Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanının tarafsızlığı konusunda referandum yapalım

Tarih: 02.07.2019 - 13:35

Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Bugün 2 Temmuz. 2 Temmuz'da Madımak'ta insanlık katliamı yaşandı. Bunu unutmayacağız, unutturmayacağız. Bir insanı, düşüncesini, siyasi kimliğini beğenmeyebilirsiniz ama bir insanı yakamazsınız, öldüremezsiniz. Kini ve öfkeyi asla yüreğimizde tutmamalıyız.

-2007'de Balyoz-Ergenekon operasyonları başladı. Üretilen yalan 2019'da çöktü. Bu sürede 60 bin kişinin telefonu dinlendi, 3 bin kişi hakkında takip yapıldı. 7 kişişi ifadesini vermeden öldü, 7 kişi kanser oldu, genelkurmay başkanı hapse atıldı. 12 yıl sonra pardon diyoruz. Bu ailelerin çektiği dramın hesabını, hapishanede ölenlerin hesabını kim verecek. Ali Tatar'ın, Kuddisi Okkır'ın, Türkan Saylan'ın hesabını kim verecek? Adaleti, hakkı, hukuku kendimiz için değil 82 milyon için istiyoruz. Mehmet Haberal dünyanın en önemli doktorlarından birisi yıllarca hapiste tutuldu. Tuncay Özkan 6 yıl hapiste tutuldu. Şimdi suçun yok diyorlar. Hesabını kim verecek? Genelkurmay başkanını terörist diye alıyorsan sade vatandaşı haydi haydi alırsın.

Ülkeyi yönetenlerin özür borcu var. Önlerinde diz çökerek özür dilemeleri gerekir.

Bu süreç yaşanırken arkasında syasal destek vardı. Tek itiraz eden bizdik. Dönemin başbakanı zırhlı aracını savcıya vermişti. Bu savcı resmi savcısıydı. Bir de başbakan ben bu davanın savcısıyım, diyordu. O kişiye sormak istiyorum, o davaların savcısı olmaktan memnun musun, hicap mı duyuyorsun? Yine kandırıldık mı diyeceksin? O dönemde dönemin hükümetine destek veren medya mensuplarına seslenmek istiyorum. Vicdanın kırıntısı varsa yazılarınız, ithamlarınız dolayısıyla özür dilemeniz gerekir.

Silivri hapishanesi 1940'ların Almanya'sındaki toplama kamplarına benzetmiştim. Aydınlar, üniversite hocaları, askerler vardı. Bu açıklamayı yaptım, Ankara'ya gelmeden savcı fezleke düzenledi. Ne olacak o fezleke merak ediyorum. Sayın Baykal'a da saygılarımızı sunmak isterim. Erdoğan'a 'sen bu davanın savcısıysan ben de avukatıyım' demişti. Avukat galip geldi.

Yargı reformundan söz ediliyor. Bunun dile getirilmesi ülkede adalet olmadığını gösteriyor. Sayın Adalet bakanı 'amacımız hızlı değil yargılamaların makul sürede tamamlanması. Pardon sözünün yargının lugatından silinmesi gerekir' demiş. dalet paketinde Eren Erdem'in dışarı çıkacağına söz veriyor musunuz? Eren Erdem'in ne suçu var? FETÖ'cü diyorlar. FETÖ aleyhine kitap yazmışi ne FETÖ'cüsü.

Osman Kavala'nın dışarı çıkması lazım, askeri öğrencilerin çıkamsı lazım. Sırrı Süreyya Önder niye içeride, önemli bir entelektüel. Selahattin Demirtaş niye içeride? Cumhurbaşkanı adayı olacağım, diyor, seçim kuruluna başvuruyor. Aday olabilirsin diyorlar. İçeride seçime girdi. Bu kişi cumhurbaşkanı adayı olabiliyorsa içeride ne işi var? Adalet sadece bizim için değil. 82 milyon için adalet istiyoruz. Parası olan, garibanların tamamı içeride, bu mu adalet. Bu garibanların hakkını hukukunu Kemal kardeşleri savunacak. Barış bildirisine imza atan üniversite hocaları... Beğenmezsin olabilir ama düşüncesini açıklıyor.Üniversiteden attınız, şimdi hapse atıyorsunuz. Cumhuriyet yazarları, gazeteciler niye hapiste. Adalet istiyoruz.

Osaka'da Erdoğan ve Trump yan yana oturuyorlar. Herkesin elinde not defteri kalem. Bizim ekibin elinde ne kalem ne kaıt var. Trump bunu görünce 'bu arkadaşlarla film çevirebiliriz' diyor. Orada Trump Erdoğan'a teşekkür ediyor, rahip Brunson'ı serbest bıraktığı için. Erdoğan bir şey demiyor. Yargı bıraktı demiyor. Adalet istiyorsanız bir daha Erdoğan'a o vermezsiniz.

Canan Kaftancıoğlu 6 yıl önce tweet atmış. İstanbul seçimini kazanmışız dava açtılar. Nerede adalet?

Sayın Meral Aşkener, onurlu bir kadın. FETÖ soruşturması... Nasıl hapse attırabiliriz, gizlilik kararı koyuyorlar. Meral hanım çağırırsınız gelirim ifademi veririm diyor. Sonra da diyorlar ki adalette reform yapacağız. Göreceğiz. Kesinleşmiş beraat kararları var. Hocayı üniversiteden atmışlar, mahkeme beraat vermiş. Eski görevine iade edilemsi gerek, yapılmıyor. Şule Çet davası var. Bu kızımıza önce tecavüz ediliyor sonra 20. kattan atılıyor. Baba adalet istiyor. 20. kattan atanların parası gücü var. Şule Çet'in babasının parası yok. Bu ülkede iyi ki CHP var.

Askeri öğrenciler içeride komutanlar dışarıda. Ast-üst ilişkisi vardır, itiraz mümkün değildir. Onlar içeride komutanlar dışarıda nasıl oluyor?

ODTÜ gözbebeği bir üniversitemiz. Diploma töreni yapılacak, baskın yapıp 4 öğrenciyi gözaltına alınıyor, bitince bırakıyorlar. Öğrenciler törende yürürken hükümeti eleştirmesinler.

Bütün peygamberlerin varlık nedeni adalettir. İnsanlığın temelidir adalet. Adaleti yok eden kararlar alırsanız devletin temelini çürütmüş olursunuz.

-Herkesin karnının doyduğu bir Türkiye'de adalet, huzur vardır. Dünyada gıda fiyatları ucuzluyor, tek artan ülke Türkiye. Kim ülkeye belaları sardı. Bekir Pakdemirli 2021 sonuna kadar et ithalatı olmayacak diyor. Sadece yılın başında 251 bin büyükbaş hayvan ithal ettik. Toplumu kandıracağını düşünüyor. O koltukta niye oturuyorsun? Bunlar olurken et tüketiminde düşüş oluyor. Saraydakiler lale devrini yaşıyor.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu var. Bülent Arınç, Cemil Çiçek var. Baktılar ki yeni parti kurulacak saraya alalım dediler. 13 bin TL verecekler, batılar ki az buldular 18 bin TL yaptılar. Aldığınız para fakir fukaranın hakkı. Neyin istişaresini yapacaksınız? Ekonomik ve Sosyal Konsey var. Onu toplayın toplayacaksanız.

Bülent Arınç'a aldıkları parayı soruyorlar, Arınç, 'Benim ne alacağımı ben düşünmüyorum ki bazı edepsizler bunun üzerine yorum yapıyorlar' diyor. Daha makamınıza oturmadan 13 bin TL aylığınızı 18 bin TL'ye çıkarıyorsun, soran insana edepsiz diyemezsin, diyorsan aynaya bakacaksın. Vatandaş vergi veriyor. Edep nedir erkan nedir bilir misin? Bir kamu görevi yapıorsun özel şirkette çalıştırmıyorsun. Gerçi sarayı özel şirkete çevirdi, belki o gözle bakıyor.

-Tek adam rejimi getirdiler. Türkiye yokuş aşağı gidiyor. Hazine damada teslim edilmiş, bir eli yağda bir eli balda. Başka alemlerde damat. Erdoğan 'bana yetki verin bu dolarla, bu enflasyonla nasıl mücadele edilir' diyordu. Yetkiyi aldın.

Büyüme oranı düştü, milli gelirimiz 66 milyar dolar düştü. Kişi başına gelir 9632 dolara düştü. MB'nin döviz rezervleri düştü. TL'nin dolar karşısındaki değeri düştü, TBMM'nin çalışma kapasitesi düştü, asgari ücret düştü, üretim kapasitesi düştü. Türkiye'nin itibarı düştü. Neleri uçurdu bakalım:

Enflasyon uçtu, faizler arttı, işsizlik arttı, esnafın ödediği gecikme faizi arttı. İcra dosyaları, intihar vakaları, fuhuş, ahlaksızlık arttı. Memleketi ne hale getirdiniz. Yolsuzuluk, dolandırıcılık arttı. Sarayın lüksü arttı. Açlık sınırı arttı. Tek adam rejiminin Türkiye'ye getirdiği bu. Bu kadar da değil çaya, mazota, elektriğe, mazota zam gelecek. Çarşamba günü enflasyon rakamları açıkalanacak. Enflasyon verileriyle oynanaıyor düşük çıkması için.

Cumhurbaşkanı tarafsız olması gerekir demiştim. Tarafsız kişi devletin akil insanıdır.

Anayasanın 104. maddesi cumhurbaşkanı devletin en tepesindeki kişidir diyor. Devletin başında partili bir kişi olmaz.

Anayasanın 117. maddesi başkomutanlık TBMM'nin manevi varlığından ayrılamaz, diyor. TBMM'de tek bir parti mi var? Bir partinin genel başkanı başkomutanlık mı yapar?

Cumhurbaşkanı hakim mi tayin eder, Yargıtay, Danıştay başkanı mı seçer? O zaman yargı bağımsızdır, tarafsız diyemezsiniz. Türkiye'nin çivisi çıkmak üzere, adalet hak, hukuk kalmadı. Başvuracak yer kalmadı. Cumhurbaşkanı olarka çıkıyor meydanlara partimize oy verin diyor. Biz cevap verince cumhurbaşkanına hakaret, diyor. Sen cumhurbaşkanı değilsin ki. 2 takım futbol maçı yapacak, sahaya çıkacaklar. Maçı kim yönetecek, bir takımın kaptanı.. Bu adil bir maç olur mu?

Cumhurbaşkanının tarafsızlığı konusunda referandum yapalım. Anayasa neyi öngörüyorsa yeminin gereğini yapacaksın kardeşim, istediğimiz budur."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ETİKETLER : türkiye gerçeği, vişne haber ajans, vişne ajans, istanbul gerçeği, Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanının tarafsızlığı konusunda referandum yapalım