loading
close
SON DAKİKALAR

Muhalif sendikaların delegelikleri iptal edildi

Tarih: 12.02.2012 - 09:20
Kategori: Sendika

Türk-İş’te genel kurul tarihi yaklaşırken, yönetimin muhalif bazı sendikaların delegeliklerini iptal ettiği ortaya çıktı.

Sendikal Güç Birliği Platformu sözcülerinden Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, bu süreçte yaşanan usulsüzlüklere işaret ederken, Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, bu genel kurulun “Bir dönüm ve kırılma noktası olacağı” görüşünde.

Türk-İş, 8-11 Aralık tarihlerinde Ankara’da genel kurulunu topluyor. Muhalif 10 sendikanın oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu, kendi adaylarını çıkararak yönetime aday olduğunu açıkladı. Ancak bu süreçte, muhalifleri engellemeye çalışan yönetimin usulsüzlük yaptığı savunuluyor. Büyük çoğunluğu konfederasyona bağlı merkez ve şube yöneticilerinden oluşan delegelik sisteminde de önemli usulsüzlük yapıldığı, genel merkeze borçları olduğu için Kıbrıs Türk-Sen, Deri-İş ve Liman-İş’in delegeliklerinin iptal edildiği belirtiliyor. Ancak buna karşılık yönetime yakınlığıyla bilinen bazı sendikaların borçlarının çek karşılığında ertelenerek delegeliklerinin iade edildiği ifade edildi. Ayrıca, Genel Kurul’dan 15 gün önce askıya çıkarılması gereken delege listesi de hâlâ açıklanmadı.

Sendikal Güç Birliği Platformu sözcülerinden Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, yaşananları, “Türk-İş yönetimi muhalefetten rahatsız” şeklinde değerlendirdi. Ayçin, “Neden rahatsız. Türk-İş Genel Kurulu yıllardır Ankara’nın merkezinde yapılırdı. Şimdi 40 kilometre şehir dışına taşınıyor. Genel kurul Türk Metal Sendikası’nın Anadolu Oteli’nde yapılıyor. Delegelerin dışında başkasının alınmayacağı söyleniyor. Bu bir defa Türk-İş’in kimliğiyle, varoluş amacıyla uygun olmayan yaklaşım. Siz genel kurula bu ülkede, ‘benim patronlarımın önüne çıkacak güç beni bulur’ diyen Başbakan’ı, bizi ‘ayak takımı’ olarak gören siyasetçileri, işçileri çıkaran patronları ve onların örgütlerini, çalışma yaşamının daha da esnekleşmesini söyleyen bakanları çağıracaksınız, konuşturacaksınız... Ama onların gelip gövde gösterisi yaptığı salona işçileri almayacaksınız. Bunun bir işçi sendikasının yapısıyla ne kadar ölçüştüğünü kamuoyuna bırakıyorum” diye konuştu.

Türk-İş yönetiminin delegelik seçimlerinde haksızlıklar yaptığını kaydeden Ayçin, “Duyuyoruz bir takım insanlara pareler dağıtılmış. Yönetim kurulu sayısını arttırarak, büyük sendikaların desteğini almaya çalışıyorlar. Bu arada yapılan bazı haksızlıklar var. Örneğin, eylem ve direnişte olup ekonomik olarak zorlukta olan sendikalar, Türk-İş üyelik aidatlarını aksattıkları için -Sendikal Güç Birliği içinde kendilerini ifade ettikleri için de Türk-İş yönetimi tarafından cezalandırılarak delegelikleri iptal ediliyor. Böyle 4-5 sendikamız var” dedi. Ayçin, Kıbrıs Türk-Sen’in delegeliliğinin iptal edildiğini, Deri-İş’te 4 delege iptal edildiğini, ancak itirazlarla çözüldüğünü, Liman-İş’te aynı sıkıntının yaşandığını kaydederek, “Ama buna karşılık yönetime yakın bazı sendikaların borçları çek karşılığında ertelenerek delegelikleri iade edildi” diye belirtti.

Türk-İş’e bağlı sendikalarda en üst delege sayısının 33 olduğunu kaydeden Ayçin, burada başka bir usulsüzlüğe işaret etti. Ayçin, “Birçoğu 33 delege karşılığı fiili aidat aldıkları üye sayısına sahip değiller. Şişirilmiş üye sayısı üzerinden 33 delegeyi Türk-İş genel kuruluna getirip, tek belirleyici olmak mantığıyla öylesi bir hileye başvuruyorlar. Bir nevi ‘parayı veren düdüğü çalar’ mantığıdır.” “Bunun bile Platform’un mevcut Türk-İş yönetimi üzerinde nasıl bir korku ve dehşet oluşturduğunun görülmesi açısından önemli” olduğunu ifade eden Ayçin, “Ama bunlar büyük bir haksızlıktır. Türk-İş konfederasyonuna, yöntemini neden değişmesi konusunda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir” dedi.

Sendikal Güç Birliği Platformu bileşeni Petrol-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, bu genel kurulun “bir kırılma ve dönüm noktası” olduğunu belirtti. Öztaşkın, toplumsal, siyasal, sosyal eşitsizliklere işaret ederek, “Türkiye’nin en büyük işçi örgütü Türk-İş’in bunlar karşısındaki takındığı tavır suya sabuna dokunmayan, meselenin özünden son derece uzak hatta zaman zaman iktidarların eteğine tutunarak arka bahçesi haline gelerek açıktan olmasa da izlediği politikalarla örtülü destekler vermekte. Bunun sonucunda kazanılmış haklar sürekli elimizden alınmakta, yeni kazanımlar elde edilememekte, işçi sınıfını ve emekçilerin yaşam koşullarında iyileşmeler olmamaktadır. Biz bu gidişata dur demek istiyoruz” diye kaydetti.

Türk-İş genel kurulunu oluşturan delegelerin tamamına yakınının sendikaların merkez yöneticileri ve şube başkanlarından oluştuğunu ifade eden Öztaşkın, şunları belirtti: “Dolayısıyla bir yönetici grubunun kendi arasında yapacağı bir seçim gibi de düşünülebilir bu sistem. Bu sistemlerden sonuç almanın zor olduğunu biliyoruz. Türk-İş kurulduğu günden bu yana devletin güdümünden çıkmamış, siyasi iktidarlarla iyi geçinmeyi politika haline getirmiş, mücadeleden uzak durmuş bir çizgiye sahip. Tüm bunları değiştirmek -şunu da eklemek lazım. Türk-İş statükonun önemli kurumlarından biri- zor olduğunu biliyoruz. Ancak diğer taraftan da eğer gerçek anlamda işçilerin hak ve çıkarlarını savunduğunu iddia eden delege arkadaşlarımız bu durumdan rahatsız oldukların ifade ediyorlar. İşte biz onların önüne bir seçenek koyuyoruz. Dolayısıyla SGBP’nin göstereceği adayların desteklenmesi ve yönetime taşınması bir yerde Türkiye’deki sendikacılığın itibarını da kurtaracaktır. Aksi halde kazanılmış haklar elimizden alınmaya devam edecek, sendikalar daha da küçülecek. Şu anda yüzde 5,9 olan örgütlenme oranları daha aşağı inecek, sendikalar neredeyse yok denilebilecek noktaya kadar gelip güçlerini ve etkilerini kaybedecektir. Onun için bu genel kurul bir dönüm noktası, bir kırılma noktası olacaktır. Ya yeniden ayağı kalkılacak gerçek anlamda bir sınıf mücadelesi, toplumun çıkarları için mücadeleler ortaya konulacak veya varolan bu kötü gidişat devam edecek.”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları