loading
close
SON DAKİKALAR

TBMM'de. 3 Şubat'ta neler oldu? neler önerildi? neler kabul edildi? neler reddedildi?

TBMM'de. 3 Şubat'ta neler oldu? neler önerildi? neler kabul edildi? neler reddedildi?
Tarih: 04.02.2022 - 08:10
Kategori: Gündem

Meclis Genel Kurulunda, Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi ile TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'un imzasını taşıyan Türkiye ile Azerbaycan Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı....

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında 3 Şubat 2022 Perşembe günü toplandı. Meclis Genel Kurulunda, Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi ile TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'un imzasını taşıyan Türkiye ile Azerbaycan Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı.

Bilgiç, Genel Kurulda üç milletvekiline gündem dışı söz verdi. AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, "üç ayların başlangıcı ve Regaip Kandili", AK Parti Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim "Aydın'a yapılan yatırımlar" ve İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu "huzur ve sükunete olan ihtiyaç" hakkında gündem dışı konuştu.

AK Parti'li Atalay, üç ayların İslam inancında ayrı bir yeri olduğunu, bu dönemde daha fazla ibadet etmek ve kötülüklerden daha fazla sakınmak gerektiğini söyledi. Bu süre zarfında, içinde yaşanılan iklimin insani değerlerle biraz daha ısıtılması gerektiğini dile getiren Atalay, nefsin, insanın kendisine hem kötülük hem de iyilik yapma kabiliyeti verdiğini belirtti. Üç ayların bereketli olmasının, niyet ve çabaya bağlı olduğunu ifade eden Atalay, yarını, dünden iyi kılmak için birçok imkan bulunduğunu, tarihte bunun örnekleri olduğunu anlattı.

Mübarek üç ayları kutlayan Atalay, bu dönemde herkesi merhamet etmeye çağırdı. Atalay, "Durumu bizden daha aşağıda olanlara; zengin fakire, güçlü zayıfa, öğretmen öğrenciye, amir memura, hakim mahkuma merhamet etmedikçe gökler de bize merhamet etmeyecektir. Merhamet, zifiri karanlıkta ışık, yakıcı güneşte gölge, dondurucu zemheride yorgan, açlık gününde ekmek, derde derman, kanayan yaraya ise yanan bir yürek olmaktır." dedi.

AK Parti'li Erim de gündem dışı konuşmasında, Aydın'a yapılan yatırım tutarının 40 milyar liraya yaklaştığını bildirdi. Şehre yönelik yatırımlar hakkında bilgi veren Erim, AK Parti'nin lafa değil icraata baktığını, bundan sonra da yatırımlara hız kesmeden devam edeceklerini belirtti.

İYİ Partili Nuhoğlu, Türkiye'nin gerginlik ve karmaşadan çok yorulduğunu, acilen sükunet ve huzura ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Memleketi Trabzon'da bir çocuğun söylediği sözlerin kendisini çok üzdüğünü dile getiren Nuhoğlu, "Bu mizanseni kimler uygulamaya koyduysa, o çocuğa da Trabzon'a da AK Parti'ye de yazık ettiler, Cumhurbaşkanı makamına da zarar verdiler. Millet geçim derdindeyken siyasetçi oy derdine düştüğünü, babası hapiste bulunan 10 yaşındaki bir çocuktan medet umduğunu göstermemelidir. Benzer birçok olayda olduğu gibi, halkın gözünde kocaman adamlar gibi görünen bakanların, orada olanları sırıtarak takip etmelerinin devlet ciddiyetiyle bağdaşması mümkün değildir." diye konuştu.

TBMM Genel Kurulu'nda grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, kimliği belirsiz kişilerin Samsun'daki Atatürk Onur Anıtı'na saldırdığını ancak amaçlarına ulaşamadıklarını belirterek hükümetin söylemlerinin bu tür meczuplara cesaret verdiğini öne sürdü.

Enflasyon oranında sürekli artış yaşandığını söyleyen Usta, asgari ücretin yılın başında bir kere belirlenmesinin doğru olmadığını savundu. Usta, "Yılın başında belirlenen asgari ücret, daha yılın ortasını bulmadan eriyip gitmiştir. Asgari ücretin 3 ayda bir yenilenmesi için kanun teklifi verdik." diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan hak ve yükümlülükleri doğrultusunda gerçekleştirdiği harekatlarla sınırlarını terörden arındırdığını ve bölgede huzurun tesis edilmesini sağladığını ifade etti. Türkiye'nin tüm sınır ötesi harekatlarda eli kanlı terör örgütlerini hedef aldığını, sivillere zarar vermediğini vurgulayan Akçay, Türkiye'nin, son terörist yok edilene kadar terörle başarılı mücadelesine devam edeceğini belirtti.

Akçay, dün terör örgütü tarafından yapılan hava saldırısında şehit edilen piyade er Tarık Tarcan'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi.

Avrupa Konseyi'nin yasama ve yürütme organlarının Türkiye aleyhinde ve organize şekilde verdiği kararlar dizisine yenilerini eklediğini söyleyen Akçay, "Bu kararların hukuki değil siyasi olduğu bir kez daha teyit edilmiştir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ülkemizde devam eden bağımsız yargı sürecine müdahale niteliği taşıyan yaklaşımını devam ettirmiş ve yargı sürecine saygı ilkesini ihlal etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Erkan Akçay, Avrupa Konseyi'ne, insan hakları sisteminin etkinliğini sürdürmek için tarafgir tutumunu bırakıp kararlarının uygulanmasını tüm üye ülkeler yönünden tarafsız bir yaklaşımla ele alması çağrısında bulundu.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Regaip Kandili'ni kutladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bizim mahkemeleri tanımayanları biz de tanımıyoruz. Bizim mahkemelerimizin verdiği bir karar var. İşte, o ne demiş, Avrupa Konseyi ne demiş, biz bunu düşünmeyiz, bize saygı duyulmasını isteriz." dediğini aktaran Beştaş, "Erdoğan ne dediğini biliyor mu? Mahkemeler birbirine saygı duymaz, mahkemeler hukuksal ilkeler içinde yürür. Saygı ondan sonra gelir. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni imzalamış mı, imzalamamış mı?" dedi.

Beştaş, HDP İzmir İl Başkanlığında Deniz Poyraz'ı öldürmekle yargılanan Onur Gencer'in davanın Kayseri'ye alınmasına ilişkin talebinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Samsun'da Atatürk Anıtı'na yönelik saldırıya değinerek "Kurtuluşun ilk ayak sesinin duyulduğu Samsun'da Atatürk Anıtı'na yönelik saldırı, 'Bir meczubun işi.' diye geçiştirilmemelidir. Bu meczupların sayısı günden güne artıyor. Bunların kimden cesaret aldığını ben de 84 milyon da biliyor." ifadelerini kullandı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkenin en büyük milli değeri olduğuna işaret eden Altay, yürütmeyi ve kolluk güçlerini bu konuda dikkate davet etti.

"Allah'tan kork, milletten utan." atasözünü anımsatan Altay, bir iktidar partisi milletvekilinin imzasıyla Van Müftülüğü'ne gönderilen yazıda bazı kişiler için "torpil istendiğini" öne sürerek Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a bir genelge yayımlayarak bu tür taleplerin yok sayılmasını sağlaması çağrısında bulundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, yazının bir talimat olarak görülmesinin doğru olmadığını, "uygunsa, mümkünse" şeklinde bir cümle olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. CHP'li milletvekillerinin laf atması üzerine Elitaş, "Torpil varsa adı CHP'dir." ifadesini kullandı.

Samsun'da Atatürk Anıtı'na yapılan saldırıyı kınayan Elitaş, Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun'un Demokrat Parti döneminde çıkarıldığını anımsattı. Elitaş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkenin en önemli milli değeri olduğunu vurguladı.

HDP'li Beştaş'ın sözünü ettiği katilin adını ilk kez duyduğunu dile getiren Elitaş, "Bizim için İmralı'da yatan 40 bin kişinin katiliyle Gencer'in hiçbir farkı yoktur. Hiçbirine iltimas gösterilmemelidir, farklı davranılmamalıdır. Katil, katildir. 6-7 Ekim olaylarını yapan, 50 insanın hayıtını kaybedilmesine sebebiyet veren de aynı şekilde değerlendirilmelidir." şeklinde konuştu.

HDP'li Beştaş, Mustafa Elitaş'ın Deniz Poyraz'ın katilinin adını bilmemesini kınadığını söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, Beştaş'ın sözlerine cevaben, "İzmir'deki teşkilatınızda katledilen hanımefendiyle ilgili üzüntülerimizi zaten beyan etmiştik. Bizim için katilin hiçbir farkı yok. Teröristbaşı da Onur Gencer de katil. Siz Eren Şahin'in katilini biliyor musunuz? Erdal Polat. Milletvekilimizin oğlunu katleden bir terörist, adını bilmiyorsunuz. Eren Bülbül'ün katilinin adını biliyor musunuz? Onu gündeme getirmiyorsunuz." dedi.

TBMM Genel Kurulunda İYİ Parti'nin "Tarımsal üretim", HDP'nin "İran'dan gelen doğal gaz hattındaki teknik arıza" ve CHP'nin "Enerji fiyatlarındaki artış" ile AK Parti'nin Meclis'in çalışma saatlerinin yeniden belirlenmesine" ilişkin grup önerileri ayrı ayrı ele alındı.

Partisinin grup önerisi üzerine konuşan İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, Türkiye'nin çok verimli topraklara sahip olduğunu, ancak iktidarın politikaları sonucunda tarım alanları ile bu sektördeki istihdamın her geçen gün azaldığını ileri sürdü.

Türkiye'nin buğday ithalatı yapan bir ülke haline geldiğini dile getiren Yokuş, "Doğrudan çiftçilerimizi desteklemek yerine yüksek maliyetle buğday ithal ediliyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), yabancı çiftçiyi kalkındırıyor. Bu yanlış politika terkedilmelidir. Bu uygulamaların sonucunda tarımsal üretimimiz sekteye uğruyor. Hem çiftçimiz hem tüketicimiz mağdur olmaktadır. En kısa sürede TMO kuruluş amacına geri dönmeli ve yerli üretimimiz kuvvetlendirilmelidir." diye konuştu.

TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Kars Milletvekili Yunus Kılıç ise son yıllardaki Kovid-19 salgını, kuraklık ve girdi maliyetlerinin artması nedeniyle fiyat artışlarının olduğunu, TMO'nun bu süreçte sahaya inerek piyasayı dengelediğini ve takdir edilen icraatlar yaptığını söyledi.

Partisinin grup önerisi üzerine konuşan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da enerjide yaşanan sıkıntıların sanayi sektöründe krize neden olduğunu dile getirdi.

Doğal gaz tedariki ile ilgili İranlı yetkililer ile Türk yetkililerin yaptığı açıklamalar arasında farklar olduğunu belirten Kenanoğlu, kışa giderken herhangi bir hazırlık yapılmadığını, bir öngörüsüzlükle karşı karşıya olduklarını ve bu nedenle de sıkıntı yaşandığını savundu.

Türkiye'deki elektrik üretiminin önemli bir bölümünün doğal gaz ile sağlandığına işaret eden Kenanoğlu, "Tedbirler alınmazsa önümüzdeki günlerde ciddi elektrik ve doğal gaz kesintileriyle karşı karşıya kalabiliriz." uyarısında bulundu.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız ise doğal gaz tedariki ile ilgili iddiaların gerçekleri yansıtmadığını, İran tarafının iletim hatlarında yaşanan arızalar nedeniyle doğal gaz akışında aksamalar olduğuna yönelik net bir yazının ve açıklamalarının olduğunu belirtti.

CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan da partisinin grup önerisi üzerine yaptığı konuşmada elektrik fiyatlarına 2021 yılının son gecesinde insanların umutlarını karartacak şekilde zam yapıldığını anımsattı.

Doğal gaza da fahiş oranda zam yapıldığını dile getiren Arslan, vatandaşların bu zamlar karşısında kara kara düşündüğünü vurguladı.

İYİ Parti, HDP ve CHP'nin grup önerileri kabul edilmedi.

AK Parti'nin Meclis'in çalışma takvimine ilişkin grup önerisi ise kabul edildi.

Kabul edilen öneriye göre, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesi'nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu gündemine alındı. TBMM Genel Kurulu, önümüzdeki hafta çalışmayacak.

Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin birinci bölümünde yer alan maddeler Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi.

Kabul edilen maddelere göre, eğitim öğretim hizmetlerini yürütmekle görevli öğretmenlerin atamaları ve mesleki gelişimleriyle kariyer basamaklarında ilerlemelerinin düzenlenmesi amaçlanıyor.

Öğretmenliğin, "eğitim öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği" olarak tanımlandığı teklife göre, öğretmenler bu görevlerini, Türk milli eğitiminin amaç ve temel ilkeleri ile öğretmenlik mesleği etik ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü olacak. Öğretmenlerin çalışma şartları, eğitimde kalitenin yükseltilmesi için belirlenen amaçları gerçekleştirmek üzere düzenlenecek. Öğretmenlik mesleğine hazırlık, genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisiyle sağlanacak. Öğretmenlik mesleği, aday öğretmenlik döneminden sonra "öğretmen", "uzman öğretmen" ve başöğretmen" olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılacak.

Öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisi bakımından aranacak nitelikler Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilecek. Öğretmenler, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından seçilecek.

Aday öğretmenler, özel mevzuatında yer alan hükümler saklı kalmak üzere, aday öğretmenliğe atanabilmek için Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddesinde sayılan şartlara ek olarak yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından mezun olacak. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'na göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmış olma ve Milli Eğitim Bakanlığınca ve/veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranacak.

Adaylık süresi bir yıldan az, iki yıldan çok olamayacak. Bu süre içinde zorunluluklar dışında aday öğretmenlerin görev yeri değiştirilemeyecek. Aday öğretmenler, eğitim ve uygulamadan oluşan Aday Öğretmen Yetiştirme Programı'na tabi tutulacak. Aday öğretmenlerden adaylık süreci sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olanlar öğretmenliğe atanacak.

Aday öğretmenlerden atanma niteliklerinden herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanların, adaylık süresi içinde atanma şartlarından herhangi birini kaybedenlerin, adaylık sürecinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların, aday öğretmenler için öngörülen Aday Öğretmen Yetiştirme Programı'na mazeretsiz olarak katılmayanlarla bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu'nca yapılan değerlendirmede başarısız olanların görevine son verilecek ve bunlar 3 yıl süreyle öğretmenlik mesleğine alınmayacak.

Görevlerine son verilmesi gerekenlerden aday öğretmenliğe başlamadan önce Devlet Memurları Kanunu'na göre memurlukta adaylığı kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur unvanlı kadroya atanacak. Aday öğretmenlerin adaylık sürecinde yetiştirilmelerine esas Aday Öğretmen Yetiştirme Programı ve Adaylık Değerlendirme Komisyonu'nun oluşumu ve aday öğretmenlik sürecine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenecek.

- Öğretmenlik kariyer basamakları

Teklifle öğretmenlik kariyer basamakları belirleniyor. Buna göre, aday öğretmenlik dahil öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunanlardan mesleki gelişime yönelik 180 saatten az olmamak üzere düzenlenen Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı'nı ve mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan öğretmenler, uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvuruda bulunabilecek. Uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılacak. Yazılı sınavda başarılı olanlara uzman öğretmen sertifikası verilecek.

Uzman öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunan ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası olmayan uzman öğretmenlerden mesleki gelişime yönelik 240 saatten az olmamak üzere düzenlenen Başöğretmenlik Eğitim Programı'nı tamamlamış olan ve mesleki gelişim alanlarında başöğretmenlik için öngörülen çalışmaları tamamlayanlar başöğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvuruda bulunabilecek. Yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılacak. Yazılı sınavda başarılı olanlara başöğretmen sertifikası verilecek.

Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar, uzman öğretmen unvanı için öngörülen doktora eğitimini tamamlayanlar ise başöğretmen unvanı için öngörülen yazılı sınavdan muaf tutulacak.

Eğitim kurumu yöneticiliği ve sözleşmeli öğretmenlikte geçen süreler öğretmenlik süresinin hesabında dikkate alınacak.

Öğretmen unvanından bu göreve atanmanın atamaya yetkili amir tarafından onaylandığı tarihten, uzman öğretmen veya başöğretmen unvanından ise uzman öğretmen/başöğretmen sertifikasının düzenlendiği tarihten itibaren yararlanılacak. Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanını kazandıktan sonra alan değiştiren ya da ilgili düzenlemelerle alanı kaldırılan veya alanının adı değiştirilen öğretmenler, kazandıkları unvanları kullanmaya devam edecek.

Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı alanlara her unvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verilecek. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanlar, cezaları özlük dosyasından silindikten sonra uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için başvuruda bulunabilecek. Öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenecek.


TBMM Genel Kurulu'nda teklifin ikinci bölümü üzerinde görüşmelere geçildi.

AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.

Kanunla, eğitim öğretim hizmetlerini yürütmekle görevli öğretmenlerin atamaları ve mesleki gelişimleriyle kariyer basamaklarında ilerlemelerinin düzenlenmesi amaçlanıyor.

Öğretmenliğin, "eğitim öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği" olarak tanımlandığı kanuna göre, öğretmenler bu görevlerini, Türk milli eğitiminin amaç ve temel ilkeleri ile öğretmenlik mesleği etik ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü olacak. Öğretmenlerin çalışma şartları, eğitimde kalitenin yükseltilmesi için belirlenen amaçları gerçekleştirmek üzere düzenlenecek. Öğretmenlik mesleğine hazırlık, genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisiyle sağlanacak. Öğretmenlik mesleği, aday öğretmenlik döneminden sonra "öğretmen", "uzman öğretmen" ve "başöğretmen" olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılacak.

Öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisi bakımından aranacak nitelikler Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilecek. Öğretmenler, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından seçilecek.

Aday öğretmenler, özel mevzuatında yer alan hükümler saklı kalmak üzere, aday öğretmenliğe atanabilmek için Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddesinde sayılan şartlara ek olarak yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından mezun olacak. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'na göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmış olma ve Milli Eğitim Bakanlığınca ve/veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranacak.

Adaylık süresi bir yıldan az, iki yıldan çok olamayacak. Bu süre içinde zorunluluklar dışında aday öğretmenlerin görev yeri değiştirilemeyecek. Aday öğretmenler, eğitim ve uygulamadan oluşan Aday Öğretmen Yetiştirme Programı'na tabi tutulacak. Aday öğretmenlerden adaylık süreci sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olanlar öğretmenliğe atanacak.

Aday öğretmenlerden atanma niteliklerinden herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanların, adaylık süresi içinde atanma şartlarından herhangi birini kaybedenlerin, adaylık sürecinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların, aday öğretmenler için öngörülen Aday Öğretmen Yetiştirme Programı'na mazeretsiz katılmayanlarla bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu'nca yapılan değerlendirmede başarısız olanların görevine son verilecek ve bunlar 3 yıl süreyle öğretmenlik mesleğine alınmayacak.

Görevlerine son verilmesi gerekenlerden aday öğretmenliğe başlamadan önce Devlet Memurları Kanunu'na göre memurlukta adaylığı kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur unvanlı kadroya atanacak. Aday öğretmenlerin adaylık sürecinde yetiştirilmelerine esas Aday Öğretmen Yetiştirme Programı ve Adaylık Değerlendirme Komisyonu'nun oluşumu ve aday öğretmenlik sürecine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenecek.

Kanunla öğretmenlik kariyer basamakları belirleniyor. Buna göre, aday öğretmenlik dahil öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunanlardan mesleki gelişime yönelik 180 saatten az olmamak üzere düzenlenen Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı'nı ve mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan öğretmenler, uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvuruda bulunabilecek. Uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılacak. Yazılı sınavda başarılı olanlara uzman öğretmen sertifikası verilecek.

Uzman öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunan ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası olmayan uzman öğretmenlerden mesleki gelişime yönelik 240 saatten az olmamak üzere düzenlenen Başöğretmenlik Eğitim Programı'nı tamamlamış olan ve mesleki gelişim alanlarında başöğretmenlik için öngörülen çalışmaları tamamlayanlar başöğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvuruda bulunabilecek. Yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılacak. Yazılı sınavda başarılı olanlara başöğretmen sertifikası verilecek.

Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar, uzman öğretmen unvanı için öngörülen doktora eğitimini tamamlayanlar ise başöğretmen unvanı için öngörülen yazılı sınavdan muaf tutulacak.

Eğitim kurumu yöneticiliği ve sözleşmeli öğretmenlikte geçen süreler öğretmenlik süresinin hesabında dikkate alınacak.

Öğretmen unvanından bu göreve atanmanın atamaya yetkili amir tarafından onaylandığı tarihten, uzman öğretmen veya başöğretmen unvanından ise uzman öğretmen/başöğretmen sertifikasının düzenlendiği tarihten itibaren yararlanılacak. Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanını kazandıktan sonra alan değiştiren ya da ilgili düzenlemelerle alanı kaldırılan veya alanının adı değiştirilen öğretmenler, kazandıkları unvanları kullanmaya devam edecek.

Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı alanlara her unvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verilecek. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanlar, cezaları özlük dosyasından silindikten sonra uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için başvuruda bulunabilecek. Öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenecek.

Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Milli Eğitim Temel Kanunu ile diğer yasaların bu düzenlemeyle çelişmeyen hükümleri uygulanacak.

Devlet Memurları Kanunu'nda yapılan değişiklikle uzman öğretmen ve başöğretmen unvanını haiz olanların, eğitim ve öğretim tazminatında iyileştirmeye gidiliyor. Uzman öğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı yüzde 20'den yüzde 60'a, başöğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı ise yüzde 40'tan yüzde 120'ye yükseltiliyor

Birinci dereceli kadroda görev yapan öğretmenlerin ek göstergeleri 3600'e çıkarılıyor. Diğer derecelerde bulunan öğretmenler bakımından da bu artışa göre düzenleme yapılması öngörülüyor. Ek gösterge, ikinci derecede bulunan öğretmenler için 3000, üçüncü derecede bulunanlar için 2200 olarak belirlenirken dördüncü derece için 1600, beşinci derece için 1300, altıncı derece için 1150, yedinci derece için 950, sekizinci derece için 850 olacak. Bu madde, 15 Ocak 2023'te yürürlüğe girecek.

Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin ilgili maddesinde yapılan değişiklikle, sözleşmeli öğretmenlerin can güvenliğine ve sağlık mazeretine bağlı olarak yer değiştirmelerine imkan sağlanması öngörülüyor.

Öğretmenlik ve öğretmenlerin nitelikleri ve seçimiyle ilgili hususlar bu kanunla düzenlendiği için Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ilgili maddeleri yürürlükten kaldırılıyor.

Yayımlandığı tarihte uzman öğretmen ve başöğretmen unvanını haiz olanlar bu düzenlemeden yararlanacak.

Öte yandan teklifin maddeleri üzerine konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, aralarında AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan'ın da bulunduğu bazı AK Parti'li milletvekillerin fotoğraflarını göstererek İstanbul Büyükşehir Belediyesinden burs aldıklarını söylemesi, tartışmalara neden oldu.

Ağbaba, "Sayın Kavakçı'nın bu bursu alırken kiminle yarıştığını merak ediyorum. Kimleri geçti, kaç puanla geçti? Almış olduğu burs, burs değil bir servettir. Aldığı para 2 milyon 161 bin 291 liradır." dedi.

Ağbaba'nın iddialarına cevap veren Kan, şöyle konuştu:

"Sayın Ağbaba, 'haram yememiş' diyerek 'yedi' demek istedi. Kimin haram yiyip yemediğini gayet net biliyoruz. Ben çalışıp burs almanın ve burslu olarak doktora yapmanın kanun dışı olduğunu, bir usulsüzlük olduğunu bilmiyordum. Usulsüzlük bunun neresinde, onu da bilmiyorum. Günlerdir sosyal medyada, aylardır farklı yerlerde bağırıyorlar. Usulsüzlüğü göstersinler, usulsüzlük yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 1994 yılında Akıllı Bilet Projesi'nde bir mühendis olarak çalıştım. Büyükşehir Belediyesi burslu olarak yurt dışına göndermek istediğini mail ile duyurduğunda bütün çalışanlar gibi ben de başvurdum, kabulümü aldım. Eksik kalan mecburi hizmetimi de milletvekilliğim bittiği gün gidip tamamlayacağım. Bunun neresi usulsüzlük? 'Haram yedi' diyemezsiniz. Ben İstanbul Büyükşehir Belediyesine 1994'te düz mühendis kadrosunda çalıştım. Sözleşmeli mühendis kadrosundan başka idari bir sıfatı olmayan bir insan, kendisini belirli yerlere zorla gönderemez. Bunu herkes bilir. Bursu alabilmek için öncelikle yurt dışındaki üniversitelerden kabul almanız gerekiyor. Dünyadaki ve Türkiye'deki üniversiteler böyle. ABD'de iki ayrı üniversiteden kabul aldım. Sonra da yabancı dil imtihanına girmem gerekiyordu, onları yaptım sonra da 4 üzerinden 4 ortalamasıyla eğitimimi tamamladım."

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun kabul edilmesinden sonra Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesi'nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi görüşmelerine geçildi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un imzasını taşıyan Türkiye ile Azerbaycan Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.

Buna göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in, 15 Haziran 2021'de, Şuşa kentinde imzaladığı Şuşa Beyannamesi, Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerinin resmen müttefiklik düzeyine çıkarılmasını öngörüyor.

Ermenistan'ın Türkiye'ye karşı asılsız iddialarının, tarihin çarpıtılması girişimlerinin bölgede barış ve istikrara zarar verdiği vurgulanan beyannamede, Türkiye ve Azerbaycan'ı birleştiren Zengezur koridorunun açılması ve Nahçıvan-Kars demir yolunun, ilişkilerin yoğunlaştırılmasına katkı sağlayacağı belirtiliyor.

Tarafların, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin daha da genişletilmesi ve derinleştirilmesi perspektiflerini her yönüyle inceleyerek beyan ettiği Şuşa Beyannamesi'nde, Azerbaycan'ın, Ermenistan'ın 30 yıl süren saldırısına son verilmesinde ve işgal edilmiş toprakların kurtarılmasında Türkiye'nin desteğine yüksek değer verdiği ifade ediliyor.

İşgalden kurtarılan topraklarda Türkiye-Rusya Ortak Merkezi'nin faaliyetlerine Türkiye'nin katkısının önemli rol oynadığına vurgu yapılan beyannamede, Türkiye ve Azerbaycan'ın, bölgesel ve küresel güvenlik ve istikrar meselelerinin çözümlenmesi yönünde ortak çaba gösterecekleri, taraflardan herhangi birinin bağımsızlığına veya toprak bütünlüğüne üçüncü bir devletçe tehdit ve saldırı halinde tarafların, birbirine gerekli yardımı yapacakları vurgulanıyor.
Tarafların, iki devlet arasında geliştirilen ve onların çıkarlarına uygun askeri-siyasi iş birliğinin üçüncü devletlere karşı olmadığının kaydedildiği beyannamede, tarafların özellikle terör, organize suçlar, uyuşturucu kaçakçılığı, yasa dışı göçe karşı mücadelede ortak çaba ve iş birliğini genişleteceği belirtiliyor.
Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, düzenlemenin yasalaşmasının ardından gündemdeki konuların tamamlanması nedeniyle birleşimi 15 Şubat 2022 Salı saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları