Uzunköprü Belediye Başkan aday adayı Becan: Uzunköprü’yü hak ettiği sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyine çıkaracağız

Uzunköprü Belediye Başkan aday adayı Özlem Becan, CHP Uzunköprü İlçe Binasında düzenlediği basın toplantısıyla projelerini anlattı.

CHP Uzunköprü eski İlçe Başkanı Özlem Becan, Uzunköprü Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıkladı. CHP Uzunköprü İlçe Binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Becan, "Ben Uzunköprü’yü çok seviyorum. Ben Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni çok seviyorum. Bu nedenle Uzunköprü için de, Cumhuriyet Halk Partisi içinde her zaman mücadele etmekten, elimi değil gövdemi taşın altına koymaktan bir gün bile çekinmedim, çekinmeyeceğim. Bu şehre, bu büyük aileye hizmet etmeyi her daim onurlu bir görev bildim. Görevin ne olduğu önemli değildir" dedi.

Becan, şöyle konuştu:

"Bugün sizlerin isteği ve desteği ile Uzunköprü’de bir tarih yazmak için, doğduğum ve doyduğum, büyüdüğüm ve çocuklarımı büyüttüğüm, Uzunköprü’me hizmet etmek için, yeni bir göreve; neferi olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nden Uzunköprü Belediye Başkanlığı görevine aday adaylığımı sizlere açıklamaktan onur ve gurur duyuyorum. Ben öncelikle Uzunköprü Belediyesi’nde görev yapmış, partimizden aday olmuş bütün başkanlarıma, geçmişten bu güne tüm il genel meclisi ve belediye meclis üyelerine, partimizin her kademesinde çalışanlara emeklerinden dolayı teşekkürü bir borç biliyorum.

Uzunköprü’de iyi ve güzel işler yapmak adına inancım, umudum ve cesaretim olduğu için bu yola çıktım. Uzunköprü Edirne’nin en büyük ilçelerinden biri, potansiyeli olan, büyümeye, daha fazla gelişmeye açık olmasına rağmen her gün göç veren, ekonomisi günden güne gerileyen bir ilçe haline gelmiştir. Eski günlerini özlemle yâd ettiğimiz Uzunköprü ben üniversitede okuduğum yıllarda Türkiye’nin en zengin ve en çok vergi veren ilk 5 ilçesinden biriydi. Bu ilk 5 ilçenin arasında Osmaniye’de vardı çok iyi hatırlıyorum. Şimdi bakıyoruz Osmaniye il olmuş, Uzunköprü günden güne küçülüyor.

Elbette bu duruma gelmemizin en büyük nedeni 16 yıldır iktidar olan AKP’nin Türkiye ekonomisinde genel anlamda yarattığı tahribattır ve bu tahribattan Uzunköprü’de payını almıştır. Buna ilave olarak mevcut iktidarın uyguladığı yanlış tarım politikaları ve yoğun tarımsal ürün ithalatı ile bölgemizdeki çiftçilerimizin beli bükülmüştür. Uzunköprü ekonomisinin omurgasını oluşturan çiftçimiz kazanamamış ve harcayamamıştır. Esnaf kazanamamış, fabrikalarımız kapanmış, işsizlik artmıştır. Yeni nesiller bu topraklarda artık doyamadıkları için sanayi bölgelerine gitmiş ve bölgemiz göç vermiştir. En büyük köylerimizde hane sayısı yarı yarıya düşmüştür. Şehir merkezimiz günden güne küçülmüştür.

İşte insanımızın zor günler geçirdiği bu dönemde hepimize görev düşüyor. Uzunköprü’yü o devr-i saadet günlerine döndürmek ve bu ekonomik kıskaçtan çıkarmak için çalışacağız. İşte bu noktada her bir Uzunköprülü hemşerimin bilmesini isterim ki Özlem Becan’ın amacı da, hedefi de bu kabuğu kırmak ve Uzunköprü’nün hak ettiği sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyini yakalamasını sağlamaktır. Bunu başarmak zorundayız, bunu gelecek kuşaklar için, çocuklarımız için başarmak zorundayız. Kadın erkek hep birlikte çalışıp, dayanışarak Uzunköprü için, geleceğimiz için birlikte üreteceğiz. Yerel markalar oluşturacağız. Kendimize katma değer sağlayacak her projenin peşine düşeceğiz.

Dikkat ediniz ki; Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de Yerel Yönetim birikiminin en yüksek düzeyde olduğu siyasi partidir. Türkiye’nin, Cumhuriyetten günümüze çağdaş kent anlayışının şekillenmesinde partimizin payı çok büyüktür. Türkiye’deki yerel yönetim birikimi sosyal demokrat bir birikimdir. Türkiye’de belediyeciliğin efsane haline gelmiş isimleri sosyal demokrat belediye başkanları arasından çıkmıştır. Peki, nedir Sosyal Demokrat Belediyecilik? Öncelikle az önce dediğim gibi insan odaklı belediyeciliktir. Katılımcı belediyeciliktir ki diğer adı katılımcı-toplumsal belediyeciliktir. Şeffaf belediyeciliktir. Elbette daha birçok başlık sıralanabilir. Ben bir yöneticiyi kapıların, korumaların değil, halkla kurduğu yakın ilişkinin koruduğunu düşünürüm. Buradan hareketle ben halkı ile her zaman yan yana olan ve dayanışmacı bir yönetim anlayışına inanıyorum. Sivil Toplum Kuruluşları, kooperatifler, sendikalar, meslek odaları, kent konseyiyle ortak aklı esas alan bir yönetim anlayışını hayata geçireceğim. Uzunköprü’de bir projeye başlayacaksak o projeyi gerçekleştirecek teknik ekibin yanında orayı kullanacak halkın fikrini alarak daha katılımcı bir yönetim anlayışı geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Belediye Meclis toplantılarımıza mutlaka muhtarlarımızı davet edeceğiz. Söz hakları mutlaka olacak. Uzunköprü’yü ortak akılla yöneteceğiz. Vatandaşımızın, esnafımızın yönetime katılıp, taleplerini söylemesini sağlayacağız. Bu sosyal demokrat belediyeciliğin olmazsa olmazıdır.”

Özlem Becan, başkan seçildiği takdirde gerçekleştireceği projeleri şöyle açıkladı:

Pazar yeri ve akıllı kent projesi

"Pazar yeri ve terminal öncelikli projelerim olacak halkın istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştireceğimiz bu projelerimiz için ben biraz daha fazlasını hayal ediyorum. Hepinizin bildiği gibi dünya akıllı kentleri konuşuyor, yenilenebilir enerjiyi konuşuyor biz de pazar yeri ve yapacağımız terminalin çatılarını güneş panelleri ile kaplayıp pazaryerimizin enerji ihtiyacını buradan karşılayacağız. Perşembe günleri dışında ücretsiz otopark olarak hizmet verecek olan pazaryeri binası o bölgedeki park sorununa da çözüm olacağı kanaatindeyiz. Aynı enerji sağlama sistemini tüm Uzunköprü’deki aydınlatma direklerine uygulayacağız. Bu anlamda aynı zamanda belediye bütçesinde de ciddi bir tasarruf sağlamış olacağız.

Ekonomik kalkınma

Ben Uzunköprü’nün geleceğini sanayileşmeden ziyade tarım ve hayvancılıkta görenlerdenim. Yerel yönetimler bu aşamada ne yapabilir diye sorarsanız kooperatifleşmeyi destekleyebilir. Özellikle kadın kooperatifleşmesinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Hepiniz marka değeri nedir ve ne kadar önemlidir biliyorsunuz. Bu manada markalaşabilecek ürünlerimizi örneğin süt ürünleri, özellikle emsalsiz peynirimiz buna örnek verilebilir. Kooperatifleşerek, dayanışarak markalaşmış ürünlerimizi üretip iç ve dış pazara satmayı hedeflemeliyiz. Böylelikle hem üretimi arttırıp, hem de istihdam yaratmış oluruz. Sanayileşme konusunda en büyük kırmızıçizgimiz verimli tarım topraklarımızın zarar görmemesidir. Ergene nehrinin kirliliği topraklarımızda geri dönülmez zararlara yol açıyor, insanlarımız kanserden ölüyor. Biliyorsunuz ulusal basına da yansıdı ergene kırmızı akıyordu. Öncelikle destekleyeceğimiz ve buraya gelmesini istediğimiz sanayi kolunun atığı toprağımıza, havamıza, suyumuza zarar vermemelidir. Çünkü hiçbir şey insanımızın canından kıymetli değildir.

Ergene kirliliği

Ergene kirliliği konusunda da akılcı çözümlerimiz var. Bu noktada Ergene temizlenecek söylemlerinden öte olarak, bu kirliliğin sanayileşmenin kaynağında çözülmesi gerektiğini biliyoruz. Bu noktada kamuoyu baskısının ve ses getirecek eylemlerin önemi elbette büyük. Ancak ben Belediye Başkanı olduğum takdirde, üyesi olduğumuz Trakya Belediyeler Birliği ve Marmara Belediyeler Birliği gibi platformların gücüyle birlikte bu platformlara katılımını sağlayacağımız bilim insanı, avukat ve konunun uzmanlarının desteği ile kirliliği kaynağından başlayarak bitireceğiz. Bu konuyu asla iktidar partisi yöneticilerinin vicdanlarına bırakmayacağız. Biz biliyoruz ki; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetimleri çok daha sık ve yerinde olmalı, fabrikaların arıtma sistemleri sürekli çalışmalıdır. Bölgenin can suyu Ergene nehrini bir taraftan kirleterek bir diğer taraftan temizlemeye çalışmak boşa kürek çekmekten ibarettir. Ben Uzunköprü Belediye Başkanı olduğumda bizzat bakanlık nezdinde yapılan denetimlerin de takipçisi olacağıma söz veriyorum. Ergene nehri kirliliği konusu bizim için asla bir seçim vaadi değildir. Bu güne kadar görev aldığım sivil toplum kuruluşlarında konuyla ilgili verdiğim mücadeleyi sizden aldığım güçle Uzunköprü’nün belediye başkanı olarak sonuna kadar sürdüreceğim. Uzunköprü bundan sonra kirlilikle mücadelede eylemlerden, konuşmaktan öteye geçen bir anlayış ile yönetilecektir.

Hayrabolu caddesi yol ve kaldırım çalışması

Uzunköprü’nün en büyük caddesi olan Hayrabolu Caddesi’ni her gün binlerce kişi kullanmaktadır. Aynı zamanda pazaryeri yolu üzerinde olan bu caddede kot farklılığından dolayı kaldırımlar oldukça düzensiz olup, vatandaşımız zarar görmekte her gün bu kaldırımlar sebebiyle yaralanmalar olmaktadır. Her gün bu caddeyi kullanan binlerce vatandaşımız kaldırımları kullanamadıkları için cadde üzerinden yürümekte, bu da büyük tehlike arz etmekle birlikte, kazaya açık davetiyedir. Hayrabolu Caddesi’nde yapacağımız düzenlemeyi aynı hassasiyet ile tüm caddelerimizde de gerçekleştireceğiz.

Engelli çocuklar için bakım ve oyun evi projesi

Bu proje Uzunköprü İlçe Başkanı olduğum dönemde engelli çocuklarımızın ailelerinin bizzat gelip talep ettikleri projedir. Bizlerin normal hayat akışı içinde yaptığımız günlük rutin işler, engelli çocuğu olan aileler için o kadar da kolay olmayabiliyor. Talep eden aileler çocuklarını istedikleri zaman bakım ve oyun evimize getirebileceklerdir. Çocuklarımızın sosyalleşmelerini sağlarken zaten hepimize göre zor bir hayat geçiren ailelerimize yalnız olmadıklarını hissettireceğiz. Bu projede gönüllü olarak yer almak için hazır bekleyen bir ekibimiz bulunmaktadır. Engelsiz hayata destek olmak isteyen vatandaşlarımız da burada çocuklarımız ile vakit geçirebilir. Kuracağımız merkezimiz doktorumuz, eğitmenlerimiz ve gönüllü ekibimizle birlikte ailelerimiz ve çocuklarımız için ikinci bir ev olacaktır.

Faaliyet ve meslek edindirme evi projesi

Uzunköprü’de üzülerek söylüyorum ama uyuşturucu kullanımı maalesef günden güne artıyor. Uyuşturucunun kullanım yaşı giderek düşmüş ve bu çok tehlikeli bir durum haline gelmiştir. Çocuklar parklarda, sokaklarda, kaldırımlarda yatıyor, uyuşturucu krizine giriyorlar. Aileler bu çaresiz durumdan geleceğimiz olan evlatlarını kurtarmak için kendilerine uzatılacak bir el bekliyorlar. İşte o eli biz uzatacağız. Geleceğimizi kurtarmak, çocuklarımıza sahip çıkmak adına onlara sıcak bir yuva yaratacağız. Gençlerimiz, çocuklarımız faaliyet evimizde karınlarını doyuracak, barınacak ve ileride hayatlarını idame ettirecekleri mesleki eğitim kurslarına katılarak, Uzunköprü için hayal ettiğimiz geleceğin önemli birer parçası olacaklar. Faaliyet ve Meslek edindirme evimizde vereceğimiz eğitimlerin yanı sıra çocuklarımıza psikolojik ve tıbbi destek sağlayacağız.

8 Temmuz‘u unutmayacağız

Onların yaşayacağı bu zorlu süreçte Uzunköprü Belediye Başkanı olarak bende her zaman yanlarında olacağım. Evet, yine hassas olduğum ve çok çok önemsediğim bir konu. 8 Temmuz Çorlu tren kazası hepimizin içini yakan, üzüntülere boğulduğumuz o kara gün. 8 Temmuz’ları asla unutmayacağız. Kaza süsü verilmiş bu cinayetin sorumluları bulunana dek, ailelerimizin mücadelesine ortak olmaya devam edeceğiz. Ailelerin kaybettiği canlarının ardından akan gözyaşları kuruyana dek bu olayın peşini de bırakmayacağız.

Şeffaf belediyecilik

Şeffaflık konusunda da söyleyeceklerim var elbette. Biliyorsunuz ben mesleğim gereği rakamlardan iyi anlarım, Uzunköprü Belediye Başkanı olduğumda Belediyemizin gelirleri, giderleri, yatırım ve projeleri ile ilgili bilgilendirme toplantıları yapacağıma ve bu bilgileri kamuoyu ile paylaşacağıma bugünden söz veriyorum. İsteyen her vatandaşımız bu bilgileri istediği zaman belediyemizden temin edebilir çünkü her Uzunköprülünün belediye bütçemizi nasıl kullandığımızı öğrenmek en doğal hakkı. İşte bu da sosyal demokrat belediyeciliğin olmazsa olmazı şeffaflık ilkesine örnektir.”