loading
close
SON DAKİKALAR

Kontenjanların yüzde 33’ü boş kaldı

Kontenjanların yüzde 33’ü boş kaldı
Tarih: 16.09.2018 - 12:50
Kategori: Eğitim

Üniversite sınavına giren ve sınav puanıyla üniversiteye yerleşme hakkı kazanan 151 bin 601 öğrenci kaydını yaptırmadı. kontenjanların yüzde 33.3’ü boş kaldı

Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS), “Ek Yerleştirme Kılavuzu”nun ilan edilmesiyle beraber üniversitelerde yerleşme ve açık kontenjanlarla ilgili veriler de açığa çıktı. Kılavuza göre, lisans düzeyinde ek yerleştirme için tercih yapılabilecek 141 bin 41 boş kontenjan kaldı. Önlisans düzeyinde ek yerleştirme için tercih yapılabilecek boş kontenjan sayısı ise 139 bin 68 oldu.

Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)’nin bu yıl ilk kez düzenlenen YKS’ye ilişkin açıkladığı veriler, lisans düzeyinde bir programa yerleşen 51 bin 355 öğrencinin yerleştiği bölüme kaydını yaptırmadığını ortaya koydu. Verilere göre, 100 bin 246 öğrenci ise sınav sonucuna göre yerleştiği iki yıllık bölümlere kaydını yaptırmadı. Yerleştiği halde kaydını yaptırmayan öğrenci sayısı lisans ve önlisans düzeyinde toplam 151 bin 601 oldu.

Üniversitelerin herhangi bir bölümüne yerleşemeyenler için önceki gün başlayan ek tercihler için lisans düzeyinde 141 bin 41, önlisans düzeyinde ise 139 bin 68 olmak üzere toplam 280 bin 109 kontenjan boş kaldı. Lisans düzeyinde açık kontenjanların toplam açık kontenjanlara oranı yüzde 29 olurken iki yıllık bölümlerdeki açık kontenjanların oranı yüzde 39 oldu. Üniversitelerde ayrılan toplam kontenjanların yüzde 33.3’ü boş kaldı.

‘Planlama eksikliği’

ÖSYM’nin açıkladığı verilerin yükseköğretim ile ilgili var olan durumun sorunlu olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Eğitim Sen Yükseköğretim Sekreteri Özgür Bozdoğan, “Veriler, özellikle üniversitelerin, fakültelerin ve bağlı bölümlerin açılmasında ciddi bir planlama eksikliği yaşandığını ortaya koymaktadır. YÖK ve üniversite yönetimlerinin başta Rektörler olmak üzere konuya yaklaşımlarındaki sorunlu bakış açısını ortaya koyan bir tablo ile karşı karşıyayız” diye konuştu. Toplum yararına bilim üretmesi gereken üniversitelerin siyasi iktidarın ve piyasanın gereksinimlerini karşılayan kurumlara dönüştüğünü savunan Bozdoğan, “Üniversitelerin açılacağı iller ve bölümler bilimsel ölçülere göre değil siyasetin ve piyasanın taleplerine göre belirlenmesi sonucunda öğrenciler bazı üniversiteleri ve bazı bölümleri tercih etmemektedir” dedi.

‘Müdahaleye son verilmeli’

Bozdoğan, üniversite açmayı siyasi rant malzemesi gören hükümetin yükseköğretim alanına yaklaşımının durumun daha da kötüleşmesine yol açtığını belirterek şunları söyledi:

“Üniversite sonrasında yaşanan işsizlik sorunu ise ayrıca öğrencilerin seçecekleri üniversiteler ve bölümlerin belirlenmesinde etken olmakta ve bundan dolayı da iş bulmanın zor olduğu bölümler tercih edilmemektedir. Bu durum üniversiteleri bilim üreten kurumlar değil mesleğe/işe insan yetiştiren kurumlara dönüştürmekte ve kurum olarak üniversitenin toplumsal algısının erozyona uğramasına neden olmaktadır. Yapılan değişikliklerle rektörlere verilen sınırsız yetkiler ve yapılan rektör atamalarına bakarak durumun daha da olumsuz olacağını öngörmekteyiz. Üniversitenin bilim üretim süreçlerine, kurumsal ve idari yapısına dışarıdan yapılan müdahalelere son vermek gerekmektedir.”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları