loading
close
SON DAKİKALAR

Mehmet Soysal, Demirören Medya'daki görevini bıraktı

Mehmet Soysal, Demirören Medya'daki görevini bıraktı
Tarih: 11.08.2019 - 10:33
Kategori: Medya

Gazeteci Murat Yetkin yaklaşık bir buçuk yıl önce getirildiği görevinden ayrıldığı açıklanan Demirören Medya Grubu CEO’su Mehmet Soysal ile görüşmesini aktardı.

Gazeteci-yazar Murat Yetkin yaklaşık bir buçuk yıl önce getirildiği görevinden ayrıldığı açıklanan Demirören Medya Grubu CEO’su Mehmet Soysal ile görüşmesini kişisel blogunda aktardı.

Yetkin kaleme aldığı yazıya göre Soysal, görevi bırakmasına ilişkin “Kendi isteğimle icra kurul başkanlıklarını bıraktım. Hürriyet yazarı ve yönetim kurul üyesi olarak devam ediyorum. Hepsi bu. Son dört aydan beri isteğim böyle idi” dedi.

Yetkin’in yazısından bir bölüm şöyle:

"Tercüman ve Işık Cemaatinin kontrolündeki Türkiye gazetesinde yetişen Soysal, Demirören Grubunun (yine Doğan grubundan) Milliyet ve Vatan gazetelerini Nisan 2011’de satın almasıyla birlikte Demirören Medya grubu yönetimini üstlenmiş, Mart 2018’de Doğan Medyanın da alınmasıyla bütün gruptaki tek yönetici konumuna getirilmişti.
Dolayısıyla Sosyal’ın bir buçuk yıl gibi kısa bir süre ardından bu görevden ayrılması medyada yeni bir değişim dalgasının üst katlara uzanacağının göstergesi sayılabilirdi. Soysal’a bu ayrılığın niteliğini sorduğumda şu yanıtı aldım:

-“Kendi isteğimle icra kurul başkanlıklarını bıraktım. Hürriyet yazarı ve yönetim kurul üyesi olarak devam ediyorum. Hepsi bu. Son dört aydan beri isteğim böyle idi.”

Peki, Gruptaki diğer değişiklikler kendi tasarrufu muydu? O tasarrufların Soysal’ın bırakma isteği üzerinde bir etkisi olmuş muydu? Bunda grup dışı, hükümet çevresinden gelen telkinler mi rol oynamıştı? Cevabını aynen yayınlıyorum:
-“O arkadaşları getiren bendim. Ama uyum sağlamakta zorlandılar. Görevlerini bırakmaları da benim tasarrufumdu. Bunun dışındaki telkin ve baskılar bana olmadı.”
Soysal’ın yerine kimin geleceği, Medya Grup Başkanlığı diye bir makam ve unvanın devam edip etmeyeceği, Demirören Grubunun yayın kısmının (Kanal-D, CNN-Türk, vb) satışı için yerli ve yabancı gruplarla pazarlıklar yapılıp yapılmadığı gibi sorular henüz yanıtsız. Tabii bu çerçevede CNN International ile isim haklarının kullanımından kaynaklanan hukuki süreçler de rol oynayacaktır. CNN International’in bir süredir CNN-Türk’ün yayın çizgisinden rahatsız olduğu biliniyordu.

Bütün bu konularda Demirören Grubunun kararlarının Kurban Bayramı sonrasında şekilleneceği haberleri alınıyor.

Ancak medyadaki değişim dalgasının Demirören Grubuyla sınırlı kalacağını düşünmek yetersiz kalabilir. Özellikle yerel seçimler, medya sahipliğinin yüzde 70’inin Erdoğan-AK Parti yanlısı gruplara geçmiş olmasına ve bunlardan bir kısmının ciddi olarak hükümete bağlı kuruluşların ciddi reklam ve toplu alım imkânlarıyla desteklenmesine rağmen Erdoğan ve AK Partinin beklediği etkiyi sağlamakta yetersiz kaldığını gösterdi.
Daha açık ifadeyle buralara dökülen paraların boşa gittiği, israf olduğu izlenimi var. Gerçekten de rakamlar bu çerçevedeki gazete satışlarının, televizyon izlenme oranlarının, internet tıklanma sayılarının ve reklam gelirlerinin düştüğünü, zararın giderek büyüdüğünü gösteriyor. Bunun çaresi olarak ise nesnel habercilik dâhil içerik niteliğinin yükseltilmesi yerine, tıpkı siyasi planda MHP ile ittifakın güçlendirilmesi gibi, elde olanın korunup güçlendirilmesi anlayışı öne çıkmış görünüyor.

Bu çerçevede, İslamcı, muhafazakâr ve milliyetçi geçmişleri olsa da, –muhtemelen şöhret sahibi ve tazminat yükü ağır olan köşe yazarı ve programcılar hariç- “eski medyadan” kalan müttefik isimlerin tasfiye edilip yerlerine AK Parti’nin ve Erdoğan’ın baskın kişiliği ortamında yetişmiş, yeni isimlerin geçirilmesi eğilimi hayata geçirilmeye başlamış görünüyor. Yine bu çerçevede, önümüzdeki süreçte Turkuvaz grubunda, SETA’da, Pelikan projesinde yetişmiş isimlerin medyada etkili konumlara geldiğini görmek şaşırtıcı olmayacak.

Bu isimlerin etkili noktalara gelmesi, medyanın etkisinin Erdoğan ve AK parti beklentilerini karşılayacak şekilde artıracak mı?
Pek sanmıyorum."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları