loading
close
SON DAKİKALAR

Milli Eğitim

Turgut Ünlü
Tarih: 04.10.2019
Kaynak: Vişne Haber Ajansı

Turgut Ünlü: Devletin en yüksek kademesinde görev alanların eğitime bakış açılarını gösteren sözleri, eğitimde geldiğimiz durumu açıklamaktadır.

Osmanlı Devleti’nden, eğitimle ilgili kayda değer bir miras devralmamıştı genç Cumhuriyete. Eğitimin önemini bilen yeni Türkiye’nin önderi M. Kemal milli mücadelenin sıcak koşullarında eğitimle ilgili çalışmalarını hiç aksatmadı. “Eğitimin amacı yalnız hükümete memur yetiştirmek değil giriştiği işleri başarabilecek yetenekli, ülkede ahlaklı, Cumhuriyetçi, devrimci, atılgan, olumlu, yaşamında karşılaştığı engelleri yenecek güçte, karakter sahibi genç yetiştirmektir diyordu ilk Cumhurbaşkanımız. Bu amaca uygun çalışmalar da fazlasıyla yapıldı. Okuma-yazma seferberlikleri, her derecede okulların açılışı, eğitimde birlik yasası, harf devrimi, millet mektepleri, başarılı gençlerin yurt dışına gönderilmesi, Hitler Almanya’sından kaçan bilim adamlarının üniversitelerde göreve getirilmesi, köy enstütüleri... bu çalışmalardır.

10 yılda büyük atılımlar gerçekleşti. Her alanda olduğu gibi milli eğitim alanında da Türk Mucizesi “ gerçekleştirildi sonra... 2. Paylaşım (emp.) savaşı sonunda ABD kampına yanaşan Türkiye’de emperyalist blok, önce 27 Aralık 1949 tarihinde “Türkiye-ABD Hükümetleri aralarında Eğitim komisyonu kurulması hakkında anlaşmayı imzalattı. 4’ü Türkiye, 4’ü ABD vatandaşı, fahri başkanı da ABD’ nin Türkiye’deki Büyükelçisinden oluşan bu komisyon Eğitim programlarını kolaylaştıracaktı, eğitim programlarını belirleyecek, tüm bunların parasını da Türkiye Cumhuriyeti finanse edecekti. Evet... yıl 1949 sonu... Milli eğitimimiz ABD’ye teslim edilmişti. 1950 iktidar değişiminden hemen sonra Köy Eğitim Entütüleri kapatıldı.

Eğitim dinselleştirilmeye başlandı, eğitim birliği bozuldu, imam hatipler ardarda açıldı, neredeyse her yıl eğitim müfredatları değişir oldu, yatılı bölge okulları, öğretmen liseleri, askeri liseler, eğitim enstitüleri kapatıldı, eğitim büyük ölçüde paralı hale getirildi. Harp Akademisi kapatıldı, Harp Okulları “Milli Savunma Üniversitesi”ne bağlandı, vakıf üniversiteleri açılıp sayıları çoğaltıldı, her dereceli okul yönticilerinde liyakatsızlık arttı. “Bugünkü okullarda yetişen gençlere ülke yönetimi teslim edilemez. Biz laik okullara karşı imam hatip okullarını bir seçenek olarak düşünüyoruz. Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri bu okullarda yetiştireceğiz” (Cevdet Sunay) “İmam hatip okullarında iyi eğitim veriliyor. O cocuklardan zarar gelmez.

Türkiye Laikliği dinsizlik olarak anlamış yanlış tatbikatlar yapmıştır. 1930’lardaki laiklik anlayışını yanlış olarak görüyorum (K. Evren). Biz kindar ve dindar bir nesil yetiştireceğiz (R.T.Erdoğan)”. Devletin en yüksek kademesinde görev alanların eğitime bakış açılarını gösteren sözleri, eğitimde geldiğimiz durumu açıklamaktadır. Milli Eğitimde genç Cumhuriyetimizin kuruluşunda gösterdiği anlayış, uygulama ve hedeflere ulaşmak için; her alanda olduğu gibi Milli Eğitim alanında da TAM BAĞIMSIZ olmamız gerekiyor. Eğitimcilerini özel olarak liselerde öğretmen akademilerinde yetiştiren, eğitimini parasız, karma, eşit, laik, demokratik, ilgi, yeteneklere göre istihdama yönelik, ülke ve çağın gerçeklerine uygun, bilimsel yapan TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE özlemiyle...

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları