loading
close
SON DAKİKALAR

Gürsel Tekin'den Sarıgül yorumu

Gürsel Tekin'den Sarıgül yorumu
Tarih: 18.07.2013 - 17:06
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, TGRT Haber'de yayınlanan Basın Odası programında Hadi Özışık ve Gülden Kalecik'in sorularını yanıtladı...

Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin TGRT haber’de Hadi Özışık’ın sorularını şöyle yanıtladı;



Hadi ÖZIŞIK- Mustafa Sarıgül’le başlamak istiyorum. Mustafa Sarıgül’le sizin ne alıp veremediğiniz var?

Gürsel TEKİN- Hiç kimseyle yok. Sadece Mustafa Beyle değil.

Maalesef özellikle son dönemlerde, son yıllarda çok sayıda televizyon programında ya bizler ya da Sayın Genel Başkanımız çağrıldığında bir alışkanlık haline getirilmiş. İktidar yetkilileri ne yazık ki böyle bir duruma getirmiş. Gazeteciler ya da yayıncılar programa çağırmadan önce hangi soruları soralım diye bunlarla karşılaşıyoruz.

Onun için size teşekkür ediyorum. Özellikle keşke imkan olsa yurttaşlarımız telefonla katılabilse. Siyasetçiyle milletin iletişimini daha net bir şekilde görme imkanımız olur. Bu olanakları sağlayabilirseniz ben şahsen çok mutlu olurum. Bütün siyasetçilerin, dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’deki siyasetçilerinde rahatlıkla millete hesap verebilme durumunu bekliyoruz.

Hadi ÖZIŞIK- Basın Odasında bunu çok rahat görebilirsiniz.

Gürsel TEKİN- Siyasetçinin veremeyeceği hesap olmamalı bence. Hesap sorulabilirse demokrasiye katkı sunabiliriz. Hesap sorulamadığı için bu sorunlar yaşanıyor. Belki biraz sonra Gezi Parkına da geleceksiniz, herkesin çok merak ettiği Gezi Parkı nedir? İşte Gezi Parkı siyasetten hesap sorulamadığı için şeffaf siyaset olmadığı için, kirlenen siyaset olduğu için gezi parkları çıkıyor.

Ben şimdi sorunuza geleyim. Sadece Mustafa Bey değil hiç kimseyle kişisel bir sorunum yok. Olması da mümkün değildir. Nereden çıkarıyorsunuz bilmiyorum bu sorun şeyini?

Hadi ÖZIŞIK- Ben çıkarmıyorum. Sizin en yakın arkadaşınız gazeteci Mahmut Övür iki gün önce köşe yazısında yazdı.

Gürsel TEKİN- Şimdi rahmetlik babam derdi ki, arkadaşlarınızı, dostlarınızı iyi seçin. Kötü çıkarsa da siz kötü demeyin. Mahmut benim arkadaşımdır. Uzun süren arkadaşlığımız, dostluğumuz için hiçbir şey söylemek istemiyorum. Ama yazdıklarının hiçbir tanesinin doğru olmadığını ve ben kendisinin gazeteciliğine de inanan bir insanım. Yazık ama üzülüyorum. Onu hemen söyleyeyim.

Hadi ÖZIŞIK- Sarıgül’ün bu Ankara yolculuğunda sizin bir etkiniz, katkınız yok mu?

Gürsel TEKİN- En ufak bir katkım yoktur. Ben az çok tanırsınız siyasette en açık insanım. Ne arkamda ne önümde ne başka alanlarda şey olan bir insan değilim. Cam gibiyim. Burada baktığınızda öbür tarafı görürsünüz. Böyle bir arayışım olsa direk söylerim. Endirek işleri beceremem. O başkalarının işidir. Mustafa Bey aynı zamanda benim siyasi rakibim değildir.

Hadi ÖZIŞIK- Mustafa Beyden korkuyor musunuz?

Gürsel TEKİN- Ben sadece Allah’tan korkarım bir de rahmetlik babamdan kokuyordum. Başka hiç kimseden korkmam.

Hadi ÖZIŞIK- Niye Sarıgül’ü tekrar partiye almıyorsunuz? Yani buna öncülük niye etmiyorsunuz?

Gürsel TEKİN-Valla bin beş yüz kez söyledik. Ama bin beş bir kez bir daha söyleyeyim. Ben, Sayın Genel Başkanımız, partinin bütün yetkilileri bir kere öncelikle Sayın Sarıgül’ün böyle bir talep açması lazım. Yani ben CHP’li olmak istiyorum demesi gerekiyor.

Hadi ÖZIŞIK- Niye böyle bir talep açsın?

Gürsel TEKİN- Biz ne diyeceğiz?

Hadi ÖZIŞIK- Siz adamı kovdunuz.

Gürsel TEKİN- Medine dilencisi miyiz? Kimse kovmadı. Hayır. Şimdi oraya girmek istemiyorum. Yani o defterleri bana açtırma. Bu geçmiş dönemde Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu 2010 yılında Genel Başkan olduğu günden itibaren sadece Sarıgül için değil bizim dışımızda sosyal demokrat solda kalmış kimler varsa hatta daha ileri giderek merkez sağdaki insanları da partiye çağrı yapmış bir insandır. Defalarca Sayın Genel Başkanımız çağrı yaptı. Ben televizyondan çağrı yaptım. Buyursun gelsin dedik. Başka ne yapacağız yani? Ne yapmamızı istiyorsunuz?

Hadi ÖZIŞIK- Başka bir şey yapmanıza gerek yok. Ama ben şunu söyleyeceğim; sizi kendi evinizden kovan bir aile ya da büyüklerimiz her kimse sizi kovuyor. Bir defa kovuyor, mahkeme kararıyla gidiyorsunuz, kapıdan kovuyorlar pencereden giriyorsunuz. Bir daha geliyor, bir daha kovuyorsunuz. Sonra aradan zaman geçiyor ve siz İstanbul’da yerel seçimlerde Gürsel Tekin ve Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikte İstanbul’da o estirdiğiniz rüzgar sonrasında Mustafa Sarıgül dönüp diyor ki, ben yeni hareketimi başlatmıyorum zira Türkiye Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin’de karar kılmıştır. Ben kenara çekiliyorum diyor. Sonra herhangi bir davet yapılmıyor. Gelsin, kovmuş olduğunuz kişiye niye gelsin diyorsunuz?

Gürsel TEKİN- Biz kovmuş değiliz bir.

Hadi ÖZIŞIK- İhraç etmişsiniz.

Gürsel TEKİN- O başka bir şey. O hukuki bir şey. Yani her siyasi partinin sadece CHP için geçerli değil. AKP’de de bir sürü partili insanlar ihraç edilmiştir. Bunun hukuki gerekçeleri vardır, o tartışmaya girmek istemiyorum. Ama Sayın Genel Başkanımızın ağzından defalarca çağrı yapılmıştır. Yapılan bütün çağrılara bugüne kadar bir cevap verilmiş değildir. Cevap verdiğinde, kendisi geldiğinde kapımız açıktır bizi de mutlu eder yani.

Hadi ÖZIŞIK- Mustafa Sarıgül ve İstanbul’u kapatmak üzere soruyorum; Mustafa Sarıgül yarın kapıyı çaldı, dedi ki ben geldim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacak mı? Böyle bir düşünceniz var mı?

Gürsel TEKİN- Şimdi fal bakmıyorum, bilemiyorum. Her siyasetçi talep açabilir. Bu Mustafa Bey içinde, Ahmet Bey, Mehmet Bey içinde geçerli. Şu anda İstanbul’da birçok arkadaşımız evet, ben belediye başkanı talebi açmak istiyorum diyor ve önümüzdeki günlerde diyecektir. Bu son derece doğaldır.

Sunucu- Siz olacak mısınız aday Gürsel Bey?

Gürsel TEKİN- Şu anda gündemimiz de yok. Ama koşullar…

Hadi ÖZIŞIK- Talep var mı?

Gürsel TEKİN- Benim talebimle olacak bir şey değildir. Öncelikle partimin talebi olacak. Daha sonra İstanbullunun talebi olacak.

Hadi ÖZIŞIK- Partinin talebi İstanbullunun talebinden önce mi geliyor?

Gürsel TEKİN- Her ikisi de önemli.

Hadi ÖZIŞIK- Önce halkın istemesi gerekmiyor mu sizi?

Gürsel TEKİN- Elbette mutlaka halkta isteyecek ama aynı zamanda da siz siyasi bir kurumsunuz. Bir partisiniz. Şirket değilsiniz. Yani uzun yıllardır, 90 yıllık bir siyasi partinin bir geleneği var. Onu yok sayarak sadece halka soracağız derseniz başka şeyde oradan çıkar.

Hadi ÖZIŞIK- Ben sizi tanıyorum. Siz çok samimi, içinden gelenleri böyle dobra söyleyen bir siyasetçisiniz. Gönlünüzde İstanbul yatıyor mu?

Gürsel TEKİN- Her siyasetçinin İstanbul’da siyaset yapan en yakın siz tanırsınız, ben il başkanı olmadan da İstanbul’un bütün sorunlarıyla çok yakinen ilgilenen bir siyasetçiyim. Elbette niye olmasın yani. Herkesin gönlünde yatar. Siyaset yapan herkesin gönlünde İstanbul gibi devasa bir şehri yönetmek her zaman doğaldır ve bende Gürsel Tekin olarak böyle bir arzumu da ifade ediyorum.

Sunucu- Bugün yansıyan haberler vardı. CHP ve MHP’nin yerel seçimlerde bir ittifak yapıp yapmayacağıyla alakalı iddialar.

Gürsel TEKİN- Tabi şimdi şöyle bir alışkanlık olmuş. Yani AKP’yi yazmak ya da AKP’yi eleştirmenin bedeli çok ağırdır. Bunu hepimiz biliyoruz. CHP’yi, MHP’yi ya da BDP’yi eleştirmek hatta iftira atmak hatta hakaret etmek çok olağan bir duruma geldi ve nasıl olsa hesapta sorulmaz.

Yani şimdi Türkiye’nin en önemli iki ciddi iddialı siyasi partisini böyle bir lüzumsuz bir tartışmaya sokmak bir gazetecilik değildir. Onu şiddetle kınıyorum. CHP ittifakını milletle kuracaktır.

Hadi ÖZIŞIK- Peki, bugün CHP sözcüsü Haluk Koç internet habere bir açıklama yaptı. O da sizin söylediğiniz sözleri söyledi. Bu ittifak söylentilerinin doğru olmadığını söyledi ama iktidara karşı güç birliğinin de ihtiyaç olduğunu söyledi.

Gürsel TEKİN- Gayet normaldir. Biz geçen dönem 2009 yılında da bütün siyasi partilere çağrı yaptık. Barajı aşamayacak bütün insanlara gelin bize rey verin dedik. AKP’lilere de söylüyoruz. Bu başka bir şey. Güç birliği oluşturmak başka, insanları kendi siyasal anlayışınıza katmanız başka bir şey, bir siyasi partiyle ittifak etmek başka bir şey.

Hadi ÖZIŞIK- Bu çelişki değil mi? Yani evet, güç birliği olsun denildiği zaman burada önümüzdeki yerel seçimlere 8 ay var ya da önümüzdeki 2014 seçimleri, sonraki genel seçimlerde CHP’nin ya da işbirliklerinden yana olan siyasetçilerin aslında kendilerinin ortaya koyduğu bir tablo olmaz mı yani? Başarısız bir tablo ortaya koymuyorlar mı? Gelecekte bir iktidar beklentisi yok. İlla güç birliği yapacak.

Gürsel TEKİN- Hayır, güç birliği derken biz bunu biraz öncede ifade ettim. Yani herkese çağrı yapıyoruz. Farklı siyasal partiler.

Hadi ÖZIŞIK- Ama aynı şeyi konuşmuyoruz. Bizim burada konuştuğumuz bir ittifak…

Gürsel TEKİN- Biz geçen dönem bakın, 2009 yılında 7 tane farklı siyasi partiden rey almış bir siyasi partiyiz.

Hadi ÖZIŞIK- Tamam, MHP ile de işbirliği yaptınız…

Gürsel TEKİN- İşbirliği başka bir şeydir. AKP’den de oy aldık.

Hadi ÖZIŞIK- Oy almaktan bahsetmiyorum.

Gürsel TEKİN- Başka ne diyorsunuz?

Hadi ÖZIŞIK- Adayları işaret ettiniz.

Gürsel TEKİN- Hayır. Hiçbir adayı işaret etmedik. Bana göster. Nerede? Kesinlikle böyle bir şey yok. Mümkün değil. Söyleyin bana tartışalım.

Hadi ÖZIŞIK- Geçen seçimlerde CHP’nin zayıf olduğu bölgelerde bende o dönemde olanları bildiğim için bunu size söylüyorum. Yani bunu kanıtladım, siz işbirliği yaptınız ya da ittifak yaptınız deme şansım yok. Ama işaret ettiğinizi biliyorum geçen seçimlerde.

Gürsel TEKİN- Şunu kast ediyorsanız bakın, 2011n yılındaki seçimde bizim ortalama yapılan bütün kamuoyu yoklamalarına baktığınızda MHP’ye bizden giden oy %3-3,5 arası. Belki daha fazla olabilir ama asgari olarak bizim de hesaplarımıza göre %3,5. Bu bizim arzumuzla mı gidiyor? Bir siyasi parti bana rey vermeyin, niçin? Bakın asıl önemlisi şu; eğer bir siyasi parti ya da bu toplum şöyle bir kaygı duyuyorsa, önümüzdeki süreçte iktidar partisi bu güzü elde eder Sayın Başbakan %50 hikayesi var ya, %50 gibi 360’ı geçerde bir başkanlık sistemi oluşmasın diyen milletin kendisinin kendi inisiyatifini kullanarak %3 oy vermiştir. Bu son derece doğaldır. Millete saygı duyacağız.

Bu bizden ya da MHP’den bir başka siyasi partiden kaynaklı bir şey değildir. Bunu her siyasi partinin kendisini bir kere iktidar partisinin gözden geçirmesi gerekiyor. Niçin toplum korkuyor?

Hadi ÖZIŞIK- Kendisini iktidarın alternatifi olarak gören bir muhalefet partisinin benim gönlümden işte falanca yerin belediye başkanı AKP’de değil de bizde olsun ya da falanca da olsun dememesi gerekiyor.

Gürsel TEKİN- Kesinlikle. Bu CHP için hiç geçerli değildir. Bu mümkün değil yani. Hele İstanbul için hiç mümkün değil.

Hadi ÖZIŞIK- İstanbul’dan bahsetmiyorum. Beraber nereden bahsettiğimizi aslında biliyoruz ama bu konuyu uzatmayalım bence.

Gürsel TEKİN- Eğer Manisa’yı, Balıkesir gibi yerleri kast ediyorsan bu da bizim inisiyatifimizin dışında gelişmiş bir olaydır. Bu CHP olarak ya da CHP’nin o dönemki yöneticilerin inisiyatifiyle gelişmiş değildir. O zaman başka bir tartışma da olabilir.

Şimdi örneğin, Saadet Partisinin çok ciddi oyları var belli bölgelerde. Üsküdar’da, Ümraniye’de. Nereye gidiyorlar bu oylar? Saadet Partisi mi siz gidin verin diyor. Tam tersine. Çok hızlı bir, o kadar acımasızca muhalefet yapmasına rağmen millet götürüp veriyor. Millete de saygı duyacaksınız.

Hadi ÖZIŞIK- Ama işin ucunda bir işarette de var. Onu da son nokta olarak kayalım.

Gürsel TEKİN- Kesinlikle yok. Siz devam edin.

Hadi ÖZIŞIK- Mısır. Mısır’da ne yapıldı?

Gürsel TEKİN- Mısır’da darbe yapıldı.

Hadi ÖZIŞIK- Peki, Avrupa’nın tavrına ne diyorsunuz?

Gürsel TEKİN- Avrupa bugün tavır koydu. Çok açık, net tavır koydu. Avrupa’yı bana sormayacaksınız. Avrupa’yla 10 yıldır AKP iktidarı maşallah bay kaymak gibiydi, şimdi bakmayın son günlerde böyle bir lobi falan hikayesiyle ilişkilerini kötü noktaya götürdüler.

Bu sorular hep bize soruluyor, iktidar yetkililerine şu soruyu sormanızı çok arzu ediyorum; keşke imkan olsa karşılıklı biz bu soruları birbirimize sorabilsek. Daha 4 ay önce Sayın Egemen Bağış, biz küresel oyuncuyuz diyordular. Şimdi bu küresel oyuncular ne oldu da ansızın sadece bir Taksim’deki gelişen olaylardan dolayı oradan lobi aramaya kalkıştılar? Yok, kim düğmeye bastı, bilmem. Demek ki küresel oyuncu değilsiniz. Küresel oyuncaksınız.

Hadi ÖZIŞIK- Peki, küresel oyuncak olup olmadıkları zaten zamanla gösterecek, bu 12 yıllık, 13 yıllık bir iktidar döneminde veya dış dünyadaki icraatlar, iç dünyadaki ekonomi veya benzeri konulara halk karar verecek. Buna biz karar veremeyiz. Siz eleştirilerinizi yapıyorsunuz.

Gürsel TEKİN- Ama halkın bunu görme şansı yok. Şu anda Türkiye’nin, küresel güç olan Türkiye’nin kiminle ilişkisi iyi? Bana bir ülke söyleyin. Mesela Ortadoğu’da, Asya’da, Afrika’da ya da Amerika’da ilişkilerimizin iyi olduğu bir ülke gösterebilir misiniz?

Herkesle ilişkilerimiz kötü. Avrupa düşmanımız, Amerika düşman oldu. Ortadoğu’daki sınırdaki bütün komşularımızla ilişkilerimiz, demek ki dış politika konusunda sadece milletin kararı değil bu milletin kararına bırakılacak bir iş değildir.

Hadi ÖZIŞIK- Avrupa parlamentosunun ya da Avrupa şu hem Mısır hem Gezi eylemleri bir şeyi ortaya koydu. Yani Mısır’da darbe olduğunu siz kabul ediyorsunuz. Belki seçilmiş bir cumhurbaşkanı…

Gürsel TEKİN- Meşru olmayan hiçbir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Millet iradesiyle millet iradesiyle gider.

Hadi ÖZIŞIK- Bu bir. İki; Avrupa burada hala doğru düzgün darbe demiş değil. Hala Mısır’da olup bitenlerle ilgili Avrupa tavrını işte bir bugün böyle burun ucuyla…

Gürsel TEKİN- Söyleyip söylememesinin de sorumlusu ben değilim. Keşke söyleseydi.

Hadi ÖZIŞIK- Hayır, ben siz sorumlusunuz demiyorum. Ben şeyi merak ediyorum; yani CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in…

Gürsel TEKİN- Avrupa’dan önce daha iki ay önce Sayın Başbakanın Amerika seyahatini konuşmamız lazım. Mesela Amerika’nın bu tavrını iktidar yetkililerinin eleştirmemesi doğrusu çok manidar.

Yine bu Ortadoğu’daki organize işlerde Türkiye’nin müttefiki olan Arabistan’ın tutumu yani Arabistan biliyorsunuz Türkiye’ye en yakın müttefik olan bir ülkeydi. Mısır konusunda tartışılması gereken Avrupa’dan önce tartışılması gereken Amerika’dır, Mısır’dır, Arabistan’dır ve Katar’dır. Sayın Başbakanın sürekli gittiği Katar.

Hadi ÖZIŞIK- Sürekli gittiği Katar’dan önce sorumun cevabını almak istiyorum. Avrupa’nın bugüne kadar bize karşı sizin de az önce söylediğiniz gibi hükümetle, Türkiye’deki iktidarla ilişkileri çok iyi olan Avrupa’nın tavır değişikliği neden? CHP bu tavır değişikliğini nasıl görüyor? Avrupa parlamentosu bu Gezi eylemlerinde farklı bir yol izleniyor. Mısır’da Mısır’a darbe demedi. Yıllardır Türkiye’de sürekli boy gösteren Claude Lord birden bire ortaya çıktı ve siz bu konuda hassas olduğunuz bir konuda çıktı Fransa’da gitti dedi ki, Türkiye’de Alevileri feci bir şekilde eziyorlar, perişan ediyorlar. Neden yani? Bu bir işaret mi? Başka bir şey mi? Siz nasıl görüyorsunuz?

Gürsel TEKİN- Şimdi tabi ben yönetmiş olsaydım ya da biz yönetmiş olsaydık ilişki boyutlarımızın ne olduğunu kamuoyuyla paylaşabilirdik. Yani nedir bu ilişkiler bu kadar hızlı ve bu kadar iyi giderken ansızın bu ilişkilerin bozulmasının gerekçeleri Avrupa’da nasıl bakılıyor bilmiyorum. Ama Türkiye penceresinden bakmaya kalkışırsak Türkiye’de demokrasinin askıya alındığı, özgürlüklerin yok sayıldığı, gazetecilerin tutuklandığı, belediye başkanlarının tutuklu olduğu, milletvekillerinin tutuklu olduğu bir ülkede Avrupa’nın ya da demokrasinin beşiği dediğimiz ülkelerin rahatsız olmaması düşünülebilir mi?

Biz öncelikle şuna bakacağız; Türkiye’de bu sorunları neden aşamıyoruz? Yani bir tarafta işte sürekli son 3-4-5 aydır bir barış süreci ya da adına ne denilirse süreç denilen bir şey, sürecin önündeki engellerin kaldırılması için herhangi bir çalışma var mı?

Mesela 8 tane milletvekili niçin tutuklu olur? Yani demokrasilerde millet iradesiyle seçilmiş milletvekilleri tutuklu olabilir mi? Kaç tane belediye başkanı tutuklu? Bakın doğuda, güneydoğuda KCK adı altında onlar belediye meclis üyesi, onlarca il genel meclis üyesi, muhtar, belediye başkanı tutuklu.

Bütün bunlara baktığınızda işte biraz önce diyorsun ya Claude Fransa’da böyle bir şey söyledi. Bana şunu söyleyin; yani bu ülkenin milyonlarca yurttaşı herkes gibi, bizler gibi yurttaşlık görevini yaparak vergisini öderken, askerliğini yaparken yani vatandaşlık kriterlerinin tamamını yerine getirirken bunlar niye tecrit edilir? Alevilerin taleplerinin bugüne kadar Alevilerin hangi talepleri yerine geldi? Siz bana bugün ülkeyi yöneten 12-13 milyon Alevi yurttaşımız var şu anda. 13 milyon Alevi yurttaşımızın olduğu yerde bir bakan olmaz mı? Bir genel müdür olmaz mı? Bir vali olmaz mı? Bütün bunlara baktığımızda yani bunları görmeyecek miyiz?

Hadi ÖZIŞIK- 10 yıldan beri ya da 12 yıldan beri, niye daha önce yapılmamış?

Gürsel TEKİN- Düzeltelim.

Hadi ÖZIŞIK- Siz iktidar…

Gürsel TEKİN- Biz ne zaman iktidar olduk? 1950’den sonra CHP’nin iktidar sürecinin tamamı sadece 4 gündür ve koalisyon. 59 yıl biz iktidarda yokuz. 59 yıl içerisinde baktığınızda bugünkü AKP iktidarını sadece 11 yıllık iktidar olarak görmeyin. Bugünkü AKP iktidarı 30 yıllık iktidar.

Hadi ÖZIŞIK- Nasıl oluyor o?

Gürsel TEKİN- Sayın Cemil Çiçek kaç yıldır var? Sayın Aksu kaç yıldır var? Her dönem varlar. Evren döneminde vali emniyet müdürü arkadaşlarımız şu anda Sayın Başbakanın etrafındaki arkadaşları. Daha sonra rahmetlik Özal döneminde, onlarca adam sayayım hangisi diyorsunuz?

Hadi ÖZIŞIK- Evren döneminde kim vardı?

Gürsel TEKİN- Evren döneminde bir bakın, isimlerini vermeyeyim. En az 5 tane. Emniyet müdürü, vali bakın görürsünüz isimleri bana zikrettirme. Ben ne söylediğimi çok iyi biliyorum. En az şu anda 5 tane Sayın Başbakanın yanında. Daha sonra Sayın Özal, Sayın Demirel, Sayın Çiller dönemindeki bakanların tamamına bakın Sayın Başbakanın bugün yol arkadaşları. Darbe dönemlerinde bu arkadaşlarımız var.

Hadi ÖZIŞIK- Evren’in döneminde emniyet müdürlerinin tamamı emekli olmuş olması gerekiyor.

Gürsel TEKİN- Hayır. Bakarsın yani. O dönemde emniyet müdürü şu anda siyasetçi.

Hadi ÖZIŞIK- Peki, emniyet müdürü iken yani şu anda o dönemde darbe zihniyeti taşıdığını mı ortaya koyuyor? Bir devletin memuru.

Gürsel TEKİN- Şunu demek istiyorum; bu CHP işte niye yapmadı diyorsunuz. CHP yönetmedi diyorum.

Hadi ÖZIŞIK- Bu Türkiye’nin kanayan bir yarası.

Gürsel TEKİN- Tamam diyelim bu tarihe kadar olmadı. Bizde hata yaptık, tamam. Gelin yarın çözelim.

Hadi ÖZIŞIK- Bende onu söylüyorum. Buyurun, yarın bir araya gelmiyorsunuz.

Gürsel TEKİN- Hemen bugün bakın senet veriyorum. Altına 135 tane milletvekilinin adına Alevi yurttaşlarımızın çok insani üç tane talebi var. Onun altına 135 tane arkadaşımın adına ben imza atıyorum.

Hadi ÖZIŞIK- Böyle bir çalışma yapılıyor zannediyorum.

Gürsel TEKİN- Ne çalışması yapılıyor? Çalıştay falan bunların hepsi hikaye.

Hadi ÖZIŞIK- Çalıştay değil. Yeni yasayla ilgili iki gün önce okuduk. Yani gazetede okudum ben. Böyle bir çalışma yapılıyor zannediyorum.

Gürsel TEKİN- Getirelim. Bir sürü torba yasası, tombala yasalar çıkıyor. Bunları çıkaralım. Çok basit bir şey.

Bakın bizim şu anda 2004 yılından itibaren özellikle Alevi yurttaşlarımızın beklentisine cevap verebilecek kanun tekliflerinin parlamentoya vermişiz. Eksik olabilir. Bunun eksiğini de ya da fazlasını da iktidar partisi gelsin ortaklaşa oturalım, MHP’de buna evet der, BDP’de buna evet der. İlk kez parlamentoda 550 milletvekili bir insani görev yapmış olur ve tarih yazmış olur.

Hadi ÖZIŞIK- Bu 48 maddede sizde bir sorun yok değil mi? Anayasanın o ilk 48 maddesinde MHP’nin problem çıkardığı 48 yasada bir sorun yok.

Gürsel TEKİN- Şimdi bir kere öncelikle şunu yapmamız lazım; Anayasa dediğiniz bütün gelişmiş ülkelere baktığınızda çok şeffaf, çok tartışılan, çok konuşulan, süzgeçlerden geçen bir yasadır. Çünkü sonuç itibariyle iktidarlar gelip geçicidir. Kalıcı alan anayasadır. Bu anayasanın gelin şöyle bir yöntem uygulayalım; 48 maddeyi ya da tıkanmış maddeleri topluma açalım. Tartıştıralım. Ne ziyanı var.

Hadi ÖZIŞIK- 48 maddede uzlaşıldı.

Gürsel TEKİN- Uzlaşmadığımız maddeleri de topluma açalım. Neden? CHP nerede uzlaşamamış. Ya da AKP bu maddelerde neden uzlaşamamış? MHP neden uzlaşamamış? Bunları da kamuoyu görsün. Gizlenecek bir şey yok diyor.

Başlarken, yeni bir anayasa yapıyorsunuz. Yeni bir anayasa için kriterler konuldu. Bunun altına imza atıldı. Bunun içinde başkanlık sistemi diye bir şey var mıydı? Sonra tam şey yürürken efendim buraya… Bu kabul edilir değil.

Sunucu- Peki, biraz önce söylediğiniz noktadan devam edilirse tartışma konusu olan bütün maddeler ya da sorunlar ortadan kalkabilecek mi?

Gürsel TEKİN- Çok kolay. Aslında tabi ki, anayasa tartışması geçer mi? 48 madde mi geçer? 40 madde mi geçer. Nedir onlar? Konuşulabilir? Tartışılabilir. Ama şunu yapabiliriz; CHP şu anda hazır. Örneğin, önümüzde bir seçim var. %10 barajını kaldıralım. Bu %5 mi olur, 4 mi olur nedir bilmiyorum. Makul bir şey bulunabilir.

İki; Siyasi Partiler Yasasını değiştirelim. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir yasa yok. Siz seçtiğiniz milletvekillerinizi tanıyor musunuz? Mümkün değil. İstanbul’da bana 85 tane milletvekilinin yurttaş 5’ini sayamaz. Çünkü bunların hiçbirisi İstanbul’un, milletin vekili değil. Kimin vekili? Liderlerin vekili. Liderlerin vekiliyle siz orada bir anayasa yapamazsınız. Ne zaman yapabilirsiniz?

Biz muhtarımızı seçmiyor muyuz? Yani bu millet muhtarını seçmesini biliyor da milletvekilini niye seçmesin? Gelin demokratik bir yöntem uygulayalım. Yani darbe döneminde kalmış, anti-demokratik uygulamaların tamamını kaldıralım. Anayasa peşinden yapılır mı yapılmaz mı o tartışmalar devam etsin. Ama bir yerden başlayalım. Bu siyasetin önündeki bu mayınlı tarlaları teker teker kaldıralım. Bu engelleri kaldıralım istiyoruz.

Hadi ÖZIŞIK- Soru; ne zaman adam gibi muhalefet yapacaksınız?

Gürsel TEKİN- Nedir bunun kriteri? Mesela herkesin sorduğu bir soru.

Hadi ÖZIŞIK- Bu soruyu siz çok sık duyuyor musunuz?

Gürsel TEKİN- Duymaz mıyız? 75 tane il dolaşan bir siyasetçiyim. CHP’nin bütün milletvekilleri, bütün genel başkan yardımcıları Sayın Genel Başkan dahil olmak üzere Anadolu’yu karış karış geziyoruz. Muhalefet nasıl yapılır? Soru önergesiyle. Muhalefet nasıl yapılır? Kanun teklifiyle. Muhalefet nasıl yapılır? Milletle paylaşılarak.

Bunların tamamı fazlasıyla yapılıyor. Nedir bu eksik olan? Eksik şu; onun için Siyasi Partiler Yasasının değişmesi gerekiyor. Sizin sayısal çoğunluğunuz var. Parlamentoyu düşünün, parlamentoda figüranlık yapıyoruz. Bağırtı, çağırtı falan sayısal çoğunluk. Geçti geçmedi. Türk siyasetinde kara leke olarak kalacak. Parlamentoya iktidar partisinin hazırlamış olduğu bir kanun teklifini bizim bir milletvekili arkadaşımız önce geliyor iki siyasi partiye diyor ki, şu kanun teklifi oylanacak, biz el kaldıralım, el kaldırırsak AKP hayır der. Aynen böyle oluyor.

Bir siyasi parti bu kadar gayri ciddi bir çalışma olabilir mi? Kanun teklifi hazırlıyorsunuz kendinizin getirmiş olduğunuz kanun teklifini kendiniz reddediyorsunuz. Sonra bir bakıyorlar ki, eyvah bizim kendi kanun teklifimiz. Nedir bu? Bu sayısal çoğunlukla parlamentoyu işletmemiz, demokrasiyi işletmemiz mümkün değil.

Mesela birçok yasalar geçiyor. Türkiye’yi ilgilendiren en temel yasa, kentsel dönüşüm yasası. İddia ediyorum 550 milletvekilinin 400’ünün bundan haberi yoktur. Ama elini kaldırıyor. Ferman yasası kardeşim. Yani ne olursun bunun içini bir açın okuyun. Okumadınız, sadece komisyonlar 4+4+4 geçmedi mi? Kimdi Komisyon Başkanı? Bugünkü Milli Eğitim Bakanı.

Şimdi niye değiştiriyorsunuz? Belli ki, paketlenmiş bürokrasiden gelmiş komisyon bile onu müzakereye açamamış. Böyle bir parlamenter, böyle bir demokratik sistem olmaz. Bütün bunları değiştirmemiz lazım.

Hadi ÖZIŞIK- Bundan dolayı mı siz adam gibi muhalefet yapamıyorsunuz?

Gürsel TEKİN- Adam gibi, aslanlar gibi muhalefet yapıyoruz. Muhalefet nasıl olur? Örneğin, bugün bizim elimizde o veriler var. Avrupa’nın ya da dünyanın bütün ülkelerindeki araştırmalar sonucunda Türkiye yolsuzlukta Avrupa birincisi. Gazetelerde, televizyonlarda yolsuzluk haberlerini okuyabiliyor musunuz?

Hadi ÖZIŞIK- İnternet sitelerinde okuyoruz.

Gürsel TEKİN- Bu kadar da olsun. Ama eğer bugün baba gazete dediğimiz gazetelerde… Bakın geçen gün üçüncü köprüyle ilgili Sayın Bakanın kendisinin göndermiş olduğu bir belge var. Bir ibret belgesidir. İhalesi yapılmış bir yerin projesinin iptal edilip yeniden ele alınacağı söyleniyor ve bürokrasinin imzaları var. Herhangi bir ülkede bu kıyamet koparır.

Hadi ÖZIŞIK- Sayın Bakan çıktı, açıklama yaptı. Harita üzerinden gösterdi. Tane tane gösterdi.

Gürsel TEKİN- Karşılıklı konuşalım. Bana da göstersin. Biz medeni insanlarız.

Hadi ÖZIŞIK- İzlediniz mi?

Gürsel TEKİN- Hikaye anlatmasın bana. Biz Sayın Bakana da saygısızlık yapmayız. Çok medeni insanlarız. Sayın Bakanda gelsin, evraklarını getirsin, belgelerini. Bizde belgelerimizi getirelim. Sayın Bakan burada bizi ikna etsin 76 milyon yurttaşımızın karşısında kendisinden özür dilerim.

Hadi ÖZIŞIK- Ben sizin bu çağrınızı TGRT haber ekranlarından Sayın Bakana iletiyorum.

Gürsel TEKİN- Kesinlikle. Bütün AKP’lilere çağrı yapıyorum.

Hadi ÖZIŞIK- Buyursunlar, gelsinler. Beraber böyle bir tartışma içerisinde kabul ederlerse sizi tekrar ağırlarız. Şunu söyleyeyim; siz bunu anlatırken Sayın Bakan orada bir takım belgeler gösterdi. Ekranda gösterdi. Onun ısrarla izlediniz mi diyorum. Diyor ki, biz bunu yaptığımız zaman daha işin başındayken bu değişiklikleri yaptık ve belediyelere de bu yazıyı onlara iyilik olsun diye, o güzergahlarda herhangi bir şey yapılacaksa bunları bu yazıyı öyle gönderdik.

Gürsel TEKİN- Sayın Bakanın imzasıyla gelmiş belgelerdir. Bir kere öncelikle yasamıza göre ihaleyi neye göre yapıyorsunuz? İlk plana göre yapıyorsunuz. Aslında burada tartışılması, konuşulması gereken ben Sayın Topbaşı’ın bu işe dahil olmasını istiyorum. Çünkü bu tartışılması, konuşulması gereken ben Sayın Topbaş’ın bu işe dahil olmasını istiyorum. Çünkü bu kentin bir tek patronu var o da Sayın Topbaş’tır. Belediye Başkanıdır.

Merak ediyorum, Sayın Topbaş’a soru soruyorum; Sayın Topbaş siz uzun süre çok ciddi bir çalışma yaptınız. CHP olarak bütün eksiklere rağmen bizde destek verdik kendisine. Bende il başkanıydım. 100 binlik plan yaptınız. Sizin yapmış olduğunuz 100 binlik planda üçüncü köprü var mı Sayın Topbaş? Bizim muhatabımız Sayın Topbaş’tır. Benim muhatabım, bu kentte oturan bir insan olarak benim muhatabım Sayın Bakan, Sayın Başbakan değil.

Hadi ÖZIŞIK- Üçüncü köprü belediyenin planın da mı yok?

Gürsel TEKİN- Hayır yok?

Hadi ÖZIŞIK- Bu anormal bir şey değil ki.

Gürsel TEKİN- Çok anormal.

Hadi ÖZIŞIK- Denizcilik Haberleşme Bakanlığı…

Gürsel TEKİN- Özerk bir yer mi? Yani o zaman ne olsun? Parça parça özerkliğe ayıralım bir parça öyle bir parça böyle. Öyle bir şey olur mu? Bu kentin belediye başkanı var. Bu kentin belediye başkanı kentin bütünlüğünü sağlamak için üçüncü köprü mü, beşinci köprü mü ya da havaalanı mı? Ne olacaksa bu plan dahilinde olacak.

Hadi ÖZIŞIK- Şöyle, 3 yıl önce yoksa geçen sene olabilir yani.

Gürsel TEKİN- Bende diyorum ki, bu işin muhatabı Sayın Yıldırım değil bu işin muhatabı bu kentin belediye başkanıdır. O zaman döner der ki, pardon kardeşim. 100 binlik plan ne demektir biliyor musunuz? Aynı zamanda Sayın Topbaş çok iddialı konuyordu. İstanbul’un anayasasını yapıyorum. Yani ne demektir? Yapmış olduğunuz anayasayı siz delmeyeceksiniz. Kendisinin yapmış olduğu anayasayı delik deşik ettiler ve anayasanın başındaki kendine göre anayasa dediği Sayın Hüseyin Kaptan telefonu açıp da şu anda telefonlara katılabilir, çok namuslu, iyi bir teknik bir insandır. Hepsi bırakıp gitmek zorunda kaldı.

Üçüncü köprü, birinci köprü, beşinci köprü bütün bunlar bir bilimsel karardır. Bizim kişisel olarak ya da Sayın Başbakanın, Bakanın hadi helikopterle bir dolaşalım, güzergah belirleyelim demesiyle olacak bir iş değil. Bütün o sürece baktı, 159 km’lik güzergaha baktığınızda İstanbul’un akciğeri, İstanbul su havzaları. Bütün bunlara baktığımızda bilim insanları, teknik üniversitelerin hiçbir tanesi olur vermemiş.

Hadi ÖZIŞIK- Köprüye karşı mısınız?

Gürsel TEKİN- Bunlar Gürsel’in, Ahmet’in, Mehmet’in talepleriyle olacak bir şey değildir. Bu bilimsel bir karardır. Yani siz yarın ameliyat olmak isterseniz doktora gidersiniz, kasaba gitmezsiniz. Ben de diyorum ki, bu işin doktorları bizim itibar ettiğimiz teknik üniversiteler, bilim insanları Sayın Topbaş’ın getirmiş olduğu bilim insanları, yetmedi Sayın Topbaş Japonya’dan uzmanlar getirdi.

Bunlar yok, olmaz diyorlar. Olursa ne olur diyorlar? Olursa İstanbul’un sırtına yük getirirsiniz. İstanbul’un akciğerini yok edersiniz. İstanbul’un su havzalarını yok edersiniz diyor. Bu benim alanım değil. Ben şimdi sonuç itibariyle onların söylediklerini söylüyorum ve bunun altında da Sayın Topbaş’ın imzası var. Sayın Topbaş buna karşı olduğu için üçüncü köprünün biliyorsunuz temel atma töreninde fotoğrafta Sayın Topbaş yoktu. Bakın fotoğrafa. Fotoğrafta müteahhitler var. Fotoğrafta bir sürü insan var, kentin belediye başkanı yok.

Hadi ÖZIŞIK- Kadir Bey orada mıydı?

Gürsel TEKİN- Tabi ki oradaydı. Fotoğrafta yok.

Hadi ÖZIŞIK- Belki sizin gördüğünüz fotoğraf karesinde olmayabilir.

Gürsel TEKİN- Hiçbirinde yok. Temel atma törenindeki butonlara basılan yerde müteahhit var, tanıdık, bildik, bilmedik herkes var olması gereken Sayın Topbaş yok. Sonra bu belgeler çıktıktan sonra ayın 3’ünde gidiyor 3 Temmuz. İhale ne zaman oluyor? İhale 13 Mayısta oluyor. Ben 1 Mayısta çıktım, bu ihale meşru değil, bu ihale gayrimeşru bir ihaledir, yasal bir ihale değil, ÇED Raporu yok. Bu kadar su havzalarının, bu kadar orman alanının olduğu yerde, mesela bizimde Orman Bakanımız var. Şimdi Sayın bakanım ben rica ediyorum, ne olursunuz bir şey söyle. Orman Bakanısınız. Sizin göreviniz bu.

Hadi ÖZIŞIK- Orman Bakanlığıyla işbirliği yaptığını söyledi Sayın Bakan. Yani bir protokol çerçevesinde bu işin yapıldığını söyledi.

Gürsel TEKİN- O zaman ben şunu sorarım; biri hata yapmış hangisi yapmış bilmiyorum. Sayın Yıldırım çıktı dedi ki, biz fark edemedik, dünyanın en büyük kuş göç yolları buradaymış. O zaman Sayın Orman Bakanı sizin bundan haberiniz yoksa siz neye bakıyorsunuz? Soruyorum ben şimdi; yani 2010 yılında CHP bunu fark ediyor, rapor olarak yazıyor da Türkiye’ye bakan Orman Bakanı bu dünyanın en büyük kuş göçlerinin yolunun olduğunu bilmiyorsa kusuruma bakmasın o zaman. Neden haberi var?

Şu anda gittim, kedim gördüm sizi de götürebilirim. 15 farklı yerde Sayın Bakan bu proje tartışması başladığında hatırlayın, ilk köprü güzergahını açıklayan bir siyasetçiyim. Sayın Başbakan çıktı beni yalanladı biliyorsunuz. Yalan mı söylemişim? Çıktım açıkladım. Demek ki yalan değilmiş.

Şimdi Sayın Orman Bakanı o zaman çevresi de vardı, çevreyi de başka bir bakana verdiler. Evet, bakın adına bak çok ironik bir şey. Çevre Bakanı. Ne demektir Çevre Bakanı? Çevreyi koruyacak. Sayın Bakanım, çevreyle ilgili sizin sesiniz niye çıkmıyor? 650 tane ağaç kesilmiş. Sayın Bakanın sözü var bu proje başladığında. Ağaç kesilmeyecek, viyadükler daha şeyden geçirilecek. Şimdi daha projenin başında 650 tane ağaç kesildiyse 159 km’lik güzergahı bir düşünün, oradaki orman alanını. Daha ne kadar ağaç kesilecek?

Hadi ÖZIŞIK- Ağaçların sayısıyla ilgili de Sayın Bakan konuştu televizyonda. O rakamın o kadar olmadığını…

Gürsel TEKİN- Gidip sayalım.

Hadi ÖZIŞIK- Nasıl sayacaksınız?

Gürsel TEKİN- Çekmişiz hepsini, kamerayla çekmişiz.

Hadi ÖZIŞIK- Çalı çırpı diyor. Çalı çıprı ifadesi Sayın Bakanındır.

Gürsel TEKİN- Biz çektik. Hadi çektiğimize de inanmıyorsanız bağımsız gazeteciler olarak Sayın Bakanla el ele tutuşalım. Gidelim bu güzergaha bakalım. Bir; yasamıza göre ihaleyi neye göre yapıyorsunuz? Birinci projeye göre yapıyorsunuz. Bu plana göre yapıyorsunuz. Şimdi planı iptal ettim diyorsunuz, yeni bir plan getireceksiniz. Bu yeni planda şu şu demektir; şimdi mesela Beykoz tarafında 2 km. ya da 3 km. öteleniyor. Hangi gerekçeyle öteleniyor? Tamam, bu taraf diyelim ki, hadi CHP’nin bütün uyarılarına rağmen kuş yollarını yeni fark ettiniz, bundan dolayı değiştiriyorsunuz. Beykoz tarafını niye değiştiriyorsunuz?

Bütün bunları sağlıklı konuşabilmemiz için karşılıklı olarak bizim…

Hadi ÖZIŞIK- Biraz sinirli misiniz?

Gürsel TEKİN- Hayır, hiç değilim.

Hadi ÖZIŞIK- Şu anda yazıyorlar…

Gürsel TEKİN- Ben sonuç itibariyle CHP Genel Başkan Yardımcısıyım. Onun ötesinde boş verin bu İstanbul’da yaşayan bir yurttaşım. İstanbul’un ilk kez rant haritasını açıkladım. Hiçbir gazeteci, hiçbir televizyoncu merak etmedi. Çok ağır şeyler söyledim ve Sayın Başbakana notlar düşerek gönderdim. Niçin gönderdim? Çünkü milyonlarca yurttaşımızın bakın bu mübarek günde hepimiz helal-haram diyoruz, oruç tutuyoruz. İslamiyet’in birinci kuralı hak yemeyeceksiniz. Haram yemeyeceksiniz. 100 milyar dolardan bahsediyorum. Hayır, biri gelsin desin Gürsel Tekin sen yalan söylüyorsun, iftira atıyorsun, burada yanınızda kendilerinden özür dileyeceğim. İspatlayamazlar. Ne hakkınız var buna? Bugün akşam 5,5’da 6’da pazarın arkasında saklanıp bir an önce karanlık olsa da Pazar toplandıktan sonra orada bir şeyler toplayayım diyen insanların haklarını nasıl yiyebiliriz? Çocuklarımıza nasıl peşkeş çekebiliriz.

Gelin bunu bitirelim. Nerede olursa olsun. CHP için de geçerlidir, AKP için de geçerlidir, MHP için de geçerlidir. Almanya’da belediyelerde yolsuzluk yapılabilir mi? Fransa’da yapılabilir mi? Yanı başımızda Yunanistan’da, Bulgaristan’da yapılabilir mi? Niye bizde yapılıyor? Evet, sadece Türkiye’de. Üzülerek söylüyorum.

Hadi ÖZIŞIK- CHP’li belediyeler yapıyor mu?

Gürsel TEKİN- Nerede olursa gelin, toptan bunu temizleyelim diyoruz. 30 yıldır niye çalınıp çırpınalım. Bakın medeni bir şekilde karşılıklı konuşamıyoruz. Ondan sonra vatandaşta haklı olarak ya bu CHP niye muhalefet yapmıyor? Yani CHP silahla muhalefet yapacak değil. Siyasette muhalefet ancak böyle olur. Karşılıklı konuşabilirsek bizim ne dediğimiz de anlaşılır, iktidarın da ne yaptığı anlaşılır.

Sunucu- Bu arada Gürsel Bey özellikle bazı milletvekillerinizin söylemleriyle ilgili bazı eleştiriler var. Bir bütünlük sağlanıp sağlanamadığı noktasında hala parti içinde bir çalışma olup olmadığıyla alakalı. Muhalefet midir, çok seslilik midir yoksa partide bir çatlak mı vardır? İsterseniz buradan devam etmiş olalım.

Gürsel TEKİN- Tabi ki farklılıklar olabilir. Bu farklılıklar sadece CHP içinde geçerli değildir. Muhalefet, 4 siyasi parti içinde geçerli olan bir kavramdır. Daha bir ay önce AKP yetkililerinin söylemlerine baktığınızda onlarda da çok farklı söylemler olduğunu görebilirsiniz.

Hadi ÖZIŞIK- Bunu ek olarak soruyorum ben. CHP ile alakalı. Yenilikçi bir kanat var, ulusalcı bir kanat var. Benim bildiğim kadarıyla siz yenilikçi kanattansınız ve CHP’nin açılımlara yaklaşımını da doğru buluyorsunuz ki, geçen seçimlerde çarşaflı bir hanımefendiye rozet taktınız. Bu yüzden de İzmir milletvekili yanılmıyorsam, çok ciddi tepki aldınız. Zaten CHP’den almış olduğunuz tepkilerin nedeni de buydu. Durdu bu.

Gürsel TEKİN- Hayır, durmadı.

Hadi ÖZIŞIK- Devam ediyor mu?

Gürsel TEKİN- Tabi ki. Elbette. 76 milyonun güvencesiyiz. Siyasi partilerde bu iç tartışmalar bütün demokratik ülkelerde olması gereken bir şeydir, zenginliktir. Eğer bir hakaret yoksa büyük bir zenginliktir. Tabi bizde gelenek halinde olmadığı için şimdi herkesin şöyle bir talebi var; herkes bütün siyasi partilerin bir AKP olmasını istiyor. Yani tek adamın otoritesi, tek adamın emri, tek adamın talimatıyla. Bunlar doğru değildir. Demokrasilerde doğru olan işler değildir. Eğer kurumsal kimliğinize zarar vermiyorsa farklı siyasal düşünceler o siyasi parti için büyük bir zenginliktir.

Hadi ÖZIŞIK- Şimdi mesela sizin partide bir Hüseyin Aygün vakası var. Bir Kamer Genç vakası var.

Gürsel TEKİN- Niye vaka olsun? Niye vaka diyorsunuz? Elazığ milletvekili meslektaşlarınıza hakaret ediyor da vaka değil de…

Hadi ÖZIŞIK- O da bir vaka, Çankaya’daki sizin ilçe başkan yardımcınızın Başbakanın kızıyla ilgili yazdıkları da vaka. Bakın hepsi vaka. Ama bir şey söyleyeceğim; yani Hüseyin Aygün’ün attığı twittleri izliyorsun. Burada tekrarlamamın bir anlamı yok.

Gürsel TEKİN- Ben twittlere bakmıyorum. Şundan dolayı bakmıyorum; hani bizim orada derler ya silah çıktı mertlik bozuldu. Bu twitt olayında da daha çok danışmanlarım takip ediyor. Çünkü gerçekten bazen kontrolden çıkıyor.

Sosyal medya, gazetecilik, televizyonculuk ne yazık ki rayından çıktı. Niçin rayından çıktı? Mesela ben rahmetlik annem hepimizin annesi var, babası var, eşi var, ailesi var. İnsanların bir şey söylerken bir empati yapması gerekiyor. Yani kendisini de o insanın yerine sokması lazım. Mesela benimle ilgili düşünebiliyor musunuz annem televizyonda izliyor, bir gazeteci diyor ki işte şu yolsuzluk dosyası. Şimdi bu kabul edilebilir bir iş midir? At gitsin. Twitte buna benzer. Şimdi takip ediyorum twittlerden ağzına geleni söylüyoruz.

