loading
close
SON DAKİKALAR

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca bilim kurulu toplantısı sonrası açıklamasında; Maske ve mesafeyi grip aşısından daha çok önemseyelim

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca bilim kurulu toplantısı sonrası açıklamasında; Maske ve mesafeyi grip aşısından daha çok önemseyelim
Tarih: 14.10.2020 - 19:37
Kategori: Sağlık, Yaşam

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı sonrası Sağlık Bakanlığı Bilkent yerleşkesinde Koronavirüs ile ilgili son gelişmeler ve alınan yeni tedbirlere ilişkin basın açıklaması yaptı.

Dr. Fahrettin Koca'nın açıklaması; 

 
Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları:

Genel olarak yaşantımız dünya ölçeğinde etkili olan bu salgından giderek daha az zarar görüyor. Salgının maske, mesafe ve temizlik tedbirlerine uyuldukça gerilediğini hem ülkemizde hem dünyada görüyoruz. DSÖ 2 gün önce grip güncelleme raporunu yayınladı. DSÖ grip vakalarının azalması sonucunu maske, sosyal mesafe ve temizliğe başlamıştır.

Ekim ayındayız. Gribin en yaygın olduğu günlere girdi. Koronaya karşı alacağımız tedbirler bizi gripten de koruyacaktır. 2 virüse karşı tedbir aynıdır. Grip ölüme yol açabilen bir hastalıktır. Buna rağmen genel olarak gribin bulaşmasına karşı yeterli duyarlı değiliz. İki hastalığı birden geriletebiliriz.

DSÖ'nün Türkiye hakkında yayınladığı rapor. Türkiye'nin en zengin ülkeler arasında olmamasına rağmen salgında en cömert ülkelerden biri olduğu vurgulanıyor. DSÖ korona Türkiye raporundan sonra AB ilerleme raporuna değinmek istiyorum. Türkiye bu uygulamaları AB'nin bulaşıcı hastalıklarla ilgili direktiflerine uygun olarak yaptığı vurgu yapılmıştır. Sosyal güvencelerine bakılmaksızın herkese ücretsiz tedavi sağlanmıştır. AB ilerle raporunda yayınlanan bu değindiğim hususlar salgına küresel standartlarda karşılık verdiğimizdir.

Temmuz ayından itibaren normalleşme dönemine girdik. Sınırlamalar kalktı. Bu yeni dönemin gereklerine uyarak virüs taramalarına başladık. Bu taramaları yurt dışına gidenlere, ceza evlerinde ve benzer gruplara yapıyoruz. Bu güne kadar hava yoluyla yurt dışına gidenlere yaptığımız testlerin sayısı 490 bin 880'dir. Yaptığımız taramalarda bin 226 kişide testi pozitif çıkmıştır. 15 Ekim'de saha taramasına yeniden başlayacağız. Belirtisiz olduğu halde testi pozitif çıkan vakaları tespit etmiş olacağız.

"Maske ve mesafeyi grip aşısından daha çok önemseyelim"

Türk Eczacılar Birliği'nin (TEB) bu yıl yeterli miktarda Koronavirüs aşısının tedarik edilmediğine yönelik açıklamasını da değerlendiren Koca, "Bize sadece 1,5 milyon aşı gelmeyecek, daha fazlası olacak. Bu dönemde gribe karşı da, diğer virüslere karşı da maskenin koruyucu özelliğinin yüzde 90'ların üzerinde olduğunu biliyoruz. Maske ve mesafeyi aşıdan daha çok önemseyelim" açıklamasında bulundu.

Aşı konusundaki gelişmeler çok yol alınmış olmasına rağmen bu kadar kısa günlerde ifade edemez. Aşı kendisini virüsten korumayanlar için çare değildir. Salgında baştan çok sıkı tutulan tedbirler gevşiyor. Risk giderek geniş bir tabana yayılıyor. Testi pozitif çıkanların ve temasta bulunanların izolasyon kurallarına uyması şarttır. Bakanlık olarak gerekli tedbirleri alıyoruz. Salgınlar yayılım odaklarına karşı yerinden müdahale gerektiriyor. Vakaların artış gösterdiği yerlerde sebepleri ortaya çıkararak ek tedbirler aldık. Geçtiğimiz pazartesi günü yüz yüze eğitimde 2. kademe uygulanmaya başladı. Türkiye kat ettiği yolu daha salgının sıfır noktasında oluşturduğu Bilim Kurulu rehberliğinde almaktadır. Bu kurul bizim en büyük gücümüzdür. Hocalarımıza her toplantımızda tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

Temmuz ayında oluşmaya başlayan yerli aşı grubu hakkında size detaylı bilgi vermedim. Bugün bu aşamaya geldiğimize inanıyorum. Aşı çalışmalarını doğrudan yöneten uzmanlar bulunmaktadır. 600 kişilik ekip tarafından bu çalışmalar yürütülmektedir. Şu an aşılarından 2'si insan deney aşamasına yakındır.

Son duruma baktığımızda İstanbul'da son 1 ay içindeki artış ortalama yüzde 50 oranında. Ankara'da son 1 ayda azalma yüzde 60 kadar oldu. Son üç günde bu azalıştan sonra yüzde 4 gibi bir artışı görüyoruz. Yatışlarda bir değişiklik olmadığını görmüş oluyoruz.

"Bu azalışla birlikte artışın önümüzdeki günlerde tedbirlere uyarak azalmasını sağlamalıyız.

"İzmir son 1 ay içinde yüzde 50 azalış.

"Genel seyrin İzmir'de iyi olduğunu ama orada da son günlerdeki kısmi artışla tedbirlerin yoğun şekilde hassasiyetle devrede olması gerektiğini görmüş oluyoruz.

"Kocaeli'de yüzde 30, Denizli'de yüzde 35, Kahramanmaraş yüzde 40 artış olduğunu son aya göre görmüş oluyoruz.

"İstanbul için daha önce de bahsetmiştim, genel olarak geriye dönüşlerle birlikte artış beklentisindeydik. Kapalı ortamlara geçişinde aile içi bulaş dahil artırdığını, bu artışın buna bağlı olduğunu görüyoruz. Biz kısıtlama anlamında herhangi br tedbiri düşünmüyoruz. Bu dönemde özellikle sahada filyasyon ekiplerimizi daha da artırdık. Sahadaki filyasyon ekipleriyle birlikte temaslıları erken dönemde izole etmeyi istiyoruz. Bu temaslıların da her gün semptomlarının takibini yapıyoruz. Şu an hastane yatışlarında ciddi bir artışın olmadığını görüyoruz. Bu anlamda bir sorun olmadığını çok rahat söyleyebiliriz, bulaşmayı önlemek için maske kullanımının, mesafenin çok önemli olduğunu, kalabalık ortamlara girilmemesi gerektiğini önemli görüyoruz. Aile içi bulaşın çok olduğunu görüyoruz, Bilim Kurulumuz özellikle evdeki kişilerle birlikte mümkün mertebe 10 kişiyi geçmemek şeklinde aile içi etkileşimin azaltılması önerisi oldu. Özellikle şu dönemde artış olan illerimizde tedbirlere uymakla ve filyasyonu yapmakla sonuç aldığımızı çok iyi görüyoruz. Biz bu yükselişin nasıl düşürülebileceğini artık toplum olarak da biliyoruz.

"Vaka ve hasta tanımlarını yaptığımız dönemden bu yana gündem olan bir konu. Burada Türkiye olarak pandemideki mücadelemizi vaka hasta kavramlarına indirgeyerek gölgelemeyelim. Şunu çok net ifade ediyorum, biz özellikle tedavi rehberimizde semptomu, yani bulgusu olan kişilere test yapan ülkeler arasındayız. Başından beri test politikamız da bu şekildeydi. Bu semptomu olan kişilere yaptığımız testler dışında temmuz ayından itibaren bizim özellikle kesitsel taramalar, yani ülkeler arası geçişlerin olduğu dönemde havaalanındaki insanlara yapılanlar, askerlere, cezaevlerinde, sporculara yapılan testler gibi kesitsel yaptığımız çalışmalar oldu. Ayrıca saha çalışmalarımız oldu, bununla ilgili de 153 bin kişiye yapılan bir testti. Yarından itibaren de haneler tespit edildi, bu saha çalışmasını da tekrarlamak istiyoruz. Bu tablo temmuz ayından itibaren gündeme gelen ve temmuz ayında da bizim hasta olarak tanımladığımız, semptomu olan ve testi pozitif olan kişiler olarak tanımladık. Bu kesitsel taramalar olmadığı için şeffaf olmak adına hasta tanımını kullandık. Bu kesitsel taramaları da yer yer bildirmiş olacağız. Bugün havalimanlarında yapılmış olan testlerden bahsettim. Bugün itibariyle bunları DSÖ'ye de bildirilmiş olacağız. Bunu OSB'ler için de, sporcular için de, hatta yer yer özel sektörde de yapılıyor, bunları da yer yer sizlerle paylaşıyor olacağız. Bu ayrımı yapmak içindi, farklı bir şey için değildi. Test politikasının yeni dönemde değişikliği değil, taramaları yapmak için ilave olmuş oldu. Vatandaşımıza bunu şeffaf şekilde söylemek için de, orada hasta yazılmış olması bu rakamı şeffaf şekilde vermek içindi, bu anlamda kafa karışıklığının olmaması gerekiyor.

"Testi pozitif olan herkesi biz izole ediyoruz. Pandemide şöyle yanlış bir algı da oluşturulmaya çalışıyor. Pozitif olan semptomu olmayan kişi de bulaştırıcıdır. Evet öyledir. Bunu mutlak izole etmemiz gerekiyor. İzole ediyoruz, izole etmemiz yetmiyor, filyasyonunu da yapıyoruz. Yine yetmiyor, bunları ayrıca HES'e de kaydediyoruz. HES'e başından beri pozitif gördüğümüz her kimse yer alıyor. Siz eğer bunu gizleyebilir durumda olursanız pandemiyle siz mücadele edemezsiniz. Sahada sizin yaptığınız pandemiyle mücadelenin ötesine geçmiş oluyorsunuz. Vatandaşımız bu konuda müsterih olsun. Sadece testi pozitif olup bulaştırmaz diye izole etmeden pandemide başarıyı sağlayabilir misiniz? Biz ayrıca o kişileri çağrı sistemiyle her gün arıyoruz. Yani pandemide asla taviz vermiyoruz. O dönemde zaten sonuç alıyoruz. Vatandaşımıza ilk günden beri verdiğimiz bütün rakamların doğru olduğundan emin olsun. Teşekkür ediyorum.

"Daha önce bahsettiğim bir aşının üretim safhasına geçtiğini söylemiştim, ikinci aşının çok yakın olduğunu konuşmamda da ifade ettim. Birinci aşının dolumu bugün bitti. Yarından itibaren sterilite safhasına geçmiş olacak. Zannediyorum ortalama 2 hafta kadar sürecek. Bu arada aşı yapılacak kişilerin tespiti ve o kişiler üzerinde karantina ile uygulanacak testlerle ilgili bir zaman dilimi söz konusu olacak. 2 hafta sonra gönüllüleri almış olacağız. İkinci aşı için de üretim safhasına gelinmiş oldu. Önümüzdeki 1-2 hafta içinde gelişmeleri aktarmış oluruz. Aşı konusunda oldukça ümit veren bir yol aldığımızı, 13 tane toplam farklı aşı çeşitleri üzerinde ülkemizde çalıştığımızı söyleyebilirim. Çin ve Pfizer'in çalışması başladı ülkemizde, şu ana kadar bir olumsuzluk görülmedi, önümüzdeki 3-4 hafta içinde sonuçları anlamında daha net bilgilere ulaşabiliriz. Bu aşılarla ilgili de, gerektiğinde uygunluğuna kanaat getirdiğimize vatandaşımızı uygulama konusunda da ilişkilerimizin devam ettiğini söyleyebilirim. Uygulaması muhtemel yıl başından önce olabilir.

"Grip aşısıyla ilgili yanlış bir algı oluşturuluyor. Neredeyse herkesin grip aşısı yaptırması gerektiğiyle ilgili yanlış bir kanaat var. Grip aşısının üretiminde toplam yüzde 20 oranında artış oldu. Grip aşısı özellikle riskli kişilere, öncelikli kişilere tespit edilerek başlıyoruz. Grip aşısı Türkiye'ye geldi. Bu riskli grubu tespit ediyoruz, önümüzdeki günler uygulamasına geçilmiş olacak. Bize sadece 1,5 milyon aşı gelmeyecek, geçen yıl 1,3 milyon aşı gelmişti. Bu yıl daha fazla aşı olacak, bunu daha da artırma gayreti içindeyiz. Aşı Türkiye'de ruhsatlıysa bunu getirip herkes verebilir. Değilse halk sağlığı alabilir. TEB ve DMO bunun görüşmelerini yapıyorlar. Ülkeye katkı sağlanmak isteniyorsa, bulunan aşıyı bize söylesinler, bu aşıyı biz DMO üzerinden almaya hazırız. Özellikle güney yarım kürede maske, mesafe ve el hijyeniyle gribin çok azaldığını biliyoruz. O yüzden bu dönemde gribe karşı da, diğer virüslere karşı da maskenin koruyucu özelliğinin yüzde 90'ların üzerinde olduğunu biliyoruz. Maske ve mesafeyi aşıdan daha çok önemseyelim.

"Herhangi bir kısıtlamayı, sokağa çıkma yasağı gibi, düşünmüyoruz. Avrupa'da son haftalar giderek arttığını biliyoruz, önümüzdeki haftalar ben daha da artacağı kanaatini taşıyoruz. Bizim dışımızdaki ülkeler bu anlamda tedbir almama noktasında bir çaba içindeler. Avrupa filyasyon yapmıyor. Özellikle solunum sıkıntısı başlamadıkça, semptomu belirginleşmedikçe kişinin hastaneye gelmesi bile istenmiyor ve o dönem test yapılıyor. Biz ise 2 semptomu olduğunda test yapmaya başlıyoruz. Hepsine de temaslı takibi yapıyoruz. Bu kişileri izole ettiğimiz gibi, temaslı olanları da izole ederek bir izolasyon dönemini geçirmiş oluyoruz.

"Ben tekrar anlatayım. Bizim test politikamız başından beri değişmedi. Test politikamız rehberimizde belirtildiği şekliyle semptomlu olan kişilere yapılan test şeklindeydi. DSÖ de bunu biliyor, biz bu çıkan sonuçları ilk günden itibaren bildirmiş oluyoruz. Bunun dışında değişen, temmuz ayında olan değişiklik oldu. Farklı olarak kesitsel taramaları yapma ihtiyacı hissedildi. Dolayısıyla bu saha çalışmaları semptomlu olan kişilere yapılan çalışmalar değil. Bunu ayırmak anlamında, temmuz ayında semptomu olan, testi pozitif olan kişileri rehberimizde hasta olarak tanımlamıştık zaten. Vatandaşa karşı sorumluluğumuzun gereği olarak, o taramaları ilave etmediğimiz için hasta olarak kullanmış olduk. Pandemiyle mücadele dinamik bir mücadele, saha çalışmaları dışında bu tarz kesitsel çalışmalar da artmış olacak. Bugün havaalanında yapılmış olan 490 bin testten bahsettim ve vaka oranını söyledim, bu bizim tablomuzda yer almayanlardı. Bunu da bugün söylemiş oldum. 15'inden itibaren açıklanacak denen şey, saha çalışmasına başlanacak, elde ettiğimiz sonuçları vatandaşımızla paylaşmış olacağız. Bilmem vaka-hasta durumunu net anlatabildim mi. Testi pozitif olan, bulgusu olsun olmasın, biz herkesi izole ediyoruz. Bu kişilerin temaslılarını bulup izole ettiğimiz gibi, hepsini HES sistemine kaydediyoruz. Mücadelede sonuç almak için siz bunu yapmak zorundasınız, bunu gizleyemezsiniz, biz ötesini yapıyoruz. Bu başarı, bütün bu dünyadaki artışa rağmen, 83 milyonun başarısı. Bu başarı, 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımızın başarısı, bu başarıyı lütfen gölgelemeyelim, bununla gurur duyalım.

"Bu oranlardan bahsederken erişkin yoğun bakım, yüzde 65,4 diyoruz. Yüzde 65 gibi bir rakamın yüzde 100'e yakın olduğu gibi bir yanlış algı oluşabilir. Yani ağır hastamız 1418, yüzde 50 artarsa yataklarımız dolacak gibi bir algı asla oluşmasın. Yüzde 65'den kasıt sadece erişkin yataklarımız. Sadece 18-19 bin Covid hastalarıyla ilgili ayrılmış olan yataklar değil, bunun içinde 1400 ağır hasta, gerisi bizim normal rutin devam eden hastalarımızın müdahaleler sonrası girenleri. Geriye 11 bine yakın boş yatak demektir. Ağır vakamız ne kadar 1400.

"Sağlık çalışanlarımızın özellikle pozitif olan, semptomu olan veya olmayan, sayısı 40 bini geçti. Hayatını kaybeden testi pozitif olan sağlık çalışanlarımızın sayısı da son dönem arttı. Sayıları 100'ü geçti. 107 olduğunu söyleyebilirim. Hepimize başsağlığı, Allah'tan rahmet diliyorum."

 

 

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com - Ajanslar

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları