loading
close
SON DAKİKALAR

PYD'ye Amerikan ve Rus desteği ve Af Örgütünün raporu

Onur Öymen
Tarih: 24.10.2015
Köşe: Diplomasi

Onur Öymen; Amerika'nın 2014 yılından itibaren PYD'ye silah yardımı yapması Türkiye'nin kaygılarını arttırıyor...

Amerika ve Rusya'nın Türkiye-Suriye sınırının yaklaşık 500 kilometrelik bölümünü denetim altında tutan ve o bölgede Özerk bir Kürt Yönetimi kurduğunu ilan eden PYD örgütüne IŞİD'le mücadeleye yardımcı olduğu gerekçesiyle verdikleri destek Türkiye'de rahatsızlık yarattı.

Amerika'nın 2014 yılından itibaren PYD'ye silah yardımı yapması Türkiye'nin kaygılarını arttırıyor. Suriye'deki Amerikan askeri operasyonlarının sözcüsü Albay Steve Warren birkaç gün önce PYD'ye 50 ton mühimmat verdiklerini açıkladı.

Aslında PYD, Suriye Hükumetini devirmek için mücadele eden veren ve Amerikan ile Türk Hükümetlerinin desteklediği muhalif silahlı güçler koalisyonunun içinde yer almıyor. Bu durumda Amerika'nın PYD'yi sadece IŞİD'le mücadele ettiği için desteklediği düşünülebilir mi?

Kuzey Suriye'deki Kürt kantonlarını birleştirmeyi hedefleyen PYD'nin, Barzani'nin Kuzey Irak'ta kurmaya çalıştığı Bağımsız Kürdistan Devletinin topraklarını Akdeniz'e kadar uzatmayı amaçladığını tahmin etmek zor değil. Öte yandan PYD'ye verilen silahların bir bölümünün PKK'ya aktarıldığı ve bunların Kuzey Irak'ta tespit edildiği yolunda haberler var.

Rusya'nın da Suriye'de başlattığı operasyonda oradaki Kürtlerle yakın işbirliği yapmak istediği de açıklandı. Rus Dişileri Bakan Yardımcısı Bogdanov'un PYD lideri Salih Müslim'le Paris'te yaptığı görüşmede destek vaadinde bulunduğu ifade ediliyor.

Türkiye'nin, PYD'nin PKK'nın bir uzantısı olduğu ve bu nedenle terör örgütü sayılması gerektiği yolundaki görüşünün Amerika'da da Rusya'da da kabul görmediği anlaşılıyor. Oysa Batı basınında da bu iki örgütün bağlantısını dile getiren birçok makale yayınlandı.Kürt görüşlerini yansıtan Rudow haber ajansı bile 11 Ağustos 2015 tarihinde PYD'nin, PKK'nın içinden çıkan bir örgüt olduğunu yazdı.

Batı'nın da Rusya'nın da desteği kazanan PYD acaba teröre, şiddete karşı çıkan, demokrasi ilkelerini benimsemiş bir örgüt sayılabilir mi?

Uluslararası Af Örgütünün bu ay içinde yayınladığı 38 sayfalık rapora bakılırsa sayılamaz. Bölgedeki 14 kasaba ve köy ziyaret edilip 37 görgü tanığıyla görüşüldükten sonra yazılan raporda PYD'nin askeri gücü olan YPG'nin işgal ettiği birçok köyü tamamen tahrip ettiği, orada yaşan Türkmenleri ve Arapları kitlesel olarak göçe zorladığı, karşı çıkmaya çalışanları IŞİD destekçisi olarak Amerikalılara ihbar edip havadan bombardıman edilmelerini sağlayacağını söylemekle tehdit ettiği bildiriliyor.

Fotoğraflarla desteklenen rapordaki bu iddialar arasında Tel Hamees bölgesindeki Hüsseyniye köyündeki 90 evden sadece birinin ayakta kaldığı, Suluk bölgesindeki Salman köyündeki 103 evden de 101'inin tamamen yıkıldığı da yer alıyor.

Af Örgütü bütün bu yapılanların Uluslararası İnsani Hukuk ilkelerine ve Savaş Hukuku kurallarına aykırı olduğunu, bunların savaş suçu niteliği taşıdığı bildiriliyor ve bu eylemleri yapanların yakalanıp yargılanarak cezalandırılması, zarar görenlere tazminat verilmesi için Bölgesel Kürt Yönetimine çağrıda bulunuyor.

Uluslararası Af Örgütünün Türkiyeyi eleştiren raporlarını derhal sahiplenerek
ülkemizden, çoğu zaman haklı olarak, hesap sormaya çalışan ülkelerin ve kuruluşların şimdi PYD'yi 'savaş suçlusu' sayan bu raporu göz ardı edip hala bu örgüte askeri ve siyasi destek vermeye devam etmeleri açık bir çelişki olmaz mı? Bunu yaptıkları takdirde Af örgütüne dayanarak Türkiye'ye yapılan suçlamaları ciddiye alan çıkar mı?
Uluslararası ilişkilerde çifte standart uygulandığının örneği az değildir. Ancak bir müttefik ülkenin güvenlik çıkarlarını bu kadar göz ardı ederek terör örgütleriyle bağlantılı yerel yönetimlere bu kadar açık destek verildiğinin örneğini ben pek hatırlamıyorum. Türkiye bu konudaki tepkisini daha güçlü biçimde dile getirmeli ve güvenlik çıkarlarını korumada kararlı olduğunu göstermelidir.

Saygılar, sevgiler.
Onur Öymen

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları