loading
close
SON DAKİKALAR

Nihat Matkap'dan Tüzük Açıklaması

Nihat Matkap'dan Tüzük Açıklaması
Tarih: 11.02.2012 - 17:50
Kategori: Siyaset

CHP Olağanüstü Kurultayı'nın 89 kişilik tüzük hazırlık komisyonu CHP Genel Merkezi’nde, Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ın konuşmasıyla çalışmalarına başladı.

26 Şubat günü yapılacak CHP Olağanüstü Kurultayı’nın 89 kişilik tüzük hazırlık komisyonu  CHP Genel Merkezi’nde, Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ın konuşmasıyla çalışmalarına başladı.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu adına komisyon üyelerini selamlayan Matkap, başta Uludere, önceki Genelkurmay Başkanı’nın tutuklanması, MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması, Başbakan’ın dindar nesil isteği dahil olmak üzere,  güncel olayları da değerlendirdi.

Tüzük değişikliğiyle ilgili öneriler hakkında da ayrıntılı açıklamalar yapan Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ın konuşması şöyle; 

“Basınımızın çok değerli temsilcileri, Cumhuriyet Halk Partisi 16. Olağanüstü Kurultayı Tüzük Hazırlık Komisyonunun çok kıymetli üyeleri, kıymetli arkadaşlarım. Sizleri Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu adına, çalışma arkadaşlarım adına ve kendi adıma sevgilerimle saygılarımla selamlıyorum. Hepinize hoş geldiniz diyorum. 

Çok değerli arkadaşlarım, bugün tarihi bir görev yapmak üzere geldiniz. Partimizin anayasası olarak kabul edilen tüzüğümüzün aksayan yanlarını düzeltmek, işlemez hale gelen kimi maddelerini çağdaş hale getirmek için bir çalışma yapmak üzere geldiniz. Bu çalışmaların verimli geçmesi ve sağlıklı sonuçlar vermesi halinde partimiz iktidarın önünde bir çok önünde bir çok engeli, bir çok barikatı kaldıracağımıza yürekten inanıyorum. 

Bu toplantıyı Türkiye’de çok garip olayların yaşandığı bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Uludere ilçemizde bir dönem önce günahsız, masum insanlarımız terörist oldukları gerekçiyle öldürüldü. Bu aslında başlı başına AKP iktidarının 10 yıllık çalışmalarının önemli bir fotoğrafı, başarısında veya başarısızlığının da önemli bir yansıması. Bu konuyu sosyal açıdan, ekonomik açıdan değerlendirebiliriz ama bunu bu yanıyla şimdi değerlendirmiyorum. Sadece bu olaylardan sonra devlet kurumlarının sorumluluktan kaçmak için bu sorumsuzluğu birbirlerinin üstüne atma arayışıyla ilgili bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. İstihbarat teşkilatı sorumluluk almadı. İçişleri bakanlığı sorumluluk almadı. Genel Kurmay Başkanlığı sorumluluk almadı. Büyük bir boşluk yaratıldı. Ardından bir müddet önce hepiniz hatırlıyorsunuz Genel Kurmay Eski Başkanımız terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten dolayı tutuklu olarak yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Bu konu hem dünya kamuoyunda, hem de Türkiye kamuoyunda büyük yankılar uyandırdı, infial yarattı. Bunun üzerine Sayın Başbakan Sayın Başbuğ’un tutuksuz yargılanması gerektiği üzerinde durdu ve bunu tercih ettiğini söyledi. Ama tutukluluk süresi devam ediyor. Bu konuda Sayın Başbakanı dinleyen olmadı. Ardından iki gün önce değerli arkadaşlarım, iç ve dış güvenliğimizin en üst düzey sorumlu birimlerden birinin tepesindeki isim MİT Müsteşarı özel yetkili savcı tarafından sorgulanmak üzere çağrıldı. Çağrı sırasında Sayın Bakanlara sordular tamamı habersizdi. Başbakanda habersizdi. Böyle büyük bir bilinmezlik, büyük bir çelişki yaşandı iki gün önce ülkemizde. 
Şimdi ister istemez kamuoyunda merak edilen konular şöyle oldu. Herkesin bildiği bir gerçek var Adalet Bakanının adı Sayın Sadullah Ergin. İçişleri Bakanının adı Sayın İdris Naim Şahin. Başbakanın adı Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Acaba herkes şunu merak ediyor. Bunlar dışında Türkiye’de veya Türkiye dışında yerleşik bir başka adalet bakanı var mı? Bir başka içişleri bakanı var mı? Bir başka başbakan var mı? Bu sorulara biran önce yanıt vermeli. Ya da bütün bu gelişmeler devlet içinde kimi ayrışmalara mı işaret ediyor? Hiçbir dönemde Türkiye devleti, yönetimi bu zafiyetlerle karşı karşıya kalmamıştı. 

Tabi değerli arkadaşlarım, şuan bu zafiyetlerin konuşulması için önemli bir ortam sözkonusu. Ama Sayın Başbakan dikkatleri başka yere çekmek için yine Cumhuriyet Halk Partisinin zengin tarihini sorgulama alışkanlığına dönecek. Cumhuriyet Halk Partisinin tarihi gerçekten zengin. Cumhuriyet Halk Partisinin tarihinde kurtuluş savaşı var. Cumhuriyet Halk Partisinin tarihinde çağdaş bir devlet kurmak var. Cumhuriyet Halk Partisinin tarihinde toplu iğne bile üretemeyen bir sanayiden dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisine uzanan bir sürecin altyapısını kurmak var. Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde ülkeyi demokrasiye götürmek var. Cumhuriyet Halk Partisinin tarihi konuşarak bitmez, araştırarak bitmez. Ama ben merak ettim AKP’nin tarihinde ne var diye. Bir 31 Mart vakası var. Birde Menemen vakası var. AKP’nin tarihinde iltica adına Derviş Mehmet’in başlattığı bir hareket var. İltica adına Derviş Mehmet’in başlattığı bir hareket var. İltica adına Asteğmen Kubilay’ın başını kesmek var. Onların hakikaten tarihinde bunun dışında da bir şey yok. 

Değerli arkadaşlarım, Sayın Başbakan geçen hafta gerçekten önemli bir açıklama yaptı. Kendi çizgisiyle çok paralel, kendi çizgisini doğrulayan bir açıklama yaptı. Dindar bir nesil yetiştireceğiz dedi. Maskesi düştü, gerçek yüzü ortaya çıktı. Ama kimi konularda da tutarlılığını sergiledi. Sayın Başbakan bugüne kadar demokrasi bizim için hep araştır dedi. Bu konuda gerçekten samimiymiş, gerçekten içtenlikliymiş. Devletin kontrolünü, devletin önemli kurumlarını kontrol altına alana kadar demokrasiyi gerçekten araç olarak kullandı. Tabi bu söylem çok tehlikeli bir söylem, çok riskli bir söylem. Bunun amacı ne yazık ki artık bize Türkiye’de demokrasinin, özgürlüğün önünde çok büyük engellerin, barikatların konduğunu gösteriyor. Bunun yanında meclis iç tüzük değişikliği arayışları da bunu daha da doğruluyor. Türkiye’de artık özgürlüklerin sonuna mı geldik diye ciddi bir kaygı var ortada. 

Şimdi kamuoyunda bütün toplumda ciddi bir tedirginlik var. Acaba bunu nasıl engelleriz diye çok değerli arkadaşlarım, bunu tek engellemenin yolu Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olmasıdır. Ama uzun bir dönemdir enerjisini iç tartışmalara harcayan ve 33 ilde milletvekili olmayan bir Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olması kolay bir şey değil. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının önünde iç işleyişinden kaynaklanan kimi engeller var, barikatlar var. Ayrıca Cumhuriyet Halk Partisinin dışında kimi gelişmeler var. 

İşte bugünkü çalışmalarımız değerli arkadaşlarım, iç işleyişimizden kaynaklanan sorunların asgariye indirilmesi için önemli fırsatlar yaratacaktır. Parti kamuoyumuzda 2003 yılından buyana tüzükle ilgili tartışmalar devam ediyor. 21 Mayıs tarihli kurultaydan buyana Parti Meclisi üyesi olarak ve Merkez Yönetim Kurulu üyesi olarak bu tartışmaların giderek arttığına tanık oldum. Bu arada örgütümüzün eğilimini, diğer arkadaşlarımın eğilimi, meclis grubumuzun eğilimini de tespit ettik. Genelde tüzük değişikliklerinden beklentiler 6 bölümde ifade edilebilir. Birincisi, parti içi demokrasi güçlendirilsin beklentisi var. İkincisi; Cumhuriyet Halk Partisi yerel ve TBMM adaylarının belirleme yönteminde demokratik yöntemlerin uygulanma beklentisi var. Bir diğer beklenti kongrelerde il ve ilçe başkanlık adayları, kurultayda da Genel Başkanlık adaylığı için %20’lik imza destek oranının düşürülme beklentisi var. Ayrıca kongre ve kurultayımızda; kongrelerde yönetim kurullarının, kurultayımızda da Parti Meclisinin seçiminde çarşaf liste yönteminin uygulanma beklentisi var. Yönetim Kurulları ve Parti Meclisi üyesi sayısının gözden geçirilmesi talebi var. Bir anlamda indirilme talebi var. Bunun dışında Merkez Yönetim Kurulunun oluşumu ve işleyişiyle ilgili tartışmalar var. 

Değerli arkadaşlarım, şuan sizlere dağıtılmış olan taslak metinlerde Merkez Yönetim Kurulumuzun gözetiminde yaklaşık 9 aydır devam eden çalışmaların sonuçları var, birleştirilmiş hali var. Ayrıca bir müddet önce 362 kurultay delegemizin tüzüğümüzde yapılmasını istediği değişikliklerinde metni var. 

Şimdi bu konulardaki hazırlıklar konusunda ben sizlere özet bilgiler sunacağım. Hem Merkez Yönetim Kurulunun önerdiği değişiklikler, hem de 362 kurultay delegesi arkadaşımızın önerdiği değişiklikler konusunda sizi kısaca bilgilendireceğim. Ardından ortaya çıkan çerçeveyle ilgili sizlerin düşüncelerini toplayacağız ve oradan konuyu bir taslak haline dönüştüreceğiz. 

Genel Başkanımızda bugün DİSK’in kuruluş yıldönümü ve genel kurul dolayısıyla İstanbul’da. Kendisi de sanıyorum saat 16.00 dolayında bizim aramıza katılacak ve toplantıyı daha sonra kendisi yönetecek. 

Değerli arkadaşlarım, şimdi Merkez Yönetim Kurulu çalışmalarımızın önerilerini özet biçimde aktaracağım. Daha sonra 362 kurultay delegemizin değişmesini istediği hususlar konusunda sizi bilgilendireceğim sonra sözü sizlere bırakacağım. 
Değerli arkadaşlarım, Merkez Yönetim Kurulu çalışmalarının önerilerini şöyle sıralayabiliriz. Yaklaşık 20 madde de değişiklik öneriliyor. Ayrıca 22 madde de çeşitli düzenlemeler öneriliyor. Ama işleyişimize dönük bu düzenlemeler önemli hususları içermiyor. Sadece tüzüğün daha düzenli hale getirilmesi ama 20 madde de köklü değişiklikler öneriliyor. Bunlarda önünüzde. 

8. maddede üyeliklerimizle ilgili yöntem adrese dayalı bir biçime dönüştürülüyor. 9. madde ile 3 ay olan aday üyelik koşulunun kaldırılması öneriliyor. 12. madde ile bu doğrudan üye yazımı, 12. maddenin daha işler hale, daha gerekli haller için kullanılması doğrudan yazım maddesi biliyorsunuz 12. madde. O öneriliyor. 

23. maddeyle ise il, ilçe ve merkez organlarında görev alabilmek için parti içi eğitim koşulu getiriliyor. Yine 23. madde de ilçe örgütünün ayrı bir birim olarak tüzüğümüzde yer alması öneriliyor. Bu bir anlamda bir düzenleme oluyor. 
29. madde de ilçe yönetim kurulunun görev dağılımında bir ilçe sekreterliği ihdas edilmesi, ayrıca bir ilçe saymanı ve ilçe eğitim sekteri seçilmesi öneriliyor. Henüz buraya girmemiş ama geçenlerde Sayın Emrehan Halıcı birde bilişimden sorumlu bir görevlinin belirlenmesini önerdi. 

33. maddede aynı şekilde il yönetim kurulu görev dağılımında yine il sekteri, il saymanı ve eğitim sekteri seçimi öneriliyor. İl yönetim kurulu üye sayılarının arttırılması öneriliyor ikinci olarak. Bildiğiniz gibi daha önce 1 milyonun altında olan il yönetim kurulu üye sayımız 14, üstünde olanlar 20 olarak sadece 2 kriter vardı. Yeni öneride 1 milyona kadar olan illerde yine 14 üyelik korunuyor, 1 milyonu aşan illerde 20 üyelik devam ettiriliyor. 3 milyona kadar olan illerde üye sayısının 30’a çıkarılması, 3 milyondan fazla nüfusu olan illerimiz içinde yönetim kurulu üye sayısının 40’a çıkarılması öneriliyor. 

37. madde de bu şuan anlattıklarım içerisinde tüzüğün maddelerinin değiştirilmesi önerilmiyor. Aynı madde sistematiğine bağlı kalınıyor. 37. madde de şuan 80 olan Parti Meclisi üye sayısının 60’a indirilmesi öneriliyor. 
41/a diye bir madde ihdas ediliyor. O madde de kadın kolları ve gençlik kolları için ayrılma öneriliyor. Çünkü yan kollar içinde, yurtdışı platformlar içinde birleşik olarak vardı bu kollar. Onlar için ayrı bir madde ihdas ediliyor kadın kolları ve gençlik kolları için. 

42. madde de gençlik kotası öneriliyor. Daha önce tüzüğümüzde bu husus yoktu. 

48. maddeyle ilgili ise 5 yeni yenilik var. Birincisi il ve ilçe kongresine sunulacak yönetim kurulu faaliyet raporlarının en az 7 gün önce delegelerin bilgisine sunulması koşul haline getiriliyor. İkincisi, muhtarlık bölgesi kongre delege seçimlerinde seçilecek veya seçime katılacak üyelerin 3 ay önceki parti kütüğünde yer alması, o listede yer alması koşul haline getiriliyor. Muhtarlık temsilcisi ibaresi delegelik olarak değiştiriliyor. İl ve ilçe kongrelerinde aday olabilmek için kongre üye tam sayısının daha önce %20’si olan oranın %10’a indirilmesi öneriliyor. İl ve ilçe kongrelerinde çarşaf listenin asıl olması öneriliyor. 

54. maddeye geldiğimizde, şimdi yaşadığımız bir olay var. Bildiğiniz gibi değerli arkadaşlarım, anayasalar ve yasalar hazırlandıkları dönemin koşullarına göre düzenlenirler. Ama zaman içinde ihtiyaçlar farklılaşabilir. Kimi maddeler işlevsiz hale gelebilir. O zaman yeni değişiklikler önerilir. Şimdi bu yaşadığımız süreçte hem Merkez Yönetim Kurulunun tüzük değişikliği talepleri, çalışmaları var. Bir yandan da 362 arkadaşımızın tüzük değişikliği talebi oldu. Bunları aslında birleştiren bir mekanizma düzenlenmemiş bizim tüzüğümüzde. Bu ve benzeri taleplerin birleştirilmesine olanak veren bir düzenleme getiriliyor 54. maddede. Düşününki aynı anda 3 – 4 tane olağanüstü kongre çağrısı yapılabilir. Buna engel bir durum yok. O nedenle 54. madde de iki değişiklik önerisi var. Birincisi; birden fazla olağanüstü kurultay çağrısı olması halinde Genel Başkan bu çağrının gündemlerini birleştirebilir diye bir yetki öneriliyor. İkinci olarak; olağanüstü kurultay çağrısında Genel Başkan kendi gündemiyle bir çağrı yapabilir ve iki gündemi birleştirebilir diye bir öneri sözkonusu. 

55. maddede 3 yeni husus öneriliyor. Birincisi kurultayda Genel Başkanlığa aday olabilmek için üye tam sayısının en az %20’si yerine %10’unun oyunun yeterli olması öngörülüyor. Divanın önünde imza atma koşulu kaldırılıyor. Ayrıca Parti Meclisi seçimleri için çarşaf liste yöntemi öne çıkarılıyor. Tabi burada da ayrıntı olarak blok liste kullanmak için kurultay delegelerinin tam sayısının salt çoğunluğunun böyle önerisi aranıyor. Dolayısıyla öne çarşaf liste yöntemi çıkmış oluyor kendiliğinden. 

56. madde de yeni bir onur kurulu öneriliyor. Geçmişte parti bünyesinde önemli görevlerde bulunmuş Genel Başkan, Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri ve diğer görev yapmış arkadaşlarımızın en az yılda bir defa toplanıp hem parti hem ülke gündemini kendi arasında tartışması için bir kurul oluşturuluyor. 

58. madde de TBMM seçimleri için milletvekilleri için aday belirleme yönteminin değişmesi öneriliyor. Tabi bu önemli bir madde. Yani bunu ben genelde bu öneriler konusunda bu aşamada düşüncelerimi açıklamak istemiyorum. Sizlerin ne düşündüğü daha önemli ama kimi hassas maddelerle ilgili bildiklerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Şimdi 33 ilde milletvekilimiz olmadığını söyledim. Oradaki milletvekili sayısının toplam sayısı 128. Bu tür Cumhuriyet Halk Partisinin güçlü olmadığı yerlerde sonuç alabilmek için ağırlıklı olarak merkez yoklaması yöntemi tercih edilir. Çünkü orada yapısal sorunlar vardır, yapısal zafiyetler vardır. Sistem oturmamıştır ama eğer oturtturabilirsek örgütlenme konusunda sıkıntıları aşabilirsek orada da önseçim yapmakta bana göre bir sıkıntı olmaz. Ama bu hususu göz önünde tutmalıyız. Düşünün normalde %5’lik bir zaten yasada her yerde tanımlanan bir merkez yoklaması var. O da yaklaşık 27 kişi ediyor. Bazen 50 – 55’e çıkıyor. Yani baktığınızda eli kolu bağlamamak adına belki de 150 – 200 arası milletvekili adayının seçilebilir veya seçilemez yerlerde merkez yoklamasıyla yapılması zorunlu hale gelebilir. Ona göre bu konuda bir çerçeve çizmeliyiz diye düşünüyorum. Örneğin şu olabilir. Denebilir ki, merkez yoklamasıyla belirlenecek TBMM üye sayısı veya oranı %30’u geçemez. Yani buda 150 – 160 sayısına denk gelir. 

61/a diye bir madde ekleniyor tüzüğümüze. Orada %25’lik kadın kotasının sadece yönetimlerde değil, il genel meclisi, belediye meclisi, kongre ve kurultay delegeleri seçiminde de uygulanması öneriliyor. 61/b de ise gençlik kotası aynı şekilde öneriliyor. Gençlik yaşı da 35 olarak öngörülüyor. Bu maddeye destek olmak amacıyla. 
69. madde de YDK asıl üyelerinin 4 tanesinin hukukçu olması zorunlu hale getiriliyor. Yedek üye olarak da gösterilen üyelerin en az 2 sinin hukukçu olarak gösterilmesi koşul haline getiriliyor. İl içinde bu asıl üyeler için 2 hukukçu, yedekler içinde en az 1 hukukçunun olması öngörülüyor. 

80. madde de değişiklik öneriliyor. Partinin aldığı hazine yardımı illerdeki seçmen sayısı, alınan oylar ve merkezi bütçe durumu göz önünde bulundurularak il ve ilçe örgütlerine gönderilmelidir şeklinde bir öneri var. Bunu da zenginleştirmeliyiz. 

83. madde de hazineden alınan yardımın, bütçenin en az %10’unun eğitim için ayrılması öngörülüyor. 83/a diye bir madde ihdas ediliyor. Bu maddeyle de partiye ait tüm bilgilerin arşivlenmesi için bilgi depolama ve işleme merkezinin kurulması öneriliyor. 

Merkez Yönetim Kurulunun yaptığı çalışmaların özeti böyle. Farklı önerilerde var. Bugünde kimi farklı öneriler gelecek. Buna bağlı kalmak durumunda değiliz. Bu bugüne kadar 150 ilçe örgütümüzde, 50’yi aşan il örgütümüzün ve burada merkezde çalışan arkadaşlarımızın önerilerinin harmanlanmış bir hali. Ancak şimdi bunların zenginleşmesi içinde herhangi bir engel yok önümüzde. 

Şimdi şey konusunda sizlere bilgi sunmak istiyorum. 362 kurultay delegemizin önerilerinin bir kısmı bu önerilerle örtüşüyor. Ben buradaki yürütme hariç 9 madde de değişiklik öneriliyor. Birinci öneri 12. maddeyle ilgili. Burada öneri şu; 12. maddeyle yapılan kayıtlar 3 ay için il kongre ve önseçimler için seçme hakkından yararlanmazsan seçilme hakkından yararlansın diye bir öneri var. Şimdi bu öneriyle ilgili şunu düşündüm. Şimdi eğer ilçe kongre üyesi seçilirse burada acaba kongrede oy kullanabilirdi bunu da birlikte değerlendireceğiz. 39. maddeyle ilgili MYK’nın oluşumuna dönük bir öneri var. Bildiğiniz gibi şuan yürürlükte olan 39. madde hükümlerine göre Genel Başkan Parti Meclisi üyeleri arasından 14 kişilik bir atama yapıyor. 1 Genel Sekreter, 13 Genel Başkan Yardımcısı. Genel Başkan Yardımcılarının ve Genel Sekterin görevi tanımlanmış tüzüğümüzde. Daha önce ise Parti Meclisi üyeleri arasından seçimle gerçekleşiyordu Parti Meclisi. Daha sonra o seçilen üyeler içerisinden Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcıları ve Genel Başkan Yardımcıları seçiliyordu. Bu madde tabi ki, son dönemlerde en çok tartışılan maddelerden biri. Önceki Genel Başkanımız bu maddenin korunmasından yana. Genel Başkanımızla konuştum bu hakkında, işte bu maddeyi yaklaşık 1 yıldır uyguluyoruz. Ne düşündüğünü sordum. Kendisi bu madde de bir dönem daha, bir müddet daha kullanalım, aksayan yanlarını, verimli yanlarını tekrar yeniden değerlendiririz şeklinde bir düşüncesi olduğunu söyledi. Belki de önümüzdeki olağan kurultaya kadar biraz daha bu modeli gözlemleyelim. Çünkü daha çok bakanlar kurulu modeliyle bu anlayış buraya taşınmış. Kendisinin yaklaşık düşüncesi bu bu konuda. 

48. madde de bir değişiklik öneriliyor. Yine il ve ilçe kongrelerinde başkanlığa aday olabilmek için daha %20 olan imza destek şartının %10’a indirilmesi öngörülüyor. Merkez Yönetim Kurulunun önerisiyle bu öneri örtüşüyor. Yine çarşaf listenin asıl olması öneriliyor. Bu da Merkez Yönetim Kurulunun önerisiyle örtüşüyor. Yalnız bir fark var. Kurultaya ve kongreye katılan üyelerin salt çoğunluğu öneriliyor birinde. Birinde toplam sayı öneriliyor. Burada da bir buluşma yapılabilir. Yine 48. madde de genç kotası öneriliyor. Orada da var. Çakışıyor öneriler. 
49. maddeyle ilgili bir öneri var. Özellikle benim katılmadığını kamuoyuyla paylaştığım bir madde. Burada ilçe, il kongrelerinde seçimi öngören bir olağanüstü kongre toplayabilmek için toplam delege sayısının salt çoğunluğu gerekiyor şuan yürürlükteki tüzüğümüzde. Bu oranın %20’ye indirilmesi öneriliyor. 
54. maddedeki değişiklik ise seçimli olağanüstü kurultay yapılması için yine şuan tüzüğümüzde yürürlükte olan salt çoğunluk oranının %20’ye çekilmesi öneriliyor. 

Yine 55. madde de Merkez Yönetim Kurulunun önerileriyle örtüşen bir öneri var. Burada da Genel Başkanlığa aday olabilmek için kurultay delegelerinin işte şuan yürüklükte olan %20’lik oran yerine %10’a indirilmesi öneriliyor. Ayrıca çarşaf listenin asıl olması seçimlere temel teşkil edilmesi öneriliyor. 

58. madde de yine milletvekili seçimlerinin ağırlıklı olarak önseçim veya aday yoklamasıyla belirlenmesi öneriliyor. 
61. madde de yerel yöneticilerin yine önseçim ağırlıklı olarak belirlenmesi öngörülüyor. 

80. madde de partinin almış olduğu hazine yardımının asgari %40’ının örgütlerimize yine alınan oylar ve seçmen sayıları göz önünde tutularak dağıtılması öneriliyor. 

Değerli arkadaşlarım, bu arada benim çok önemli bir önerim olacak. Yaklaşık 6 aydır zamanımın büyük bir kısmını alan 42/e maddesi var. Şuan ki maddenin hali şöyle; eğer ilçe ve il yönetim kurulları üye sayısının altına düşersek, yani 14 olan yönetim kurulu üye sayısı yedekler çağırıldıktan sonra 13’e düşerse veya 15’ten 14’e düşerse o kurul tamamen düşmüş sayılıyor. Aslında nitelikli çoğunluk 3/2’dir. Ve göreve başladım başlayalı hemen hemen düşmeyen örgüt yok. Her gün 2, 3 örgütte ya istifa nedeniyle ya da farklı nedenlerle bu düşmeler yaşanıyor ve gereksiz bir biçimde zaman harcıyoruz. Bu maddenin konuluş amacını hiç anlayamadım. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcının da bunu onaylama gerekçesini de anlayabilmiş değilim. O nedenle bu üye tam sayısının bir altına olan ifadeyi 3/2’nin altına düşerse şeklinde değiştirmeyi de çok önemsiyorum. 

Değerli arkadaşlarım, bunun dışında bugün yine farklı önerilerde gelecektir. Her birinizin ayrı bir birikimi var. Her birinizin ayrı deneyimi var. 

Şimdi burada değerli arkadaşlarım, meclis grubumuzdan Aydın milletvekilimiz Bülent Tezcan, ayrıca Artvin milletvekilimiz Uğur Bayraktutan görev yapacak. Parti Meclisi ve Genel Başkanımızın önerdiği 6 arkadaşımız ise; Atila Emek, Perihan Sarı, Sezgin Tanrıkulu, Turgut Dibek, Alaattin Yüksel ve Atila Sav. 

Bunun dışında değerli arkadaşlarım, bu çalışmaların yazıya dökümüyle ilgili doğru düzenlenmesiyle ilgili bir teknik düzenleme ve yazım komitesi oluşturduk. Bu komitede de Metin Feyzioğlu, Sema Aksoy, Mahmut Tanal, Hurşit Güneş, Necdet Basa, Ali Yıldızlı, Murat Bakan arkadaşlarımız görev yapacak. Siz düşüncelerinizi açıkladığınız zaman kendileri de bu düzenleme konusunda bize katkılarını sunacak. 

Değerli arkadaşlarım, kısaca benim sunuşum bu. Şimdi bundan sonra iç çalışmamızı yapacağız. Kendi kendimize çalışacağız. Basın mensubu arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu çalışmaların Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarına yararlar getirmesini diliyorum. Hepinize tekrar saygılar sunuyorum. "

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları