Kılıçdaroğlu: Emre Cemil Ayvalı FETÖ ile işbirliği yaptığını itiraf etti, yeri ve zamanı gelince bunların tamamı sorulacaktır

Tarih: 16.06.2020 - 13:35

Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"(Adalet Yürüyüşü) Bu cennet vatanda kardeş olalım, kavga etmeyelim diye yürüdük. Bir çocuk bile yatağa aç girmesin diye yürüdük.

Kalemini satmayan gazeteciler için yürüdük. O bizim ilk adımımızdı. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.

İnsanlık tarihi adalet mücadelesi tarihidir. İnsanlığın hakkını vereceksek bizim gibi düşünmeyenlerin de hakkı var diye düşüneceksek adalet dünyanın ortak paydası olmak zorundadır.

Yürüdüm, hiç kimseyi de davet etmedim. Ben ve eşim yalınız yürüyeceğiz, dedim. Adalet talebi o kadar yoğundu ki milyonlar yürüdü.

Her dönemin bir firavunu olmuştur, adalet talebi süreklidir.

Adalet yüce bir kavramdır içini boşalttılar. Firavunlar boşaltacak milyonlar onu dolduracaktır.

-Bingöl'de 2 kez deprem oldu. Bir kişi hayatını kaybetti, ailesine baş sağlığı diledim. Umuyoruz bir daha olmaz. 18 yıldır iktidarda olanlar doğru dürüst bir şey yapmadılar. İstanbul en büyük riski yaşayan kent olarak duruyor.

18 yıldır ne yaptınız? Nasıl bir devlet anlayışınız var?

AK Parti'ye en çok oy çıkan yerler deprem riskinin en yüksek olduğu yerler, önlem almış değiller. Bir rant kavgasıdır gidiyor.

Nedir bu para hırsı? Vatandaş can derdinde, onun evi sağlam alanı olsun diye düşünüyor musunuz?

Rahmetli Ecevit'in belirlediği deprem toplanma alanlarını ranta açtılar.

-Aile hekimleri salgınla mücadelede ana aktörlerden birisiydi. Sorunları var ama hiç meraklanmasınlar. Sorun varsa çözüm de var.

-Bütün belediye başkanlarıma yüreken teşekkür ediyorum. Her bir belediyemiz tarih yazdılar. Onlar da özveriyle çalıtılar. Paralarına el koydular, yasak getirdiler. Engel çıkaracaklar, engeli atlamasını bileceksiniz. Bağışlara el koydular, ne oldu, askıda fatura uygulaması geldi.

Belediyelerimizin yardımlarında son durumu paylaşayım. 12 Haziran itibariyle 5 milyon 702 bin 723 aileye ayni yardım yapıldı. Kişinin yoksulluğu teşhir edilmedi. Esnafın bile yardım paketine muhtaç hale gelmesi bizi üzdü.

285 bin 390 aileye nakdi yardım yapıldı. 25 bin 427 hanenin suyu açıldı. 21 bin 147 belediyeye ait iş yerlerinin kiraları ertelendi. 146 bin 669 kişiye evde bakım hizmeti verilmeye devam ediliyor.

43 milyon 384 bin 714 litre dezenfektan dağıtımı yapıldı. 9 bin 114 sağlık çalışanına evine gidemediği için yer ayrıldı. 2 milyonun üzerinde bina ve iş yerinde dezenfekte işlemi yapıldı.

Belediye başkanlarımız ellerinden gelen her çabayı gösterdi.

-Bir yerde haksızlık varsa gazeteciler onu haber yaparlar. Vatandaşın çıkarına karar alınmışsa haber yaparlar. Anayasamızın 28. maddesi 'basın hürdür sansür edilemez. Devlet basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır' der. Türkiye'de tam tersi. Devlet haber almayı kısıtlayacak tedbirleri alıyor.

-Geçen hafta 2 gazeteci arkadaşımız gözaltına alındılar, 4 gün bekletildiler karakolda. Bir arkadaşımız bırakıldı, Müyesser Yıldız hapse gönderildi. Önce casusluk dediler. Müyesser hanımın yazdığı iki yazı hala internette. Neresi gizli? Libya'ya asker gönderilmesi, ÖSO'nun bir kanadının Libya'ya götürülmesi herkesin bildiği şey.

Medyanın neredeyse yüzde 90'ını havuz medyasına dönüştürdüler. Besleme gazeteciler var, parasını veriyorsun, yaz diyorsun. Bütün gazeteler aynı başlığı atıyor.Vatandaş da görüyor, almıyor.

Bizim de boykot ettiğimiz bir TV'yi de ele geçirdiler. Bir CHP'li 5 tane besleme kişileri çağırıyorlar. Diğerleri 10 dakika konuşuyor, CHP'liye sıra gelince bizimki konuşunca süren doldu diyorlardı. Biz bu kumpasa katılmıyoruz. Ne yazarsan yaz.

Kalemini satıyorsan o gazete gazete değil, o TV de TV değil.

Bunlar olmayınca sosyal medyayı ele geçirmeye çalıştılar. Troll ordusu. 7 binden fazla... Kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.

Ağırlıkları yok, tamamının yalan olduğunu herkes biliyor.

Müyesser Yıldız, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Aydın Keser, Ferhat Çelik, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş hapiste. AİHM kararlarını uygulamadılar, kumpas kurup ceza verip içeri attılar. Buna adalet diyorlar.

Sosyal medyada Selahattin beyin saygıdeğer eşine olmadık hakaretler yaptılar. Siz insan mısınız? Gözaltına almışlar, bırakmışlar. Madalya taksaydınız bir de. Bu hakaretleri yapanlar insan sınıfına girmezler, hayvan sınıfına bile girmezler, başka bir mahluk.

Bunlar kadına yönelik süreci artırdı. Covid sürecinde kadına şiddetin boyutları büyüdü. 510 bin 114 kadın için koruma kararı verilmiş. Giderek büyüyen açlık, yoksulluk, sefalet bu şiddetin nedeni olabilir mi acaba?

-AK Partili kardeşime sesleniyorum, senin de sorumluluğun yok mu? Buna artık dur demeyecek misin kardeşim?

Bütün kadınlara sesleniyorum, evinizde huzur yoksa sebebi saray sosyetesidir. Tencereniz kaynamıyorsa sebebi saray sosyetesidir.

Asla karamsar değiliz.

-Devlette liyakat vardır. Adaletle liyakat kardeş sözcüklerdir. Liyakat için eğitim gerekiyor. Birden bire kimse bir işin uzmanı olamaz. Liyakati yok ederseniz devleti çökertmiş olursunuz. Devleti yönetenler devleti arpalık gibi düşünemezler. Çikolata kutusunda rüşvet alan adamı büyükelçi tayin ederseniz gittiği ülkedekiler 'bunu buraya gönderen de aynı meşreptendir' der. Sonuna kadar haklı. Hırsıza destek veren hırsızdır.

Devleti zenginleşme, talan, soyma aracı liyakat sisteminde olmaz.

AK Partili birisi çıktı TV'lere 'Biz iktidar olduk, müsteşar olmak için 12 yıl beklemek gerekiyormuş. 'Nasıl olur? Bu nedenle FETÖ ile işbirliği yaptık, Kemalistleri devirmek için' dedi. Emre Cemil Ayvalı kardeşimize teşekkür ediyorum. Orduya kumpas kurup ordaki paşaları sistemin dışına atmak için yaptık, dedi. Kendisine teşekkür borcumuz var. Biz söyleyince muhalefet söyler dediler ama kendi içlerinden birisi söyledi.

FETÖ'nün desteğini almış, istediğimi yaparım, diyorlar. FETÖ ile işbirliği yaptığını itiraf etti bu kişi. Teşekkür ederiz. Harp Okulu öğrencilerinin ne günahı var peki? Komutanı çıkın dışarı, demiş, çıkmışlar. (Emre Ayvalı için) Bir savcı harekete geçti mi? Hiçbirisi geçemez saray korkusundan. Tarih bunu not edecektir, yeri ve zamanı gelince bunların tamamı sorulacaktır.

-Geçenlerde bankalara atamalar yapıldı. Eski güreşçi bir arkadaşımız banka yönetim kuruluna atandı. Bir sporcu banka yönetiminde ne işi var?

Bir kişi hastaneye atandı, ilk işi hastaneyi soymak oldu.

(Hamza Yerlikaya)) Bu kişi bankanın b'sini bilmiyor. Sporla ilgili bir yere atasanız itirazım yok. Bankayla ne ilgili var? Bu kardeşimden istirhamım elde ettiğin başarıları gölgelemek istemiyorsan o görevi kabul etme. Paran yetmiyorsa CHP olarak kampanya açalım.

20 bin öğretmen atama bekliyor. Para gider diye atamaları yapılmıyor. Bu beylere dünya kadar maaş...

Bankalara öyle adamlar atadılar ki ATM'den para çekmeyi bilmiyor ama yönetim kurulunda.

Fakirin fukaranın parasını yiyorsunuz. Bütçeyi parsel parsel dağıttılar.

Yıllık geliri 7 bin altında olan, aylık 583 TL gelir elde eden, 11 milyon kişi var. Saraydakilerin yüzleri kızarıyor mu? 18 yıldır devleti yöneteceksiniz, 11 milyon lkişinin aylık geliri 583 TL olacak. Bunlarda vicdan var mı? İmam bıraksa bunlar kefenlerine cep de yaparlar.

Yıllık geliri 8 bin TL'nin biraz üstünde olan kişi sayısı 16 milyon. Bunu devletin kurumu söylüyor.

-Covid-19 salgınıyla karşı karşıyayız. 1 maskeyi bile parasız veremediler. Vatandaş ölecek, bir maskenin değeri kaç para?

-Milyarlarca lirayı istedikleri gibi kullanıyorlar. Hesap vermiyorlar. Kibirleri nedeniyle hesap vermeyi zul addediyorlar.

Vatandaştan aldığının hesabını vermiyorsan çalıyorsun demektir.

-İlk 5 ayda tefecilere ödenen para 38 milyardan 65 milyar liraya çıktı. (Erdoğan) İslami esaslara göre ekonomiyi yönetmemiz gerekiyor diyor ya, tefecilere hizmet eden bir adam ne zamandır İslami esasları düşünüyor. Londra'daki bir avuç tefecilere çalışıyorsun.

Bir vatandaş demiş ki sarayda oturan kirada oturandan niye para ister? Sülük gibi, kene gibi emdiniz milletin kanını. Biraz ar damarları, biraz akılları varsa milletin hali nedir diye görsünler diye söylüyoruz.

-Tarımda ciddi afet yaşanmıştı, arkadaşlarımız göndermiştik. 2009'da gülün kilosunu 9 TL'den, 2019'da 8 civarında, 2020'de fiyatı 5 TL'ye düşüyor. Ispartalılara soruyorum, buranın gülü dünyada 1 numara. Gül birlik neden taban fiyat açıklamıyor? Neyin fiyatı düştü ki gülün fiyatı düştü.

İran'dan çay, Bulgaristan'dan gül ithal ediyorlar. Senin üreticin perişan sen Bulgaristan'dan gül, İran'dan çay getiriyorsun. Rizeliler oy veriyorlar, beni biraz daha ezebilirsin, diyor. Sen de uyanacaksın.

İthal hayvan getiriyoruz, ithal samanla besliyoruz. Gerçek bu. Çiftçinin de bir oturup düşünmesi lazım. Çiftçinin sarayı düşünmemesi, çoluk çocuğuna bakması lazım. Çocuğunun ağzındaki lokmayı alıp birilerine vermesin.

-FETÖ ile işbirliğini itiraf eden Emre Cemil Ayvalı bir de kitap yazmış. 'Yönünü şaşıran ok' diye. Kılıçdaroğlu FETÖ'cü diye bizi suçluyor. Kendi kalktı FETÖ ile iş birliğini itiraf etti.

-İşçilere kumpas kurdular. Ne kadar çok çalışır ne kadar çok prim ödersen o kadar az emekli aylığı alacaksın, dediler. EYT'liler de kurtaracağız.

-Üniversite sınavına girecek gençlerimiz var. Temmuzda yapacaklardı, hazirana aldılar. Bilim Kurulu'nun görüşünü dinlemediler. Çok çalışın, seçimler gelecek. Size bu kumpası kuranlara cevabı o zaman vereceksiniz. Sizin hakkınızı koruyan CHP'ye oy verin.

Belediye başkanlarımıza çağrı, gürültülü ortamda yapılmamasını sağlayın. Orada bir aracınız olsun, maskeler olsun, bedava verin. Dezenfektan, su ve kalem bulunduracaksınız.

Bu çocuklarımızın sağlığı hangi koşullarda güvence altına alındı bunu da hükümete soruyoruz. Önümüzdeki süreçte göreceğiz.

-Dünyada herkese dükkanları kapatın, evlerinize çekilin ben ödeyeceğim, deiler. Türkiye'de 'çekilin evinize, dışarı çıkarsanız ceza keseceğim, kirayı kendin öde, denildi.

Dünya sosyal devlet aklıyla hareket etti Türkiye hanedan devleti gibi davrandı. Devleti arpalık olarak gören birisi başka şekilde davranamaz. En büyük dfedakarığı düyada devletler yaptı. Bizde işçisi, emeklisi, taksicisi, çiftçisi yaptı. Devlet hiçbir fedakarlık yapmadı, istiyorsan borç al dedi. Döndü bir de IBAN verdi. Devlet hepimizin devleti, yönetenleri suçlayacaksın.

-15 Temmuz şehit yakınları ve gazilerini eylemi vardı.

251 şehit verdik, 2190 gazimiz var. Vatandaşa para verin, yardım yapacağız dediler. 309 milyon TL para toplandı. Nereye yatırıldı, kaç lira faiz geldi bilmiyoruz. Nerde bu paralar? Dün AK Parti önünde eylem yapmışlar. polisler coplarla dövmüş. Baskıcı bir yönetimde hak aramanın bir bedeli vardır. Hakkınız size teslim edilene kadar bunu gündemde tutacağız.

Beşiktaş saldırısında ölenler için de para toplandı. Nerede bu para?

-Antalya'daki 500 bin liralık rüşvet olayı var. Bu kez sayın Bahçeli'ye sesleniyorum. Biz koalisyon değiliz, diyor. Bir koalisyonlar. Bahçeli'nin rüşvet konusunda çok hassas olduğunu biliyorum. Antalya'da bir toplantı yapılıyor. Turizm bakanı, dışişleri bakanı, milletvekilleri var. Turizm Bakanı bir işletme için 500 bin TL alındığını söylüyor. Belediye başkanı ben almadım, diyor. Dışişleri Bakanı başkana 'senden önce oldu bu' diyor. Sizde biraz ahlak varsa bu 500 bin rüşveti kim aldı? Kimseden tık yok. Bakan senden önceki olay, deyince belediye başkanı, 'bakan olarak biliyor da üzerine gitmiyorsanız yazıklar olsun' deyip toplantıyı terkediyor.Rüşvet olayı bu kadar net. Belediye başkanı düzgün bir adam demek ki.

-Seçim sistemi üzerinde çalışıyorlar. Yüzde 10 barajını kaldıralım. Yüzde 1 olan partinin genel başkanı meclise gelsin. Milletin vekilini liderler değil millet seçsin. Bu olursa lider vesayeti biter. TBMM gerçek anlamda vesayetten kurtulur. AK Parti grubuna bakıyorsunuz hepsi Erdoğan'a bakıyor."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com