loading
close
SON DAKİKALAR

Zerrin Tekindor: Müslüm Gürses'i dinlemezdim, şimdi neredeyse bütün şarkılarını biliyorum

Zerrin Tekindor: Müslüm Gürses'i dinlemezdim, şimdi neredeyse bütün şarkılarını biliyorum
Tarih: 04.11.2018 - 10:53
Kategori: Magazin

Müslüm filminde Muhterem Nur'u canlandıran Zerrin Tekindor: Müslüm Gürses'i dinlemiyordum ama onun ne kadar çok sevildiğini biliyordum.

Müslüm filminde Muhterem Nur'u canlandıran Muhterem Nur, Hürriyet'ten Cengiz Semercioğlu'na konuştu. 

Tekindor, Müslüm Gürses'i daha önceden dinlemediğini belirterek, filmle birlikte fikrinin değiştiğini söyledi. Tekindor, "Şimdi müziklerinin neredeyse hepsini biliyorum diyebilirim. Hayatına daha hakimim. Ama Müslüm Gürses’in değeri bilinmedi de diyemeyiz. Çünkü etrafımdan hep onun ne kadar başarılı olduğunu duydum" ifadelerini kullandı.

Tekindor'un verdiği röportaj şöyle:

 Müslüm Gürses’i önceden dinler miydiniz?

- Dinlemezdim...

“Dinliyorum” deseydiniz inanmayacaktım zaten... Çünkü entelektüel kesim uzun yıllar Müslüm Gürses’e mesafeli durdu...

- Evet, dinlemiyordum ama onun ne kadar çok sevildiğini biliyordum. Herkes, buna benim kendi arkadaşlarım da dahildir, Müslüm Gürses için “Böyle bir ses, böyle bir yorum yok” dediklerini duyardım.

Şarkılarını hiç mi bilmiyordunuz?

- Hiç... Sadece konserlerindeki olayları biliyordum. Ama yine de onu televizyonda izlediğim zaman, çok tuhaf bir samimiyeti olduğunu görürdüm. Ne kadar enteresan bir karakter diye düşünürdüm. Hoşuma giderdi.

 Filmden sonra Müslüm Gürses’le ilgili fikriniz değişti mi?

- Değişmez olur mu? Şimdi müziklerinin neredeyse hepsini biliyorum diyebilirim. Hayatına daha hakimim. Ama Müslüm Gürses’in değeri bilinmedi de diyemeyiz. Bana öyle gelmiyor açıkçası. Çünkü etrafımdan hep onun ne kadar başarılı olduğunu duydum...

Zaten son 10 yılında entelektüel kesimin de ona bakış açısı değişmişti...

- Evet, o popüler şarkıları söylemesi filan, acayip doğru projelerdi.

Şimdi en sevdiğiniz Müslüm Gürses şarkısı hangisi?

- Nilüfer...

Muhterem Nur’la hiç bir araya geldiniz mi?

- Gelmedik. Yönetmenimiz Ketche’ye “Eğer uygunsa, o da böyle bir şey isterse Muhterem Hanım’la tanışabilirim” dedim. Ketche, “Filmde birebir Muhterem Nur görmek istemiyorum. Bu kadar acılar yaşamış karakterin iyisiyle kötüsüyle hep yanında olan bir kadın görmek istiyorum” dedi.

Ya beğenmeseydi performansınızı Muhterem Hanım?

- Yok, Muhterem Hanım’la telefonla konuştuk. Çok zarifti. O kadar mutlu eden bir telefon konuşması oldu ki benim için.

Nasıl bulmuş sizi?

- O kadar hoş cümleler kurdu ki bana, uçtum tabii. Sonuçta tiyatroda oynadığımız karakterler, hâlihazırda yaşamıyor. Sizin hayal gücünüze kalmış tarafları var. Fakat burada yaşayan bir kadın var. Ve filmde kendini izledikten sonra bana, “İçime mi girdiniz Zerrin Hanım, ne yaptınız? O kadar mutlu oldum ki, sizden başkasını düşünemezdim” dedi. Bütün bunlar beni çok mutlu etti. Ben de ona “Başka kim ne derse desin, umurumda değil. Siz bunları söylüyorsanız yeter” diye karşılık verdim.

Müslüm Baba’nın hayatında en çok sizi etkileyen ne oldu?

- Tek bir şey söylemek imkânsız. O kadar enteresan bağlantılar, o kadar ilginç virajlar almış ki... Hepsi çok ilginç. Hakikaten birisi gelip, “Böyle bir senaryo yazdım” dese, inandırıcı gelmez. “Hadi canım artık, o kadarı da olmaz” dersin.

Hayatınızda hiç 21 yaş ufak sevgiliniz oldu mu?

- Yok. (Gülüyor)

Muhterem Nur ve Müslüm Gürses’in arasındaki bu yaş farkını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bilemiyorum... İnsanların arasındaki denge, kendilerine kalmış bir şey. Onlar memnunsa, kimseye bir şey demek düşmez.

Müslüm Gürses’i canlandıran Timuçin Esen’le bu büyük aşkı nasıl yorumladınız?

- Hakan Günday, senaryoyu çok güzel yazmış. Oradan yola çıktım. Senaryo ne diyorsa, öyle ilerledim.

Müslüm Gürses’in Muhterem Nur’a tokat attığı bir sahne var. Yanlışlıkla vuruyor Muhterem Hanım’a değil mi?

- Yok, bile isteye...

Öyle mi, ben yanlışlıkla diye biliyordum.

- Tabii kime tokat attığını bilmiyor. Ama yanlışlıkla atılan bir tokat değil.

Timuçin’e ‘Nasıl çektiniz, Zerrin Hanım’ı tokatladınız mı’ diye sordum.

- Yok, bu işin bir sürü hilesi var.

Sizi en çok zorlayan sahne hangisiydi peki?

- Aslında tokat sahnesinden çok korktum. Çünkü hayatımda böyle bir şey bilmiyorum. (Gülüyor)

En ufak bir şiddet görmediniz mi?

- Hayatımda kolumu tutup sarsan bile olmadı. Hatta “Sen bir sus” diyen bile...

Belki de sizin o naif haliniz dedirtmiyor...

- Belki de... Ama ben de zarif kişileri severim zaten. (Gülüyor)

Müslüm rolü için Los Angeles’ta oyuncu koçundan eğitim alan Timuçin Esen, “Çok deneyimli oyuncular bile roller üzerine koçlarla çalışır” açıklamasını yaptı. Siz nasıl hazırlandınız Muhterem Nur rolüne?

- Valla ben kendim evde hazırlandım. (Gülüyor) Hiç öyle bir şey düşünmedim bile...

Timuçin Esen’le daha önce hiç beraber çalışmış mıydınız?

- Hayır.

Oyunculuğunu biliyor muydunuz?

- “Gönül Yarası”ndaki performansını çok beğenmiştim. Onun dışında televizyonda yaptığı birkaç işi biliyorum ama sürekli takip etmedim. Çekimler başlamadan önce bana Müslüm Gürses’i onun oynayacağını söylediler, “Çok doğru bir tercih” dedim.

Müslüm Baba’nın aşırı fanatik hayranları var...

- Var, gördüm Adana’da (Gülüyor) İnanılmazlar. Öl de ölürler.

Müslüm Gürses’le hayranlarının aralarındaki bağı çözebildiniz mi?

- Yok, onu ben anlayamam.

Hayranlarından “filmde yanlış anlatmışsın” diye tepkiler gelir diye korkmadınız mı?

- Olabilir, herkesin algısı farklı. İnşallah herkesi mutlu eden bir film olur.

“Aşk- Memnu”  büyülü bir işti

Ekrana yeni bir işle gelmeye hazırlanıyorsunuz...

- Evet, Ay Yapım’ın “Şahin Tepesi” diye bir dizisinde rol alacağım. Hilal Saral yönetecek. Çekimleri devam ediyor, birinci bölüm bitmek üzere. Çok zevkli gidiyor. Ta “Aşk-ı Memnu” dizisinden beri Ay Yapım’dakilerini tanıyorum. Oradaki konforu, rahatlığı ve arkadaşlığı her zaman sevdim. Gene mutlu mutlu çalışıyorum.

“Aşk-ı Memnu”nun sihri neydi, onun gibi dizi 10 yılda bir geliyor...

- O büyülü bir şeydi. Ama Hilal de o kadar her detayıyla ilgilendi, o kadar güzel bir iş yaptı ki...

Setlerdeki taciz olaylarına ne diyorsunuz?

- Olacak iş değil Ne mutlu ki, hiç tanık olmadım. Gerçi normali bu. Bir daha ne duyarız ne de yaşarlar.

Son kararı her zaman yönetmen verir

“Arzu Tramvayı”nın yönetmenliğini oğlunuz Hira Tekindor yapıyor... Yönetmen mi anneye söz geçirir, anne mi yönetmene?

- Her zaman yönetmenin istedikleriyle yola çıkılır. Oyuncularının fikirlerini de almaya açık bir yönetmense, hep birlikte devam eder ama son kararları yönetmen verir tabii.

9-13-30 Kasım’da yine Uniq Hall’de sahneleyeceksiniz oyunu... Oyun öncesi bir uğurunuz var mıdır ya da “asla yapmam” dediğiniz bir şey?

- Oyundan önce bir kere mutlaka dekorun açılarını ve sahnede kullandığım aksesuvarları kontrol ederim.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları