Ali Tatar Edebiyat Ödülleri töreni 4 Mart'ta

Jürinin değerlendirmesi sonunda kazanan ilk beş belirlendi. 

Yarışmaya katılan ve ödül alan ilk beş eser aşağıdadır;

Ali Tatar'ın ailesi adına Ahmet Tatar Neden Ali Tatar Edebiyat Ödülü? sorusunu cevaplıyor.

Ali Tatar’ı unutturmama çabalarımızın bir parçası olarak 6.Yılında “Ali Tatar Edebiyat Ödülleri” düşüncemizi hayata geçirdik.

Yarbay Ali Tatar bu ülkenin demokrasi ve hukuk mücadelesinin en önemli kilometre taşlarından biri olmuştur. Yaşanan hukuksuzluk sürecinin sembollerinden biridir. Onu yaşatmak, unutturmamak aynı zamanda yaşanan hukuksuzluğu hatırlamak anlamına geliyor.

Ülkemize yakışmayan hukuk facialarının tekrar etmemesi için, çocuklarımızın daha demokratik bir iklimde yaşamaları için, bu hafızayı canlı tutmayı görev kabul ediyoruz. Aslında edebiyat ödülleri ile yapmaya çalıştığımız budur.

İlkini “Kısa Öykü” dalında gerçekleştirdiğimiz etkinlikle, çok farklı kesimlerden edebiyat tutkunlarının ilgisi çekebildiğimizi düşünüyoruz.

Yarışmaya ciddi bir katılım oldu.

Bu ülkenin hukuk, demokrasi ve insan hakları gündemine ilişkin sözü olan hikayesi olan edebiyat dostları çabamıza eserleri ile destek verdiler.

Edebiyat dünyasının saygın isimlerinden oluşan değerlendirme jürisi titizlikle bu eserleri değerlendirdi.

Şahit olduğum şu ki, bir çok eseri sıralamaya koymakta zorlandılar. Ancak yarışmanın doğası gereğince birileri biraz daha öne çıktı.

Sıralamaya giremeyen bir çok eser için, farklı açılardan övgülerini dinledim. Bunlardan beni en çok mutlu eden, jürinin katılan eserlerin büyük bir çoğunluğunun, sıcaklık ve samimiyet gibi özel bir ortak yanı olduğunu dile getirmesi oldu.

Aynı şekilde katılımcılardan Ali Tatar adına düzenlenen bu etkinliğe yönelik övgü dolu sözler duydum. Bizleri ilerisi için cesaretlendirdiler.

Bu yarışma için emek verip ürettiği eserlerini bizimle paylaşan bütün katılımcılara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Şimdi bu sürecin ödül töreni ile taçlandırılmasına gelmiş bulunuyoruz.

Bu törene yaşadığımız hukuksuzluk sürecine tanıklık etmiş, bizzat mağduru olmuş bir çok hukukçu, siyasetçi ve edebiyat insanının katılımını bekliyoruz.

Ödül töreni Çankaya Belediyesinin katkılarıyla, belediyeye ait Çağdaş Sanatlar Merkezinde 4 Mart 2016 tarihinde saat 18:30 da yapılacak.

Bütün dostlarımızı bu törende bizlerle birlikte olmaya davet ediyoruz.

Ahmet Tatar

Ali Tatar 11.02.1967 tarihinde Ankara’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Ankara Keçiören’de okudu. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesinden mezun oldu. Burada master yaptı. 1989 da açılan sınavı kazanarak eğitim uzmanı olarak teğmen rütbesiyle Deniz Kuvvetlerine katıldı.

Deniz Kuvvetleri bünyesindeki astsubay hazırlama okulu ilk görev yeri oldu. Tain olduğu Karamürsel Egitim Komutanlığında eğitim plan proğram şube müdürlüğü yaptı. Deniz lisesi ve Deniz Harp Okulu Öğretim Başkanlığı bünyesinde kısım amirliği ile şube müdürlüğü yaptı.

1994 yılında yaşamını Nilüfer’le birleştiren Ali Tatar’ın Gökçen adında bir kızı oldu.

Son görev yeri olan Beylerbeyi Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığında, Okullar Eğitim Yönetim Şube başkanlığı yapmaktaydı. Görevleri devam ederken tüm zorluklara karşın yüksek lisans ve doktora yapmış; görev yaptığı birliklerde birçok başarı belgesi ve takdirname ödüllendirilmiştir.

05.12.2009 tarihinde Beşiktaş Adliyesinde Özel Yetkili savcılar tarafından sorguya çağrılan Dz.Yb.Ali Tatar aynı gün tutuklandı.09.12.2009 ve 14.12.2009 tarihlerinde iki kez tutukluluğuna yapılan itiraz sonunda 16.12.2014 tarihinde tutuklu olarak bulunduğu Hasdal askeri ceza evinden serbest bırakıldı.
Hiçbir yeni delil yada bulgu olmaksızın savcı Süleyman Pehlivan’ın itirazı üzerine hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarıldı.

Tutuklanması öncesinde, bazı basın yayın kuruluşları ile çeşitli internet sitelerinin hakkında yapmış oldukları karalayıcı ve yıpratıcı yayınlara maruz kaldı. Bu yalan bombardımanından ruhsal olarak olumsuz yönde etkilenen Dz.Yb.Ali Tatar kurumundan ve komutanlarından beklediği hukuki ve moral desteği bulamadı. Yeniden tutuklanma kararını kabullenemedi. Bütün ikna çabaları maalesef karşılık bulmadı. Tıbbi destek alma çabalarımız engellendi. 

Tüm bu yaşanan sürece karşı derin bir infial hali yaşayan Dz.Yb.Ali Tatar 19.12.2009 tarihinde evinde ”Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez” diyerek yaşamına son verip Hakka yürüdü.
Ankara Karşıyaka mezarlığında D16Ada, 1516Parsel de toprağa verildi.

Geriye, hukuk mücadelesini devam ettirmeye, hesap sormaya kararlı ve her geçen gün genişleyen büyük bir aile bırakmıştır.