Sunucu- Sizinle ilgili eleştiri olmuştu. Zannediyorum onu da vurguluyorsunuz?

Hadi ÖZIŞIK- Sizinle ilgili çok güzel şeyler de oluyor, Gürsel Tekin CHP’nin içindeki en omurgalı insandır, doğru sözünü hiçbir zaman esirgemez CHP’nin içerisinde de bir takım dengeleri karıştıran ve CHP’nin içerisinde yeni bir anlayış getirmiştir diyor.

Gürsel TEKİN- Gezi Parkına giremedik. Mesela Gezi Parkındaki uygulamalarla ilgili bana yasal bir şey çıkarabilir misiniz? Sayın Başbakanın yetki alanında mıdır? Park mı olacak, bina mı olacak, AVM mi olacak? Böyle bir yasal yetkisi yok.

Hadi ÖZIŞIK- Başbakan bu ülkeyi yöneten bir Başbakan. Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı. Ama Başbakanın alanında mıdır dediğiniz zaman olmuyor? Başbakanın nerenin Başbakanı? Türkiye’nin Başbakanı. İstanbul Belediye Başkanı hangi partinin belediye başkanı? AKP’nin. Yani bunlar beraber oturup ayrı ayrı işler mi yapıyorlar da…

Gürsel TEKİN- Ayrı ayrı işler yapıyorlar.

Hadi ÖZIŞIK- Birbirlerinden habersiz…

Gürsel TEKİN- Elbette habersiz.

Hadi ÖZIŞIK- Kadir Beyin haberi olmayacak.

Gürsel TEKİN- Bakın ben bunu söylüyorsam belgeleriyle söylüyorum. Ben diyorum ki 100 binlik planda Sayın Topbaş üçüncü köprüyü istemedi.

Hadi ÖZIŞIK- Bende diyorum ki size bunun karşılığında bunu Ulaştırma Bakanlığı yapıyor.

Gürsel TEKİN- İki; Sayın Belediye Başkanı çıktı, Gezi Parkıyla ilgili evet, biz yanlış yaptık dedi. Sayın Başbakan çıktı, dayak tokat attı hayır biz yanlış yapmadık, işte buraya bilmem ne yapacağız.

Hukuk sisteminde hukuk işler. Başbakandır her şeyi yapar. Cumhurbaşkanıdır her şeyi yapar dersek o zaman bu işinden içinden çıkmamız mümkün değildir.

Biraz önce Sayın Topbaş’ın eğer imkan varsa Sayın Topbaş’ın sesinde dinletelim. Onun için twitte o şeylere kızıyorum. Şimdi ağzı olan, efendim ben İstanbul’u iddia ediyorum İstanbul’u benden daha iyi bilen bir siyasetçi yok. Parça parça parsel parsel biliyorum. Ben ne söylüyorsam bilerek söylüyorum ve bu konuda 18 ay önce Gezi Parkına gidip basın toplantısı yapan bir siyasetçiyim. Daha bunların hiçbirisi yoktu. İşte o rant haritası açıkladığım dönemde onun bir parçası da Gezi Parkı. Burada AVM yada yapılaşmayla ilgili şiddetli muhalefet yapan biziz. Yayalaştırma projesi başka bir şeydir. Yayalaşma projesi 1977 yılından itibaren CHP’nin projesi. Keşke İstanbul’un 20-30 alanında yayalaştırma ve alanlar yaratabilsek. Yapılaşmayla yayalaştırmayı birbirine karıştıracak adama da ben ne diyeyim ya.

Hadi ÖZIŞIK- Bir izleyici sorusu; Gürsel Bey çok iyi konuşuyor diyor. Ağzı da iyi laf yapıyor. Fakat baktığımızda diyor grup toplantısında veya başka bir toplantıda Kemal Beyi dinlediğimiz de sürekli bir eleştiri var. Hükümete yönelik ağır eleştiriler var. Ekonomiye bakıyoruz, yani eskiden siyasetçiler iktidara hazırlandıklarında bunu sizlerde daha iyi biliyorsunuz. Bir otel odasında toplantı yaptıklarında gerçekten altı doldurulan inanılmaz şeyler anlatırlardı ve ertesi gün gazetelerin ekonomi sayfalarında özellikle ekonomiden bahsediyorum, ekonomi sayfalarında manşet olurdu.

Şimdi arkadaşımız sormuş, bir tanede şunu yapacağız ifadesi olsun diyor bir. İki, benim tanık olduğum Ekonomi Gazetecileri Derneğiyle toplantı yapıldı. Sizin ekonomi kurmaylarınız ben bu konuda yazıda yazdım, ekonomi kurmaylarınız o gün sunumlarla iktidarı eleştiriyorlardı. Ekonomi politikalarını eleştiriyorlar. Beş dakika geçmedi enflasyonla ilgili ağır ifadeler kullanıldı. Enflasyon rakamlarının düştüğü geldi. Sonra Türkiye’nin notunun yükselme haberi geldi.

Baktığımızda yani ekonomiyi anlatan sizin genel başkan yardımcılarınız, ekonomi kurmaylarınız hani o seçimler için iddialı bir şekilde alıp milletvekilleri Türkiye’yi yönetsin diye aldığınız ekonomi kurmaylarınız sunumlarında sadece eleştiri yapıyorlar. Yani bir ekonomi politikası ortaya koymuyorlar, eleştirisi çok var size, burada da bu yönde bayağı bir eleştiri var.

Gürsel TEKİN- Şunu rica ediyorum; CHP’nin 2011 yılında çok önemli projeleri vardı. 41 tane proje ve bu projelerin tamamı da ne yazık ki çok tartışıldı. Acımasızca tartışıldı. Bilen bilmeyen tartıştı. Mesela günlerce bedelli askerlikle ilgili gazeteler, ben hepsini toplamışım o günkü televizyonlardaki tartışmalar. Gazetecileri bir göreceksiniz, aman Allah’ım. Olur mu kardeşim, bu uygulanamaz, bu bilmem ne. Vatanı kim koruyacak Başbakan demişti ya.

Şimdi sorarım o gazeteci kardeşlere, ne oldu? Şimdi hiç başınızı eğiyor musunuz? Emeklilerle ilgili, intibak yasasıyla ilgili 7 tane bakın 41 tane projemizin 7 tanesini bu iktidar uygulamaya soktu. Eksik başka bir şey. Demek ki, CHP’nin projeleri var.

Hadi ÖZIŞIK- Medyayı bu kadar kolay eleştiriyorsunuz, çok acımasız eleştiriyorsunuz.

Gürsel TEKİN- Şundan dolayı eleştiriyorum. Bakın şöyle bir şey, ben sana CD’leri göndereyim.

Hadi ÖZIŞIK- Şimdi bu eleştiriyi yaparken 2009 yılında siz ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun estirdiği rüzgarın medya sayesinde de bunu unutmayalım.

Gürsel TEKİN- Bütün medyayı demiyorum. Bir kısım medya.

Hadi ÖZIŞIK- CHP’nin yeni bir değişime ihtiyacı var mı?

Gürsel TEKİN- CHP sürekli değişiyor. Hayat gibi. Hayat nasıl değişiyor, doğa nasıl değişiyorsa siyasette öyle değişiyor. CHP değişmese 90 yıl yaşama imkanı olmazdı. 90 yıllık siyasi partiden bahsediyoruz. Bakın Türkiye’de çok partili sisteme geçtiğimiz tarihten itibaren kurulan parti sayısını bilmiyoruz. Bugün ayakta sadece CHP var. Bunu neye mi borçlu? Değişime borçlu. Önümüzdeki günlerde de daha farklı değişimler göreceksiniz.

Hadi ÖZIŞIK- Peki, bu kadar yaşlı bir partinin Türkiye’de bu kadar az iktidar olması çok can sıkıcı değil mi sizce?

Gürsel TEKİN- Zamanımız olsaydı gerekçelerini bütün detaylarıyla burada oturup konuşurduk. Bugün dünya coğrafyasına baktığınızda dünya coğrafyasında 57 tane Müslüman ülke var. 57’sinde de ne yazık ki sıkıntı var. Sıkıntılı olmayan bir tek yer Türkiye. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurmuş olduğu sistem en hassas, en duygusal inançlarımızı siyasetin alanının dışına çıkarmış olduğu için.

Ama ne yazık ki siyasetçi nerede sıkıştıysa en kutsal alanlarımıza el uzattığı için bu değişimler, dönüşümler Ortadoğu’da da, dünyada da Müslüman ülkelerinde de olmuyor. Bütün gün zamanımız olsa keşke tek tek ele alıp konuşabilsek. Türkiye’de de bunun içindir.

CHP’de bu inançları da kullanabilirdi. Ama gelin öyle bir şey yapalım ki, bunu hepimizin en kutsal değeri olarak bir tarafta tutalım. Sıkıştığımızda buna el atmayalım. Herkes için geçerli. Bizim söylemiş olduğumuz inanç en kutsal değerimizdir. Bunu siyasete alet etmek doğru değildir. Geçmiş yıllarda ne yazık ki bütün sağ iktidarlar bunu kullandı. Yanlış. Ortadoğu’daki bugünkü o demokrasiye geçiş olmamasının temel sebebi de yine siyasettir.

Hadi ÖZIŞIK- Baykal’ı özlüyor musunuz?

Gürsel TEKİN- Elbette. Görüşüyoruz, ediyoruz.

Hadi ÖZIŞIK- Baykal CHP’nin Genel Başkanı olarak etmiş olsaydı ülkedeki muhalefet anlayışı farklı olur muydu?

Gürsel TEKİN- Varsayım üzerine konuşmam ben. Sayın Baykal bizim için çok değerlidir. Benim için çok değerlidir her şeyden önce. Bugün eğer siyasette bu noktadaysam Sayın Baykal’ın benim siyasal yaşamım da büyük katkısı vardır. Kendisine her zaman teşekkür ediyorum.

Hadi ÖZIŞIK- Cumhurbaşkanı olmasını ister miydiniz?

Gürsel TEKİN- Çok arzu ederim.

Hadi ÖZIŞIK- Malum Sayın Başbakanında Cumhurbaşkanı olma ihtimali var. Ne diyorsunuz?

Gürsel TEKİN- Millete gideceğiz. Millet kimi tercih ederse o olur.

Hadi ÖZIŞIK- Geçmişte hatırlayacaksınız, cumhurbaşkanlığı seçiminde ısrarla o olsun bu olmasın gibi düşünce vardı ve o düşünce seçimlerden önce cumhuriyet mitingleri yapıldı, Abdullah Gül Çankaya Köşküne çıkmasın, çıkarılmasın bu tür şeyler konuşuldu. O yüzden soruyorum.

Gürsel TEKİN- O da yanlıştı. Cumhurbaşkanını millet seçsin demekte yanlıştır.

Hadi ÖZIŞIK- Partili seçtiği zaman karşı çıkıyorsunuz. Millet seçsin dendiğinde karşı çıkıyorsunuz.

Gürsel TEKİN- Parlamento kendi içinde cumhurbaşkanı çıkarabilir. Şimdi şöyle düşünün; cumhurbaşkanı seçimi olacak. Diyelim ki seçim oldu seçimde %40’la CHP iktidar oldu ya da AKP iktidar oldu. Ondan sonra seçilecek cumhurbaşkanı %60 dahi cumhurbaşkanı olduğu zaman bu yetki tartışması olmayacak mı? %60’la geldim. Millet iradesi arkamda ve cumhurbaşkanı adayları ne söyleyecek millete? Yani ne vaat edecek? Mesela diyelim ki, önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanı adayları kamuoyunun önüne çıkacak. Yol mu yapacak? Söyleyebileceği bir tek şey var rektör atayacak.

Bunun için bu seçim sisteminin de doğru olmadığını…

Hadi ÖZIŞIK- Yani cumhurbaşkanının halk seçilmesinin doğru olmadığını söylüyorsunuz.

Gürsel TEKİN- Bu çerçevede olmaz.

Hadi ÖZIŞIK- Tamam ama bir şey söyleyeceğim, bu süreçte cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi kararı çıkmadan önce CHP’nin partili cumhurbaşkanı istemiyoruz sloganı vardı.

Gürsel TEKİN- İtiraz etmiyorum. Bir yanlışı yanlışla mı düzelteceğiz? Şimdi mesela diyelim ki yarın cumhurbaşkanı adayları çıktı. Şimdi cumhurbaşkanı adayları millete ne vaat edecek? Merak ediyorum.

Hadi ÖZIŞIK- Yeni bir sistem gelecek.

Gürsel TEKİN- Hangi yeni sistem? Yeni sistem parlamentonun elinde, parlamentonun yetkisinde.

Hadi ÖZIŞIK- Parlamentodan geçerse ne olacak?

Gürsel TEKİN- Parlamentodan geçerse başka bir şey. Yetki tartışması sürekli olacak. İşte %40’la siz iktidar olursunuz, %43 oranında gelen cumhurbaşkanı diyecek ki kardeşim millet iradesi benim arkamda. Başbakan diyor ya. %50 bende. Biri gelir %60 bende.

Bizim ivedilikle evrensel bir anayasaya ihtiyacımız var. 76 milyon insanın güvencesi olabilecek bir anayasaya ihtiyacımız var. Eğer bunu sağlayabilirsek bütün bu sorunları ortadan kaldırabiliriz. Hiç kimse korkmamalı. İktidar değişimi olduğunda acaba iktidar değişimi oldu ben gazeteciyim işime son verilir mi? Ya da herhangi bir kamuda bürokrat olarak çalışıyorum, sürgün edilebilir miyim korkusunun ortadan kaldırılması için demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımız var.

Hadi ÖZIŞIK- Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı sürecini nasıl buldunuz? Nasıl götürüyor? Beğeniyor musunuz?

Gürsel TEKİN- Beğeniyorum dersem yalan söylerim. Hayır, yani ben cumhurbaşkanı dediğiniz aynı zamanda kritik sorunların olduğu yerde cumhurbaşkanı bizim anayasamızda başkanlık yapar. Cumhurbaşkanı bu kritik sürçlerin hiçbir yerinde çok bir tavır koyabilmiş değildir. Geçmiş hastalıkların aynısını Sayın Cumhurbaşkanı da hayata geçirdi.

Sunucu- Niye? Gezi Parkı olaylarında çok sağduyulu ya da önemli açıklamalar değil miydi?

Gürsel TEKİN- O başka bir şey. Yani mesela diyelim ki, üniversitelerdeki rektör seçiminde Sayın Cumhurbaşkanı hangi kriteri kullandı? Geçmişteki yanlış kriterlerin aynısını Sayın Cumhurbaşkanı da kullandı.

Hadi ÖZIŞIK- Ahmet Necdet Sezer yaptı. Ondan önce Süleyman Demirel yaptı.

Gürsel TEKİN- Benim beğenmem için onun yapmaması lazım. Eğer o da yapmışsa ne farkı var.

Hadi ÖZIŞIK- Acaba şöyle bir şey olabilir mi? Biz futbol izlerken sürekli mesela ben Fenerbahçeliyim diyorum ki hoca Semih’i niye oynatmıyor? Her gelen hoca Semih’i oynatmıyor. Bir bildiği vardır diye herhalde sonradan anlıyoruz ki Semih’i her gelen hoca oynatmıyorsa bir bildiği vardır demek zorunda kaldık. Çünkü hiçbir hoca oynatmıyor. Şimdi aynı cumhurbaşkanı içinde…

Gürsel TEKİN- Yanlışın bildiği var o zaman Sayın Sezer’in de bir bildiği var derseniz bu yanlışın içinden çıkamayız. Sayın Sezer yanlış yaptı Sayın Gül’de yanlış yapacak anlamı taşımaz. Demokrasiye inanacağız. Yani siz üniversitede bir seçim yapacaksınız, kim nerede? Bir de bilim yuvasında yapacaksınız 500 oy alanla 5 oy alanı kıyaslayacaksınız, o zaman diyeceğiz ki, efendim adaletli bir cumhurbaşkanı. Hayır, adaletli bir cumhurbaşkanı değil.

Hadi ÖZIŞIK- Ben çok teşekkür ederim katıldığınız için.

Gürsel TEKİN- Ben şunu istiyorum; aynı zamanda geçmiş dönemlere baktığımızda Türk siyasetinde çok renkli dönemler vardır. Sizde çok iyi hatırlarsınız hatta sizin programlarınızda da vardı. Farklı bütün siyasi partilerin yetkililerini çağırırsınız, burada rahatlıkla her türlü soruyu sorarsınız, bir müzakere olur, o müzakere sonucu da izleyen yurttaşlar kimin doğru kimin yanlış söylediğini de anlamış olur. İnşallah o geleneği başlatırsanız…

Sunucu- Çok teşekkürler Gürsel Bey. Ayağınıza, ağzınıza sağlık.”

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları