekonomik Sosyal Konseyi toplayın, dedik. 3 ayda bir toplanması gerekn kuurm 10 yılda toplanmıyor.

-Liyakati koruyun dedik. Kişi bizim partili mi bakmayacaksınız, dedik.

-Hukukun üstünlüğüne dikkat edin, dedik. Birisi söyleytin diğerleri içeri atıyor.

-MB bağımsız olmalı, dedik. Kanun teklifi geldik, bütün yetkiler Erdoğan'a verildi.

-Akılcı sıcak para politikası izleyin, dedik. 10 kuruşluk döviz artılşı bize 22 milyar TL.

-Dövizle yapılan ihaleyi TL'ye çevirin dedik. Sen de vatanseverlik göster TL'ye geç, dedik.

-Kamu İhale Yasası'na uyun dedi. 186 kez değişti.

-5'li çete var. En büyük ihaleleri alanlar...

-Vergi toplayan iradeyi koruyun, dedik. Sayıştay Meclis'e bağlı.

-Bütçe displinini sağlayın dedik.

TVF'nin, TOKİ'nin bütçesi buraya gelmiyor, neden?

Dış politika 180 derece değişmek zorunda. Suriye'de toprak bütünlüğünü savunuyorsanız Suriye ile masaya oturmak zorundasınız. Dış politka yeniden milli bir kimliğe kavuşmalı.

"Man Adası'nın tamamı doğru"

-Kontrolsüz borçlanma bu noktaya gelmemizin temel nedeni. Onlar ne diyorlarsa koşulsuz yerine getiriyorlar.

-Vergi cennetleri listesini yayınlamıyorlar. Çünkü beylerin vergi cennetlerinde şirketleri var. Man Adası'nın tamamı doğru. 15 milyon dolarlık şirket kimin malı? Ben sordum, siz niye sormuyorsunuz? 2006'da bu Meclis'ten kanun çıktı niye vergi cennetleri listesini yayınlamıyorsunuz?

-Üretimi önceleyeceksiniz.

"1 Ocak 2019'dan itibaren CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde asgari ücret net, vergisiz 2200 TL olacak"

100 günlük program açıkladılar. Daha nasıl tasarruf yapacaklarının yöntemini belirleyeceklermiş. Tasarrufu vatandaştan beklemeyin, tasarruf yukarıdan başlar.

1 Ocak 2019'dan itibaren CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde asgari ücret net, vergisiz 2200 TL olacak. Yeni belediyeler aldığımızda da öyle olacak. Kazanacağımız belediyelerde kimsenin işine son vermeyeceğiz."

 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları