Eğitim sistemimiz mutlaka değişmelidir
Turgut Ünlü: Milli eğitimimiz, yetenek ve becerisine uygun, mutlu, kendisine saygı duyulan çocukları nasıl yetiştireceğini, tüm paydaşlarla birlikte önüne koymalı, çözümü, birlikte nasıl ve hangi zaman diliminde olacağını kararlaştırılmalıdır.
Milli Eğitimimizdeki sistemsizliğimiz artarak sürüyor.Bir yıla yakın öğrencilerimiz yüzyüze eğitimde yer almadı. Eksik – gedik ne yapılmaya çalışıldı? EBA üzerinden kitabi bilgi aktarımı. Sonuç yine olmadı, yine çuvalladık.
Oysa; bu sürede her çocuğumuzu -hatta daha ileri yaştakileri de- kitap okuma seferberliği içine alsaydık, kompozisyonlar, öyküler vb. yazdırsaydık.. Ülke olarak büyük bir kazanım sağlardık. Çünkü en önemli sorunumuz, okuduğunu anlamamak, anladığını da anlatamamak..
Bunu kaçırdık gibi…
"Önemli olan niyettir, yanlışın neresinden dönsek kardır" dersek, o zaman EĞİTİM SİSTEMİNİ MUTLAKA DEĞİŞTİRMELİYİZ.
Şimdiki eğitim sistemimiz, BİLGİ ODAKLI. Bu, altyapısı ivedilikle tamamlanarak ANLAMA ODAKLI hale getirilmelidir. Bilgi altındaki KAVRAM’a geçip, iç motivasyon artırılarak, anlama odaklı hale geçiş sağlanır. Eleştirel düşünce başlatılır, düşünen, sorgulayan, sentezleyen, kendi düşüncesini üreten durum ortaya çıkar. Bu yetmez..
Yani; eleştirel düşünce kazandırdınız, farklı bilgilerden, düşüncelerden analiz, sentez, sonuç becerisini çocuğa kazandırdınız. Bu yetmez..
Bir de takım işbirliği halinde sorun çözme becerisi kazandırılmalıdır. Bu sistem çocuklarımızı; DİPLOMA ODAKLI olmaktan, DEĞER ODAKLI sisteme kendiliğinden evriltir.
Milli eğitimimiz, yetenek ve becerisine uygun, mutlu, kendisine saygı duyulan çocukları nasıl yetiştireceğini, tüm paydaşlarla birlikte önüne koymalı, çözümü, birlikte nasıl ve hangi zaman diliminde olacağını kararlaştırılmalıdır.
Böylesi önemli konu, tek kişiye, tek siyasi, partiye bırakılamaz. Kararlar birlikte verilmeli, okul öncesi eğitim ilk plana alınarak işe başlanılmalıdır.
Üstelik önemli bir avantajımız da vardır: Köy Enstütüleri deneyimi.
Burada bilgilenmek açısından Finlandiya modelinden bir örnekleme yapalım.
Finlandiya, 1990 yılı başında büyük bir kriz içindeydi. Tüm bakanlıkların bütçesini yarıya, Milli Eğitimin bütçesini ise iki katına çıkardılar. 1999 yılında da PISA 1.si oldular.
Oysa, mevcut iktidar 19 yıl önce iktidara geldiğinde, milli eğitimimize bütçeden ayrılan pay ile 19 yıl sonraki yani bu yılki ayrılan pay arasında yaklaşık yüzde 10 azalma vardır.
Bu durum tersine çevrilmedikçe, sistem değişmedikçe, eğitimimizde başarı beklenemez.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları