loading
close
SON DAKİKALAR

Konya'da Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katleden failin yargılanmasına başlandı

Konya'da Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katleden failin yargılanmasına başlandı
Tarih: 14.12.2021 - 16:39
Kategori: Gündem

Konya'da Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katlettiği için hakkında 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Mehmet Altun (33) ile diğer sanıkların yargılanmasına başlandı. Dava öncesi gazeteciler ve izleyicilere, telefon ve bilgisayar yasağı getirildi.

Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz’da Dedeoğulları ailesini katleden Mehmet Altun ile Çalık ve Keleş aile fertlerinin yargılandığı davanın ilk duruşması, Konya 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmada, davada tek tutuklu katil zanlısı Mehmet Altun, bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) ile tutuksuz 10 sanıktan 5’i hazır bulundu.

Duruşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Mahmut Toğrul, Abdullah Koç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Sezgin Tanrukulu, Levent Gök, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu avukatları, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Ankara, Diyarbakır, Van ve Mardin, Şırnak, Urfa ve Batman baro başkanları ve temsilcileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatları, Türkiye Barolar Birliği (TBB) temsilcileri ile Konya il ve ilçelerinde çok sayıda kişi katıldı. Davaya gazeteciler de yoğun ilgi gösterdi.

TELEFON YASAĞI
Dava öncesi Konya Adliyesi önü ve arkasında bulunan giriş ve çıkışlara çok sayıda polis konumlandırılırken, adliyeye girmek isteyenler ise, Genel Bilgi Toplama (GBT) geçildi. Gazetecilere ve izleyiciler için bilgisayar ya da telefon açma yasağı getirilirken, su ve telefon kulaklığı duruşma salonuna alınmadı. Dışarıda bekleyen gazetecilerin de adliye bahçesinde yayın yapmasına izin verilmedi.

MÜDAHİL OLMA TALEBİ
Katılımın yoğunluğundan kaynaklı duruşma, konferans salonuna alındı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, aile yakınları davaya katılma talebinde bulundu. Duruşmada, Dedeoğulları ailesine bakan sanıklara Dedeoğulları yakınlarından biri tepki gösterdiği için salondan çıkarılırken, Baro başkanları, davaya müdahil olma talebinde bulunarak, “Nefret söylemlerinden dolayı ırkçı saldırıların yaşanacağını söylemiştik ve bu korkunç tablo önümüze çıktı. Yaşam hakkı ihlalinin söz konusu olması nedeniyle katılma talebinde bulunuyoruz” dedi.

"GERÇEK AÇIĞA ÇIKSIN"
Ardından Türkiye Barolar Birliği (TBB) adına söz alan avukat Ali Bayram, TBB bir hak örgütü ve baroların çatı örgütü olduğunu hatırlatarak, “Yeni seçilen barolar birliği yönetimi hiçbir baroyu yalnız bırakmamayı görev edinmiştir. Maddi gerçeğin açığa çıkması adına katılma talebinde bulunmak istiyoruz” diye belirtti. 

3 SAVCI DURUŞMAYA KATILDI
Konya Katliamı davasının ilk duruşmasına bir savcı yerine üç savcının katılması dikkat çekti. Duruşma salonunda biri Konya Cumhuriyet Başsavcısı olmak üzere 3 savcı yer aldı.

Baroların davaya müdahil olma talepleri reddedilirken, duruşma avukatların taleplerini dile getirmesiyle devam ediyor.

SÜREÇTE NELER YAŞANDI?
Katliam, 30 Temmuz günü saat 19.00 sıralarında, Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi Özşahin Sokak'ta meydana geldi. Yaşar Dedeoğulları'nın (65) evine, 2010 yılından beri husumetli olduğu yan komşusu Lütfi Keleş'in kayınbiraderi Mehmet Altun geldi. Bahçede aile ile konuşan Altun, daha sonra poşetten çıkardığı tabancayla peş peşe ateş etti. Saldırıda Yaşar Dedeoğulları ile eşi İpek (57), çocukları Serap (33), Serpil (29), Sibel (35), Metin (42) ve Barış Dedeoğulları (31) yaşamını yitirdi. Olayın ardından kiraladığı araçla kaçan Altun, 4 Ağustos'ta özel harekat ekiplerince memleketi Bozkır ilçesi Üçpınar Mahallesi'nde arazi taraması sırasında yakalandı.

7 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Mehmet Altun'un da bulunduğu 11 kişi hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede tutuklu Mehmet Altun hakkında "canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürme" suçundan 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca olayın ardından evin bazı noktalarına yanında getirdiği bidondaki benzini döküp ateşe verdiği iddiasıyla "yakarak mala zarar verme" suçundan 1 yıldan 9 yıla kadar, "nitelikli olarak konut dokunulmazlığı" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar, '6136 Sayılı Kanuna Muhalefet' suçundan da 5 yıldan 8 yıla kadar yargılanması talep edildi.

İddianamede, bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen sanıklar Altun’un eniştesi Lütfi Keleş ile ablası Ayşe Keleş, yeğeni Ali Keleş, Yahya Çalık, İbrahim Keleş, Ramazan Çalık, Ali Çalık, Veli Keleş, oğlu Ali Keleş ve akrabaları Ali Keleş hakkında 'canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürmeye azmettirme', 'yakarak mala zarar vermeye azmettirme' suçlarından yargılanmaları istendi.

USULE AYKIRI SORGU
Mahkeme fail Altun’un ifadesini almadan sorguya geçti. Mahkeme başkanın sorusu üzerinde fail Altun, “Silahı üzerimde taşımıyordum ilk defa o gün aldım yanıma. 12 Mayıs saldırısı sonrası bir hafta Ayşe ablamın evinde kaldım” dedi. Mahkeme fail Altun’a yönlendirici sorular sordu. Mahkeme başkanın, “12 Mayıs saldırısından sonda ortam gerildi mi” sorusuna Altun, “Evet” yanıtını verdi.

Mahkemenin ifade almadan sorguya geçmesine avukatlar itiraz etti. Söz alan Dedeoğulları avukatlarından Ali Bozan, “İfade alınmadan soru soruyorsunuz. Bu durumda yoruma dayalı beyanlar oluyor. Usule aykırı sorgulama yapılıyor. Olayı önce kendisi anlatsın sonra sorguya çekin. Mahkemenin sorduğu sorular olayı aydınlatmaya yönelik ama sanık ifade vermeden soru soruyorsunuz” dedi.

Mahkeme başkanın, “Ama ben hep böyle alırım” demesine itiraz eden avukat Bozan, “Bu ifade alındıktan sonra yapılır. Sanık ifade vermeden soru sordunuz. Sorduğunuz soruların bazıları da yönlendirici. Olay oldu sonra ortam gerildi herhalde şeklinde soru sordunuz. Tutanağa geçin sanık ifade vermeden mahkeme sorguya geçti bu konuda ara karar kurulmasını istiyoruz” dedi.

Avukatların itirazı üzerine fail Altun’un ifadesi baştan alındı.

FAİLİN İFADESİ
Fail Mehmet Altun ifadesini verdi. Katliam öncesine kadar 3 ay işsiz olduğunu söyleyen Altun, daha önce asgari ücretle çalıştığını ve sonrasında bazı bankalardan para çektiğini söyledi.

Olaya dair ırkçılığın söz konusu olmadığını ileri sürdü. Altun, “Azmettirme söz konusu değildir. Çocukluğumdan beri aileyi tanıyordum. Amacım öldürmek değildi. Kasten öldürme değildir. Kasten öldürmek isteseydim konuşmak istemezdim ve silahı elimde taşırdım” dedi.

KATLİAM ÖNCESİ 4 İL GEZMİŞ
Ardından mahkeme sorular sormaya devam etti. Mahkemenin, “Silahı neden taşıyordun” sorusuna, Altun, “Hırsızlık meseleleri oluyordu korumak amaçlı aldım” dedi. Olay öncesi birçok ile gitmişsin bunun olayla bir ilgisi var mıydı sorusuna” Altun, “Hayır yoktu” dedi. Altun katliam öncesi Eskişehir, İstanbul, Bursa ve Ankara’ya gittiğini söyledi. Mahkemenin, “İşin yok neden oralara gittin” sorusuna Altun, “Kafamı toparlamak için gittim, ne işler yapabilirim diye gittim ve orada otellerde kaldım” yanıtını verdi.

"BENZİNİ VE SİLAHI NEDEN ALDIN?"
Mahkemenin “Dedeoğulları ailesinin evine ne zaman neden gittin” sorusuna Altun, “Daha önce de yaşanan olaylar vardı onun için gittim neden böyle yapacaklarını soracaktım” dedi. Dedeoğulları ailesinin yanına giderken kimsenin haberi olmadığını ileri süren Altun, yanında taşıdığı silah ve şarjörleri de, “Kendimi korumak için aldım, benzini de ne için aldığımı bilmiyorum ama kötü bişey olursa diye aldım yakma niyetiyle değil. Aracı da iki gün önce kiraladım, kiralama sebebim gidip onlarla konuşmak içindi” diye konuştu.

TANINMAMAK İÇİN MASKE TAKMIŞ
Katlettiği Dedeoğulları ailesi ile aralarında geçen konuşmayı da anlatan Altun, “Konuşmak istediğimi söyledim, Barış Dedeoğulları yoktu o da gelince konuşurum dedim. Hepsine geçin oturun dedim. Beni tanımadılar. Bana maskemi çıkarmamı istediler ben de o ara silahımı çıkardım. Kızların biri bana taş attı ben o ara silahla vururdum ama yapamadım” dedi. Bunun üzerine aile yakınlarından bazıları, “Daha ne yapacaktın” diyerek tepki gösterdi. Fail Altun’a tepki gösterenler salondan çıkarıldı.

Aİle yakınlarının salondan çıkması üzerine mahkeme fail Altun’a soru sormaya devam etti. Mahkeme başkanı, “Kaç kere ateş ettin” sorusuna Altun, “Hatırlamıyorum ama sanırım iki kere şarjör değiştirdim. Evden direk dolu şekilde aldım. Kaçanlara da ateş ettim” ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanının “Sonradan tekrar ateş ettin mi” sorusuna Altun, “Hayır öyle bir şey yapmadım ama birine tekrar sıktım. Sonra yakmak geldi aklıma kamera delillerinin yok olması için. Benzin alıp geldim” dedi. Mahkeme tekrar yönlendiren sorular sordu. Mahkeme, “Nereye döktün benzini duvara mı eve mi” sorusuna Altun, “Eve döktüm” dedi. Kiraladığı araçla tek başına olay yerinden Bozkır’a gittiğini belirten Altun telefonun açık olduğunu söyledi. Kendisinin sadece aracı kiraladığı yerin aradığını ve çok hızlı gittiğini söylediğini belirten Altun, “Ailem beni aramadı. Çünkü Bozkır’a gittiğimde telefonu kapattım. Beni aramasınlar diye” yanıtını verdi.

AZMETTİRMENİN OLMADIĞINI İDDİA ETTİ
Mahkeme kendisini azmettiren kimsenin olup olmadığını sordu. Altun, “Hayır kesinlikle öyle birşey yok. Söz konusu bile olamaz. Olayın bu kadar büyüyeceğini bile düşünmedim. Ben aileye kin duymuyordum ama sürekli konuşmak istiyordum onlarla” ifadelerini kullandı.

Ardından müşteki avukatları soru sordu. Müşteki avukatların sorusuna yanıt veren Altun, “Uçakla Konya’dan İstanbul’a gittim. Eşimle daha çok WhatsApp üzerinden yazışıyordum. Barış’ın evde olmadığını anlayınca ayrıldım ve dolaştım sadece aracı bir kere istop ettim. Maktullerle ablamın evi yakın” dedi.

TELEFONUNU İKİ KEZ RESETLEMİŞ
Avukatların, “Olay sonrası neden telefonunu resetledin” sorusuna Altun, “Telefonum kaybolur ne olur ne olmaz diye resetledim. Olaydan 13 gün önce de resetledim. Arada resetlerim” dedi. Avukatların “Olaydan 6-7 saat önce Kent plazada sürekli telefonla meşgul kiminle konuşuyorsun ikinci bir telefonun var mı” sorusuna fail Altun, “Herhangi kimseyle iletişimim olmadı” dedi. “Olaydan birkaç ay sonra kredi çekiyordun ne amaçla çektin nereye harcıyordun. Dönem dönem sıklıkla bin TL çekiyorsun neden” sorusuna Altun, “İhtiyacım vardı çekiyordum” dedi. Katliamdan önce gittiği illerde kaldığı otelleri ise Altun isimlerini hatırlamadığını söyledi.

Altun yakalandığında telefonun şarjının olduğunu hatırlatan müşteki avukatlar, “Telefonunuzu nasıl şarj ettin” sorusuna Altun, “Şarj etmedim” dedi. Avukat, “Android telefonun 4 gün şarjsız olması imkansız” demesine Altun, “Sürekli kapalıydı” dedi. Avukatların “Tasarlayarak olay yerine gitmedin dedin ama silah götürdün benzin götürdün şarjör götürdün” Altun, “evet” dedi. Avukat “Sürekli arabanda benzin taşıyor musun benzini neden aldın“ sorusuna Altun” “bilmiyorum” yanıtını verdi. Evde kameranın olup olmadığını bilmediğini belirten Altun, avukatların sorusu üzerine “Hatırlamıyorum” dedi. Avukatların “önceki olaylardan haberin var mıydı” sorusuna Altun, “Duydum” dedi. Avukatın tekrar sorması üzerine “bilmiyorum” dedi.

GİTTİĞİ İLLERDE LÜKS OTELLERDE KALMIŞ
Avukat Ali Bozan, fail Altun’un katliam öncesi gittiği 4 ilde kaldığı otellerin isimlerini sayarak, “İstanbul’da Hilton’da, Eskişehir’de Rixsos gibi lüks otellerde kalmışsın. Ücretini kim ödedi, nasıl ödedin” sorusuna Altun, otellerde kaç gün kaldığını hatırlamadığını ama ücretlerini kendisinin ödediğini belirtin. Altun, otel ücretini nakit mi kartla mı ödediğini ise tam olarak hatırlamadığını söyledi. Avukatların, “Bu lüks otellerde daha önce kaldın mı” sorusuna Altun, önce “Kalmadım” dedi, ardından “Hatırlamıyorum” şeklinde değiştirdi. Avukatların, “Katliamdan iki hafta önce Ankara’dan Konya’ya dönüyorsunuz, gelir gelmez ablanız Ayşe Keleş’in evine gidiyorsun, neden” sorusuna Altun, “Gelir gelmez direk aileme gittim ablama değil” yanıtını verdi.

Müşteki avukatlarının, “Katliam öncesi farklı bankalardan kredi çekmişsin. Bunları çekerken senden kefil istediler mi herhangi bir belge sundun mu” sorusuna Altun, kefil göstermediğini ve e devlet dışında bir belge vermediğini söyledi.

IRKÇI SÖYLEMLER HATIRLATILDI
Ardından duruşmaya SEGBİS’le bağlanan sanık Ali Keleş ve Lütfi Keleş ifade verdi. Ali Keleş, hiçbir olaya karışmadığını ileri sürerek, “Sadece 2010 yılında yaşanan bir olay vardı onu duydum. Mehmet Altun’la da samimi değilim” dedi. Lütfi Keleş ise, “12 Mayıs’ta yaşanan saldırıya dair suçu üstlendim çünkü eşim de tutukluydu biz tarımla uğraşıyorduk işler kalmıştı bu yüzden üstlendim” ifadelerini kullandı. Oğluyla yaptığı telefon görüşmesinde sarfettiği, “Kürtler uslandı mı” sözlerine dair ses kaydını hatırlatan avukat Abdurrahman Karabulut’a Keleş, “Öyle bir şey yok sadece ben oğluma dikkat etmelerini söyledim” dedi.

FAİL İNTERNETTEN SİLAH GÖSTERMİŞ
Fail Mehmet Altun’un olaydan önce kendisine silahtan bahsettiğini söyleyen Keleş’e Avukat Ali Bozan, “Olaydan kaç ay önce silahtan bahsettiği, nasıl oldu” diye sordu. Sanık Keleşi “Bana telefondan bir resim gösterdi silah resmî. Silahtan anlamam dedim. Senin de mi var dedim, var dedi. Yan yanaydık. Kendi Facebook’undan gösterdi. Silahla ilgisinin olup olmadığını bilmiyorum ne yaptığını da bilmeyiz. Ne yaptığını kimse bilmez” yanıtını verdi.

Ardından duruşma salonunda hazır bulunan sanık Veli Keleş’in sorgusuna geçildi. 12 Mayıs saldırısında yer aldığını ifade eden Keleş, serbest bırakıldıktan sonra bir kere eline silah aldığını ama ateş etmediğini ileri sürdü. Keleş, “Bir yıldır hiç ateş etmedim. Av tüfeği babama ait. Bazen araciye götürürüz ve orada ateş eden olur. Ama en son kaç gün önce o tüfekle ateş edildi biliyorum. Olay günü de sabah dükkanımı açmaya gittim. Pazara gittim kimseyi görmedim. Beni Ali Çalık aradı. Silah sesleri geliyor dedi. Ben de olabilir köpeğe falan ateş etmişlerdir dedim. Polis de akşam geldi” dedi.

Kaynak : Evrensel

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları