Turgut Ünlü: Çocuğun okula gidip gitmeyeceği velinin kararına bırakılamaz. Velinin yanlış karar vermesi sonucunda çocukta oluşabilecek travmaları (başarısız, yetersiz, engelli v.b.) kim karşılayabilecektir?
16 yıllık AKP iktidarında defalarca Milli Eğitim Başkanı değişti. Her değiştiğinde de eğitim sisteminde köklü değişikliklere gidilerek MEB; YAP-BOZ TAHTASINA DÖNÜŞTÜ.
Sayın M.E.Bakanı Ziya Selçuk da, büyük umutlarla oturtulduğu Bakanlık koltuğunda birçok “YAP-BOZ”’a imza attı.
Son olarak; eğitime başlama yaşında yaptığı değişiklik de büyük tepki oluşturdu.
4+4+4 düzenlemesi ile değiştirilen mevzuata göre; ilkokul 1. sınıf gelişimlerinin, 69 aydan büyük başlayan çocukların oldukça gerisinde olduğu uzmanlarca tesbit edilmişti.
Bakan Selçuk, okula başlama yaşının 69 ay olacağını, bu değişikliğinde “ana sınıfı ve 1. sınıf çağ nüfuslarının birbirinin içine girmesinin yol açtığı karışıklıkları önleme ve çağ nüfuslarını net olarak ayırma” şeklinde açıkladı.
İlkokula başlama yaşı basit bir istatistiksel noktaya indirgenemez. Bu durumu daha önceki 4+4+4 düzenlemesi ile ortaya çıkan olumsuzlukları görmemek demektir.
Ayrıca, çocuğun okula gidip gitmeyeceği velinin kararına bırakılamaz. Velinin yanlış karar vermesi sonucunda çocukta oluşabilecek travmaları (başarısız, yetersiz, engelli v.b.) kim karşılayabilecektir?
Ülkemizde ortalama eğitim seviyemiz ortaokul 3. sınıf (7.sınıf) terktir. Bu tablodan sağlıklı bir karar vericilik çıkabilir mi?
Böyesi önemli bir karar, uzmanlarca verilmelidir. Aksi durumda daha işin başında çocuk kaybedilebilir, çok zorlanabilir, aynı zamanda öğretmen de zorlanabilir.
Hiçbir hazırlık yapılmadan, uzmanlar ve eğitimin tüm paydaşlarıyla oturup görüşülmeden alınan kararlar, yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi özellikle de eğitim alanında büyük yıkımlara yol açmaktadır.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
