loading
close
SON DAKİKALAR

Nazım Hikmet, 116. doğum gününde Yazı İşleri'nde şiirleriyle anıldı

Nazım Hikmet, 116. doğum gününde Yazı İşleri'nde şiirleriyle anıldı
Tarih: 15.01.2018 - 14:47
Kategori: Medya

Usta şair Nazım Hikmet, 116. doğum gününde Can Ataklı'nın sunduğu Yazı İşleri programında anıldı.

Usta şair Nazım Hikmet, 116. doğum gününde Can Ataklı'nın sunduğu Yazı İşleri programında anıldı.
 
Programa konuk olarak Nazım Hikmet Kültür Sanat Vakfı Başkanvekili Kıymet Coşkun ve Ressam Serdar Samacıoğlu katıldı. Samacıoğlu, Nazım Hikmet'in şiirlerini seslendirirken, Coşkun ise, Nazım'ın hayatına ilişkin bilgiler paylaştı.
 
Kıymet Coşkun'un Nazım Hikmet'e ilişkin açıklamaları şöyle: 
 
"Nazım Hikmet, Namık Kemal, Tevfik Fikret gibi vatan şairi saydığımız değerlerin peşinde yürüyen 20. yy'ın en büyük isimlerinden birisi. Kendisi, yazılarıyla, şiirleriyle, oyunlarıyla öyle geniş perspektifle bakan bir şairimiz ki güncelliği bugün bile geçerli ve ilerideki yıllara da kalacak. Yaşamının üçte birini cezaevinde geçirmiş, geleceğe inancını, umudunu hiç yitirmemiş.
 
15 Ocak 1902'de doğmuş. Asım Bezirci'nin uzun yıllar yaptığı çalışmalar sonunda Nazım'ın gerçek doğum gününün olduğu ortaya çıkarılmıştır.
 
İlk  gençlik yıllarından beri yazdığı şiirleri hep vatan şiirleridir. Balkan Savaşı'nda yazmıştır. Daha çocuktur. Harbiye'de okudu. Hamidiye gemisinde görevlidir ve silahtan arındırılmıştır, korkunç tepkilidir. Halide Edip'in Taksim mitingine katılır. Kurtuluş Savaşı'na katılma ,ster. Ankara'ya gelmesi izni çıkar. Ankara yolculuğu yaparken İstanbul dışındaki vatan toprağıyla karşı karşıya kalır.
 
Nazım Hikmet, Kurtuluş Savaşı'nda görev almak ister ama bir ordu daha var öğretmen ordusu. Öğretmen olarak görevlendirilir. (O dönemde) Sovyetlerle anlaşmalar imzalanmıştır, Kurtuluş Savaşı'na oradan yardım gelir. SSCB'ye gider. Aklı ülkesindedir döner gelir yazmaya başlar. Kurtuluş Savaşı ve cumhuriyete yönelik yazıları var. 
 
Nazım 30'lu yıllarda şiirlerinden dolayı içeri girip çıkıyor. Şeyh Bedreddin Destanı'nı da cezaevinde yazıyor. Faşizmin Avrupa'da ciddi yükselişe geçtiği yıllar... Bir taraftan Sovyet ülkesi kurulmuş. Fransa ve İtalya'da çok güçlü bir işçi sınıfı hareketi ortaya çıkıyor. Kapitalist dünya komünizmi durdurmak için faşizme sesini çıkarmıyor. Türkiye'de faşizme sesini yükselten çok etkili bir şairdir. Nazım Hikmet 1938'de askeri lojmanların aranması sırasında 1 şiirinin askeri okul öğrencisinde çıkması, Nazım'la tanışmaya gitmesi nedeniyle cezaevine düşüyor. Cezaevinde rahatsızlandı. Büyük kampanyalarla serbest bırakıldı. 50 yılındaki seçimden önce af söz konusuydu, Nazım'ı kapsayacak mı diye merak ediliyordu. Af kaldırıldı, Nazım açlık grevine başladı. Hemen Paşakapısı'na getirildi. Seçimler kazanıldı, bitti, af sonunda çıktı ve Nazım da serbest bırakıldı.
 
Af kampanyasına Halide Edipten Mesut Cemil'e, dünyada ise Picasso gibi isimler kampanya yürüttü. Nazım Hikmet evine döndü fakat rahat bırakmadılar. Çıktığında 48 yaşındaydı. Öldürmek istediler, evinin kapısında sürekli polis bekliyordu. Ve askere çağrılıyor Sivas Zara'ya... Sabahattin Ali yeni öldürülmüş.... 49 yaşında ve  Harbiye'de okumuş. Askerliğini yapmış sayılması gerekiyor. İstihbarat alıyor, götürüldüğünde başına geleceklere dair. Pasaport verilmiyor dışarı çıkamıyor. 1951 yılı.. Yine bir sabah erken çıkarak Tarabya'dan ayrılıyor. Refik Erduran tarafından yurt dışına çıkarıldığını sonradan öğreniyoruz. 
 
Rusya'ya gitti, dostları vardı. Sovyet Yazarlar Birliği tarafından büyük bir törenle karşılandı. Dünya Barış Konseyi'nde görev aldı. 
 
Ülkesinden uzak kalmadı, her şeyi takip etti. Yurt dışında daha çok hasret şiirlerini görüyoruz. 
 
Nazım, 'Beni bir köy mezarlığına gömün' dedi. Mezarı hep buraya getirilmeli deriz ama orada çok huzurlu bir mezarda yatıyor. Güzel günler, onun hayal ettiği günler gelmesini kastediyordu o sözlerle."
 
Programa konuk olarak katılan Ressam Serdar Samacıoğlu ise Nazım Hikmet'in şiirlerini seslendirdi. Samacıoğlu, Nazım Hikmet'in kullandığı dile ve yazım şekline ilişkin olarak, "Savaşın sefaletini, açlığıyla bitiyle uğraşan halkın bir de Yunanla uğraşmasını anlatmayı düşünüyor. Aruz vezniyle yazmanın kabil olmadığına vakıf oluyor. Yeni bir söylem biçimi kullanıyor. Mümkün olduğu kadar öz Türkçe'yle yazıyor. En eğitimsiz vatandaşın bile anlayabileceği üslup kullanmıştır" dedi.
 
 
Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları