Turgut Ünlü: Halkın kullandığı konut elektrik fiyatlarını, özelleştirmelerle parababalarına verip fahiş soygunlarla artmasının ve halkı soymanın karşılığı ne ile açıklanabilir?
Elektrik faturaları ev ve iş yerlerine ulaştıkça feryatlar yükselmeye,Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) başta olmak üzere STK‘lar açıklama üstüne açıklamalar yapmaya başladı.
Oysa işin bu noktaya geleceği yapılan özelleştirmelerden, ülkenin elektrik üretimi ile ilgili kaynak bazında ithalata dayalı yanlış uygulamalardan belliydi.
Türkiye’de lisanslı elektrik üretiminin kaynak bazında sırasal dağılımı;
1-Doğalgaz, 2-İthal kömür, 3-Linyit, 4-Barajlı Hidroelektrik, 5-Rüzgar, 6-Akarsu, 7- Jeotermal, 8-Taş Kömürü, 9-Biyokütle, 10-Asfaltit, 11-Fuel Oil, 12-Güneş, 13-Motorin, 14-LNG şeklindedir.
Görülüyor ki gibi birçok alanda olduğu gibi elektrik üretim alanında da dışa, ithalata bağımlıyız. Elektrik üretiminde kömürün payı ülkemizde 1 yılda %34’ten %42’ye yükseltilmiştir.
Konutlarda doğalgaz tüketimi %19 gerilerken 2 milyon aileye 2,2 milyon ton kömür dağıtılmıştır. Kalitesiz kaynaklı kömür hava kirliliğini de artırmıştır.
Tümüyle resmi (EPDK,TKİ,ÇMO,ETKB) veri açıklamalarına dayanan bu bilgilere göre;
a- Elektrik üretiminde dışa bağımlılıktan dolayı ülke ve vatandaşlar olarak büyük bedeller ödüyoruz.
b- Doğamız, çevremiz, sağlığımız ve geleceğimiz yok ediliyor.
NE İÇİN?
Uluslarötesileşmiş tekeller ve onların yerli ortaklarının paralarının üzerine paralar koyması için.
Bu sarmaldan kurtuluş yok mu?
Elbette var. Yenilenebilir enerji kaynaklarını yaratmak.
GÜNEŞ-RÜZGAR-AKARSU-BİYO ENERJİ-JEOTERMAL kaynaklarının kullanımı için ülkemizde herşey uygun. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) “yeni nesil enerji sistemleri içinde en düşük maliyetli karada kuru rüzgar santralleri ve güneş enerjileridir. Güneş ve rüzgar enerjilerinin kilovat saati 00,3 dolara kadar geriledi. Oysa nükleer enerjide Türkiye’nin ödeyeceği ücret 12,35 sent. Yenilenebilir enerjide ortalama maliyet (kilovatsaat/dolar) Güneş 0,10 , Rüzgar (kara) 0,03 , Biyoenerji 0,05 , Jeotermel 0,07 , Genel ortalama 0,047-0167 dolar’’ diye açıklıyor.
HES’leri, doğa harikası derelere, akarsu yataklarına yandaş parababalarına rant sağlamak için yok etme pahasına yaptırmak, yüzbinlerce ağaç kesip nükleer santraller kurdurmak, ithal kömürün linyiti doğayı, çevreyi yok etmek pahasına elektrik üretiminde ve yurttaştan oy devşirme adına kullanımını çoğaltmak, ithal doğalgazı %44 payla üretimde ilk sıraya koymak bu güzel vatana ihanet değil de nedir?
Halkın kullandığı konut elektrik fiyatlarını, özelleştirmelerle parababalarına verip fahiş soygunlarla artmasının ve halkı soymanın karşılığı ne ile açıklanabilir?
Çözüm bellidir.
Öncelikle ülkemizin her alanında olacağı gibi bu alanda da tümüyle kendi kaynaklarına dönmesi, ithalata bağımlılıktan kurtulması, elektrik üretiminin kaynak bazında sırasal dağılımının GÜNEŞ-RÜZGAR-AKARSU-JEOTERMAL sırasal dağılımına döndürülmesi, Nükleer Santrallardan ivedilikle vazgeçilmelisidir.
Burada TÜKODER’in yaptığı 10 Ocak 2019 tarihli kamuoyuna yaptığı açıklamada tüketiciler açısından öne sürdüğü taleplerin de öne sürülmesinde yarar vardır.
TÜKODER 2 sayfalık açıklamasında;
Dağıtım içinde yer alan kayıp kaçak,sayaç okuma ve kamu hizmeti bedellerinin kaldırılmasını,
Elektrik, su ve doğalgazın temel ihtiyaç ve kamu hizmeti olarak görülüp, bunlardaki vergilerin kaldırılmasını ve özelleştirmelerden kamulaştırmalara dönülmesini,
Asgari ücretlilere ve emeklilere elektrik, su, doğalgaz tüketiminde indirim yapılmasını talep etmiştir.
Unutulmamalıdır ki, tüm yerüstü, yeraltı kaynakları halkındır. Halkın malı kamu malıdır, özelleştirilemez, halkın aleyhine parababalarına peşkeş çekilemez, halk soygunculara terk edilemez.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
