loading
close
SON DAKİKALAR

Hoş Geldin Sevr

Şahin Mengü
Tarih: 22.11.2012

Şahin Mengü, ''Bu yasa tasarısıyla Türkiye’de Lozan Antlaşmasına aykırı olarak dil azınlığı yaratılmaktadır''...

8 Şubat tarihli yazımda “Devlet Şantaja Boyun Eğmez” diye yazmıştım.

Yanılmışım AKP İktidarı “Danışık” açlık grevine ortak olmuş, adım adım Sevr’i hayata geçiriyormuş.

Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde 670 hükümlü ve tutuklunun iki aya önce başlattığı ve şimdi de sonlandırdığı açlık grevleri bir danışıkmış.

Talepler, Ana dilde Savunma hakkı, Ana dilde eğitim ve Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit kaldırılsın idi.

Siyasi iktidar, PKK talepleri karşısında her zaman olduğu gibi önce babalanıyor görünüp, sonradan da paşa paşa terör örgütünün isteklerini yerine getirmiştir.

KCK Davaları ile başlayan, ana dilde savunma yapma talebi hükümet tarafından, Türkiye’nin kurucu antlaşması olan, Lozan, Türkiye’nin taraf olduğu çok taraflı diğer anlaşmaları ve kendi Anayasamızı ihlal edecek şekilde yasa değişikliği tasarısını TBMM’ye sundu.

Bu yasa tasarısıyla Türkiye’de Lozan Antlaşmasına aykırı olarak dil azınlığı yaratılmaktadır.

Türkiye’de Lozan Antlaşmasında kabul edilen azınlıklar dışında bir azınlık yoktur.

PKK terör örgütünün ana dilde savunma yapılması konusundaki talebinin,asıl amacı Kürtçe olmakla beraber, sayısız dil ve lehçelerin kamusal alana taşınmasının yolunu açmaktadır.

Bu talep, Türkiye’nin üniter yapısı, ülke sınırları içersinde kamusal alanda resmi dil birliğinin sürdürülmesi, kamusal bir istek olan, ülkesiyle milletiyle bölünmez bütünlüğü geçersiz kılmaya yönelik bir siyasal istemdir.

AKP iktidarı, terör örgütü üyelerinin hiçbir haklı nedene dayanmayan bu siyasal açlık grevi önünde insan hayatına saygı gösteriyormuş görünerek, üniter devlet yapısını bozmaya yönelik, Sevr Antlaşmasının 62. Maddesindeki “Özerkliği” getiren Büyük Şehir Yasası’ndan sonra, bir talebi daha, Ana Dilde Savunma Hakkını hayata geçirmeye başlamıştır.
1923 Tarihli Lozan Antlaşmasından sonra, Türk Hukukuna gerek iç hukuk gerekse uluslararası hukuk anlamında adil yargılanma hakkını garanti altına alacak düzenlemeler getirilmiştir.

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların maddeleri içinde, Türkçe bilen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının istediği dilde savunma yapmasına izin veren hiç bir hukuk kuralı yoktur.

Ancak AKP İktidarının getirdiği düzenleme, Lozan’ı yapanların yırtıp attıkları, bir teslimiyetin, bir yok oluşun hikayesi olan Sevr Antlaşmasının 145. Maddesinin son paragrafının son cümlesinde yer alan “….Türkçeden başka bir dil konuşan Osmanlı uyruklularına, mahkemelerde, ister sözlü ister yazılı olsun, kendi dillerini kullanabilmeleri bakımından uygun düşen kolaylıklar sağlanacaktır” hükmünün farklı anlatımıdır.

Yani AKP İktidarı yapılan “danışık” şantaj oyunlarıyla, yırtıp atılan Sevr antlaşmasının benzer maddelerini bir bir hayata geçirmektedir.

Türkiye’nin taraf olduğu gerek Siyasi ve Medeni Haklar sözleşmesi, gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine göre, Türkiye sadece resmi dilini anlamayan ve konuşamayanlara kendi dilinde savunma hakkı tanımak zorundadır.

Türk Hukukunda bu iki uluslararası antlaşmayla uyumlu Ceza Muhakemeleri Yasasının 202. Maddesi bugün hala yürürlükte iken, bu yasa değişikliği tasarısını Meclise getirmek suretiyle AKP iktidarı, “danışık” açlık grevi oyununa ortak olmuştur.

Bu AKP İktidarının dış politikadaki iflasından sonra, şimdi de terör örgütüyle Oslo mutabakatının hayata geçirilmesinin açık ilanıdır.

Türkiye süratle bir bölünmeye doğru gitmektedir.

AKP İktidarı terörle mücadeleyi değil müzakereyi yeğlemiş ve ülkeyi bölünmeye götüren Büyük Şehir Yasasını meclisten geçirmiş ve hemen arkasında da ana dilde savunma kisvesi altında, bir kültür zenginliği olması gereken, ülkenin çeşitli yörelerinde kullanılan bir çok dil ve lehçelerin mahkemelerde kullanılmasının yolunu açarak, kamu alanına resmi dilin yanında yeni resmi diller de getirilmesinin önünü açmıştır.Asıl amaç Kürtçeyi Kamusal alana sokmaktır.

Büyük Şehir ve Ana Dilde Savunma Hakkı yasal düzenlemelerinin yürürlüğe girmesiyle özerklik hayata geçecek, çok uzak olmayan bir başka baharda da tam bağımsızlık gelecektir.

Cumhuriyet ve ulusal bütünlükten yana olanlar uyanın artık.

Şahin Mengü

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları