loading
close
SON DAKİKALAR

''Üzerimdeki abimin kazağı''

''Üzerimdeki abimin kazağı''
Tarih: 29.12.2012 - 16:32
Kategori: Sağlık, Yaşam

405. Haftalarında İsmail Bahçeci’nin akıbetini soran Cumartesi Anneleri, bir kez daha adalet taleplerini yeniledi...

Galatasaray Meydanı’nda 405 haftadır bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları 24 Aralık 1994 yılında gözaltına alınıp kaybedilen İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu.

Haftalardır yineledikleri adalet arayışlarını bir kez daha tekrar eden Cumartesi Anneleri/İnsanları yargıyı hukuk ilkelerine göre davranmaya çağırdı.

İsmail, güzel konuşan, karikatür çizen, şiir yazan, güzel saz çalan, türkü söyleyen, espritüel, özgüveni yüksek, bilgisi ve donanımıyla etkileyici bir gençti. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda öğrenciydi. Gençlik hareketinin içindeydi; Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu Başkanıydı. Bu nedenle polisin hedefindeydi. Defalarca gözaltına alınmış, ağır işkence görmüştü Son olarak 24 Aralık 1994 günü gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Tanıklar tehdit edildi. 24 Aralık'tan sonra İsmail’i yakalamak için Bahçeci Ailesi'nin evine yapılan polis baskınları kesildi. Resmi makamlar tüm başvurularda İsmail’in gözaltına alındığını inkâr etti.


Dönemin insan Hakları Bakanı Azimet Köylüoğlu aileye "İsmail’in gözaltına alındığını, elektrik verildiğini, işkence yapıldığını, sonra da öldürülüp bir çukura atıldığını" söyledi. Dönemin içişleri Bakanı Nahit Menteşe ise anne Fatma Bahçeci'ye "Sen dua et de oğlun polislerin elinde olsun" dedi. İsmail Bahçeci özgür, eşit, adil bir dünya mücadelesi yürüttüğü için kaybedildi. Ondan geriye yazdığı şiirler, çizdiği karikatürler, sazı ve fotoğraflardaki gülüşü kaldı. '

''Bizde evlat acısı sende kuyruk acısı’’


1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız konuşmasına Roboski’yi anarak başladı. Başbakan Erdoğan’ın bu ülkenin düşmanı gibi hareket ettiğini belirterek, Başbakan ile aralarında ki ilişkiyi
‘’Bizde evlat acısı sende kuyruk acısı’’ sözleriyle ifade etti.

Yıldız,  sonrasında Gülyazı için yazdığı yazıyı okuyarak konuşmasını bitirdi.

1996 yılında gözaltına kaybedilen Ahmet Kaya’nın kızı Emine Kaya Erdek kürtçe yaptığı konuşmasında, Roboski Katliamını hatırlatarak, ‘’Ne zamana kadar bu acıları çekeceğiz’’ diye sordu.

Başbakan’ın Roboski’de öldürülenler için ‘’köylü değiller’’ ifadesine karşın, ‘’Orada vurulanların hepsi köylü. İçerinde çocuklar var. Her yerden haykırıyoruz. Sesimize ses veren yok’’ diyerek, vurma yetkisinin Başbakan tarafından bilindiğini söyledi.

''Hükümetin faili meçhul cinayetleri çözecek yetkisi var''


Üzerinde Ağabeyi İsmail Bahçeci’nin kazağı olduğunu belirten Umut Bahçeci, ‘’Yerdeki karikatürler de onun. Birazdan da onun şiiri okunacak. Kardeşimin yarattığı değerler bunlar. Öldürülmemiş olsaydı belki iyi bir karikatürist ya da yazar olacaktı" dedi.

Kendi ülkesinde yaşayan vatandaşını kaybeden hükümeti ve faili meçhul cinayetler konusunda adım atmayan günümüz hükümetini kınayarak, AKP hükümetinin yasa ve anayasa çıkarma yetkisi bulunmasına rağmen faili meçhul cinayetleri çözecek adımlar atmamasını eleştirdi.

Haftalardır oturmalarına rağmen bir arpa yol gidemediklerine dikkat çeken Bahçeci,  “Ağabeyimin nerede olduğunu bilmek benim en doğal hakkım” diyerek tepkisini dile getirdi.

‘’Belki yaşasaydı yazar, karikatürist olacaktı’’ diyen Bahçeci, kardeşinin gözaltına alındığı 24 Aralık öncesi evlerinin sık sık arandığını, 24 Aralık’tan sonra ise polislerin bir daha evlerini aramadıklarının altını çizerek, Madem sizde yoktu. 24 Aralık’tan sonra neden aramak için bir daha evimize gelmediniz? diye sordu.


Konuşmanın sonrasında, İsmail’in okul arkadaşı Süleyman Kalyoncu ise bir şiir okudu.

Cumartesi İnsanı Candan Yıldız’ın okuduğu açıklamada, 3 kişinin kaybedilmesi ve 4 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan JİTEM davası sanıklarından korucubaşı Kamil Atağ'ın serbest bırakıldığı belirtilerek, Vecdin Avcıl'ın kaybedilmesinden ve 12 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan dönemin Derik Jandarma Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil'in davasının ise Çorum'a alındığını hatırlatan Yıldız şunları kaydetti:


"Davanın önemi tarafımızdan Adalet Bakanı'na anlatıldıktan kısa bir süre sonra bu naklin gerçekleşmiş olmasından Adalet Bakanı Ergin'i sorumlu tutuyoruz. Adalet Bakanı aynı koruyucu, kollayıcı tavrı kayıplarımızın faillerinden Mehmet Ağar için de göstermişti. Ona otel konforunda cezaevi hazırlatıp konvoy eşliğinde cezaevine gitmesini sağlamıştı."

Vişne Haber Ajansı/Rojda Duygu Yeşilgöz

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları