loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'dan Fransız mallarını boykot çağrısı yapan Erdoğan'a: Emine hanımın çantasını sarayın bahçesinde yak

Kılıçdaroğlu'dan Fransız mallarını boykot çağrısı yapan Erdoğan'a: Emine hanımın çantasını sarayın bahçesinde yak
Tarih: 27.10.2020 - 13:33
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"-Teröre karşı ortak duruş göstermek zorundayız. 40 yıldır teröre en büyük canları feda eden Türkiye terör konusunda bir arada dimdik zorundadır. Hatay skenderun'da dün bir terör eylemi gerçekleştirilmek istendi. Güvenlik görevlilerimiz engelledi. Yaralı güvenlik görevlilerine geçmiş olsun diyorum.

Pandemi sürecinden geçiyoruz. Bilmemiz gerek gerçek bu işin partisi yok. Bu salgın hastalık, hepimizi tehdit ediyor. Salgın hastalıkla mücadelenin topyekün olması lazım. Merkezi hükümetin, belediyelerin, valiliklerin hep birlikte mücadele etmesi gerekir. Bu insani görevdir. Parti ayrımı yaparsak insanımıza zarar veririz. 

Bütün alanlardaki önerilerimizi sunduk. Milletvekili arkadaşlarımız illere gittiler, sorunları dinlediler, ordan gelen talepler.

İstanbul'da Covid-19 toplantısı yapılıyor. Bu toplantıya İBB Başkanı davet edilmiyor, niçin? Burada başarıyı sindirememe var. Ekrem bey İstanbulluların oyuyla geldi. Ekrem bey her vatandaşa eşit yaklaşmaya özen gösterdi.

Valinin, toplantıya İBB başkanını davet etmemesi doğru değil. Valiye hatırlatmak isterim, sen hem hükümetin hem devletin temsilcisisin. Demokrasiye inanacaksın, gereğini yapacaksın. Valiyi ben her görüşten insanın sorunlarını dinleyen kişi olarak görmek istiyorum.

Koltuk için onurunu satan vali olmaz. Yeri gelince İBB Başkanına eksiğin varsa, söyleyeceksin. Korkak adamdan vali olmaz. 

-Devleti yönetenlerin geleceği öngörmesi lazım. 3 adım sonra riski görür önlemini alr yönetenler. 

Covid-19 dünyayı kasıp kavuruyor. Herkes aşı peşinde. 1,5 milyon doz aşı aldık. Nüfsumuz 83 milyon. Almanya'da 25 milyon doz, İngiltere'de 30 milyon doz var. Bizim insanımız değersiz mi? Bu 1,5 milyon dozu da adamını bulan kullanacak, olan torpili bulamayana olacak. 

Sağlığın güvencesi ülkeyi yöneten otoriteridir. En değerli hekimler, sağlık çalşanları bizde ama 1,5 milyon kişiye yapacaksınız aşıyı. Diğerleri ne oalcak?

Türk Eczacılar Birliği Hollanda'dan 1,5 milyon doz aşı almak istiyor. 11 Eylül'de başvuruyorlar. Bakanlık, 'Bununla ben değil Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve DMO ilgileniyor' diyor. Başvuruluyor.

14 Ekim itibariyle DMO, Türk Eczacılar Birliği'ni ziyaret eder ve '1,5 milyon doz aşıyı biz alamadık, Hollanda aldı' der. Hani cumhurbaşkanlığı sisteminde her şey hızla olacaktı. 

Devletin adaletle yönetilmesi gerekir. Fatih Sultan Mehmet'den sık söz ederler. Fatih Sultan Mehmet'in bir lafı vardır. 'Kadıyı satın aldığın gün devlet ölür, devlet ölürse adalet ölür' der. Günümüz kadıların satın alındığı gündür. O yüzden devlette adalet yoktur. Baskıyla düşüncenizi hayata geçirmek istiyorsunuz. Enis Berberoğlu dava açtı, her mahkeme kafasına göre karar verdi. AYM'ye gitti. AYM hak ihlali var, dedi. Kararı ilgili mahkmeye gönderdi, gereğini yap, dedi. Yeni Zekeriya Öz'ümüz 'Ben bu karara bakmam dedi. Saray ne talimatı yazarsa altına imza atarım. Gücümü hukukun üstünlüğünden değil, saraydan alıyorum ki saray yarın beni daha üst makamlara getirsin' diyor. 

HSK'nın bir yasası var. Bu yasaya göre hakimkler hakkında soruşturma açılabilir. Başkanı kim Adalet Bakanı. Adalet Bakanı çıkıp tek cümle kurdu mu, kurmadı. O koltukta sessiz kaldığın için mi sürekli oturuyorsun? AYM'yi ihlal eden hakim hakkında soruşturma açmamız gerekir dedin mi? Koltuğumu koruyayım dedin. Adalet Bakanının yatacak yeri yok.

Müyesser Yıldız aylardır hapiste. Yazı yazmış. Hangi sır? Selahattin Demirtaş beraat eder başka bir dosya, berat eder başka bir dosya. İçeride. Ahmet Altan, Osman Kavala aynı şekilde. Sen bakansan, HSK başkanıysan yanlış giden düzene çomak sokmayacak mısın? 

Yasanın sana verdiği yetki de var. Kamu yararına bazı kararları bozabiliyorsun. Koltuk meraklısı bir kişinin memlekete faydası olmaz. 

Devlet ne zaman organize suç örgütü haline dönüşür? Anayasayı yasaları kaldırırsanız, hakimler bir kişiden talimat alırsa o ülke aşama aşama organize suç örgütüne dönüşür. Türkiye'nin geldiği nokta budur. 

Eleştiriye tahammül edemeyen bir kişiyi eleştirince sabahın köründe eviniz basılıyor, hapse atılıyorsunuz. Onun avukatına para verdiğinizde savcı iddianame bile düzenlemiyor. 

21 soruda FETÖ'nün siyasi ayağı kitapçığımız var. Bu kitapçık bir salı günü grup toplantısında yaptığım konuşmanın aynısı. FETÖ ile mücadele ediyoruz, diyorlar. Külliyen yalan. Baklavacı, ayakkabıcı, pastacı, bankacı, buldun. Peki bunun siyasi ayağı nerede? Onu gizliyorlar. İyi ki bu memlekette CHP var. MGK kararı var bu kitapçıkta. Halkı kin ve nefrete yönlendiriyormuş kitapçık. Erdoğan'ın, diğerlerinin açıklamaları var, MİT'İn FETÖ'yü izlediği var. FETÖ'nün siyasi ayağı devletin en kritik kılcal damarlarına FETÖ unsurlarını yerleştiren siyasi otoriteye siyasi ayak denir. Bunu bazen atamayla, bazen sınavlarla, bazen kanun çıkarıp blok halinde FETÖ'yü yerleştirirler. Bunu kim yapar, devleti yöneten. 

FETÖ ile ilgili komisyon raporunu yayınlamıyorlar. FETÖ'nün 1 numaralı siyasi ayağının sarayda oturduğunu herkes bilir. Bu kitap toplatmalar darbe dönemlerinde olur. Senin feriştahın gelse bizi susturamaz. Biz memlekete, insanımıza sevdalıyız.  

Devleti Londra'daki bir avuç tefeciye peşkeş çekmek bizim kitabımızda yok. Biz CHP'yiz, halk için mücadele ederiz. 

Sayın Erdoğan, namusu ve şerefi üzerine tarafsız olacağına yemin etti, gitti partiye üye oldu yemini unuttu. Erdoğan Malatya'ya gitti. Servisçiler Odası Başkanı, o da AK Partili. 'Müjde bekliyoruz' demiş. Erdoğan'ın yantı 'Ne müjdesi, ben müjde verdim zaten' diyor. Askıda uygulaması başladı, ekmek götüremiyorsan evine, al ordan götür. Başkan 'evimize ekmek götüremiyoruz' diyor. Erdoğan 'Bu bana abartılı geldi. Al şu çayı iç' diyor. Bu dalga geçmektir. 

Servisçiler bizim çocuklarmızı okula götürenler. 400 bin kişi servislerden evine ekmek götürüyor. Ailelerini de alınca 800 bin kişi eder. Aylarca durdular, öğrenci taşımadılar, yasaktı. Servisçilere 1 kuruş dahi karşılıksız vermediler. Erdoğan'ın gözünde sosyal devlet diye bir şey yok.

Servisçi kardeşim, musluğu açınca 5 çeşit, elektriği açınca 4 çeşit verg veriyorsun. Vergi veriyorsunuz, bu para nereye gidiyor, diye soracaksınız. Vergilerin nereye gittiği tercihtir. Toplanan vergilerin, özelleştirmelerin nereye harcanacağını belirleyen siyasi iktidardır. 

Vergiyi, çiftçi, üretici, asgari ücretli için değil de bir avuç kişi çin harcıyorsa ben de onu harcarım, sandıkta sorun. 

Buğday, arpa, mısır sıfır gümrükle ithal ediliyor. TMO buğdayı tonu 1325 TL'den aldı, 1832 TL'den ithal etti.Arpa 1275 TL'den TMO bizim çiftçiden aldı, sıfır gümrükle yurt dışından da 1664 TL'ye aldı. Hepimiz yabancı çiftçilere çalışıyoruz. 

Eskişehir Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli, ithal ürüne isyan ediyor. 'Sıfır gümrükle gelen ürünler boynumuzu büküyor. İthal edilecekse hasat dönemine denk gelmeyecek şekilde gümrük vergisiyle yurt dışında karşılayalım' diyor. 

Emekli kardeşim sana büyük bir tuzak kuruluyor. TÜİK'e enflasyonu hep düşük göster, diyorlar. Emekli maaşlarını ona göre vereceğiz, diyorlar. Sen enflasyonun altında bir maaşa mahkum edileceksin. Bu gerçeği sakın unutma.

Soma'da Ermenek'te yerin metrelerce altında çalışan işçiler üretmişler ama paralarını alamıyorlar. Servisçi arkadaşım dayanışma yapacaksın. Senin hakkın teslim edilmedi, bakacaksın başka kimlerin hakkı da teslim edilmedi. 
İşçiler paramı, kıdem hakkımı verin, diyorlar. Ankara'ya yürüyeceğim, diyorlar. Yürüyemezsin, diyorlar. Servisçi kardeşim senden ricam Ermenek'teki işçiyi ara. Ermenek'teki işçi 'Babam cebime 5 kuruş koyamıyor' diyor. Bu işçinin hakkını hep beraber savunacağız. 

Erdoğan ne müjdesi verdi belli değil. Borç verdi, bankalarda.

Bizim (esnaflarla ilgili) önerdiğimiz 17 maddenin maliyeti nedir diye baktık. Esnaf Bakanlığı kurun, dedik. Maliyeti sıfır. 

Esnaf kredileri taksitlendirilmeli, faizini alma dedik. Maliyeti 4,5 milyar. Devede kulak bile değil. Kiralarda stopaj kaldırılmalı, dedik, maliyeti dıfır. AVM'ler 1 gün kapasın, dedik. Maliyeti devlete sıfır.

Kapanan dükkanlarla ilgili devlet ödeme yapsın, dedik. Bunun bedeli 5,7 milyar lira. 

Salgın süresince esnafa ceza yazma, dedik. Maliyeti sıfır. 

Ertelenen SGK ve vergi primleri için yeniden yapılandırma yapın faizi kaldırın. Maliyeti yok bunun.

Pandemide zarar uğrayan esnafa kira desteği verin, dedik. Toplam maliyet 17 milyar lira. 

Bu devlet Londra'daki tefecilere 1 günde 76 milyon dolar faiz ödüyor. Esnaf kardeşim sana 17 milyarı çok görüyor. Toplanan para siyasi tercih meselesi. Tercih Londra'daki tefeciler. 

Türkiye Varlık Fonu (TVF) kurdular. Bütün kurumları buranın sermayesi oldu. Başkanı Erdoğan. Dünyada başka örnek yok ama bizde oldu. Parayı çok seviyor çünkü. Başkan yardımcısı da damat. TVF borç istedi. Yurt dışından 1 milyar avro aldılar. Finans merkezine götürdüler parayı 3 müteahhidi kurtardılar. 

2020'nin eylül ayında TVF tekrar borç için kampanya başlattı. Yurt dışındaki 3 büyük bankayı yetkilendirdi. Eylül ayı sonunda borç veren çıkmadı. 13 Ekim'de bu defa 8 büyük uluslararası kuruluşa görev verdiler, bize borç para bulun, diye. 20 Ekim'de erteledik borçlanmayı dediler. Kimse borç vermiyor. Beka meselesi diyorlar. Türkiye güçlü ama sizin oyuncağınız oldu. TVF para bulamıyor. 

TVF'nin kısa vadeli borçları 2017'de 26 milyar. TL idi .2019'da 951 milyara çıktı. Uzun vadeli borçlar 32 milyar liradan 211 milyara çıktı. Toplam borçlar 58 milyarda 1 trilyondan 223 milyara çıktı.

Servisçiye, çiftçiye, esnafa vermediler nereye gitti bu para. Bu soruyu sormak namus borcu. Burası Erdoğan ve damadının çiftliği. 

Parayı bulamayınca ne yapıyorlar? Özelleştirme yaptılar. Bir şey kalmış. 3516 sayılı ölçü ve ayar kanunda değişiklik yaptılar. Hububat, doğalgaz sayaçlarını birileri gelip denetleyecek. 20 yıllığına özel sektöre satacaklar. 

Beyefendi Fransız mallarını boykot edin, diyor. Fransız mallarını alacak hal mi kaldı? Adama askıda ekmek gösteriyorsun. Sen uygula saray sosyetesisin. Adam ekmek bulamıyor. Fransız uçakları var, satın hemen. Emine hanımın çantası 50 bin dolar. Onu da sarayın bahçesinde yaksın. Protesto ediyorum, desin. Ülkelerin barış içinde yaşamalarını isteriz. Dünyada yalnız kaldık. Boykot uygulayacakmış, Reno'yu kapat o zaman cesaretin varsa. İnsan bir boyundan utanır. Bu lafları ediyorsun arkasında duymuyorsun. 

Mısır'a bir şey diyor musun? Diyemezsin. Yurtta barış dünyada barış geleneğinden geliyoruz. Kavga zorunlu olmadıkça yapılmaz. Sen Türkiye'yi Londra'daki bir avuç tefeciye teslim etmişsen senden yurtsever çıkmaz kardeşim.

 

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları