loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Bizzat kendisi FETÖ'nün 1 numaralı siyasi ayağıdır, darbe girişimi olacağını biliyordu

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Bizzat kendisi FETÖ'nün 1 numaralı siyasi ayağıdır, darbe girişimi olacağını biliyordu
Tarih: 14.07.2020 - 13:40
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Sakarya'da bir patlama olmuştu. Patlamamış enkazın başka yere taşınması söz konusu. Kim karar alıyor bilinmiyor. Orada da patlama oluyor 3 asker şehit oluyor. 
Bu ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat hayatını kaybeden işçilerin ailelerini değil, 11 yılda 5 kez patlama olan fabrikanın sahibini arıyor.
Bu devletin temelinde acı gözyaşı vardır. O makama oturan her zat onların hakkını savunma zorunda.
Fabrika'da çalışan iş sağlığı ve üvenliği uzmanı kardeşimiz Aslı Bozkurt var. 5 gün önce bu kardeşimiz 'bu fabrikada dediklerim olmuyor, önlem alınmıyor' diye istifa ediyor. Aslı kardeşimiz şu an hapiste. Adalete bakar mısınız? 
Varsın onlar saraylarında otursunlar, Lale Devri'ni yaşasınlar. Çalışmanın, alınterinin anlamını biliyorlar mı? Onların yediklerinin tamamını 83 milyon ödüyoruz. Onların cebinden 5 kuruş çıkmıyor. 
Sakarya'nın da vicdanına sesleniyorum, artık uanmanız lazım. Bir eli yağda bir eli balda olanların Türkiye'yi nereye taşıdığını görmeniz lazım.
Bunlarda vicdan da ahlak da yok. 
11 büyükşehir belediye başkanımızla bir toplantı yaptık. Pandemi sürecinde önlerine çıkarılan engelleri, onları nasıl aştıklarını, iktidar 5 maske dağıtamazken hiçbir ayrım yapmadan bütün vatandaşlara maske dağıtmak için çalıştıklarını anlattılar. 
Beyler maske dağıtmazsınız derkenfakir fukaraya hizmet veren aşevinin parasına bile el koyarken onlar çalıştılar.
CHP gelirse yardımlar kesilir dediler, baktılar ki CHP'li belediyeler yardımı artırdılar.
Saray zevatının ezberi bozuldu, daha çok bozulacak.
-Önceki dönemde 60 dolarda asfalt almışlar. Ahlaklı bir yönetim geliyor, aynı firmadan 25 dolardan aldı Ankara. Bu aradaki malı kim götürdü, biz soracağız Yolsuzluk yapanlar yolsuzuluğu soruşturamazlar.
Kırşehir kendi asfaltını 258 liradan yapıyordu, yönetim değişti 160 liradan yapmaya başladı.
Dedik ki bütün ihaleleri dijital ortamda yayınlayın, dedik. Biz diğerleri gibi değiliz. Biz CHP'yiz. 
Diğer başkanlarımızla da toplantılarımız olacak.
-2013'te bir yasa çıktı. Engelliler kamuya ait taşıta binerken ücret ödemiyor. Ağır engeli varsa yanındaki de ödemiyor. TBMM'den yasa çıktı. YHT'de pandemi dolayısıyla yasak getirildi. Pandemi bitti, engelliye sen binemezsin, diyorlar. Parasını ödeyeceğim, diyor. TCDD hayır diyor.
Engelliler için açık kadrolar var. 18 yılda bu kadrolar doldurulmadı. 
-Son 2 yılda tarımsal sulamada kullanılan elektriğin bedeli yüzde 108 arttı. 
Mardin'de onlarca köyün elektriği 14 Mayıs'tan beri kesik. Şanlıurfa'da da çiftçiler perişan vaziyette. Şanlıurfa bütün oylarını yıllardır AK Parti'ye veriyor. Niye elektriği kesiyor? Sen bana zaten oy veriyorsun, diyor. 
Onların hanımlarının elindeki çantanın değerini biliyor musun Urfalı kardeşim. 50 bin dolar. Sen alınterine oy vermiyorsun gidiyorsun 50 bin dolarlık çantaya oy veriyorsun. Sonra ağlıyorsun. Niye ağlıyorsun, bu sefer kanma. '18 yıldır sana oy veeriyorum anamaızı ağlattın, oy vermiyorum' de.  
-Manisa'da afet oldu. Alaşehir'deki üzüm bağları yıkıldı. Orada belediye başkanımız var. Hemen direkleri gönderdi. Saraydaki üzüm üretici zarar etmiş, dışardan alırız, der. Isparta da yıllarca oy verdi. Gülü bitirdiler. 
İnsanı yoksullaştırarak kendisine bağımlı hale getirmek istiyor. Bizim karşı çıktığımız bu. 
Fındık stratejik bir ürün. İnsanlar onla geçiniyor. Dünyada fınık üretiminde 1 numarayız. İhraç ettiğimizde tamamı devlete geliyor. Fındık üreticisi tekellerin eline bırakılmıştı. Şimdi bir yabancı firmanın eline bıraktılar. FİSKO BİRLİK'i bitirdiler, Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) verdiler. 14 liradan aldığı fındığı 24 TL'den satışa çıktı. 400 bin ton sattı. Yeni çıkan fındğın 18-20 arasında olacağı söyleniyor. Madem ki TMO 24 TL'den satıyorsa üretici tarlaya girmeden TMO 25 lira olarak belirlemeli. 
-Çoklu baro konusunda milletvekilleri arkadaşlarım mükemmel çalıştılar. Her bir arkadaşımızın konuşması akademik düzeyi yüksek bir konuşmaydı. Yanlışı önlerine koyuyordu. İradaelerini saraya verenler el kaldırıp indirdiler. Bu Türkiye'yi bölme projesiydi. Buna karşı çıkmak CHP'nin temel göreviydi. Beni şaşırtan sayın Devlet Bahçeli'ydi. Partilerine değil doğrudan Bahçeli'ye söylüyorum. Bülent Turan 'kanun geçtiğinde FETÖ, baro kurarlarmış. Kursunlar arkadaş' diyor. Bütün milliyetçi kardeşlerime söylüyorum, vatanı bölmek değil birleştirmek esastır. Çoklu baro projesiyle Türkiye'nin birliğine bütünlüğüne dinamit konmuştur. 
Hangi gerekçeyle el kaldırdılar merak ediyorum. Nasıl olur da bu kanun teklifine evet ersiniz.
-Yarın 15 Temmuz'un 4. yılı nedeniyle törenler yapılacakmış. 15 Temmuz olduğunda İstanbul'daydım. Bakırköy belediye başkanını evine gitmişti. Ertesi gün CHP'nin dış politka strateji belgesini açıklayacaktım. Oteller kapanmıştı, Bakırköy belediye başkanı karşılamıştı, onun evine gittik. 16 Temmuz'da Meclis'e gittim. O gün Meclis'te ne dediysem bugün de aynısını söylüyorum. O gün söylediklerimi AK Partililer alkışlarken bugün eleştiriyorlar.
Sarayın ve halkın 15 Temmuz'u var. Halkın 15 Temmuz'unda sokağa çıkanlar, bedel ödeyenler var. O gün bedel ödeyenler için paralar toplandı. Bu paraları takip etmeseydik yok edeceklerdi. Bu paralar nerede, niye vermiyorsunuz?
TBMM'de araştırma komisyonu kurduk. Her partiden vekil katıldı. Komisyona 2 kişinin gelmesini Erdoğan yasakladı. Birisi MİT müsteşarı, diğeri dönemin genelkurmay başkanı. Bunların bilgi vermesini Erdoğan niye yasakladı. Darbe girişiminin perde arkası bilinmesin diye. Biz araştırdık. 4 yıldır rapor yok ortada. Neden yayınlamıyorlar. Millet gerçekleri görmesin diye. 
Müyesser Yıldız, 15 Temmuz'un perde arkasını inceliyordu. Bütün duruşmalara katıldı, doyaları inceledi. Sen misin araştıran, hapse attılar. Siyasi ayak yok, bulunmadı diye Bahçeli de söyledi. Koalisyon ortağısın, çık ortaya çıkarmazsan bir daha destek vermeyeceğim, de. Bunu söyleyemez. Bunu ancak CHP söyler.
-Erdoğan komik adam. 15 Temmuz gecesi 'Kılıçdaroğlu o gece ne yaptığını, kimlerle konuştuğunu açıkla' diyor. Benim HTS kayıtlarım ortada. Hepsi elinde, devletin arşivinde. O gece kim kimlerle konuştu, sen açıkla. Lafa gelince dil bir karış. 
Bizzat kendisi FETÖ'nün 1 numaralı siyasi ayağıdır.
FETÖ'yü devletin kılcal damarlarına sen yerleştirdin. Bütün kadrolara yerleştirdi, yetmedi, toplu atamalar yaptın. Devletin kozmik odasını açtın. Siyasi ayağın kim olduğunu anlamamak için beyinsiz olmak lazım. 
Erdoğan niye gider Marmaris'te saklanır. Yaverleri FETÖ'cüymüş zaten biliyorlar. Gidip niye saklandın? Çünkü darbe girişimi olacağını biliyordun. 
-Gaziler ve şehitler arasında ayrım yapıyorlar. 15 Temmuz gazilerinden birisine gazilik vermiyorlar. Rıfat Kaya... Başbakan evime teşekkür mektubu yolladı ama gazilik unvanı verilmiyor, diyor.
20 Temmuz'da sivil darbeyi yaptılar. Soruşturmalar açıldı. Askeri öğrenciler, fakir fukara içeride. Bank Asya'nın önünden geçen içeride, parası, dayısı, kayınpederi olan dışarıda. Cumhurbaşkanının avukatını tuttuysa bir de dava da açılmıyor. 
-20 Temmuz sonrası tek adam parti devletine geçtik. Rejim değişti. 
Havuz beslemeleri var. Saraya kim çok yağ çekerse para alıyorlar. Başka besleme türü de yeni çıktı. Birden çok yerden maaş almak. RTÜK başkanı gibi... Dışarıda evine ekmek götüremeyenler var. 15 Temmuz'u Allah'ın lütfu kabul edip malı aile boyu  götürüyorlar. 
-ABD'de Manhattan'de gökdelen yapıyorlar. Muhammed Ali Clay'in çiftliğini satın aldılar. Çünkü biliyorlar ki dönem değişirse hep beraber Amerika'ya gidecekler. Mal varlıklarını orada yapıyorlar. Türkiye'yi yöneten bir kişinin mal varlığının ABD'de söz konusu olması, 'bizi kızdırma, mal varlığını araştırırız' tehdidine ağzına fermuar çekip tek kelime edemeyen bir kişinin Türkiye'yi yönetmesini kabul edemiyorum. Araştırmazsanız namertsiniz, diyemiyor. Niye korkuyor? Bunu söyle arkanda dururuz. Yeter ki temiz ol. 
Yazlık, kışlık, uçan sarayda oturur hala yetmiyor. Açlık, fakirlik nedir bilmezler. Çiftçinin, esnafın derdini asla bilmezler. Halkın ve sarayın gündemi arasında siyahla beyaz kadar fark var. 
-Sadece son 2 yılda çalışırken işinden olan sayısı 3 milyon 202 bin kişi. 2,5 milyon kişiye yeni istihdam yaratacağı diyorlardı. 
-Devleti yönetmek bilgi, birikim, ahlak, adalet duygusu ister. Halk samimiyet ister. İki yüzlü siyaset iki yüzlü devlet adamı olmaz. Ayasofya'nın ibadete açılması ilk kez 2005'te gündeme gelmiş. Danıştay reddetmiş. 2008'de bir dava daha açılıyor o da reddediliyor. 2018'de AYM'ye götürülüyor. Kişi bakımından yetkisizlik kararıyla iade ediliyor. 
Yine dava açılıyor cumhurbaşkanlığı avukatları dahil oluyorlar. Cumhurbaşkanlığı avukatları zaman zaman başvurularda bulunduğunu söyleyip, davaların reddedildiği kararın kesinleştiği belirtiliyor. Davanın reddini istiyor Erdoğan'ın avukatları. Danıştay 10. Dairesi 1934'te alınan kararı iptal ediyor. Erdoğan bunun üzerine açıklama yapıyor. Ayasofya'ın camiye döndürülmesi bu kararlılığımızın sonucudr diyor. Devlet yönetiminde ikiyüzlülük olmaz. Avukarına git itiraz et, diyorsun. Kahraman gibi çıkıp Ayasofya'nın camiye döndürülmesi kararlılığımızın sonucudur, diyosun. Bu sahtekarlıktır Bir kararına bakar. Erdoğan'ın tek düşündüğü koltuğudur. O koltuk için feda edemeyeceği hiçbir şey yoktur. 
(Ayasofya, Topkapı ve Sultanahmet fotoğraflarını göstererek) İstanbul'un silüeti hançerlendi. Kuleler yapıldı, yıkın dedi. Adam yıkmadı. Küstüm, dedi. Ne küsmesi ya? Ver talimatı yıksınlar. 
Mustafa Kemal Atatürk'e, o dönemi yöneticilerine hakaret ediyor. Erdoğan kendi tarihini bilmez. Milli Kurtuluş Savaşı'nı bilmez.
İstanbu'un nasıl işgal edildiğini, padişahın devleti teslim ettiğini de bilmez. Orada bir insan var. Küçük bir tekneye biner gelir sarayın karşısındaki düşman gemilerini görür ve 'geldikleri gibi gidecekler' der. Erdoğan Maraş'ı, Sütçü İmam'ı bilmez. Gaziantep'i, neden gazilik unvanı aldığını bilmez. Afyon'u, Dumlupınar'ı bilmez. Erdoğan'ın tek bildiği yeşil dolarlardır. 
'Bir yerde yangın varken biri seni ibadete çağırıyorsa bil ki bu bir hainin davetidir der, Ali Şeriati. Doğrudur, çünkü o yangını söndüreceksin.
Caminin müzeye dönüştürülmesini eleştirebilir. Mazbut Vakıflar var. Bunların da mal varlıkları var, faaller. Bunlarla Vakıflar Bankası kuruldu: Yüzde 58,5'u bu mazbut vakıflara ait. Vakıflar Bankası'nın hisseleri Hazine'ye, oradan da Varlık Fonu'na gitti. 
 
10 miyon işsizimiz var, 10 milyon hanede açlık var. Bir yerde yangın varken birisi seni ibadet etmeye çağırıyorsa, bil ki bu bir hainin davetidir, diyor Ali Şeriati. Bunu bilelim."
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları