loading
close
SON DAKİKALAR

Otto ve Lucca en favori mekanım, Balat'a hayranım

Otto ve Lucca en favori mekanım, Balat'a hayranım
Tarih: 12.02.2012 - 20:17
Kategori: Magazin

Görevi için üç yıldır İstanbul'da yaşayan Daniel Stork bir İstanbul aşığı...

İstanbul'u, şehrin sakinlerinden daha iyi bilen Stork "Merkeze uzak mahallere gitmeyi, Vespam ile Kapalıçarşı'nın etrafında gezmeyi, Haliç'te kürek çekmeyi seviyorum. İstanbul insana enerji veriyor" diyor
Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu Basın ve Kültür Ataşesi Daniel Stork; gençliği, renkli yaşamı, İstanbul'a olan düşkünlüğü ve Türkiye'yi adım adım gezmesiyle adından söz ettiren bir diplomat... Kendisi gibi diplomat olan babasının görevi nedeniyle farklı ülkelerde büyüyen Stork'u; en çok etkileyen şehirlerden biri de İstanbul. Belki de bu yüzden İstanbul'u; İstanbullular'dan daha iyi biliyor ve çok daha iyi yaşıyor. 35 yaşındaki Daniel Stork; İstanbul ve Türkiye macerasını Şamdan Plus dergisinden Fuat Çağdaş'a anlattı. 

SÜPRİZLERLE DOLU BİR İŞİM VAR 
 Neden diplomasiyi seçtiniz? 
Ailemin kökeni Buenos Aires ama ben Helsinki'de doğdum, Londra'da büyüdüm. İki farklı komünist ülkede yaşadım; Küba ve Romanya. Fransız okullarına gittim ve lise eğitimimi Galler'de bitirdim. Amsterdam, St. Petersburg ve Napoli'de; Rusça, Arapça ve Doğu Avrupa İlişkileri okudum. 2005'te Hollanda Dışişleri Bakanlığı'nda çalışmaya başladım. Babam diplomattı ve bu sayede bir diplomatın hayatının ne kadar sıra dışı olduğunu erken yaşta öğrendim. Bu iş sürprizlerle doludur ve sizi dünya siyasetine yakın kılar. İşte bu ilgimi çekiyor. 

KARIŞIK BİR KİMLİĞİM VAR 
 Ne kadar zamandır Hollanda Konsolosluğu'nda Basın ve Kültür Ataşesi olarak çalışıyorsunuz? Haziran 2008'de, İstanbul'da çalışmaya başladım. 
 Konsolosluktaki görevlerinizden biraz bahseder misiniz?
Kültür, basın ve kamu diplomasisi ile ilgili işlerden ben sorumluyum. Temelde iki ülke arasındaki kültürel bağları geliştirmek ve Hollanda kültürünün; Türkiye'de doğru mekanlarda izleyicilerle tanınması için çalışıyorum. 
 Mesleğiniz gereği çok yer görmüş olmalısınız. Sizi yansıtan bir şehir var mı yoksa kendinizi bir dünya vatandaşı olarak mı görüyorsunuz? 
Her zaman için diyebilirim ki, kendime en çok yakın hissettiğim yedi şehir var. Bu şehirler; Amsterdam, Napoli, Havana, Cape Town, St. Petersburg, Rio de Janeiro ve İstanbul. Evet, ben gerçekten çok karışık bir kimliğe sahibim. Çünkü kimliğimizin bulunduğumuz yere göre değişeceğine inanıyorum. 

EN ÇOK GALATA'YI SEVİYORUM 
 İstanbul'a ilk geldiğiniz zaman neler hissettiniz? 
Haziran 2008'den beri burada yaşıyorum ama ilk kez 1988'de babam ile birlikte Türkiye'ye gelmiştim. O zamanlar Bükreş'te yaşıyordum. Hatırladıklarımın arasında; İstanbul'un Bükreş'ten daha özgür olması, çok renkliliği, balıkçıları ve Haliç... Babamın sokakta bir keçi kafası yediğini hatırlıyorum ve Kapalıçarşı'daki asırlık merdivenler de unutamadıklarım arasında. İstanbul; duygularınıza uzanan ve size enerji katan bir şehir. 
 İstanbul'un en çok nerelerini seviyorsunuz peki? 
Galata'yı, kendi mahallemi çok seviyorum. Ayasofya'nın arkasındaki bölgeyi, Karaköy Balık Pazarı'nı ve Perşembe Pazarı'nı da çok severim. Balat'a hayranım, Boğaz'ı geçen eski vapurları çok seviyorum. Rüstem Paşa Camii'ne, bizim İstiklal'deki Hollanda Konsolosluğu'na, canlı karakteri ve sokaktaki insanları ile Asmalımescit'e, Beyoğlu'nun yüksek binalarından görülen manzaralara, Samatya'nın rahat atmosferine, Kuzguncuk'a, Büyükada'da bisiklet kullanmaya bayılıyorum. Pazar sabahları Rumeli Feneri'ne bisikletle gitmeyi ve İstanbul'un daha birçok şeyini çok seviyorum.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları